20 Nisan 19»5 Camhuriyet' TELGRAF MABERLERİ Dış Bakanımız geliyor DEBÜJ Yoğurd bayramı Hâdiseler karşısında KONGRE MÜNASEBETİLE HFM NALINA MIH1NA Tevfik Rüştü Aras, Cenevrden harketinden evvel mühim beyanatta bulunarak Balkan ve Küçük İtilâf murahhaslarının içtimaında görüşülen işleri anlattı Cenevre 19 (Hususî) Buradan hareketinden evvel Türkiye Dı§ îşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Atina ajansı muhabirine şu beyanatta bulunmuştur: « 10 mayısta Bükreşte toplanacak olan Balkan Andlaşması konse yine hazırlanmak için hemen Anka raya dönmek mecburiyetinde olduğum için Atinaya uğrayamadığıma çok mütcesîifim. Fakat pek yakında Bükreş içtimalannda dost Yunan nazırlarile görüşeceğim için müteselliyim. Cenevrede Balkan Andlaşması ve Küçük îtilâf devletlerinin müşterek müzakereleri bu iki grupun birleşraesi demek değfldir. Memleketlerimizi alâkadar eden Stresa konferansının neti celeri hakkında müşterek bir tetkik yapmaktan ibaretti. Strcsada toplanan üç memleket murahhaslan bizim menfaatlerimize tealluk eden meselelerle de meşgul olmuşlardır. Binaenaleyh Cenevrede toplanan biz beş devlet murahhaslan da bu husustaki kararla nmızı müştereken tesbit etmemiz lâ zım geliyordu. Neşrettiğimiz tebliğ den de anlaşıldığına göre düşündük lerimiz başka devletleri alâkadar e den meseleler değildir, doğrudan doğruya sulha taalluk eden işlerdir.» Tevfik Rüştü Aras, Akdeniz mi sakı hakkmda sorulan bir suale d e : «Bu meselenin halline aid esaslar konulmuştur, fakat uzun olmryan bir müddet için teahhura uğramışnr.» demiştir. T Atlı müsabakalar Zabitlerimiz büyük muvaffakiyet gösteriyorîar Nis 19 (A.A.) Arsıulusal atlı manialı müsabakalar 17 nisanda başla mıştır. Ilk günkü müsabakaya 11 ulus 98 atla iştirak etmiştir. Bu müsabakaya iştirak eden bütün Türk zabitlerl parkuru muvaffakiyetle bi tirmişlerdir. Mülâzim Saim, Karacabey harasında yetişen Kısmet ismindeki atile beşinci olmuştur. Türk zabitlerinin, bütün müsaba kalar neticesinde, çok lyi bir derece alacaklan ümid olunmaktadır. Berlinde asabiyet ATmanya hiç kimseye itimat etmiyecek! Berlin 19 (A.A.) Hitlerin 46 ncı doğum yıldönümü hakkında yazı yazan birçok gazeteler diyorlar ki: «Uluslar Kurumunun umumî karan Almanyayı mahkum etti. Bu karar, Alman milletini, kendisinden başka hiç kimseye itimad etaıemeğe ve Hitlerin etrafında mütesanid bir şekilde toplanmağa sevketmelidir.» Doyçe Algemayne Çaytung, diyor ki: «MiIIen'mize, bu acı tecrübeye goğüs germek kuvvetini bulmasmı dile riz. Hitlerin senei devriyesinde yapı lacak yegâne temenni de budur. Di leğimiz yerine geldiği takdirde dünya, Cenevrenin hiyanetini tasdik etmeğe mecbur kalacaknr.» Folkişer Beobahter gazetesi, Le tonya ve Estonyanın, Rus Litvanya siyasasına iştirakleri ve Rusya ile mütvkaLH ;uJmı uıisaklau imzalamalan ihtimalinden endişe ile bahsetmekte dir. Stresa konferansı Avusturyanm silâhlanmasım datazammun ediyormuş! Viyana 19 (AA.) Yan resmî Kcrespondans Politike yaptığı beyanatta M. Berger Valdenegg demiştir ki: « Merkezi Avrupa emniyet misakı ile alâkadar devletlerin Cenevre de, büyük müsalemet eserini başar •""nV »zmİnHp hlllıtn«»tıMnrını mi'ts» hede ediyor.