Cttmhuriye* m I Çocuk masalları Bazılannın ri vayetine göre vak tile hayvanlann da insanlar gibi dili varmış. Onlar da aralannda konuşurlar, çeşid çeşid hayvanlar da birbirlcrinin lisan lanndan anlarlar mış. Bülbül gene o zamanının da en kudretli musikişi » nası imiş. Sabah tan akşama kadar Öter, sıcak günlerin yorgunluk ve ren havası ona hiç dokunmaz, bu tatlı sesli kuş güneşe ve tabiate karşı nağmelerini saçar dururmuş. Halbuki bugün, bülbüller artık gündüz ötmüyorlar, yahut ta pek az ötüyorlar. Onlan yalnız geceleri ve yahut sabahleyin henüz ortalık tamamile aydınlanmadan, alacakaranlık iken dinliyebiliyoruz. Niçin, neden? Bir takımlan bunun sebebini şu vak'ada buluyorlar. Bülbüllerden birinin yuva kurduğu yerin civanndaki duvar deliklerinden birinde de bir serçe yabp kalkıyormuş. Bülbülün güzel sesini kıskanan serçe kendisini zamanın en büyük bestekân ve şarkıcısı sanıyormuş. Bir gün bülbüle demış kı: Arkadaş vakıâ nağmelenn pek fena değil amma, çok uzun ve kanşık... Biraz daha sade ve basit olsan, belki herkes seni daha fazla sevecek ve daha iyi dinliyecek! Bülbül cevah vermiş: , ,j,,^ !j > > T X*» demck sen bu fikirdesin hâ.. a 2T Bereket versın ki bütün dünya senin gibi düşünmüyor. Benim gibi düşünmediğini ne biliyorsun? Beni dinlerken bediî heyecandan • sarhoş olanlan görüyorum da ondan.. Fakat malum ya, cahiller iddialannda yanıldıklannı hiçbir zaman itıraf etmezler. Onun için her gün bu ve buna benzer sözlere nıhayet bülbül kızmış. Kuşcağız serçeye: E.. Arbk uzatma, demiş, sen ahmak ve istidatsızın birisidir. Serçe kızmış, bülbülün üzenne hücum edib onu gagalamak istemiş. Fakat zorla kendini tutarak bülbülden daha müthiş bir intikam almak için: Ben demiş, bu sanatlan ancak bir hakemin tasdik etbği anda kabul ederim. İster mısin, hangimizin sözü doğru olduğuna dair bır hakem secelim. Sesinden ve kudretinden emın olan bülbül: Hay hay, diye cevab vermiş, kimi arzu edersen hakem intihab et! Şımdiden onun karannı kabul ediyorum. Serçe zaten hakemi ta evvelden zihninde kararlaşbrdığı için: Pekâlâ, demiş, o güzel sesile arasıra yanık naralar atan eşeğin sanattan anlamadığmı her halde iddia edemezsin sanınm. Onun için aramızdaki mü A rı Hortumu var iğne gibi, Kanadımn rengi sarı!.. Bahçelerde dolaşıyor Bir aşağı, bir yukarı!.. Bir bahçivan gibi bilir Çiçekleri, koncaları!.. O bağlıdır yaza.. Sevmez Ne yağmuru, ne de karı!.. Yemişleri iyi tantr: Gezer durur dutu, narı!., Kendisine petek yapar, Ekeriz dibine darıL. MCMLCkETLCMC ÇOCUKLAR. Fil Kulakları kocamandır, Pek çirkindir onun yüzü!.. Dolar iyi duygularla Sahibine karşı özü: Ne zahmetli işler yapar, İyi dinler her bir sözü!.* Hatta çıkar yokuşları, Yük taşıyıp aşar düzü!.. Fazla sıcak yerde yaşar, Asla sevmez kışı, güzü!.. Vurur, yıkar etrafını Kızmış olsa fakat gö'zü!.. Ezer tıpkt fare gibi Koskocaman bir öhüzü!.. Hortumile su atması Andırır bir arazözü!.. nakaşayi hal için ona müracaat edelim. Bülbüle hiddetten gülmeler gelmiş amma, zavalh ne yapsın, serçenin seçeeeği hakemi evvelden kabul etmeğe söz vermişti Onun için: Peki kabul edıyorum, demiş, hem de cezamız şu olsun. Kimin ötmekte daha aşağı bir derecede oldugu anlasılırsa o gündüzleri artık ötmekten vaz geçecek ve komşusunu taciz etmiyecek! Üstad marsuvanı davacıları otlamakta oldugu