,0 Nisan 1935 Kadınlar Kongresinde ikinci gün (Baştarafı birinci sahifede) meâ ve bunun için de yabancı mem • leketlere gitmesi teşkil ediyordu. Rapor bu noktadan bahsed'erken mahkemelerin nafaka hakkındaki hükümlerimn yabancı memleketlerde de tatbik edilebilmesi için arsıuJusal mukaveleler imzalanmasını dılemekte ve nafaka vermiyen erkeği hapsetmek tense, kendisinin çahşbrma müessese lerine sevkini ileriye sürmekte idi. Bu mesele etrafmda cereyan eden mü zakerede, Uluslar Kurumunda kadın teşkilâtlannı temsil eden Hollanda murahhası Matmazel Louise Van Eeghen 1923 yılında Montevideüde Küba, Ekoatör, Paraguay ve Uraguay hükumetleri arasında imzalanan bir muahedenin kadıola erkeldere mu$avi medenî haklar verildiğini bildi rerek, bu muahedenin dığer milletlere de teşmili için Uluslar Kurumuna tekliflerde bulunulmasını istemiştir. Münakaşalardan sonra teklif reye konarak bazı değisiklıklerle ve ekse riyetle krbul edilmiştir. Camharivet Yeni Bulgar kabinesi kuruldu M. Toşefin rîyastindeki kabîneye eski naznrlardan bir kısmı da gîrdi taraft biriTid tahifede) dip kendisini yeni kabinenin teşkiline memur etmiştir. M. Toşef, kabinenin teşkili için temaslanna devam etmektedir. Ortada henüz daha kat'î bir netice yoksa da dolaşan kuvvetli rivayetlere nazaran Toşef yeni kabineyi şu şekilde teşkile muvaffak olmuştur: Fenerbahçe 2 1 yenildi zturahhası Şerife Bekum Bitnid AU ve diğer murahTıaslar çay ziyafetind*' Aşbınm doğum günü olduğunu bfl dirdi. Başkanı sürekli alkışlar arasında tebrik ve ona «başkanlar kraliçesi» ünvanı verilmesini teklif etti. Bu tek lif salonu dolduran bübln murahhaslar tarafından dakikalarca süren ha raretli alkışlarla kabul edildi. Başkan Aşbi arkadaşlanna teşekkürlerini bildirirken, Türk Kadınlar Birliği baş kanı Lâtife Bekir Işık kendisine bir tarafında kongreye aid resimler, diğer tarafında da kongre münasebetile çıkanlan posta pulları bulunan bir lev hayı habra olarak verdi. Ayni zamanda kongre tarafından başkana bir büket sunuldu. Alkışlar kesildikten sonra başkan ruznameyi teşkil eden şark ve garb kadmlannm teşriki mesaisi mevzuu hakkında söz söyliyecek murahhaslan birer birer kürsüye davet etb. Şehrimize dün gelmiş olan Hind murahhaslarmdan tbkaünnisa Hüse yin şark kadınlannın garbdeki hem şirelerinin yardımlanna muhtac olduklannı sö'yledi, her sahada şark ve garb kadınlannın teşriki mesaisile kadınhk gayelerinın tahakkuk ettirileceğini an latü ve tecrid siyasetinin yanlış ve imkânsız olduğunu izah ederek, «Şark bildiğiniz gibi değildir, çok değişmış tir» dedi. Sonra ıki tarafın zâfından başlıyarak ne yollarda elbirliğile yürüyebileceklerini ortaya koydu ve çok alkışlandı. Amerikadaki zencileri de biliyor sunuz. Gazetelerde son seneler içinde on lan koruyacak şekilde yazılar çıkmasmdan memnunum. Zenciler, bütün insanların istiyebi Ieceği şeyleri istiyorlar, adalet isb yorlar. barbarlıkla itham edilmemiz karşısında lince ne dersiniz? Liçten daha açık bir barbarlık olamaz. Burada koca mümessillerini gör düğüm bütün memleketlenn ırkı mı koruyacağı, ırkıma yardım edeceği kanaatini veriyor. Nikbiniz. Irkrmız için büyük istikbal umuyo rum.» Jamayka murahhasımn sözleri çok 1 alkışland . Ahlâkta müsavat komisyonunda Ahlâkta müsavat