Italya emri vakii kabu) etmiyecek! ıBaştarafı birinci sahtfede) mis olsaydı son bir veya iki sene içinde çok daha fazla şeyler elde etmis olurdu. Filhakika, bir takım devletlerle işleri görüşmek ve sonra bu babda Almanyaya teklifler yaparak onu bu teklifleri kabul veya reddetmek şıklarından bir! karşısında bulundurmak pek te makııl bir hareket değildi. Şimdi büyük Britanya hükumeti hususî bir yol takib etmek arzusundadır. îneilte • renin Fransaya ve alelumum Avrupaya yapabileceği en iyi hizmet Almanya yı müşterek gayelere yaklatırmaktır. Sir Slmon, kendisinin de söyle diği gibi, Almanyayı Uluslar Kurumuna tekrar getirmeyi istiyor, ta ki Almaaya hukuk müsavatmı ve iz zeti nefsini tamamile müdrik ola • rak »ulhun tarsinine dîçer devlet • lerle beraber çahşsın. Bu lngilterenin birdenbire Parjs, Roma ve Brükse'e arkasım rföndü$ünü ifade et • mez. Sir Simon, Almanya ileride yapılacak müzakerelere iştirak ederse bundan memnun olacağını açıkça sö/lemiştir. Roma 22 (A.A.) Eerline ve • rilen ttalyan notası münasebetile tefsiratta bulunan yarıreatnî Jur nale Ditalya gazetesi dîyor ki: ttalya uzun zamandanberi AI • manyanın Versay muahedesinin ezici hükümlerinden ileri geçmek hakkını tanımakta ve ımıahedelerin tadil edilememesi tezini reddetmekteöir. Fakat ttalya bu tadilin ancak alâkadar devletler arasında nmumî bir tnukavele ile mümkiin olacağı mutaleasmda bulunmuştur. Alman hükumetinin karan ite bir taraflı bir îcraattır ve kendisi tarafından tahakkuk ettirilmek istenilen baf • lıca metalibattan daha az nizamî olarak gözükmektedir. Bu sahada ttalyan siyasası artık tatbik edile mez. ttalyan hükumeti, dikkatini en ziyade bir Avrupa teşriki me sa'sinin tekrar tahakkuku için miisaid şartları canlandırmak lüzu • munda teksif etmektedir. Bugünkü ttalyan notasında sureti mahsusada kayid ve isaret edilen bu lüzum bahsinde, ttalya birçok Alman metalibattna muzaheret etmiştir. Farası Fransızlarm en büyük eğlence yeridir. Bir akşam vakti banka direktöründen amelesine kadar her çeşid halk burada toplanıp, dün • ya havadisleri ve hükumetin siya • seti Uzerine birbîrlerile atışır, ağız kavgası eder. Herbiri Fransanm on dört fırkasındaa birine mensub o • Ian bu msanlar aralannda hiçbir sınıf ve mevki gözetmeksizin bir birlerile siyasî münakaşalar yapar ve etraflanndakilere konferanslar vecirler. Tam ve bütün tnanasile demokrasi... Eğer şu sefil isçiyi on dakika dinlerseniz siyaset, ekono mi, sosyoloji mevzulan üzerinde sal&niyetle konuştuğunu ve pek e saslı fikirleri olduğunu görürsü • nüz. Memleketin tahsîl »eviyesini gösteren bir ölçü... Geçen yaz Galatasaraylı talebelerle beraber Liyonu gezmeğe gelen kıymetli gazetechniz Abidin Davere bu idarehaneyi gösterip sormustum: Bizde niçin böyle halk salonları yapılmıyor? Dünya haberleri buradaki gibi taze taze ilân edilse ne iyi olur!. Gülerek demişti ki: Bu Progre» gazetesinin gün delik satışi nekadadrdır? Uç yüz bin ve küsur.. Ikinci derecede bir taşra gazetesi olduğu halde bizim bütün Türkiyedeki gazete ve mecmuala rın umum satışından fazla bir ra kam.. Eğer bir de haberleri böyle bedava ilân etseydrk; ertesi