bir çayınn kenannda kabul etmiş. Her iki kuş dertlerinı anlatmışlar, eşek onlan çayınn bir tarafına kondurmuş. Evvelâ bülbüle: Öt bakalım! demıs. Bülbül bütün maharetıni sarfederek en güç perdelerden denn musiki nağmeleri çıkanp ötmüş, bınbır maharet göstermiş. Sustuğu zaman bütün tabiat, her şey gaşyolmuş vaziyette onu dinliyormuş. Fakat eşek böyle kanşık, dçğîşfk nağmelerden ne anlar, önun uzl(jn '" kulaklanna hoş gelecek §ey hjç^şüphesiz kendı anırmalarına benzemeli kı takdir etsın. Bundan sonra serçe ötmeğe başlamış. Onunkme pek otmek te denmeza... Daldan dala sıçnya sıçnya, «bakalım beni beğeniyorlar mı?» diye etrafına baka baka «cık! cık!» deyıp durmus Eşek kulaklannı dikerek hâkımane bir tavır almış ve karannı her ıkı tarafa tebliğ etmiş: Seni tebnk ederim serçe kardes . Sade ve basit olmak büsbütun baska şey .. Birinciliğı sen kazandın.. Bülbül kardeş, sana geiince tavsiye ederim, daha açık, daha vazıh olmaya çalış... Böyle kansık ışlerden vaz geç! Sankı ona bir misal vermek istivormuş gibi arkadan da uzun uzun anırmış. Bülbül karan protesto etmek sevdasma düşmüş amma, cahıllere hiç lâf anlatmak imkânı olur mu? Hususile karan ne olursa olsun kabul edeceğını de evvelden vadetmişti ya... Sözünden nasıl dönsün 5 İşte onun için bülbül o günden itibaren artık ortalık günlük guneslik iken uzun uzun ötmekten vaz geçmiş. Gecelen nağmelerıne ancak kendisini, musikideki ıktidannı hakikaten ve dennden anhyanlara sunuyor. Ne yapsın zavalh kuşcağız! Tevekkeli dememışler, bülbülün çektiği dıli belâsıdır! diye. Öç almağa gelir o da: Bizi sokar hemen an!.. J FAYDAÜ BTLGıLER | At yarısiarı nasıl icad olundu? At yanşlannın icadını bazıları Fransızlara, bazılan İngılrzlere atfedryor lar. Halbuki at yanşlan ılk defa eski J |merakh ^eylerj Tuhaf bir inad... İngılterenm Hındıstandakı buyuk memurlanndan Kambel Norit gecen lerde ölmüş. Kansına oldukca mıihım Jupon çocaklan miüi kıyafetlerile ulueal bir bayramı kutluluyo> lar Hayvanları Kaplumbağalann dığer sürünerek yürüyen hayvanlardan farkı sırtlannda ve bo.y,nelann44 kenuklı biıer. ortu »bu<JunnvM>ı<iiF. Bır 4l«'Vit»Jei*'ytffetıM'*Fa> tanıyalım ! Kaplumbağalar âleminde... kai çenelçrinin ^uvyeti ve kabfığı {<AQlayısıle tsınp yırtabilirrer. Aşağı yukarı elliden fazla cins kaplumbağa vardır. Kaplumbağalar umumiyetle sıcak memleketlerde bulunurlar. Avusturalyadaki kaplumbağalar ıse dığer yerdekilerinden pek çok farklıdır. Orada bır metrodan daha uzun boylu J lurkler arasında ıcad edıünışlır. Avrupada ılk defa at yarışı yaptıran Fransada Bearn Senyon dördüncü Gastondur. Bu zat ılk at yanşım 1,170 te yaptırmıştır. Bundan sonra îngıh'z ler ve dığer mılletler de at yanşlan yaptırmağa başlamışlardır. O zamanlar yanşlarda kazananlara şımdıkı gıbı para venlmezdı. Mukâfat olarak bir altm yüzük, bir ıpek eşarp, bir çıft e'dıven gibi mutevazıane hedıyeler verılirdı. Bir müddet sonra mükâfatlar daha zıyade kıymetleştınldı. Meselâ bugün kıymetı üç dbrt bin lıra değecek gümüş tepsıler verilmeğe başlandı. Fakat bugünkü mükâfatlar bunlan çok geçıyor.. At yanşı yüzünden milyoner olanlar var. Şu gördüğünüz yırtıcılığile şö'hret bulan Meksika kaplumbağalar md an biridir etleri tatlı oldugu için herkes onlan kesıp yer. Madağaskardakı kaplumbağalann nesılleri hemen kesılmek