> Avusturya askerî statüsünün tadill hakkında söz söyliyen M. Valdenegg, Stresa tebliğinin altına maddesinin Avusturyaya askerî hukuk müsavatı vermekte olduğunu ilâve etmiştir. Aîmanyantn protestosu Londra 19 (A.A.) Ingiltere nin Stresa ve Cenevredeki siyasetine karşı Almanyanın yaptığı şifahî pro testoya cevab verilmiyecektir. Esasen bu protestonun yapıldığı îngiliz sefiri Von Bulovv mülâkaona ancak hususî b'"r konuşma ehemmiyen' verilmektedir. îngilizlerin hoşuna gitmedi Vaşington 18 (A.A.) îngiliz hükumeti kendisile Amerikan bankalan arasmdaki muhaberelerin âyan meclisi silâhlanma komisyonuna bildirilmiş olmasını protesto etmiştir. Komisyon reisi M. Nye, M. Ruzvelt ve Hul ile bu hususta görüşmüştür. M. Nye, Morgan And Company fabrikasının Büyük Harbe aid evrakımn tetkiki esnasmda komisyonun ec nebi hükümetlerle ihtilâf tevlid edecek her hangi bir hareketten içtinab edece ğini söylemiştir. Komisyon neşredilmeleri münasib oL mıyan muhabereler hakkında alâkadar devlet dairesinden istizanda bulunmayı aynca kabul etmiştir. Alman ordusuna aîınacaklar Berlin 19 (A.A.) Yeni askerî kanuna göre, orduya bünyesi sağlam, iyi yetişmiş ve sıhhati tam olanlar a lınacakbr. Orduya girecek kur'a efradırun boylan asgarî 154 santim olacaknr. Bir bayram günü Berlin 19 (A.A.) Harbiye Bakanı her senenin 21 nisanını hava or dusu için kutlulanacak bir bayram günü olarak üân etmiştir. 21 nisan hava kahramanı Baron Von Richtofenin ölümünün yıldönümüdür. Bu sene 21 nisan paskalya yortulanna rasgeldi ğinden bu merasim pek parlak olacakbr. arcal devrfnden Kadmm gerek ailede ve gerek Ayn ayrı nluslaruı ka evvel geçmiş bir devrin var oldutopluluk içinde annnm bazı talihli kullan için dınlık hakkındakİ ğu kanaatini ve her gün bayramdır.. derler. Bu ki mevkii ötedentelâkkileri riyor. Kısası, erberi değişmek gidişle galiba bizim için de öy kek hakimiyeti te ve hep tekâ le olacak. Ağaoğlu Ahmed pek eskidir ve müle doğru yü yukarıda dediği Geçen gün gazetede okudum: Yo rümektedir. Bu v miz gibi bütün bunlar bu devri yaşarğurtçular, mayısm on birinci günü, her bakımdan kadınlık tarihi üç büyük lar ve bugün dahi, her nekadar me tarafta yoğurt bayramı yapılmasını is devreye aynlabilir. denî uluslarda Contractuel alana geZiya Gök Alpin «Maderşahi> dediği tiyorlarmış,. Yoğurt çok sıhhî ve lezzetçilmişse de, erkek hakimiyetinin te Matriarcal, gene ayni mütefekkirin li bir nesne olduğuna göre, böylece sumeli durmaktadır. «Pederşahi» dediği Partriarcal ve en reti mahsusada kutlulanmasma diye îşte bu Partriarcal devirdeki er son, mukavelevi Contractuel. ceğim yok. Yalmz ömek olur da, ya kek hakimiyetinin derece ve şiddeDünya üzerinde yaşayan uluslar bu nn, öbürgün, mubarek yurdumuzun tinin ölçüsüdür ki ayn ayrı her uluüç devirden birisi içinde bulunmaktaher nefis mahsulü için bir bayram yapsun