komisyonu da saat onda Ingiliz murahhası Matmazel Alison Neilansm başkanhğı altında açık toplanbsını yapmıştar. Başkan önce Arsıulusal Kadınlar Birliği Ahlâk komisyonunun faaliyeti neden îbaret olduğunu anlatb. Sonra cbsî güçlükler içerisine düşmüş daha çok genc kızlann harcan dığını izah etb' ve Uluslar Kurumu nun bu yolda yaDbğı tetkikler hak kında Uluslar Kurumu murahhası Pr<*nses Radziville izahat verdi. Her milletin murahhası fuhşun o nüne geçmek için kendi memleketle rin^e alınan tedbirleri anlatblar. Şaravinin nutku Bundan sonra alkışlar arasında kürsiye çıkan Mısır heyeti başkanı Sitti Şaravi evvelâ türkçe olarak ve «sevgili bayanlar, muhterem bay lar» la raşlıyan kıs? ' ir nutuk söyli yerek yabancı dille y Ieceği nutuk tan evvel sevdiği ve komıştuğu yeni Türk dilile teşekkürlerini bildirmek istedığini anlatb. Şark v : garb kadınlannın teşriki mesaisinden bahseden fransızca nut • kunda da şöyle dedi: « Istanbul Asya ile Avrupayı birleştiren bir şehirdir. Bu ibbarla şarkla garbin beraber çalışması işinin canlı bir bmsalidir... Şimdiye kadar birçok eskimiş akideler yüzünden beraber çahşamadık. Fakat şimdiye kadar kal dırması imkânsız görülen bu en geller Kamâl Atatürkün dâhi elile ortadan yok edildi. O büyük adamın dediği gibi «harbin sebeblerini orta dan kaldınmz, harbin yaralan ka • panacakhr.» Sitti Şaravi şark ve garb kadınlan arasında irtibatı muhafaza etmek şe refini iftiharla Türk hemsirelerine bıra'/^'.nı söyliyerek bir alkış sağnağı içinde Kirsüden indi. Bir Türk kadın doktorile münakaşa Arkasmdan, reisb «sual soracak var mı? varsa sorsun?» teklifine karşı dinleyiciler arasında bulunan doktor P e rihan «yağa kalkarak lngılterede, Türkiyede olduğu gibi evlenmeden önce bir sıhhat vesıkası almak gibi bir şart olup olmadiğını ve Ingileterede zührevî hastalıklarla mücadele edilip edil mediğini sordu. Reis bu sorguyu memnuniyetle karşılıyarak şöyle dedi: îngılterede izdivac için bir sıh hat vesikası mecburiyeti yoktur. Ne den yoktur bilmiyorum! Zührevî hastal'klara gelince, sıhhat vesikası bel ki bu yolc». faydahdır. Fakat her zaman için şayanı itimad değildir. Çiınkü hastalık olup olmadiğını her zaman tayin kolay değildir. Alâim o kadar gızlı ve bellisızdır. Fakat netice ib'banle diyeceğim şuduT ki bizde izdivacdan önce bir sıhhat vesikası aranmaz! Zührevî hastalıklarla mücadele ise ihtiyarî surette müracaat edilebilecek tedaviledir. Bu ihtiyarî sistem, frengi ve belso • ğukluğunu azalbnışhr. Buraya has talıklı olan alelâde kadınlar değil, fahişeler de geliyor. Fahişeleri mecburî muayeneye tâbi tutmak yok mudur? Yoktur. Esasen bu yolda yal nız kadınlan mecburiyetler albnda bulundurmak, Ingilteredeki kadın taşkilâtının pernsipine muhaliftir. Tek taraflı cinsî muayene kâfi değildir. Faydasızdır. Fahişe tehlikeli bir hayat geçiriyor. Hastalığını, başkasına geçirebilir. Fakat erkek bir aileye geçirirse bundan erkek te ayni derecede mes*uldür. Erkek te muayeneye tâbi hj tulmak lâzım gelir. Mecburî muayeneye gelince, bu suretle korkanm ki yalnız bir kişi gelecek, ötekileri mecbu riyetin kendisine tahmil edeceği yiik krden çekinerek gelmiyecektir. thti yarî sistemle daha iyi neticeler alını yor. Çünkü zührevî hastalıklar verem, kanser gibi değildir. Bunda ahlâkî bir hicab vardır... Bizde esnaf bile sıhhat muaye nesine tâbidir. Bu hastalıklan niçin hicab verici sayalım? Bu hastalıklar hicab verici sa yıhyor ve öyledir. Zührevî hastalıklar, hayabn kirli şeraiti içinde zuhur eder. Bu dokunmakla geçmez. Biz gizli tedavi ediyoruz.. Hatta kimsenin bilmiyeceğini de temin ediyoruz... Reis Türk kadın doktorunun suallerinden çok memnun olduğunu söy « • ledi. Bunun arkasından bir iki murahhas daha fikirler ileri sürdü ve celse ka • pandı. Başvekil Toşef, Hariciye Nazuı şimdi Saray Nazın bulunan Köse 1vanof, Maliye Nazın, Zahire Inhi san müdürü bulunan Kanazkis, Ik bsad Nazın, şimdi Mesai Mü dürü bulunan Muşanof «eski Başve kil Muşanof değil» Münakalât Na zm Mutafçiyef, Adliye Nazın eski Adliye Nazın Digof, Harbiye Nazın eski Harbiye Nazın ve istifa eden Başvekil General Zlatef, Dahiliye Nazın, eski Dahiliye Nazın miralay Kulef ve Maarif Nazın eski Maarif Nazın General Radeftir. Fakat bu kabine bu dakikaya kadar henüz resmen teyid edilmemistir. Bununla be raber yeni kabine listesini bütün a janslar her tarafa bildirmişlerdir. Kabineyi teşkile memur edilen Toşef 1867 de doğmuştur. Tahsilini Bürükselde bitirdikten sonra 1902 de siyasî mesleğe girmiş ve Bulgaristanın Karadağ, Atina, Belgrad, tstanbul ve Viyana orta elçilrklerini yapmışbr. 1918 de siyasî meslekten aynlmış ve müellifliğe başlıyarak birçok eserIer neşretmiştir. îlim Akademisi ve müteaddid kültür cemiyetleri azasındandır. Askerî birlığin heyeb idaresi de burada mütemadiyen içtima etmekte dir. Kabine buhranmın halli ancak oradan verilecek karara bağhdır. MemJuh Talât TEZEL Jamayka murahhasımn sözleri Sonra Jamavkadan gelen zenci murahhas Mis Marson alkışlar arasında kürsüye gelerek memlekeb ve bütün dünyadaki zenciler hakkında beya natta bulunarak dedi ki: « Bana bu kongrede gösterilen hararetli teveccühten çok memnun ve heyecanlıyım. Bu fırsattan ıstifade e derek size memleketimi ve zencileri anlatmak isterim. Bizim memleketimiz bir îngiliz kolonisidir. tngilizce konu • şuyoruz. Ingiliz kanunlanna tâbiiz. Seçim hakkımız, biz istemeden kendili ğinden ve otomatikman geldı. 100 sene önceki kölelik hayab a damızdan kalkbktanberi, kadınlanmız çok ileriledi. Kadın doktorlanmız, avukatlanmız var.. Bununla beraber köylülerimizin vaziyeb' iyi değildir. înkişaf tamam olmamışbr. Bunu tekâ mül ettirmek, bir yola koymak üzere Birliğimizin yardım edebılmesi miimkündür. Kadınlanmızın bir kısmı az ücretle veya ücretsiz çahşıyor, sıhhî şeraiti olmıyan evlerde ohıruyor... Kölelik devrinde evlenme yoktu. Evlenmek, bir insam eve bağlar, dı şandaki işinden alıkoyar kanaati hâkimdi. Bu kanaat, o zaman Adaya geu'rlen beyazlarda bile mevcuddu. Bu suretle ahlâk düşmüştü. Bugün maalesef, köylülerimizin bir kısmı arasında hâlâ bu an'ane caridir. Bunun için birşey yapmalıyız. Doğan çocuklara tejriî bir hüviyet vererek onlara saadet temin edebilmeliyiz. Ben kürsiye yalnız Jamaykalılar için çıkmadım. Bütün dünya zencileri için söz söylüyorum. Afrikayı çok iyi bilmiyorsam da, ecdadım oradan geldiği için kendimden bir parça »aya nnı. Onlar için yapılacak birçok işler var... însanlar ne renkten olurlarsa olsunlar kalbleri birdir. Ankarada motörsüz tayyarecilik tatbikatı Kabul edilen karar Mısırlı başkandan sonra Cezayir murahhası Matmazel Leb, Avustralya murahhası Madam Rişliet, Suriye murahhası Madam Deneşyen ve Filisbn murahhası söz alarak memleketleri kadın vaziyetlerinden bahsettiler. Müteakıben Fransız murahhası Madam Malaterre Sellier bir karar su reti okudu. Bu kararda siyasî ve ikbsadî, kanunî haklarını kaybehnek tçhlikesine maruz kalan garb kadınlan nm ve kanunî, iktısadî ve siyasî noktalardan kadınlan aşağı seviyede bulundurulan şark kadınlannın adalet ve müsavat prensipleri etrafmda birleşmeleri teklif edıliyordu. Bu karar sureti bazı küçük tadilâtla kabul edilerek celseye nihayet venldi. ITusyadan getirilen iki tayyareci nin Ankarada «Türk Kuşu» cemiyetinde motörsüz tayyarecilik ve para şütçülük dersleri vereceklerini ve bunun için iki de motörsüz tayyare ge brileceğini yazmışbk. Resmimiz Rus tayyarecilerinin Ankarada kar§ılan maîannı gösteriyor. îzmir muallimlerinin kıdem zammı îzmir (Hususî) Muallimler Birliği idare heyeti ve muallimler, kıdem zamlarile makam ücreti için tahsisat aynlması hakkındaki Vekâ letin emrine çok sevinmişlerdır. Vilâ yet meclisi tetkikabna başlamış ve dünkü toplanbdaki müzakereler Birlik idare heyeti tarafından takib edilmiştir. Dün geceki çay Kongreden sonra akşam saat 18 de Türk Kadın Birliği Dolmabahçe sarayında kongre murahhaslan şerefine bir çay vermiştir. Beş yüzden fazla murahhasla şehrimizin birçok tanınmış şahsiyetleri, Istanbulda bulunan ka dın saylavlanmız, ecnebi konsoloslar, matbuat erkânı çayda hazır bulun • muşlardır. Ziyafet esnasında şehir bandosu muhtelif parçalar çalmış, sa mimî hasbihallerden sonra saat 20 de davetliler saraydan aynlmıs.laroV îzmir tütün inhisannda îzmir (Hususî) Tütün Inhisan îzmir fabrikası muamelelerinde usul süzlükler görülmüş ve bazı memurlara işten el çekbrilmişti. İdare, gördüğü Iüzum üzerine üç müfettiş göndermiş ve tetkikata başlanmışbr. Amerika protesto etti Vaşington 19 (A.A.) Ameri ka hükumeti Japonyaya bir nota gön dererek Mançuku petrol inhisarınm tesisini protesto etmiştir. Amerika hü kumeti bu inhisan mevcud muahede Ier ahkâmmı ihlâl eder mahiyette te lâkki ebnekte ve inhisann Uzakşark taki açık kapı siyasasına muhalif oldu ğu mütaleasında bulunmaktadır. Öğleden sonra öğleden sonra saat 14 te kongre heyeti umumiyesi Madam Aşbinin başkanlığı altında toplandı. Şiddetli ve sürekli bir zelzele oldu Londra 19 (A.A.) Londra zelzele aletleri bugün saat 16,26 da merkezi Londradan 3000 kilometro mesafede çok şiddetli ve sürekli bir zelzele kaydebnişlerdir. Madam Aşbiyi tebrik Avusrurya murahhası kürsüye çt karak dün kongre başkam Madam EvveUd ak§am verüen çay ziyafetinden iki intiba uıadmlertntn rtyana kalettn* papttklan btr o*w» yBaştarafı birinci tahifede) yapmıs, Galatasaray 3 1 galib gel miştir. lan bu muamele, Türkün merdüği ne ve misafirperverliğine kat'iyyen Şeref stadında yakışmaz. Bu çirkın hâdıseye kimin Dün Şeref stadında muhtelif maç sebebiyet verdiğini ve bundan mes'ul lar yapılmıştır. Üçüncü küme lik olanlann kimler olduğunu araştır maçlarmda Feneryümaz, Sümerspo mak spor teşkilâtına düşen bir va ru 6 0, Halic İdman, Ortaköyü 3 0 , zıfedir. Teşkılâtın bu işi ehemmiyetKaragümrük te Doğansponı 3 1 yenle takib etmesini ve Türk sporculu mişlerdir. ğunu feci bir vaziyete düşürenlerin cezalandırılmasmı isteriz. Beşiktaş üçüncü takımı Feneryıî • maz üçüncü takımmı 4 1 , Beşiktaş Müsabaka nasıl oldu? B takımı Kasımpaşa genc takımını 2 1 , eksik kadrolu Beşiktaş A takt Dun stadyom, diğer maçlara naza , mı da Kasımpaşa A takımını 2 1 ran daha çok kalabalıktı. Viyanalı yenmislerdir. ların bu maçta mağlub edıleceğıni tahmin edenler de pek çoktu. FenerGayrimüttefik kulübler bahçe şöyle bir takımla sahaya çıktı: Bedii Yaşar, Fazıl Cevad, Ali arasında Rıza, Esad Niyazi, Şaban, Namık, Gayrimüttefik kulüblerden Da • Şeref, Eşref. vudpaşa Gencler Birliği Türkspor Viyanalılar, oyuna sıkı ve seri bir birinci ve ikinci takımlan dün Kara hücumla başladılar ve derlitoplu hügümrük sahasmda karşılaşmışlardır. cumlarla Fenerbahçe müdafaasını îkinci takımlarda Davudpaşa 34, sarsmağa ve bu suretle Fener kale si önündeki tehlikeli dakikalan sık • birinci takımlarda da 13 galib gel • laştırmağa başladılar. Bu sırada Vi mr'erdir. yana sağiçi muhakkak bir sayı ka • çırdı. Fakat biraz sonra sol açıktan gelen bir pası derhal sağ açığa geçirOkuyuculanmızdan birinin Liberdi. O da 14 dakikada ilk sayıyı yaptı. tas maçlan münasebetile îstanbula Bu sayıdan cesaretlenen Viyanalı getirilen ecnebi takımlanndan ço oyuncular, guzel paslaşmağa ve Fe ğunun önceden fazla reklâm edildi ner müdafilerine top vermeden oynağinden, sonra bu reklâma uygun bir mağa başladılar. Bıraz sonra, oyunda kudrette çıkmadıklanndan bahse kuvvetli bir hâkimiyet elde ettiler. den bir mektubunu basmış, bu mokYirmi beş dakika süren bu ezid tuba cevab vereceğimizi söylemıştık. hücumlardan sonra Fenerbahçe kenOkuyucumuzun tenkidi tamampa dini toplamağa başladı. Viyana kalehaksız değildir. îstanbula getirilen ta« sine çekilen bir frıkikten istifade e • kımlara hemen daima, hakikî kuv den Fenerbahçe 33 üncü dakikada vetlerinden fazla reklâm yapıhr. bir sayı yaptı, ilk devre bu netice ile Bunda, takım getıren kulüblerin zi bitti. yan etmemeleri gibi bir düşüncenin îkinci devre başladığı zaman Fe de yeri yok değildir. Fakat asıl sebeb nerbahçe kaleye Hüsameddini aldı bu, değıldir. Gelen profesyonel takımve hücuma geçti. Fener merkez mü lar hakkında spor muharrirlerinin hacimi Namık topu lâyikile tevzi e yazdıkları şeyler, daha ziyade, bu tar demeden mütemadiyen ezİ3 or; neti kımlarm, onları getiren kulüblere ce almak için çalışan muhacim hattı verdikleri malumattan ibarettir. Ta sağdan, soldan yakaladığı topu he biıdir ki bu profesyonel takımlar ken> sabh bir şekilde kullanamıyordu. O • dilerini metederler; ekseriya maŞluyunun yedinci dakikasında Viyana biyetlerini saklarlar ve yalnız gali • sağ açığı muhakkak bir sayı fırsatı biyetlerini yazarlar. Kim yoğurdum kaçırdı. Onuncu dakikada Fazıl ve ekşl der ki profesyonel ecnebi futbol Yaşarın boş bıraktığı bir yerden to takımlan, kendilerinin galibiyetleri pu yakalayan Viyana merkez müha gibi mağlubıyetlerini de açıkca bil cimi kale yakınlanndan kuvvetli bir dirsinler. Bunlan, olduğu gibi, büdivuruşla ikinci sayıyı yaptı* rirlerse kendilerile müzakerede buluBu sayı, Fenerbahçeyi gayrete genan kulüblerimizin, tabiî daha iyi bir tireceği yerde bilâkis gelişi güzel oytakım getirmek istiyeceklerini düşünamağa sevketti ve sahada lüzumsuz nürler. yere sert bir oyun başladı. Viyanalı Sonra bir nokta daha var. ların üstüste yaptıklan hücumlan Meselâ Libertas ile tstanbulda be durdurmağa çalışan muavın hattı, rabere kalan takımlanmız, onunla müşkül vaziyetlere düşüyordu. Bir aViyanada karşılaşırlarsa yenilecek rahk takım kaptanı Cevad Viyanalı leri muhakkaktır. Cünkü her horoz oyunculardan birine tokat atmak gi kendi çöplüğünde öter. Her takım. vabi büyük bir de hata işledi. bancı memleket ve sahada kudretin Bu yüzden birkaç dakika inkıtaa den bir miktanm kaybeder. Bu me • uğrıyan maç tekrar başladığı zaman selede nazarı dikkate almacak bir huoyun artık zevkini kaybetmişti. Sert sus ta, bazı ecnebi takımlannın tam oyun devam ettiği müddetçe Fener kadro ile gelemeyisleridir. Kendi bahçe hâkim bir vaziyete geçti. Sağ memleketinde veya di§er AvruDa seaçık Niyazi sahadan çekilerek yerine hirlerinde tam kadrosile iyi neticeler Suleyman geçti. Fakat bir müddet almış bir takım, muhtelif sebebler dosonra Viyanalılar tekrar Feneri sı layısile buraya ihtiyatlarile gelebilir kıştırmağa sık sık hücumlar yapma • ve beklenen güzel oyunu gösteremez. ğa başladılar. Sol açıklan Cevad dı Halbuki onun hakkında verilen ma • şarı atlıyarak kaleye kadar sokul lumat ve yapılan reklâmlar, tam kadduğu halde topu beceriksizce kenara rolu takımı için yapılmıştır. Ne ku atarak yeni bir gol fırsatı kaçırdı. Sağ lüblerimiz, ne de spor muharrirleriiçle, sağ açığın üstüste yaptıklan hü cumlar bir netice vermeden maç Li miz, gelen takımlann tam kadrolarile bertasın 2 1 galibiyetile bittL gelip gelmediklerini her zaman bi Maçtan sonra sahadan çıkan oyunlemezler. Onun icin mazur görülmcculardan birine Cevad bir yumruk leri lâzım gelir. Maamafih sunu da daha attı. Cevada mukabele eden Visöyliyelim ki son yıllarda îstanbuîa yanalı oyunculann üstüne halk hü evvelce olduğu gibi ve birinci smıf cum etti. Sahada herkes birbirine kaecnebi takımlan getirümemektedir. rıştığı sırada hakem Adilkiraym Ü7eBuraya ecnebi takımlan getirenler rıne de hücum edildi, bu suretle sa masraflanru çıkaramamak korknsile hada karışıklık ve dövüş başladı. Bu fazla para istıyen birinci sınıf takımsırada nereden atıldığı belli olmıyan lan getiremiyorlar. Ümid ederiz ki şişe Ali Rızanm boğazını yarmış, bu bundan sonra, hakikaten kuvvetli suretle ış buyümek istidadını almıştakımlar getırilir de futbolculanmı tı. Polis kollan hâdisenin derhal d zm bunlann yüksek oyunundan istj nüne geçtıler. Viyanalı oyuncular orfade etmeleri temin olunur. Yalnız şu tada bir yaralanma hâdisesi olduğu var ki yenildiğimiz zaman adanıları içın ıfadeleri alınmak üzere maç kı dövmeğe kalkışacaksak, ya hiç takım yafetınde karakola götürüldüler. îfagetırmemek, yahut ta hep dişimize deleri almdıktan sonra serbest bıra gore olanlan getirtmek muvafık olur. kıldılar. Viyanalılar dün akşamki trenle de Konyada atlı spor kulübü memleketlerıne dondüler. Konya 19 (A.A.) Şehrimiz Galatasaray ikinci küme de bir atlı spor kulübü teşkil edilmişmuhtelitini yendi tir. Kulüb, idare heyetini seçmiş ve Bu maçtan evvel Galatasaray ta • faaliyete geçmiştir. ŞehrimizddB İf kımı, ikinci küme muhtelıtile bir mac soor kuluba federe Bir okuyucuya cevab