gün üstüne para verilse gazeteyi kim se almazdı. Acı hakikat.. Ah bir okumak zevkini tadabilsek!. Muvaffak Ihtan Camhariyet 23 Mart îzmîrde feci bîr cinayet oldu İki kardeş öldürüldü, birkaç yaralı var tzmirde Esrefpasada Tatac Kadrinin kahvesinde iki kîşinin ölümü ve üç kişinin de yaralanmasile ne ticelenen feci bir cinayet olmustur. ölenler kahveci Kadri ile kardesi Remzid'ı. trce Mehmed, Ali, tütüncü Re uf, berber Ahmed, Kadrinin kah vesine giderek kahve ısmarlamıs lar ve kahvenin dısında oturmuş lardır. Bu sıcada kahvenin karsısı • na Alinin karısı Emine, Hasan kızı Emine, Hasna, Aayşe ve Canan isminde bes kadın gelerek durmus lardır. Kadınlatgeldikten sonra Ali kahvenin içine gVerek belinden çektiği bıçağı tezgâhın üstüne sapla • mıştır. Kahveci .>adri, bu hare ketin doğru olmadığını, kahvede ki müşterilerin kaçacağmı ve bun dan vaz geçmesini söylemiştir. Bunun üzerlne Ali, Kadrinin üzerine saldırmıştır. Kahvede bulunan müsterilerden Ahmed, bir hâdiseye meydan vermemek için bunları a yırmak istemis, fakat kolundan a • ğır surette yaralanmıştır. Bu sırada kahve de altüst olmuş, müşteriler kaçmağa başlamıstır. Kahvenin dısında duran tcıce Mehmed ve Hü seyin tabancalarım çekerek kapı • dan Kadrinin üzerine ates etmeğe başlamışlardır. Kahveci Kadri al dığı dört kursun yarasının tesirile derhal ölmüs, kardesi Remzi de ağır surette yaralanmıs ve kaldırıldığı hastanede ölmüstür. Kadri öldükten re Remzi yara • landıktan sonra dısarıdaki kadın lardan ikisi kahveye girerek ö lüyü ve yarahyı tektnelemeğe basIamışlardır. Adliye hâdiseye vazıyed ederek katilleri ve ortaklannı cürüm alet • lerile beraber yakalamıstır. Söy Iendiğine göre kahveci Kadri, ka tillerin akrabasından nişanlı bulu • nan bir kızın aleyhinde bazı söz • ler söylemsi ve bu kızın nisanı bozulmuştuır. Cinayetin sebebi bu olarak gösterilmektedir. iHariciye vekilimizj tebligat yaptı î | Uluslar derneği Nisanın; haftasında toplanacak Ankara 22 (A.A.) Istihbaratımıza göre Uluslar Kurumu Umumî Kâtibi M. Avanol, Uluslar Kurumu konseyinin toplanhya davet edilmesi hakkında Fransa tarafımdan yapılan tale bi telgrafla Konsey Reisi ve Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüjtü Arasa bildirmiştir. Tevfik Rüştü Aras, verdiği cevabda, konsey içtimaının nisantn ilk haftası zarfında yapılması için azalara malumat verilmesi ni, kat'î içtima tarihini de bilâ hare tebliğ edeceğini bildir • mis tir. îtcdya emrivakileri tantmaz M. Titulesko Parise pidiyor Bükres 22 (A.A.) M. Tihı lesko pek yakında Parise giderek Fransız hiikumetile temas edecek tir. Yolda Belgradda kalarak M. Yevtiçi ve Brrtislavada da M. Be • nesle görüşecektir. M. Titulesko Paristen Brüksel ve Cenevreye ve o radan da ihtimal Londraya gidecektir. Alman notası ve Küçük itHâf Bükreş 22 (A.A.) Alman kararları Bükreş, Prag ve Belgrad a • rasında noktai nazar teatisine ve sile olmustur. Bükres resmî mehafiIinde muhafaza edüen gizliliğe rağmen, Küçük ltilâf devletlerinin hattı hareketi garb devletlerinin hattı hareketine uygun olacağı anlaştl • maktadır. Frf.nsanın Uluslar Derneğine müracaati burada pek ziyade tasvib