kadınhğa karşı seciyesini gös dır. Afrikanm Avustralyanın ve Simağa kalkışırsak diye korkanm. Ve tıpteriyor. beryanm uzak ve saklı yerlerinde yakı, hıristiyan takvimlerinde, her gün bir şayan vahşi klanlar ve frateriler, Bu bakımdan başlıca uluslar. şoyîe tanesinin hatırası kutlulanan eizze gibi, bir sıra altına alınabilir: hâlâ da Matriarcal devrin birçok a kânunusani birden, kânunuevvel otuz lâmetlerini taşımaktadırlar. Kadına karşı en çok şiddet göste bire kadar, kalkanbahğı bayramı, çilek renler: Çöllerde oturan bedeviler, umumibayramı, marul bayramı, kayısı bay (1) Hindular yetle göçebeler ve kabile kurumları ramı, pırasa, kereviz, lâhana, portakal, (2) Lâtinler. taşıyanlar, Partriarcal devirdedirler. şalgam.. Hulâsa 365 bayram tes'idine (3) Arablar. Medenî uluslar ise Patriarkal devirgirişirsek, elâleme karşı gülünc olmaz Kadına karşı ta eski zamandanberi den kalma bazı an'aneleri taşımak mıyız? la beraber mukavelevi devre geçmig yumuşak davrananlar* (1) Türkler. ler dir. Vakıâ yerli mahsullerimizin sürümü(2) Cermenler. Fakat bugünkü yaşayış tarzı ne onü artırmak için, elden gelen herşeyi (3) tskandinavlar ve umumiyetle lursa olsun her ulus kadınlık bakı yapmamız lâzımdır. Sürümsüz kalan Anglo Saksonlar ve Yunanlılar. mmdan bu üç devri yaşar. yalmz yoğurdumuz değildir. Hatta belLâtinler arasında ilk devirlerde kaBirinci yani Matriarcal devirde, ki en çok sürülen bir meta varsa odur. dının ne babasına karşı ve ne de er ailede kadın hâkimdi. Erkek onun Yıl on iki ay, zengini, fıkarası bizde keğine karşı hiçbir hakkı yoktu. Lâ klanına gelir, onun klanı için çalışır, yoğurt yer. Öyle ki, yoğurt, bizim ulutinlerin Porties Potestats dedikleri çocuklar annenin klanına mensub sal soframızda, frenklerin salçalannın baba velâyeti dolayısile baba evlâdını durlar. Onun tutemine bağlıdırlar. yerini rutar. Birçok yemeklerimizin, yoisterse öldürür, isterse satar, isterse Bence, garb Türkleri arasında hâlâ ğurt, adeta, lâzım gayrimüfariki ol yaşayan «iç güveylik» müessesesi bu kovar. Kızın ne cihaz, ne de miras almuştur. Pilâvm, et dolmasınm, bak « devirden kalma bir izdir. îç güveyin mak hakkı vardı. Kız evlendiği za lanın, patlıcan kızartmasının ve daha man, babanın bu velâyeti tamamile, hali hakkında dilimizin alıştığı cümbirçok yemeklerimizin nefasetini, yo le klan devrindeki erkek halini aynen zevce geçerdi ve buna alâmet olmak ğurtla ikmal ederiz. üzere baba, düğün günü kızın başına ifade eder. bir sarma atardı. Bu sarma, velâye Üdnci yani Partriarcal devirde vaSon bir iki yıl zarfında, Allah îçin tin babadan güveye geçtiğine alâ ziyet değişir. Bu kere erkek hâkim ıslah edilen ve gerek lezzet gerekse temetti. Filhakika Türklerde böyle bir olur. mizlik hususunda, eskisine nisbetle pek âdet vardı ve hâlâ da gelinin ba Bu değişiklik nasıl varlık bulufarkh olan teneke yoğurtlanmız, sıh şına atılan duvak o eski zamandan yor? hî bir gıda olmak itibarile lâyık oldukalma bir âdettir. Bu soruma cevab vermek için tafğu rağbeti görmektedir. silâta girişmek lâzım gelir ki maka Fakat şimdi göreceğimiz veçhile Fakat bu rağbeti arttırmak için, benlenin pek uzanmasına sebeb olur. Yal babanın Türklerdeki velâyeti Lâtince, bayram yapmağa lüzum yoktur. mz bu kadarla kifayet edelim ki bu lerde olduğu kadar şiddetli değildi. değişikliğe başlıca sebeb yaşayış tarLâtinlerde kadın kocasının evinde Böyle nümayişleıle müşteri avlanmaz. zındaki değişikliktir. hiçbir tasamıf hakkını haiz degildL Bunun için başka yollar vardır. Sütün Onun müsaadesi olmaksızın her gün Klan devrinde topluluk, iptidaî en bol ve en ucuz mevsimindeyiz. Hâkullanılan şeylerden başkasına el süyaşadığı ve durmaksızın bir yerden lâ, perakendeciler, iyi yoğurtun kilo remezdi. Babasmm evinden bile bahbaşka yere aktığı için, komünisttir. sunu yirmi beşten aşağı satmıyorlar. şiş olarak götürdükleri. kocasının rnaYani topluluk tekleri gerek çalış Diğer taraftan, yağh, yağsız yoğurtu h sayüırdı. Kadının tek hakkı bumada, gerek mahsulü yemekte işti biribirinden ayırd edemiyen müşteri na hak denilebilirse matron sıfatile, rakçidir. Bu sahalarda kadın erke ler, aldanhyor ve bir daha yoğurt al ğin tam eşidir. Bununla beraber ayni kölelerle beraber ev işlerine bak makta tereddüd ediyorlar. maktı. klandan evlenmek yasak olduğun Ayni zamanda, kâse yoğurtlannra dan, erkek başka klandan kız almak Hindulara gelince, oradaki vaziyet da ekserisi, hâlâ su dondurmasından mecburiyetindedir. Fakat kızı klâ daha amansızdı. Hindli bir baba kı ibarettir ve yoğurtçuyu kulağından durundan ayıranlar bunun için mahsuzını doğmamışken bile ere verebilirlünün bir kısmını o klana vermek, kıvara çiviliyen meşhur Ihtisab Ağası dL Hindular arasında on yaşmdan evza kulluk etmek, evlâdını araya terHüseyin Efendiye rahmet okutturmakvel ere varmak bir fazilet samlırdL ketmek ıztırarındadırlar. tadır. Bugün bile Hindistanın birçok yer Fakat ekin ekmek ve hayvan beslerinde bu âdet duruyor. Fransız seyBütün bunları ıslah edebiliyor mu lemek devri gelir gelmez, bu vaziyet yahı Pernot, Hindistanda on, on iki yuz? İhtikânn önüne geçebiliyor, haaltüst oluyor. Topluluk yanm oturak yaşında birçok dullara tesadüf et » vaici zaruriye sırasına geçen yoğurdu, yaşamağa başhyor. Mülkiyet temeli miştir. Lâtinler gibi Hindular ara fıkaraya, hastalara, zayıflara, çocukkuruluyor, iş bölümü başlıyor; kabile sında da kızlar ve evli kadınlar hiç lara ucuz yedirebiliyor muyuz? yi başkalanmn hücumlanna karsjı bir hak ve salâhiyeti haiz değildirler. müdafaa etmek ve ayni zamanda da Işte buna muvaffak olduğumuz gün, Baba ve zevc onlarla istediklerini hayvanlan gütmek için, erkek ken biz müşteriler, muhterem yoğurtçu esyapabüirler. Tabiî islâmlar hariç. Erdisini savaşa ve çobanlığa veriyor. nafile birlik olarak, bayramı asıl o zakek istediği kadar kadın alabilir. tsKadın ise evde kalıyor, çocuklara baman yapacağız. îstihlâki arnrmak, tediği kadar müstefrişe tutabilir. Fakıyor, ev tezgâhım işletiyor. müstehliki de biraz korumakla olur. kat