7 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

7 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 Mayi8İ935 Cumhuriyet Almanya intîbalan: Hitlerle mülâkat 1 mayısta bir milyon kişiye hitab ederken yumruklannı sıkan, çizmeli ayağını yere vuran ve sesi gürliyen adam yerine şimdi karşımızda samimî, mültefit, nazik bir ev sahibi vardı. İngîltere ile Mısırın arası mı açılıyor? MÜŞAHEDELER Tıbbî ve Sıhhî Eserler sergisinde Son cereyandan Londra gördüklerim memnun görünmüyor Hahire 3 mayıs Dün Mısırda 45 dereceyi geçen bir sıcak dalgası ortalığı kasıp kavururken, münevver muhitlerde büyük bir siyasal heye can da dolaşıyordu. Çünkü Fevkalâde Komiserin Kral Fuad nezdindeki son kat'î tavassutu ile husule gelen vaziyet fena neticeler doğuracak bir şekilde inkisaf etmektedir. Başvekil, İngütere Komiserinin de kat'î himayesile hareket ederek, hü kumetin icraatına mâni olan İbraşi Paşa ile gayrimes'ul Kral tevabiini uzaklaştırmağa muvaffak olduktan sonra ,saray muhitınde son derece şiddetü bir aksülâmel husule gelmiş ve Kral, hakkından gelinemez düş manlar telâkki edilen partilerle birleşerek, Ingiliz politikasının Mısırm idaresini eline almasına mâni olmak üzere, efkân umumiyenin ekserivetini temsil eden sivasal şefleri etrafına toplamağa çalışmaktadır. Halbuki, Londra kabinesi, son seneler zarfında, Nil vadisinde yaoa cağı bütün sivasal tecrübeleri tüketmiş ve muhtelif dıktatörlüklere da yanan teşebbüslerin hepsinin muvaffakiyetsizlığe uğradığını görmüş ol duğundan buçün, en muhalif Mısır siyasal mahfillerinin bile çevireceçi manevralara raŞmen gene tahakkuk edecek bir program hazırlamışa benzeyor. îktidarı süratle ele geçirmek isteyen bazı milliyetci ziimrelerin, dünkü düşmanlara el uzatma pahasma olarak giriştikleri bir hareket, sar^ yın resmî organlannın himayesi al tında efkân umumivenin muhtelif tabakalanna derin bir surette sirayet etmektedir. Bu hareket kanunu esasivi iadeye matuftur ve Kral 1932 deki kanunu esasiyi 1934 te ilga ettiği halde, şimdi onu en kısa zamanda tekrar mer'iyete koyrrak arzusuna kapılmıstır. Bugün, Mısırdaki otoritesi, Mısırlılar arasındaki şiddetli aynlık ve çelip geçen hükumetlerinin müteaddid hatalan yüzünden, her zamankine nazaran çok daha fazla olan tngil terenin, kanunu esasinin iadesinin kendi münasib görece&i zamana kadar tehirini is+'v^si ihtimali vardır. Bu itibarla, bu Tıad vaziyet sevkile, Mısırm sij'asal varivetinde ve İngiltere ile olan münasebetlerinde, mühim değişiklikler olacağı beklr mektedir. ( Köylümüzün hayat meseleleri Bir köy dirimi teşkiiâtı nasıl kurulabilir? nel bir şekilde dizdiğimiz temel sor * gular böyle bir ruh halinden cesaret alarak ileri sürülmüştür. Yurddaşlann hepsini olgun bir rV kir seviyesine eriştirmek ve bu suretle de memlekette gerçek bir demokrasi, yüksek bir ulusal ahlâk kurmak kay gusile yerinde duramıyan cumurluk rejimi, daha ilk kurulduğu günler için* de ilkönce köy davasını müdafaa edeceğini söylemişti. Elbette, köyden başka zümre ve unsurlan da ihmal ede miyecek olan bir rejim için bugün yapılan daha fazlasmı istemek bir bakımdan haksız olurdu. Bir bakımdan kaydini koymak lâzımdır. Zira, geçenki Uç makaledenberi devam eden köy yazımda da söylemiştim. Münevver davasına aid düşüncelerim eğer hâlâ zümre umulduğu ve beklendiği kadar «mukaddemab> ile geçiyorsa kaba • devlete yardım edememişti. Şu halde hat benim değildir. Zıra, mevzuun derhal ve mannkî olarak şöyle bir hükkendisi o kadar kanşık ve o kadar güç me varmış oluyoruz: bir muammadır ki anahtannı bulun cıya kadar epey bocalamak mecburi Madem ki bazı teşkilât yetişkin, ideyeti vardır. Bundan başka, bizde her alist, mütehassıs, teşkilât alnna gır • vakit görüldüğü gibi, herhangi bir sosmiş bir münevver kalabalığın yardı yal mevzu üzerinde görüşmeğe başlarmile işliyecek iken, böyle bir münevken temayüllerimiz, hareket noktamız, ver zümrenin sayıca az, keyfiyetçe iyi metodlanmız, telâkkilerimiz hakkın yetişmemiş olmasından dolayı ryi işlida açık ve özlü izahlar verilmiyecek yememiştir, o halde yeni kurulacak olursa, birçok tenakuzlar yanlış an olan bir teşkilâtm ilk hedefi: Terbiyevî laşılmalar çukuruna düşülür. Bu se sistemler kurmak, terbiye mefhumu bebledir ki ilk ziyaretlerimde mevzuu nu şimdikinden daha başka ve çok gedağıtmadan şu noktadan ayırmama I niş manada telâkki ederek bütün bir ğa çalıştun: rejim ve ulus bakımından ve yeniden sistemleştirmektir. «Köy davası bütün bir yurd, bir Devam edelim: devrim davasıdır. Bu dava ilmel meİyi yetişmiş, istenilidği gibi büyü • tod ve sistemlerle ve devlet elile haltülmüş ve teşkilât, disiplin altına alınlolunabilir. Bu «hal» işinde en ağır mış bir münevver zümre nasıl çalif yük «münevver» in omuzlanndadır.» tırılacaktır? Bundan başka, biz böyle Şimdi eğer, devrim, ilim, metod, sisbir münevver zümre yetişinciye kadar tem, devlet ve münevver mcfhumlan bekliyecek miyiz? nı, öne sürdüğüm düşünceler ve kabul Elbette bekliyemeyiz. Beklemeğe ettiğim sosyolojik sistem bakımından izah etmezsem ileride vereceğim bü vaktimiz olmadığı gibi buna mecbur tün «neticeler» nazarî ve pratik dü da değiliz. şünce ve kaideler temelsiz bir yapıya Ne yapılacak o halde? benziyecektir. Halbuki gündelik bir 1 Bir köy verimi teşkilâhnm gazetede ağır ilimsel tahlil ve izah nazarî, pratik esaslan hazırlanacak, lara girişmek hem mümkün değildir, 2 Bu teşkilât müstakil bir idare hem de gözetilen amaçtan uzaklaş müessesesi halinde işliyecek. mak tehlikesini gösterir. Bunun içindir 3 Teşkilâbn çalışma programı ki, bu sütunlarda, ilimsel tahlillerden iki devreye aynlacak: ziyade b,u tahlillerle meydana çıkan a Hazırlık devresi. b İş devve esas itibarile pratik bir karakter taresi. şıyan ve bugün hemen her aklı başınHazırlık devresinde şunlar yapılada Türkün seve seve üzerinde düşü cak: neceği meseleler hakkında izahlar ver1 Bütün yurd ilimsel metodlarla mek arzusundayım. tetkik edilecek. Bana öyle geliyor ki birçok güzide2 Anketler, ilim heyetlerinin ralerimiz, köy davasımn her şeyden önporlan, monografyalar, istatistikler vade bir devîet işi olduğuna inanmıştır. sıtasüe Türk yurdunun, Türk sosyal Buna inanmak gayet tabüdir. Bugünvarl'ğının her şeyi, her yeri, her zümkü genel hal ve şartlar altında elbette resi hakkında ferdî ve zumrevî siciller bu işi devletten başka kim başaracakmeydana getirilecek. tır? Fakat meseleyi devlete bıraktıktan sonra karşımıza bir başka sorgu 3 Devlet teşkilâtınm hepsi bu iş çıkıyor: için çalışacak ve teşekkülün çalışma Devlet bu işi nasıl başaracakhr? tarzı tesbit olunacak, Mevcud teşkilâttan faydalanarak ve 4 Her Türkün yeni teşkilâta yeni yeni kanunlar çıkararak mı?. Yokyardım edebilmesi ve bu yeni ceryanı