iizeredır. Ga'apagos adalanndakıler ı^e mahalli ıdarenın himayesı sayesinde kurtulabılmışlerdır. Dunya yuzünde insanlardan hav\anlara rahat yok kı.. İnsanlar bırbır Çocuk portreleri Brezilyada yetişen ve kendisine bovunun uzunluğundan dolavt «.Yılan kaplumbağasiY» ismi verilen bir cins kaplumbağa lar bulunduğu gıbı bir çocuk elı kadar küçük olanlan da bulunur. Kanlumbağalann eksensı toprakta, bir kısfi da göl ve nehirlerde yaşarlar. Denız ve büyük denizlerde yasıyanlar da vardır. Kaplumbağalar yumurtlarlar ve yavrulan onlardan çıkar. Kaplumbağalar yumurtalannı toprağm altına gömerler. Güneş onu ısıtır ve yavruları cıkartır. Kaplumbağalann bir kısmının kabuklarından tarak ve sair eşya yapılır Dünyanm en büyük kaplumbağaları Madağaskar adasmın şimalı garbısındeki Aldabra tak'm adalarında bulunur Fakat cenubî Amenkada Şilı sahıUerının karşısındaki Galapagos adalanndakı ler de büyüklukte bunlara vak!a«ırlar. bir servet te bırakmış. Dul kadının anlaşılan işsız güçsüz canı sıkılmıs ola cak ki geçenlerde Kalküta şehrıle Allahabad şehri arasındaki mesafeyi buz üzerinde kaymağa mahsus patenlerle yürümeğe karar vermiş ve bu karanm da tatbıka baslamıs. Yollarda binlerce defa duşmüs, şurası burası kınlmış. Kaç kere otomobillere çığne nıyormuş. Kolu, topuğu çıkmıs.. Buna rağmen yoluna devam etmekten gerı kalmamış. Nıhayet Allahabada vâsıl olmuş. Fakat bu muvaftakıyetınden dolayı kendısını tebnke gelen gazete cılere: Bir daha mı, demiş, tövbeler tdvbesı.. Bir mılyon lıra verseler böyle ıse gırmem. Vaktıle karar verıp te ınad etmiş olmasaydım, bunu da yapmazdım ya.. Ne ıse bir ıştır oldu Şunu da ilâve edelım ki.. Madam Kambel bu uzun yolu katederken tam dört tane paten de parçalamış! Mayıs bulmacası Çocuk portreleri Büyük bir kaplumbağanın üzerine birkaç kişi terah ferah binebilir lerınin gozlennı oymaya, hayatlarmı ifnaya çahştıklan gıbı ehlî veya vahsi hayvanlan da kimısmı av merakı, kımismı kendilerine gıda yapmak gavesıle vurup öldürüyorlar. Bunun netıcesi bırçoklarının sülâlesı de ortadan kalkıvor tabi'. Romanyada Pazarcık Tarklerinden sahifemizin okuyttcusu iki sevimli kız: Hmiye ve Nevriye ömer Alimler, kaplumbağalann 300 seneden fazla yaşadıklannı söylemektedirler. Fakat hiçbir kaplumbağa bukadar yaşamaya bırakılmamaktadır. Çunkiı KUÇUKLERE YAZISIZ HIKAYE Kuçük yıldız Başasır ve kediti Korkma anneciğim, düşcn çilek reçeli kavanozudur. Çilek hafif oldağtt için mideyı aqrıt madığı gibi başı da acıtmaz. Yukarıkı cetveie oyle hartler ko yunuz kı soldan sağa okunduğu va'sıt 1 Bujuk. 2 Ümıdı kalmamış. 3 Dılın aldığı zevk 4 Asabı. 5 A'ı lâk 6 Kuvvetlı fırtma 7 Cok ta neli bır yemış Mânasına gelsm. Sonıa soldan ık:nci hane yukarıdan aşağı okunduğu vasıt te yaklaşan ve hepımızın kalbıni he yecana duşuren şey mevdana çıksm. Bu bulmacayı doğru çozenlerden bırıncıye beş lıra, ıkıncıye munasıb bır hedıye, uçuncuye Beyoğlunda Gala tasarayda Foto Ethemde resım çıkartmak hakkı takdım olunacak. diğer yaz kışıye muhtelıf hedıyeler venleceK tır Bulmacavı doğıu çozenlerden bıze fotoğraf gonderenlerın resımlerı ae gazeteye basıln Karşüıklar gazetede çıkan cetvehn uzerıne yazılarak ma yısın son günune kadar «Cumhuriyet Çocuk sahıfesı» adresme rollanma hdır. Geç kalanlar ve bu şartlara rı ayet etmıyenler mükâfat kazar.a mazlar. U U