edilmişür. kat, beynelmilel münasebetlerde aranılması zarurî olan bu lüzum sebebile emrivakiler usulünü tanımaz. cak Fransanm ileri sürdüğü delilleri kabul eylemediğini yazmaktadir. Eko dö Parinin Lavale hücumu Eko dö Pari gazetesi, bundan isti • fade ederek Lavala hücum eylemektedir. Bu pazete diyor ki: « Almanyanin ve İngilterenin mevsimsiz tedbirleri Lavalin kayidsizliğüe tezad teşkil etmektedir. Laval bir takım intrikalarla Dumergin iti • madmı kazandıktan sonra dişarı işle rini ele aldı. Şimdi kurnazlıklari artık para etmediğinden şaşkma dönmüş • tür. Ne yapacağını bilmiyor. Jurnal gazetesine göre, Fransiz se • firile Alman Hariciye Naziri arasında ki görüşme, nazikâne olmussa da menfî bir netice vermiittr. Şimdi yapi'acak if, mücrimi fikrinden çevirmektir. Halbuki Uluslar Kurumunda yapılacak bir te*ebbüs boş konuşmalara müncer olacaktir. Uluslar Kurumu nizarnnamesinin 16 ncı maddesinin tatbikı Almanyanin ihracini intac edecektir ki böyle bir tedbiri yaramaz çocuğu teVrar aile oca • ğina getirmek siyaseti ile telife imkân yoktur. «Ovr» gazetesi diyor ki: « Sir Simon, Almanyanin im • zal?miyacağı uluslararasi bir vesika • yı, tngilterenin imzalamiyacağım ihsas etmiştir. Fakat. tn^i'tere efkârı umu • mivesinin de bu fikirde olduğundan süphe ettirecek sebebler vardir.» Leh;stan, Almanya leh'ntfe Varşova 22 (A.A.) Askerî mehafilin gazetesi olan «Polska Zborojna» Alman karannın ihd?s ettiği u • luslararası vaziyeti tetkik ederek di * yor ki: «Garb devletlerinde hâsıl o Ian aksülâmeller bir karışıklık manzarası ve müşterek bir azim yokluğunu göstermektedir.» «Kurjer Poranny» gazetesi de şoy • le yazıyor: Almanyada issizliğin azrlması bil • hassa ordu ihtiyaclan için yapılan i malâttan ileri gelmektedir. Binaena • leyh Almanyanin sulh siyasetine dönmesi ancak onun sulh imalâtına avdetile mümkündür. Bunun için de Fransa, İngiltere ve Amerik*mn Alman • yaya yalnız yeni krediler değil ftkat ayni zamanda yeni mahrecler ve miistemlekeler temin etmeleri lâzımdır. Ayan yerine korporasyon Meclisi kurulacak viyetleci tesbit edild'i. İthamname okundu, hükumet komiseri taleb namesini söyledi. Suçluların avukatlarından Per ganeli ilk sözü alarak davanın e hemmiyetinden ve fakat müdafaaı hukukun kutsiyetinden bahsedip uzun uzun mütalealara girişince reis, kısa kesmesini ihtar ettı. Avukat: «Benim birinci itirazım divanm bu davayı görmeğe salâhiyettar olmadığıdır. Kanunu esasinin 97 nci maddesine göre divanıharb Eski Hava Nazırı da... iki halde tesekkül edebilir. Biri >eAtina 22 (Hususî) Selânik ferberlik, diğeri de harb halinde. mustantiği tarafından isticvab edilAncak böyle ahval dahilinde mekte bulunan İpadl üsera karar • idarei örfiye ilân edilir ve memle gâhındaki asilerin ifadelerindea Se kette bu haller devam ettiği müd lânikte isyana rivaset edenlerin Ve detçe divaniharbler faaliyete geçenizelos zamanırıda Hava Bakani bu bilir. Halbuki simdi memleketimizlunan Zanorosla Selânikteki Ma de ne seferberlik, ne de muharebe kedonya gazetesinin sahibi Levanhali vardir» dedi. dis olduklan gazetelere verilen bir Reis İdarei öıfiye olunca ne tebliğden anlasılmaktadır. olur? Hali tabiide idarei örfiye ol Navsika vapuru ve bir şayia! maz. Memleketimizde ahvali fev Yunan hükumetinin müracaati ükalâde yoktur. zerine tstanbul limanından salıve Reis Cürüm bugün yapılma rilmemi» olan Venizelosun oğlu mı«tır. Kiıryakoya aid Navsika vapuru dün Avukat Evet bugün yapılmaPireden gelen yeni mürettebata tesmıstır. Fakat müekkillerim idarei lim edilmistir. Bu vapurun Pireye örfiye yokken yaptıkları suclardan götürüleceği söylenmekted'ir. maznun olarak getirilmislerdir. Navsika vapuru 25 bin İngiliz lî Memleketimizde seferberlik rasına bir İn^iliz kumpanyasına site oldu, muharebe hali de oldu, idagortalı imis. Beyoğlu Rumlan ara rei örfiye zarureten ilân edildi. Bunsında deveran eden »ayiaya göre lardan tegafül etmeyiniz! Venizelosun oğlu j*itığ» sigortada Bundan sonra suçluların diğer avapurun bugün başına gelen hali de vukatı Pop söz alarak o da ayni ?edü;ünmüş olduğundan sigcntanın kilde ititazlarda bulundu. buradaki acentasile Londradaki Bir saatten fazla süren kısmen merkezi arasında muhabere cere • münaka'ah it'razlardan sonra reis, yan etmekte imis! hükumet komisarinin mütaleasını Utedi. Komiser, divanm kanunu esa siye mugayir olarak tesekkül et • mediğini, kanunu esasinin hükumete verdiği salâhiyetlere istinaden idarei örfiye ilân ed:Miğini ispat ede rek auçlu avukatlarının rtl azının reddini istedi. Müzakereye çekilen Atina 20 (Hudivan heyeti bir müddet sonra srelesusî muhabiri rek vazife itiraTiTiın reddedi'd'âini, mizden) Asiesas davaya gj işileceğini tefhim leri muhakeme etti. etmek için tes Bundan sonra sah'dlerin dinlen * kil edilen fevkamesine baslandı ve üç gündür delâde divanıharb vam ediyor. Şimdiye kadar dlnle 3 ^ündenberi mu nen sahidler kırkı bulmu tur. D P » hakemelere bas> da bir hayli vardır. Buçime kadar dinlenilenler'n söyledîkleri hu'âsa katlart bitip te <*1!Hr«e, suçluların elebaşıları Sa rfıvana ilk gönrafis, Çîgandes ve kardesile Ste • derilen asiler fanakos olduklan tahakkuk edlvor. martın birinci Dıvaniharb reisi »e. Cigandes tahsil ve terbiyesi yerin gecesi isyan çıkneral Bakopulos de bir askerdir. Vaktile tstanbulda tığı saatlode Atînada Makropan! hususî bir Rum mektebinde tahsil semtinde bulunan Efzun alayı ile görmüf, senelerce orada yasamıs Harbive mektebini işgal edenlerdir. ve Romanyadaki Yunan sefaret:>de Divaniharb Atina muhafızı Gene • ata;emilrterlîkte buIunmust'Tr. ts ral Bakopulosun riyasetinds dört yan akşamı Çigantesin faaliyeti miralayla bir kaymakamdan teşkil hepsinden fazla olmustur. Hele a ed'ilmiştiı. Hükumet komiseri tophaliyi silâhlandırmak icin sarfet çu kaymakamı Vogenastır. thtiyat tiği mesai ehemmiyetlidir. Adam zabiti olup vazifeye davet edîlen başına beşer yüz drahmi dağıtmıs, Muddiumumî muavini Kostantinu Harbive mektebinden eline geçir da hükumet komiseridir. diği silâhları da bir takım kimse • Maznunlar piyade mfralayı Sa lere vererek isyana istirak ettirmurafis, piyade miralayı Çipante» ve tir. Avni zamanda çok hazır cevab piyade kaymakamı Stefanakosla olan Çigantes, sahidler kendisinin daha küçük rütbede 25 zabit ve ihpara dağıttıjhnı sövlerken «benim tiyat zabiti ve küçük zabitlerdir. param olsaydı kendim yerdim, «u • Bunlara isnad edilen suçlar: Hîna buna dağitacak servetim yok yaneti vataniye, dahilî harbe sebe tur> demiş, reis te: biyet, katil, yağma, ahaliyi hüku «Başkalarmdan aldıklarrnızın bir met aleyhine silâhlandırmak, meşkısmını da dağıtıverdlniz» diye ce ru hükumete karşı gelmek gibi çok vaH vermistir. ağır suçlardx\ Pazartesi günü sa Gene tahidlerin ifadelerinden anbahleyin saat dokuzda divan he Iaşılan mühim bir mesele de isyanyeti makamlarını isgal ettiler. tn cılarm Venizelosu daima ve her haltizamsızlığa ve ir.zibatsızlığa meyde kendileiinin hamisi, Papulasla dacı ver'Jır.emek için ciddî tedbirler Plastırası da bilfiil reisleri telâkki alınmıştı. ettikleridir. Maznunların hepsi mahfuzen saAvukatların ve bazı iyi söz söylona getirildi. Avukatlaırı da hazırliyen suçluların kendilerini Cum dılar. huriyete fevkalâde merbut ve reji Reis ilk evvel suçluların serbestmin tehlikeye girmemesi için her çe haklarını müdafaa etmelerine türlü fedakârlığa hazır olduklarım müsaade edeceğini, fakat bu müsagöstermek için çalıstıkları göze çaradenin suiistimal edilmemesini ih pıyordu. tar ettikten sonra maznunların hüBir sahid dinlenirken avukatlardan birisi Selânikte Kralcılann yap Haydi, buyurun.. Gidelim! tıkları nümayişten haberi olup oldedi. madığını sordu. Şahid haberim yok•#* tur, deyince Cigandes: Dördü birden Yahya Kerimin Cumhusiyet için kendimîzi feda etmeğe hazırdık, hatta bugün evine girdiler. Mahud odaya çıktıbile.. Eğer Cumhuriyet için be"'"m lar. Mühendis önden gidiyor, ve idamım ve sizin de yaşamamz Iâ • > dimdik yürüyordu. Vanda onun zımsa bilâtereddüd bunu kabul etpeşisıra koştu; ileriye geçti. Hcr tiğimi büyük bir samimiyetle söy • tarafı çok iyi tanıyan bir adarn çelüyorum. vikliği ve becerikliğile yazıhane Reis Selânikteki nümayis iki nin çekmesini açtı, birşeyler aldı. gün evvel yapılmi'tır. Siz tahkikat Affedersiniz, baylar! dedi, zamanınd'a verdiğiniz ifadenizde zavallı pek harab oldu. Kendisine 3 4 ay evvel sizin evinizde topla • bir esrar sigarası sarıp ta içirmiyenarak isyan hareket'nin esasını kacek olursam belki daha fena olur. rarlaştırdığınızı söylemissiniz. Bi Kusura bakmayın. naenaleyh bunuıjla onun ne müna sebeti vardir. Rejim meselesi bizim Cemille Adnan bakıştılar. vazifemizin fevkında ve haricinde Pekiü Ne yapahm?. Öyle oldir. Halkın iradesine tâbidir. On sun. lar kraliyeti de isterlerse bizim tâVanda sigarayı lâhzada sarmış, bi olmamız zaruridir. Halkın irade8evgilisine vermişti. Şefkatle ellesi cebren değiştirilemez, demistir. rini tuttu. tki üç gün sonra muhakemenin bi Uzan yavrum! dedi. Baylar teceği anla^üıyor. Maznunların hepyaK^ncı değil.. Uzan da rahatına si değilse d*e birçoklarının ağır cebakl zadan ve bazıları da kellelerini verİATKOM mekten kurtulamıyacak gibidirler. \Saş tarafı bırtnct satıxieae\ Oivanıharb karar veriyor Atina 22 (Hususî) Divanıharb asilerin muhakemesine devam et mektedir. Efzun alayı ve Harbiye mektebi isyancılarının muhakemesi hitam bulmak üzeredir. Şimdiye kadar kırka yakın sahid dinlenilmiş tir. Yarın hukuku amme ve müda faa ^ahidlerinin dinlenmesi hitam bularak hüküm vecileceği zanne dilmektedir. Atina mektubu Divanıharbde muhake • meler çok merakh oluyçr Berlin 22 (Hususî) Alman gazeteleri Fransız ve ttalyan notalannı hararetle münakasa ediyorla*. ~ «Deutsche Allgemeine Zeitung> iki nota arasında mühim bir fark olduğunu yazarak diyor ki: ttalyan notası Almanyaya tam bir hükümranî ve hukuk müsava tını tanıdığı halde Fransız notası hukuk müsavatının tahakkukuna tnâni olmak için emniyet iddialarını tekrar etmektedir. «Lokal Anzeiger» gazetesi yazı yor: Fransanm Berline verdiği nota açıkça gösteriyor ki, Fransız hükumeti Almanyayı müşkül bir vazi yette btrakmak ve onu tabiî ve hükümranî hukuklarından mahrum etmek fikrindedir. Bu tesebbüsler Kellog ta Almanyayı haklt huluyor siddetle reddolunmahdır. Çünkü Nevyork 22 (A.A.) VHsonnn Fransanm ileri sürdüğü sebebler Dısarı tfleri Bakanlığını yapmış olan kat'iyyen esassızdır. Colby, Almanyînın son karannda «Kreuz Zeitung» da diyor ki: hiçbir harb tehlikesi bulunmadığmı ve Garb devletlerinin müşterek bir teşebbüsü mevzuubahs değildir. Çün • eski müttefik devletlerin Versay muahedesile girişmif olduklan silâhsız • kü böyle bir tesebbüs siyasal durumda lanma taahhüdlerini yerrâe getirme • tehlikeli ihtilâtlar doğurabilirdi. mi» olduklanm söylenustir. Sir Simonun Almanyayı da üçler Diğer taraft?n eski Dısan tşleri Bakonferansina iştirak ettirmek fikrini mu'talea eden «Berliner Tageblalt», kanı Kellog da ayni mutaleada bulunAlmanyanin Cenevredekilere benzer muştur. bir konferansa kendisine tam bir lıu ttalya askerlik müddetini indiriyor kuk müsavatı tanilmadan istirak ede Roma 22 (A.A.) Harbiye Na miyeceğini yazmaktadir. zın mecliste beyanatta bulunarak de • Frannz gazeteleri hücum ediyor miştir ki: «Askerlik müddetinin indi Fransiz matbnatı Berline verilen rflmesi hakkmdaki kanunun tatbikma protesto notasini başka başka tefsir etmektedir. Gazeteler Fransanm Ber • Avrupanın bugünkü vaziveti mânidir. Geçen'erde silâh altına alınmış kuv lin sefirile Alman Dişarı lsleri Bakani vetlerin de terhisine gene ayni se Von Neurath arastndaki konuşmanin bebden dol'yı imkân yoktur. Hatta nazikâne cereyan ettiğini ve Alman yeniden bazı sınıflarm daba silâh al yanin Paris lefirinin de Fransiz DO • tına çağınlması muhtemeldir.» tasını kzbulden üntina etmediğini, anCemil otomobilin kapısını kapadı. Şoföre Vandanın adresini verdi. Sivil memurlann oturduklon masanın hizasından geçerken, Cemil, Salihe doğru iğilmiş: Iş bitti.. Mesele kalmadı.. Gidebilirsiniz.. demişti. Nasıl, istediğiniz gibi mi? Istediğimden de âlâ! Çok teşekkür ederim. Vanda, Adnanla mühendisin aralarında oturuyordu. Üçü de susmuştu. Cemil gelip te karşılarma oturduğu zaman, kadın kımılda madı bile. Yahya Kerim, mermer masa nın üzerine abanmış, sevgilisinin gözlerinin içine bakıyordu. Cemil: Madam! dedi. Hiç üzülme yin. Arkadaşınız kendini biraz rahatsız hissettiği için bir taksiye bindirip evinize yolladım. Yarın da Varşovaya dönecektir. Ben yolculuğile bizzat meşgul olacağım. Diğer taraftan... Burada, Yahya Kerimin yüzü ne bakarak sözüne öyle devam etti: ... Kimse hakkında. takibat yapılmıyacağına dair kendisine söz verdim. Bu iş, kat'iyyen, bizim aranv.zda kalacaktır. Ona, olmamış nazarile bakacağız. Anhyor musunuz? Bir müddet, hepsi sustular. Yahya Kerimin dudakları birşey söylemek istiyor, fakat muvatfak olamıyormuş gibi kımıldıyordu. Zorla: Vanda!. Vanda!. Diyebildi. Cemil artık ne söyliyeceğini bilemiyordu. Birdenbire Vanda sordu: O sizde mi?. Evet. Cemil zarfı cebinden çıkardı. Vanda onu aldı, titriyen ellerile Yahya Kerime uzattı. Affet beni Kerim!. Ne yaptığımı bilemedim. Bu sözler mühendisin kulağına Alman gazetelerinin mütaieaları Amerika karısmryacok Va^ington 22 (A.A.) Hükumetin, Almanya • Amerika sulh muahe denamesinin ih'âlinden dolayı Alman• yaya bir protesto hazırladığı haberr tekzib edilmektedir. Fransız hükumetin'n Uluslsr Kuru • mıma müracati hakkında, î ükumet meselenin halli hakkında mtitalea yü rütmekten ictinab etmektedir. Amerika, Uluslar Kurırmuna dahil olmadığı için, faaliyetini gizli tutmaktadır. Bahriye ve Harbiye Bakanhklan oldukça bedbindir. Nevyork matbuatı, Fransa ile İngiltere sıkı bir şekilde teşriki mesai ettikleri t?kdirde Uluslar Kurumi'nun bir muvaffakiyete eris mesi iv'<maH olduğunu yazmaktadir. Irak kabileleri isyan etmiş Asilerin tedibi için yeni bîr kabine kuruldu Taymis gazetesinin Bağdad muha biri Irsktaki isva» ve yeni kabine hakkmda su tafsilâh göndermistir: Fırat havalisinin orta kısmmda zu • hur eden isyanm vehsmet ve ehem m'yeti artmakta olduğundan kabine istifa etmiştir. tstifaya sebeb, nazırlann bazılannın asi kabileleri tedib için büyük mik yasta askerî hzrekât yapılmasını il tizam etmeleri, diğerlerin'n de uzlaş • mak poiitikası takib edilmesine taraftar olmalandır. Kral, pederinin on sene evvel baf • vekili bulunan Generrl Yasin EUıaşi • miyi saraya davet etmiştir. Mumaileyh yeni kabineyi teşkfl etmiştir. Yeni kabinede sabık dört Basvekfl vardir. İsyan e^en kabüelerin şikâyetlerin den başlıcası meb'usan meclisinin bugünkü sek'ine aiddir. Kabile mensublarının kabaili temsil etmediği iddia olunuyor. Divaniyedeki isvanın sürrtle yatı sacağı bekleniyor. Beş buçuk senedenberi Bağdadm tngiliz büyük elçisi bulunsn Sir Humpbrez tayyare ile Mısıra gitmiştir. değiyor muydu acaba? Onun sade dudakları kımıldıyor, arada bir kısık bir ad duyuluyordu. Vanda! Kadın, Cemile hitab etti: Kendisine söyliyeceklerim var. Onun evine gidelim. Gidelim: Hay hay! Haydi Kerim! Kalk. Kımıldamadı. Vanda Cemilin yardımını diledi. Söyleyin kalksın.. Gelsin.. Hep birlikte koluna girdiler, kaldırdılar. Etraftaki masalarda oturanlar gülüyorlardı. Yahya Kerimi sarhoş zannetmişlerdi. Bu esnada yere düşen zarfı, garsonun bîri yetişip aldı, Yahya Kerime uzattı. Bunu düşürdünüz.. Unuta caksınız.. O zaman Yahya Kerim ayıldı. Etrafta gülen, alay edenleri de gördü. Başı dikildi; kaçları çatıl dı. Garsonun elinden zarfı aldı, ona bir bahşiş verdi ve: V *Cumhuriyet(( in tefrikası : 47 Arabanın kapısını açtı, kızı bindirdi, çantayı kucağma bıraktı. Uğurlar olsun matmazelî. Benden Varşovaya bol bol selâm götürünüz. Pola cevab bile vermedi. Acaba Yahya Kerim kazinoda ne yapıyordu)