sa, gittikçe artan bir yığın sosyal, eherkesin iyice anlıyabilmesi için köy konomik, kültürel hâdiseler karşısmda cülüğün ilimsel esaslanndan, Türk ködaha radikal hareket etmek için müsyunün tarihsel, ökonomik, soysal, kültakil ve çok kuvvetli bir yeni organiturel bakımlarından bünyesı, durumu, zasyona mı başlamahdır?. Bu da değeri hakkında kitablar, kılavuzlar, mümkün müdür? yazılar hazırlanacak, yani işin pro pagandası iyi tanzim olunacas, Farzedelim ki devlet köy davasını kökünden halletmek için şimdikinden 5 Halk terbiyesi dediğimiz büdaha başka, yeni bir teşkilât yapacak yük mevzu üzerinde ilimsel ve pratik ve meselâ bunun adına «köy verimi çalışmalara yeni bir hız verilecek, mekteşkiiâtı» adını verecektir. tebde ve mekteb dışındaki kültürel işBir «köy verimi teşkiiâtı» nasıl kulere yeni bir istikamet verilecektir. rulur? Böyle bir devlet organızas Hulâsa: İki veya üç yü içinde ha yonunun dayanacağı nazarî esaslar zırhk devresi bitirilecektir. İş devre nelerdir? Teşkilâtm kendi iç işleyışi ve sinde yapılacak olan şey ıslahan hadevletin öteki teşkilâtile olacak munayata tatbik etmekten ibarettir. Bu devsebetleri nasıl tanzim olunacakur? rede yapılacak işlerin esaslarını şimdi Hangi istikametlerde ve hangı pratik izaha lüzum yoktur. esaslar üzerinde yürünecektir? Bütün «İktısad meclisi âlisi» ni kurarak memleketi çevreliyen böyle bir kurum yurdun en mühim ve en önde gelen birdenbire mi işe başlıyacakhr? Yokverim meselelerini zamana ve ihtiyac sa muayyen mıntaka, muayyen zaman, lara göre doğru yolda yürütmek amamuayyen elemanlar... usulü mü il cını güden devlet pekâlâ bir «köy vekönce kullanılacakhr? Teşkilâhn idarimi teşkiiâtı» da kurabilir. Bahusus re, terbiye, ökonomi... bakımlanndan ökonomik meselelerin diğer sosyal meaynlacağı muhtelif şubeler, kollar hanseleler arasmda ve onlarla birlikte yügı esaslara göre çalışacaktır ? rüdüğünü pek iyi bilen devlet, daha Anadolunun coğrafî, tarihsel, sos geniş ölçüdeki böyle bir teşekkülü yal, ökonomik, ahlâksal.. karakteri kurmakta gecikmivecektır sanıyoruz. gözönüne getirilerek yapılacak geniş Ankara: programın en ön safında gelecek fikir SALÂHADDİN KANDEMİR ve iş prensipleri neler olacaktır?.. Mevcud ve işliyen teşkilâtla yenıden kurulacak teşkilât arasındaki tampon LtMANDA durum nasıl tayin ve tesbit edilecektir? Denizyollan kooperatifi Şüphe yoktur ki, gün geçtikçe devçalışmağa başladı let köycülük alanında çok mühim, çok Denizyollan İdaresi tarafından teşhayırlı işler görmektedir. Her şeyin kil olunan kooperatif çalışmağa basreal tarafmı pek iyi görebilen ve ölçelamıştır. Evvelce posta vapurlannın bilen devlet cumhurluk devrindeki yahususî müteahhidler tarafmdan ve pıcılığile bir asra sığabilen işler gor • rilmekte olan kumanyalan şimdi komüştür. Fakat gene devlet değil mıdır operatif tarafından verilmektedır. ki, yapılan işlerden çok yapılacak o Kooperatif, Denizyollan îdaresi al tında bir de mağaza açmıştır. Harıce lanlar bulunduğunu söylemektedir. de satış yapmaktadır. Ijte bizim de yukanya çok kısa ve geMümkün olduğu kadar objektif bir görüşle tahlil etmek istediğim köy davası hakkmdaki yazılanmda ne dev leti, ne münevverleri tenkid etmek düşüncesile hareket etmiyorum. Her yurddaşın, içinde derin bir saygı ve sevgi ile yaşadığı Türk devrim hareketinin daha çoközleşmesini, derinleşmesini, kuvvetlenmesini