Hindulara mahsus bir âdet varIşte o andan itibaren erkeğin hâ dır ki hakikaten tüyler ürpertici Ercumend Ekrem TALU kimiyeti başlar. Hakikatte bu haki dir. Zevc öldüğü zaman genc kadın miyetin başlangıc tarihini bilmiyo da kendini onunla beraber diri diri Uluslar Kurumunda ruz. Çünkü tarihin müsbet hakikat gömer. leri kaydedebildiği zamandanberi biz Cenevre 19 (A.A.) Uluslar Bu vahşi âdete karşı İngilizle bu erkek hâkimiyetini ve Partriarcal Kurumu konseyi başkanı Tevfik Rüşrin bile mücadeleleri kâr etmedL Badevrin var olduğunu görüyoruz. Yaltü Aras, Birmaya ile Yunnan arasmzı yerlerde hiçbir şeye bakılmıyarak mz bugün bile yeryüzünde yaşayan daki hududun cenub mmtakasını tahyapılmaktadır. Bu âdete Lutte deni en iptidaî budunlann yaşayış tarzladid için Ingiltere, Hindistan ve Çin lir ve vaktile Slavlar arasında dahi nnın tetkikinden alınan bazı hâdise tarafından tavzif edilen muhtelit ko lerle, gerek kabile ve gerek Contracicra edilirdi. misyona bitaraf bir reis tayinini kabul tuel devirleri yaşayan uluslarda mü(Arkası yann) etmiştir. şahede olunan bazı izler bize, PartriAĞAOĞLU AHMED Dünya kadınları arasında olmabahçe sarayımn o muh teşem merasim salonu, dün görülmemiş bir gün yaşadı. Dünyanın dört köşesinden gelmiş olan 500 den fazla murahhasa Istanbulun yerli ve ecnebi bayanlan da iltihak ederek o güzel salonu bir kadınlar cenneu' haline getirmişlerdi. Sarayda, «cinsi lâ tif» eski tâbirleri kullandığım için affınızı dilerim «cinsi kavi» ye na » zaran, çok fazla ve çok hâkimdi. An laşılan kavalyeleri yorgunluktan öl dürmemek için, çayı danslı değil; sa • dece pastalı olarak hazırlamışlardı. Feminist kadınlar, iştiha hususunda da maşallah erkeklere müsavi ve hatta faik olduklannı gösterdiler. Sarayın salonunda gezen, konuşan kadın ka!abahğı ırk ve milliyet itibarile nasıl çeşidli ise salonun havasım dolduran lâvanta kokusu da öyle çeşidli idi. Sa ray, adeta bir kadın Cemiyeti Akvamı manzarasuıı almıştı. Türk bayanlar la Avusturyalı Misler, Hindu hatun larla Yunanistanlı kiryalar, Mısırlı Sit* tilerle Fransız madamlan, Danimar • kalı Froylaynlarla Bulgaristanlı gos podiçalar ilâ... yanyana, kolkola do laşıyorlardı. Erkekler, bu kadınlar cennetinde şaşırmış, hatta biraz sinmiş ve hayli silinmiş bir vaziyette idiler. Bu cennetin en az 50 soydan hurileri içinde sanşmlar, esmerler, kumrallar, kızıllar, gencler, ortayaşlılar, ihb'yar * Iar, genc kızlar, evliler vardı. Fevkalâde şıklan, orta süslüleri, sade giyinmişleri, babayanileri, erkek kıyafetli o » lanlan vardı. Her dilden konuşuyor • lar, kadınlara mahsus bir kolaylıkl» birbirlerinin dillerini bilmedikleri tak dirde bile, gene anlaşıyorlardı. Zaten Şehir bandosunun merasim salonunun yüksek kubbesine akseden uğultulu nağmeleri arasında söylenen sözleri işilmeden anlamaktan başka çare de yoktu. Kadınlar ev sahibi, erkekler misa fir vaziyerinde idi. Kapıda davetiye kartlanna bakanlar, içeride çay, pas ta v« sigara ikram edenler, hatta er keklerin sigaralannı kibrit çakıp ya • kanlar, hep kadınlardı. Biz, erkekler, bu gibi toplannlarda, ilk defa olarak kadınlara hizmet etmekten kurtulmuştuk, bilâkis onlar bize hizmet ediyor • lardı. Doğrusu, bu hoşuma gitti! (Yalnız bizim Kadın Birliğinin sayın ba • • yanlan, bütün dünya kadınhğının kendilerile beraber olduğunu görmekten dogan bir cesaret ve gururla, biz za valh erkeklere, biraz fazlaca yüksek • ten bakıyorlardı.) Kadınlann bu nezaket ve hizmeti karşısında düşündüm ki feminist kongrelerinin istediği şunda müsavat, bunda müsavat dilekleri tahakkuk eder ' se hiç te fena olmıyacak! Biran, güzellik kraliçelerini seçti • ğim aklıma geldi ve bütün bu kadın lan böyle bir müsabaka için toplan mamış olmalanna rağmen, bir hakem gözile tetkik ettim ve feminist kongresi güzellik kraliçeliğine en ziyade.... kongre azası arasmdaki samimî birlik ve kuvvetli dostluğu bozmamak için müsaadenizle kimi seçtiğimi söylemiyeyim.... J Örnek: îktısadî sebebler bir cemiyeti inhttâle uğratabüir =: \ Miinhat = Ingiz = (Fr.) Abaisse Ekonomik sebebler bir sosyeteyi dağılıma uğratabüir Örnek: Münhat olan yerler = İngiz olan yerler. İnhilâl = Açılma = (Fr.) Vacance Dehşetü inhizam (Bak: İnktraz) Örnek: Bu vazifelerde hiçbir inhilâl olmadı = Bu ödevlerde tnikat = 1 Bağıtlanma, 2 (Meclis terimi) I hiçbir açılma olmadı. Inikâs = Yansıma tnhilâl (bozulmak anlamtna) Çözrüntü Örnek: Evler ve ağaçlarm durgun suya inikâst çok güzel gö. Örnek: İçtimai bir müessesede görülen inhilâl =z Sosyal bir rünüyordu = Evler ve ağaçlarm durgun suya yansıman çok kurumda görülen çözüntü. güzel görünüyordu. Kabili inhilâl maddeler = Erirler tniku etmek = Yansımak Örnek: Suda kabili inhilâl maddeler şunlardtr =: Suda erir. Örnek: Türek temizliği insantn çehresine inikâs eder = Tü1 ö z türkçe köklerden gelen sözleTİn karçlsıler şunlardtr. rek temizliği insanın çehresine yanstr na (T. Kö ) beldeği (alâmeti) konmuştur. BuniaMünhal = Açık = (Fr.) Vacant tnitaf etmek = Çewilmek nn her biri hakkında slrasile uzmanlarlmlzln (müteÖrnek: Nazarlan ona initaf edince = Baktalan ona çevri . Örnek: Münhal yerimiz yok = Açık yerimiz yok. hassls) yazılarînl gazetelere verecegiz. lince. tnhimak (Bak: İptilâ) = Düşkünlük 2 Yeni konan karşlllklarln iyi aylrd edilmeri Örnek: Onda kitab okumak inhimak derecesindedir = Ontnkâr == Yadua için, gereğine göre, fransızcalarl yazilmı; ayrlca 6rda kitab okumak düşkünlük derecesindedir Örnek: İnkâr nedir bilmiyenin imanvnda kvymet olmaz := nekler de konulmuştur. tnhina = Eğilitn, başeğme Yadısa nedir bilmiyenin inanında değer olmaz. 3 Kökü türkçe olan kelimelerin bugünkü içÖrnek: İnhina bilmez bir irade = Eğilim bilmez bir irade. tnkâr etmek = Yadısamak lenmiş ve kullanllan sekilleri allnmlştlr. Asll ak olan Münhani = Eğriç Örnek: Yaptıklarını inkâr etmedi = Yaptıklartnı yadısa • hak, aslı ügüm olan hüküm, türkçe «çek» kökünden madı. Inhiraf = Sapma gelen şekil gibi. Inkıbaz = Büzülme Örnek: Doğru yoldan inhirafı sebebiyle bu hale düftü = Infirad = Teklik, tek kalma Inkıbaz = Peklik Doğru yoldan sapması yüsünden bu hale düjtü. Örnek: Hali infiradda âcîz olan insanlar, btrle}ince büyük tokılâb = Devrim tnhiraf etmek = Sapmak bir kudret iktlsdb ederler = Teklik halinde eksin olan insan . tnkıraz = Batım lnhisaf, inkisaf = Tutulma lar, birZejfnce büyuk bir erk edinirler. tnkısam = Bölünme, kuunlanma Örnek: Hakikat inhisaf bümez bir güne§tir = Hakikat tu Münferid = Tek tnkısam etmek = Bölünmek, kısımlanmak tulma bilmez bir güneştir. Örnek: Bu, münferîd bir hâdisedtr = Bu, tek bir hâdisedir. Örnek: Bu şeklin dört parçaya inkısamt =;. Bu seklin dört Inhisar (Monopol) = Tekit (Bak: Hasr) Miinferiden = Teker teker parçaya bölünmesi. tnhisara almak (Monopolize etmek)' = Tekitlemek Örnek: Münferiden geliniz Teker teker geliniz. tnkisar = Kırılma, kırgınlık (Bak: Hasr) Teferriuf etmek = Tekleşmek Örnek: Verdiği netice onu inkisara uğrattı = Verdiği sonuç Inhitat = Düşüm = (Fr.) Declin, affaissement Örnek: Akran ve emsali arasında teferrüd etti s= Taydajlart onu kırümıya uğrattı. Örnek: Zekâsındaki inhitat konuşmasından belli = Zekâ j*e bemerleri arasında tekleşti. Bu sözleri duyunca içimde acı bir inkisar duydum = 5u v sındaki düşüm konuşmasından belli. lnfisah = Bozulma (Bak: Fethetmek) sözleri duyunca içimde acı bir kırgınlık duydum. tnhitat = Ingirlik = (Fr.) Abaissement tnfisal etmek = Ayrılmak, çıkarılmak tnkisarı hayal = Umusa Örnek: Bu topraklardaki inhitat = Bu topraklardaki ingizInhidam = Yıkılma, yikılım Örnek: Bu işte inkisan hayale düştüm = Bu i§te umusaya lik. Maili inhidam (Bak: Muşrifi harab) = Kagjak düştüm. İnhitat = Alçalma = (Fr.) Degradation tnhilâl = Dağıhm = (Fr.) Dissolution Osmanlıcadan türkçeye karsılıklar kılavuzu: 2 5 İnkisan hayale uğramak = Umusanmak tnkisam ziya = Yalkm İnkişaf etmek = Gelismek, açılmak Örnek: Yazı yazmakta çok inkişaf etti = Yazı yazmakta çok açıldu Çocuklarımtzın bedenen de inkişafma çalışmalıyız = Çocuk' lartmtan bedence de gelismesine çaUs.malıyvı. tnkita = Kesilme Inkıta etmell = Kesilmek Inkıyad etmek (Tebaiyet) = Bağmmak, baş egroek Örnek: Kendimizden daha yüksek insanlara inkıyad edebi~ liriz ss Kendimizden daha yüksek insanlara bas eğebiliriz (bağtnabütriz). İnkıyad ettirmek (Tebaiyet ettîrmek) = Uyurmak C r " :°ilpri emrine inkıyad (tebaiyet) ettirmek Utiyordu = Baska vluslart emrine uyurmak istiyordu. İnkıza etmek Sonalmak lnsaf, nısfet = Ekit Örnek: İnsaftna stğtnırtm =s Ekitine sığınırım. Insaf etmek = Ekitmek Örnek: İnsaf etmez misiniz* Ekitmez misiniz? tnsan = İnsan İnsanî = Insel Örnek: İnsant hislere nnrmet gostermeliair = Insel duygulara saygt göstermelidir. lnxibab etmek = Dökülmek Örnek: Kızılırmak, Karadentze insibab eder Kızıltrmak, Karadenize dökülür. tnsicam = 1 Tutarlık, 2 (Edebiyat terimi) Örnek: Sözlerinde insicam yoktu = Sözlerinde tutarlık yoktu. Insidad etmek = Tıkanmak, kapanmak tnsilâh etmek = Soyunmak, yüziilmek Örnek: Sanki insanliktan insilâh etmi§ti = Sanki insanîık. tan soyunmuştu. • î Innyakî