istemek hem hakkı hem vazifesidir. Bu bakımdan, köy davasına aid düşüncelerimizi biraz daha geniş < letmek ve yıllardanberi üzerinde ça lışbğun bir mevzuun ilmel metodlarla izahlannı yapmak kaygusunu taşı yorum. Tıbbî neşriyat (Annelere Nasihat) adındaki kî tabı, eğer her valide okuyup tatbik ediyorsa, çok sürmez, nüfusumuz 17 milyondan 25 milyona çıkacaktır. Istanbul Şişli çocuk hastanesine aid tıbbî musamere zabıtlannı havi olan mecmuaları takdirkâr nazarlarla süzdüm. Türkiyenin en mükemmel ve asri birer müessesesi olan Cerrahpaşa hastanesile akıl ve sinir hastalıkla nnın şifahanesine aid olan pek kıy metli müsamere kolleksiyonlan da teşhir edilmiş olsaydı, ne güzel olur du. Cahil halka sivrisineklerin, anofellerin, kara sineklerin, yaptıklan za rarlan, mikrobları ve belâh (trahom) hastalığma yapışmamak için ibret alacak tarzdâ hakikati gösteren büyük levhalara baktıkça bakacağım geldi. Vaktinde tedavi edilmezse gözleri bütün bütün kör eden (trahom) lu bir hastanın gözlerinden kara sinek lerin mikrob alarak başkalarmm gözlerine nasıl aşıladıklannı, (trahom) lu diğer bir hastanın kullandığı mendille başka çocukların bu belâh hastalığa nasıl tutulduklarmı işte böyle yapıştırıcı, bulaştırıcı vasıtalardan sakmmadığı için gözlerini (trahom) sarmış ve nihayet büsbütün kör ol muş çocuğunu çekerek ağlaya ağlaya yürüyen bir zavalh ihtiyar babayı tasvır eden levhayı görünce tüylerim ürperdi. Çünkü, Anadoluda, Arabistanda, Mısırda ve Yeşilkıbrısta çok görmüştüm. «Gene kalınız» ismi verilen kitab, her delikanhnm cebinde bulundurup okuyarak tatbik edeceği bir rehberdir. Akıllı, seciyeli, sağlam genclerimizin adedini çoğaltmağa, ihtiyarlığı gerıletmeğe yarayan bu kitab nekadar güzel, ve açık yazılmıştır. 1341 yılından itibaren şimdiye kadar muntazaman neşredilen ve be dava dağıtılan Sıhhiye mecmuasının bütün nüshalan askervari dizilmişler.. tetkik ettim. Hekimleri, aileleri, köylüleri, halkı nurlandıran çok faydalı makalelerle dolu... Türkiye Cumhuriyetinîn onuncu yıldönümü şerefine intişar eden fevkalâde Sıhhiye kitabım çok müfid bir kolleksiyon ve tarihî bir vesika telâkki ettim. Duvarda pek düzgün, ve güzel bir harita gördum. 1930 senesinde basılmış olan bu haritada neler yok. Sıhhiye Vekâletinin bizzat tesis ettiği, bütün müesseselerle ve başkaları tarafmdan yaptırüan bütün tıbbî, sıhhî, içtimaî ve millî tesisatm yerle rini hususî işaretlerle tesbit eden bu haritanın önünde durakladım. Ana dolumuzun bütün vılâyet merkezle ri, kazaları ve bazı nahiyeleri rengâ renk işaretlerle gösterihniş. Cetvel halinde olan işaretlerin medlullerini birer birer okudukça hayretler için de kaldım. Cünkü, meğer daha benim bilme diğım nekadar müesseseler açılmış ta haberim yokmuş! Okuyuculanmm usanmadıklarını umarak bazdarını yazıyorum: Umumî ve hususî bütçelere, bele diyelere aid olan bütün tıbbî, sıhhî ve içtimaî müesseseler, şahıslara, şirketlere, cemiyetlere, cemaatlere ve ecnebilere aid bütün hastaneler, hu dudlarda, sahillerde bulunan sıhhî merkezler, tahaffüzhaneler, karan tinehaneler, sabit ve seyyar tebhirhaneler, doğum ve çocuk bakım evleri, deri ve tenasül muayenehanele • ri, sağır, dilsiz ve körler müessese si, ebe ve hastabakıcı mektebleri, trahom hastaneleri, kuduz tedavi evleri, kimyahaneler, bakteriyolojı haneler, hıfzıssıhha müesseseleri, leylî ve nihari Küçük Sıhhat memurlan mektebi, zührevî hastaneler, sanatoryom ve prevontoriyum, Darülâceze, Rumlara, Ermenilere, Yahudilere aid hastaneler, sıtma mücadelesine mensub bütün merkez ve şubeler... Amerikalılara, İngilizlere, Bulgarlara, İtalyanlara, Avusturyalılara aid sıhhî müesseseler ve daha birçok bilgiler var! *** Şimdiye kadar birçok haritalar gördüm. Fakat bu kadar çok müessese leri ihtiva eden mükemmel ve pratik bir harita görmemiştim. İnsan, 4 5 dakika zarfında bütün sıhhat mües seselerini öğrenıyor. İstanbul Etıbba Odasının ciddî mesaısi ve himmetı sayesinde gö^düğümüz bu kıymetli e serlerden şüphe etmem ki bütün meslektaşlar ve aklı başında olanlar memnun kaknamış olsun. Dr. HAF1Z CEMAL M. Hitlerin nutuk söyf*Hcen arkadaşlcm il« beraber yopılmış bir krc' müteşekkir ve minnettar olduğunu söyBugün, hîç hesabda yokkcn Hitler ledi. tarafuıdan anî surette kabul edildik. Sonra kâh Göbelse, kâh bize hitab Berlinin Vilhelmşrase denilen meşederek seyahatimiz hakkında malumat hur caddesindeki başvekâlct sarayına istedi. Hamburga gideceğimizi öğrepek koîaylıkla girdik. Herkesin ayni su nince, sözü havaya intikal etb'rdi. Berline geldiğimiz sırada havanın fena ve retle girip girmediğini bilmem ama, hatta karlı olmasına teessüf etti. Türk gazetccisi der demez kapılar açıldı. Almanyayı elinde ve elindcn tu Hamburgda hava ya iyi, ya çok tan bir adam, tavanına kadar çilek fenadır. Mütemadiyen yağmur yağar, rengi kadifelerle döşenmiş geniş bir sahavasmın fenalığile meşhur olan bu şelonda bizi kabul etti. Telgrafla bildirhirde iyi havaya ras gelmenizi dilerim, dedİ. diğimiz gibi [*] yanmda Propaganda Nazın Göbels te vardı. Bunu müteakıb Göbelsten nereleri gördüğümüzü, daha nereleri göreceğiKendisi nazilere mahstıs san üniformizi sordu. «Türk gazetecilerine her manın yalnız ceketini giymişti. Pantaşeyi gösteriniz» dedi. Bilhassa amele lonu lâciverddL Bir gün evvel mera hayatına aid şeyler gösterilmesini ktc.simde anyjdiğtçizmeleri çıkarnus. ayadi. ğma nıgen asker potinlcri geçirmişti. Gittikçe gönüllere hitab eden çok Gene san bir kıravat bağlamış, gög tatlı bir sesle görüşüyordu. Bir gün evsüne harbde kazandığı demir salib nivel 1 mayıs bayramında bir milyon kişanını takmıştı. Yanında duran Göbels şiye hitab ederken yumruklannı sıkan, sivildL çizmeli ayağmı yere vuran ve sesi Bizi güler yüzle karştladı. Kestane gürliyen büyük şef gitmiş, yerine samirengi saçlannm çerçevelediği başında mî, mültefit, nazik bir ev sahibi gel küçük bıyıklanndan ziyade yeşile bamisti. kar mavi güzel gözleri dikkati celbediHitler, muhakkak ki, hususî haya yordu. Bakışı tatlı ve zeki idi. Nadiıen gözlerinde bir şimşek çakıyor, o zaman tmda sade, samimî ve çok cazibesi o lan bir adamdı. On dakika içinde biyüzü ciddileşiyordu. Hepimizin birer zi kendıne celbetmişti. Mülâkat bitebirer elini sıku ve her defasmda cek diye üzüntü duyduk adeta. 66 milAlman an'anevî selâmına göre ökcelerini takırdatarak bizi selâmladı. El yon Almanm gönlünü çekmiş ve onlann başına geçmiş olan bu büyük adamlerimizi kısa bir sıkışla bırakmryor. takla daha çok görüşmek istiyorduk. Fadim merasimi bitinciye kadar hararetle kat mülâkatın uzamasına ve siyasî bir sıkryordu. şekil almasma imkân yoktu. Ayakta ceBu samimî hali ile hemen hepimizi revan eden mülâkatımız, nihayet bitti. teshir etti. Seyahatimiz hakkında biz Mülâkat esnasında tercümanlık eden den ve Göbelsten uzun uzun malumat Matbuat Umumî Mudür muavinlerin aldL Türk gazetecilerile görüşmektcn den Bürhan Asaf Belge, heyetimiz memnun olduğunu söyledi. Sonra birnamına Hitlere teşekkür etti. Bize gösdenbire ciddileşerek gazetecilik hak terdiği iltifat ve nezaketten müteşekkir kındaki fikirlerini kısaca hulâsa etti. ve minnettar olduğumuzu söyledi. Dünyada daima bir hakikat varTürk gazeteciliğinin inkılâb yapmış dır, dedi. Hakikati gazeteci isterse olbir memlekete yaraşan bir dürüstî ile duğu gibi yazar, istemezse değistirir. Bazı memleketlerin gazetecileri bu vak'alar ve hâdiseleri daıma objektif olarak hakikate uygun bir tarzda yaznu yapıyorlar, hakikati bırakıp yalanlar dığını ve ötedenberi tanıdışımız Al yazıyorlar. Meselâ benim boğazımda manyayı yakmdan gördüğümüzü ve bu ameliyat yapıldığını, asabî buhranlar görüşün eski bilgilerimizi teyid ettiğini, geçirdiğimi, sanatoryomda yathğımı Alman gendiğini böyle zinde ve çahuyduruyorlar. Görüyorsunuz ki sıhhatşır bir halde görmekten büyük memnuteyim ve vazife başındayım. nıyet duyduğumuzu ilâve etti. O zaman Göbels müdahale etti: Tekrar birer birer ellerimizi sıktı, Bazı memleketleriu gazetecileri vaziyet aldı. Nazi selâmına reveransAlmanya hakkında doğruyu yazarlar, lar da ilâve etti. Yanmdan çıktık. Türk matbuan da bunlardandır, dedi. ABjDİN DAVER Hitlerin yüzünde çok tatlı bir tebessum peyda oldu. Hepimize ayn ayn [•] Arkadaşımızın bu telgratı elimize geçmemiştir. Niçin geçmdiğini de ya ve çabucak göz gezdirerek memlekekında anhyacağtz. ti hakkında doğruyu yazdığımız için Berlin 2 Mayıa Tibet kadınları Çin ile Hindistanm ortasmdaki çAlerde yaşıyan kalabalık bir halk kütlesi Tibitliler dınî bir hükumet reisinin, Dalaylamanın idaresi alnnda yaşarlar. Her sene bahar gelince Tibitliler bu mevsimi dinî merasim ve danslarla karşılarlar. Diğer dinî ayin'ere kat'iyyen kadmlar iştirak etmedikleri halde müstesna olarak bu ayine iştirak ederler. Resmimiz, bu dinî ayine iştirak etmek üzere yola çıkmış olan Tibitli bir yaşlı kadmla bir gene kızı gösteriyor. Kıyafetleri hiç te fena değil. Hem de asırlardanberi değişmediği halde zarafetini kaybetmiyen biı giyinme tarzı! Safranboluda Çocuk haftası neş'eli geçti Almanyada bir boşanma sebebi! Şimdi Almanyada Hitler aleyhinde hakaretli sözler sarfetmek boşan maya sebeb telâkki edilmektedir. Hıtler hakkında bu tarzda sözler söyle miş olan bir kadın aleyhinde kocası tarafından dava açılmış ve mahkemenin verdiği boşanma kararı temyizce tasdik edilmişhr. Rus san'atkârlarının vere cekleri musamere Safranbolu «Hususî» Çocuk bayramı burada çok parlak geçtı. Mektebliler tarafmdan muhtelif oyunlar oynandı. Bir çocuk balosu ve rfldi ve bir musamere tertib edildi. Gönderdiğim resim çocukların oyna dığı oyunlardan birinî göstermektedir. Kızılay Kurumundan: Moskova devlet tiyatrosu san'at kârları tarafmdan 9 mayıs 935 per şembe akşamı saat 20,30 da Beyoğlunda eski Fransız Tiyatrosu binasmda Kızılay Kurumuna bir musamere verilecektır. Davetiyeler şimdiden Eminönü kaza merkezinden alınır. Çocukları koruma kurumunda Çocukları Koruma Kurumu bugün saat 2 de içtima edecek ve Kurumun daha müfit olabilmesi için düşü nulen tedbırler üzerinde görüşülecektır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: