4 Mart 1935 Cttmhartyef TELGRAF MABERLERI Içtimaî musahabe Sulh perisi nümde, hepsi de bugün gelmiş ajans telgraflan var. Birer birer gözden geçiriyorum: Atina Asiler Girid adasını i$gal etmişler.. Selânikte örfî idare ilân olunmuş.. Tayyareler asi gemileri bombardıman etmişler.. Asompsiyon Düşman kuvvetleri bilmem nereye doğru püskürtülmüç... Bilmem nekadar esirle birçok ta harb levazımı ele geçirilmiş.. Roma Bilmem kaçıncı ala yın şimalî Afrikaya sevkedilmek üzere Mesinaya geldiği haber veriliyormuş.. Havana Küba adasında yeniden isyan emareleri baslamıç.. Bir hafta içerisinde on dokuz bomba patlamış.. Hindistanda yerli hükümdarlar kımıldanıyormu?.. Uzakçarkta Japonlar hâlâ fesad karıştınyorlar mış.. Çin Türkistanında kurulan yeni Türk hükumeti yayılmakta imiş.. ıgiliz lirası 595 e düşmüş.. Almanya, Ingiliz Fransız hava andlaşmasına yan gözle bakıyormuş.. Irakla Iran hudud davasinı fasledememişler.. Bütün bunlar da cabası! Zavallı sulh perisi! Bunca âşıkların bulunduğu zannedilirken, meğer sana karsı pek te lâkayd olanlar varmıç. Seni, ötedenberi bir güvercin seklinde tasvir ve tasavvur etmeğe ahşanlar, bugün sana bir şekil verecek olsalar, seni yoluk bir kargaya benzetmekte bile tereddüd edecekler. Ne yaptın? Şu insanlık senden ne kötülük gördü? Neden, bir türlü, efsanelikten kurtulamayıp ta, hakikat çeklinde tecelli ede miyorsun? Neyin eksik?. tstersen gel de senin kulağına fısıldayıvereyim: Insanlar, rahattan, huzurdan hazzeder mahluklar değildir. Bilmez misin? Atamızla ninemiz cennette bile tek durmayıp kovulmuşlardı. Onlann ilk oyuncaklan, kayalara sürte sürte ucunu sivrilttikleri balta oldu. O zaman, yeryüzünde yaşıyan topu iki karde?ten, babamız, amcamızı öldürdü. Biz o katil babanm, Kabilin evlâdlarıyız. Ona çektOc. Biribirimizi yemekten hazzediyorsak kabahat irsiyet denilen tabiat kanununda. Bir kusurumuz daha var: Açgözlüyüz. Doymak sanımızdan değildir. Ne paraya, ne toprağa, ne şan ve şerefe ve çöhret ve nüfuza kanmak bilmeyiz. Adını ideal koyduğumuz bu şeylerin uğruna seni feda etmişiz çok mu? Aramızda seni candan ozliyenler, harbin hakimiyetine, senin hakimiyetini ikame etmek dileyenler yok değil. Hem çoğu da samimidir, emin ol. Fakat kan kokusu, barut kokusu insanı çok fena sarar, bilir misin? Bunu etraf tan duyup ta, bir kere sorhos olan seni de unutur, senin vadettiğin nimetleri de. Sulh perisi I Şimdilik sığmmak istediğin güzel Isviçre dağlannda, elinde bir zeytin dalı, arkanda beyaz gömlekle edalt edah dolaşmakla hiç, nafile, kimseleri avhyamazsın. Senin bu romantik tav nna, bugünün realist kafalan tahammül edemiyor. Olsa olsa, Akvam Ceıniyeti saraymı kendine ikametgâh ederek, mahşere kadar, Mosyo Hendersonla başbaşa oturmağa mahkura görüyorum seni.. Zavallı sulh perisi! Ereümend Ekrem TALU "L I Sir Con Simon perşembe akşamı Berlinde olacak Alman hükumeti îngiltere Hariciye Nazırı şerefine çok muhteşem bir kabul resmi hazırladı Londra 3 (A.A.) Matenin Lon • dra muhabiri, Sir Jon Sîmonun, ayin yedinci günfi aksamı Berline varaca • ğmı haber almiştir. tngiliz Hariciye Nazm, cuma ve cumartesi M. Hitler • le görüstükten sonra tekrar buraya dönecek ve birkaç gün tonra da Moskova, Varsova ve belki de Praga gi decektir. Eko de Paris muhabirine göre, bi lftkis naxirin Moskova seyahati, Lon* dra 3e Berlin arastada doğrudan doğruya müzakere esasinı müdafaa edenlerin tesiri altinda bulıman B. Makdonaldm mahalefetî üzerine geri kalmisUr. Berlin 3 (A.A.) Havas muhabi • rinden: Alman hükumeti, tngiliz Hariciye Nazirtna muhteşem bir hiisnü kabul gösterecektir. M. Von Nöyrath, dün aksam Ingfltere sefirine, hükumetin Sir Jon Simon için Riyasetkumhur sarayinda, müteveffa Maresal Hin denburgun dairesini tahsis edeceğini bildirmiştir. Diplomatik mehafil, M. Hitler; hükumetin bastaa geçelidenberidir, ilk defa olarak Basvekâlet dairesinde muhteşem bir siyasal ve monden resmi kabul yapilacağım söylüyorlar. Yeni nesil arasında Cemiyetin mıllî hayatta rolü Yazan: Ağaoğlu Ahmed ni. ötedenberi edebiyatimizm kendi • ne düsen rolü oynamadığı etrafmda birçok sikâyetler edUmektedir. Birçok kalem emektarlarinin sefil ve perisan yaşadıkları ve son nefeslerini hastane köselerinde verdikleri, vefatlari çağinda hatirlanan ve acı acı söylenen hâ diselerdir. Acaba edebiyat cemiyeti kurularak hem edebiyatm kendisine aid meseleleri muzakere ve münakasa edilse, hem de o perisan arkadaşlar ölmeden evvel düsünülse iyi olmaz mi? En iptidaî meslek endisesi ve arkadaslık tesanüdü bunu istemez mi? Bu gibi toplantılar herkes için bir açilma ve öğrenme firsatı olmaz mi? Dün gelen Fransız gazetelerinde Fransız belediyelerinin bir kongre ya. parak belediyeye aid meseleleri mü • zakere ettiklerini gördüm. Nekadar faydalı ve öğreüci münakasalar! Ayri ayrı belediye mümessilleri, belediyeye aid muhtelif meseleler hakkmdaki tecriibelerini diğerierine anlatiyor, gör dükleri müfküOeri, aldıklan tedbirle • ri, elde ettikleri neticeleri birbirine i zah ediyorlar. Tabiatile her belediye baskalarinm yapmis olduklan tecrü belerden istifade edecek, beyhude zahmetlere ve masraflara kapilmiyacak lar, ve bu suretle hem iste, hem de Doğu batiyi taklid ederek onun mü masrafta tasarruf yapilacak, ve nihayet esseselerini ve kurumlarini aldıkça tauraumî bir kararla, belediyeye aid kabiatile bünyesindeki iç terkibini de de. ğiftirmeğe basliyor. Burada ferdi ce • nunlarda gördükleri noksanlar üzeri • ne hükumetin dikkat nazarmı çekerek, maate bağliyan iplerin sayisi çoğalmahükumeti de doğru ve faydalı yola ğa basliyor. Fakat bu çoğalma ameli sevkedeceklerdir. Bunca faydalı içti • yesi ve yeni kurdan iplerin kuvveti ve malar bizde neden yapilmiyor? Neden canlılığı arzu edüdiği kadar çabuk i • yapdmasin ? lerliyemiyor. Misal ahniz bizi: Müesseseler ve kuHatıriiyorum: Rusyada bu belediye rumlar itibarfle bizimle en açilmiş bakongreleri eski zamanlarda dahi yapi • tı cemaatleri arasinda hemen fark kalliyordu. Rus sehirlerinin o muhteşem mamif gibidir. Hatta bazı hususlarda inkisaflarinin sirrtnı bugün salâhiyet biz birçok batı memleketlerinden da • tar içthnaiyatçdar, bu kongrelerde buha ileri bile gittik. Meselâ devletle din luyorlar. arasmdaki münasebatta, aüe hususunDaha bundan birkaç ay evvel ayni da, kadmlığa verdiğimiz mevki bakı • Rusyada Rus edebiyat meselesini mummdan biz elbette ki birçok batı ce • zakere için yalniz Rus edibleri "değil, maatlerinden daha ilerideyiz. öteki taecnebi edib ve muharrirlerinden de bir. raftan ferdi cemaate bağliyan iplerin çoklan bu kongreye davet edilmislerçoğalması için şart olan «içtima» serdi. Kongrede geçen müzakereler bü • bestisOe cemtyetler kurmak serbesti • tün cihan edebiyatı için olduğu gi sini mutlak olarak tesküâtı esasiye ka. bi Rus edebiyatı için de şüphesiz nununumuzun esaslarindan biri olmak faydalı oldu. üzere kabul ettHc. Filen de bazı cemi • Biz ki bu yollarin henü* yetler kuruldu. Bunlarm adedi pek roağa bashyoraz. Bu r mahduddur. Olsa olsa yüzleri geçmez. ve içtimalara çok çok Halbuki baska memleketlerde, mese dır. Bir cemaatin açib) lâ Fransada bu aded altmiş bini tecavüz at ferdlerinia birbirierir. •diyor. Yani orada çiftçflere varinca rinda, bu cemiyetler ve »., ya kadar her ferd çevresinde bulunan rinci derece müessirdir. Lonuı cemaate birçok içtimaî iplerle bağlanris, Berlin, Roma gibi büyük munı mistır. Bizde ise çiftçiler her tarafta, ri bir tarafa koyunuz. Bizim yanibasi* şehirlerde bile ferdlerden onda birisimizdaki Sofyada, Atinada, Bükreşte, nin bile bu gibi içtimaî bağlılıklardan Belgradda gece geçmez ki birkaç yerhaberi yoktur. Mevcud olan cemiyet • de konferanslar verilmesin, muhtelif ler ise • bir ikisi müstesna • ismi var, cis mevzular etrafinda içtimalar yapilmami yok gibidir. Bunlarm varlıklarindan sin. yamiz senede bir kere verilen balolarBiz de mutlak bu yola girmeliyiz. Udan ve yahud ziyafetlerden haber alıniversitede son zamanlarda kurulmuş yoruz. Ne garibdir ki bu gibi kurum • olan konferanslar nekadar faydahdir. Iarm faydalanni herkesten ziyade takBu konferanslaruı dairelerini ve sa • dir etmeleri lâzim gelen unsurlar on . yilarinı genişletin, bu büyük sehirle . lara yabancı kalmaktadirlar. Meselâ rin muhtelif yerierinde, muhtelif mevbizde de bir muharrirler, bir san'at • zular etrafinda içtimalar ve müzake • kâriar cemiyeti olmamalı miydı? Va • reler yaptınn; hem halkta umumi iş kıâ felsefe, iktuad, muallimler cemi • lere karşi alâka artar, hem de birçok • yetleri namfle tesekküller varmis! FaIan meyhanelerden ve barlardan kurkat bunlar nerdedirler, ne yapiyorlar? tulurlar. Kimsenin, ve en basta bunlan kuran • Hulâsa, garbden aldığimiz mües • lann haberi yoktur. seselerle içinde bulunduğumuz içtimaî bünye uygunlasmalıdir. Artık ataletin Halbuki insan bu büyük tstanbul tozunu sOkerek içtimaî çalismaya ko • sehrinde gidecek bir yer bulamiyor ve yulmaliyiz. KSstebek gibi herkes kenavareukten basi dönüyor. di kmı içine girerek kendi deliğinden Cemiyetler, ferdleri birbirine bağlı • dünyayi seyretmekte devam ederse, yarak millî vahdeti temin eden çtmenaldığimiz müesseseler için tasidıklan to rolünü oynamaktan baska birçok difeyizleri vermek imkânini hazirlantfs ğer içtanaî faydalar da doğururlar. Meolmayiz! AĞAOĞLU AHMED selâ aliniz bizdeki edebiyat meselesi tctnnaiyatçı Edib devam ediyordu: « Batı ile doğu arasindaki göze çarpan ayribklardan birisi de ferdlerin tuttuklan yerdir. Batıda cemaatkr birbirine girmiş, birbirile âdeta yoğu . rulmuf ferdlerin yekunundan ibaret • tir. Burada her ferd cemaatin içine doğru birçok kökler atarak kendisini ona adeta her taraftan bağlamis bir haldedir. Şöylc ki gerek ferde ve ge • rek cemaate haricden dokunulduğu takdirde her iki taraf birlBcte mütees • sir olur, her iki taraf birlikte aksiilâ • mel yapar. Doğu da ise bunun tersinedir. Orada cemaatler gene ferdlerin yekunundan ibaretseler de ferdle ce • maat birbirine pek az iplerle bağlan • mislardir. Bu bağlar olsa olsa müste • rek dilden, müşterek dinden ve müs • terek hükumetten ibaret olarak kalı • yor. Bunun haricinde ferdi cemaate bağliyan kökler hemen yok gibidir. Burada insanlar adeta konklomerat halindedirler, yani yanyana gelmis, fakat birbirine girmemis, birbirile yoğurulmamif bir vaziyettedirler. lste bunun içindir ki haricden gelen hâdiseler bunlan ayni derecede müteessir etmez, birisi diğerinin hal ve vaziyetine karşi yabancı kalir! İHEM NALINA MIHINA Yunanistanın hali nınnıinillHIIHIIIUIIIIIPIinilHIIUlinmınınımım,.. Çin Japon anlasması Büyük devletler Çini bundan vazgeçîrmeğe ^alışıyorlar Motkova 3 (Hususî muhabîrimiz • den, telsizle) Japon • Çin miinase • battada ahiren görülen kumî salâh, Sovyet matbuatina göre alâkadar difer devletlerin endisderini celbetmis • tir. Nitekim Amerikanin Nankin sefi • ri Mister Colston kapitülâsyonlar ve kabotaj meselelerinde hükumeti na • nuna Çin hükumetine eski siyasetten •hemmiyetli sekflde ricati gösteren teklinerde bulunmustur. Amerika bükumetine tmtisalen tngütere, Fransa ve ttalya hükumetleri de Nankin hükumetine timdi cari olan kapHalâsyonları jteniden tetkik ed ceklerini ve dahüî istikraz seklinde ikUsadt moavenette bulunacaklarinı bildirmislerdir. Japon matbuaU, ecnebi devletlerin rekabet tarztai beğenmiyen JaponyaBin Çinden fevkalâde hususi imtiyazlar taleb edeeeğini kaydediyor. Çin »Japon anlaşmasi sayialartna ragmea yakmda Japonlarin yeniden taarruza geçmeieri muhtemeldir. üyük Harb içinde, Venize* los, kendi daveti üzerine, General Sarrail (Saray] kumandasında İtilâf ordulannm işgal ettikleri Selânik ve havalisinde, o zamanki Yunan Krah Kos» tantine karşi isyan etmiş ve İtilâf süngülerinin himayesinde orada, muvakkat bir hükumet kurmustu* Venizelosun Selânikte kurduğtl muvakkat hükumete kendisile kafadar bazı ordu ve deniz zabitleri de iştirak etmişlerdi. Bu isyan, Franaızların ve müttefiklerinin yardımile tedricen genişledi, geniç* ledi ve Kral Kostantinle taraftan olan askerî, mülkî Yunan ricali, Fransızlar tarafından hudud haricine atıldıktan sonra, bütün Yunanistana hâkim oldu. Bu suretle Venizelos ta elinden kaçırdığı ikbal ve iktidar koltuğuna, memleketi işgal ve tazyik eden İtilâf or» dularının süngülerine dayanarak çıkıp oturdu. O tarihtenberi, Yunanistandâ ordu ve donanma, mütemadiyen siyasetle meşgul olmakta ve ikide birde kâh Plastiras veya Pangaloa gibi diktatör generaller, Kah bahriye zabitleri ayaklanarak iktidar mevkiini ele geçirmeğe çahşmaktadırlar. 1916 daki Venizelos isyanından örnek ve cür'et alanlann ikide bir böyle ayaklanmalan yüzünden, komşu devlet, adeta cenubî Amerika memleketlerine dönmeğe başlamıştır. Bu memleketlerde, her silâhına güvenen ik | tidar mevkiine çıkar, sonra dah* kuvvetli bir rakib onu alaşağı © • der. Arkasından bir başkası da o* nu devirir ve is böylece devam v«i tekerrür eder. Biz, komşumuzuı^ dahilî işlerine, hatta mücadelel* rine karışacak değiliz. F^1nanistan, ne yapif donanmasınır sının onur ku iatürkün yüksek duygu ve dilekleri Ankara 3 (A.A.) Riyaseticumhur Kâtibi Umumiliğinden göndeıü mistir: Yurdun her yanmdan, kamutan lardan, türlü kurum ve orunlardan, yeni seçim devresi için de, kamutayca Cumhur Baskanlığtaa seçflmemi kutlayan birçok telyazılan aldim. Bana karşi gösterflen bu pek değerli bagUlıktan çok duygulandim. Ka • muya derin sevgi ve esenlik dOek • lerimi sunar, yüksek yurdumuz için sonsuz yücelikler dilerim. Kamâl Ataturk Budapeste 3 (A.A.) Bütün gazeteler Atatürkün Türkiye Cum • hurluk Baskanlığina tekrar seçfldi ğini haber veriyorlar. Peşter Loyd gazetesi bu müna • seb«tle neşrettiği bir makalede Atatürkün Yunanlılara karsi olan mü • him zaferini hatirlattıktan sonra Türkiyeyi bütün sahalarda yenües tiren muazzam îslâhat eserini kay • detmektedir. Gazete diyor ki: «Atatürk, memle&etinm soysal, kültürel, siyasal ve maddî mahiye • tmi tamamen değistirirken hakikî ı bir mucize göttermistir.» AtatUrk ve Macar gazeteleri Posta telgraf lâyihası Ânkara 3 (Telefonla) Posta ve Telgraf Umum müdürti Nazif Adana ve Konya havalisindeki tetkik sayahatinden döndü. Yeni Posta ve Telgraf lâyihasının tet • kikile mesguldür. Lâyihanm Mec lisin tesrinisani içtimama yetisece • gi fimid ediliyor. 'Atatürk Lugat komisyonunda Ankara 3 (Telefonla) Atatürk bugün Anadolu Kulübünde çalişan Lugat komisyona toplantuina Bas • kanlık etmistir. Bir konsolosluk kaldırıldı Ankara 3 (Telefonla) Hari • eiye Vekâletinin teklîfi üzerine Bakanlar Heyeti Dresden konso • losluğunun lâğvına karar vermis • tir. Sovyet Rusyadaki f ilim şenlikleri bitti Moskova 3 (Hususî muhabirimiz» den, telsizle) 25 subattanberi devam eden sinema festivali bugün parlak merasimle bittL Müsabakalarda mükâfat kazanan müessese • lere mükâfatlan verildi. Festival münasebetile yapılan uluslar arası filim miisabakasında birinciliği Leningrad filim sirketinin «Köylüler» ve «Maksim Gorkinin gencliğ» ismindeki filimleri, ikin<4iliği Pathe Natan Fransız kumpanyasınm «Son milyarder» filmile Amerikan ma • mulâtından renkli Mikimavz kordelâsı kazand". Moskova büyük Elçimiz geliyor Moskova 3 (Hususî muhabirimiz • den, telsizle) Moskova sefirimiz Vasıf Çinar mezuniyet alarak Istan • bula müteveccihen hareket ettL Çocuklara dair bir teklif Ankara 3 Kirklareli saylavi Dr. Fuad çocuklarm sinema ve tiyatro gibi omumî yerlere girmemeleri için Medise bir kanun lâyihası teklif et • mistir. Festivalde hazır bulunan diğer birçok Rus, Fransiz ve Amerikalı filim rejisörlerine takdirnameler verfldL Festivalde memleketimizi hü • kumet namına Maarif Vekâletinden Mehmed Bürhanettin ve Hulusi, müesseseler namına Halil Kâmil Nevyork 3 (A.A.) tngiliz İİ • temsil ettiler. rasınm dört dolar 78 cente düsmesi, para harbi endişeleri doğurmakta dır. Bu hâdise, yalnız tngilterenin hali hazırdaki ekonomik müşkülâ tına ve siyasal tereddüdlerme na • zari dikkati eelbetmekle kalmamıs Floranse 3 (A.A.) General Maravizna, Şarkî Afrikaya gitmek ve fakat ayni zamanda Amerikan nrahafazakârlaruun o kadar inan • üzere Napolide tahsid edflecek o mts olduklan tngiliz ekonomik kalIan firkayı teftis etmiştir. Kıtaat, kramasmın doğculuğu hakkmda ilk sehrkı sokaklarında halkm alkıs • defa olarak malî mehafilde şüphe Ian arasrada bir geçidresmi yapmistir. ler nyandırmıshr. Roma 3 (A.A.) 534 neferle Ingiliz lirasının düşmesi ve para harbi endişeleri Kumusyoncuların kongresi Italyanın Şarkî Afrikaya gönderdiği kuvvetler ttalya Yugoslavya münasebatı düzeliyor mu? Roma 3 (A.A.) ttalya ile Yugoslavya arasindaki münasebatta oldukça sarih bir surette gorülme • ğe bashyan salâh eseri, yan resmt «Cornale Ditalya» gazetesi tarafından su suretle tefsir edilmektedirt «tki devlet arasında simdi yeni bir çag açılmış olduğund'an bahse dilebilir ve bu yeni eağa sarih bhr mahiyet verecek bazı tezahürat beklemek gerektir. Böyle bir inki saf, endise içinde bulunan Avru • panın en tehlikeli bir mıntakasm * da, sulhun istikrarma doğru müs • pet bir adim olacaktir.» Ali ı\«. yade kaymak. larından mer • hum Rifatın oğlu ve Biga sav lavı merhum Sa mih Rifatın da 4H Rifat Çagatay kardeMydi. Hicretin 128S mci yılmda doğmustu. Yüksek bir musiki üstadı olaal Ali Rifat, alaturka musikiyi armonize etmek hususunda ilk kuvvetli adımlan atmıs değerli bir san'at kârdı. Konservatnarda mütesekkil ta • rihî musiki eserlerini tasnife me • DIUT komisyonda, iki ay evvel 81e» diğer kıymetli üstad Rauf Yektai ile brilikte çalısıyordu. Bir zamanlar Türk tarihini tetkik cemiyerf azalğında da bulunmuş ve son ay larda Musiki san'atkârları cemiyeti reisliğine seçilmisti. Merhum Alt Rifat, arkasında, eski ve yeni musikimizde bestelediği birçok güzel eserler bırakmıstn. Ali Rifat, tstiklâl marsmı da bestele miş olup bestesi ilk once resmen kabul edilmisti. Merhumun halk arasında en hosa giden bestesi, Orhan Seyf inin olan ve Münir Nurettiı tarafından çok güzel okuna «Te reddüd» dür. Ali Rifat, soğukalğmlığı neticesinl de artan kalb hastalığmdan vefal etmistir. Merhumun oğullan Vecdi, Haydar, Cafer ile kederli ailesine taziyetlecimi beyan ederiz. Zira, bunlann kanaatmce bu kalkmma ekonomik ve soysal alanda hükumetin müdahalesi olmaksızın vuku bulmuştur. Adanada eski eserler araştırılıyor Adana 3 (A.A.) Geçen yıl Adana ve Tarsustaki bazı köyler • de, eski eserler arayarak tetkikat yapan mütehassıs Amerikahlar birkaç aylık arahktan sonra sehrimi xe tekrar gelmislerdir. Mütehas sıslar 5 mart salı günü bu köylerde tekrar arastırmalara baslıyacak • lardır. Şehrkniz müze müdürü bu is • lerde komiser olmustur. 76 zabit, Şarkî Afrikaya sevkedil mek üzere, harb levazımı ve oto mobillerle Mesinaya hareket etmişlerdir. Palermodan da 29 uncu piyade livasınm erkânıharbiyesile beraber, Gneral Boscardinin ku mandasmda daha baska müfreze ler, Mesinaya gelmislerdir. Dünkü kongreden bir gorunuş Gümrük kumusyonculan birliği u mumî heyeti dün Halkevi salonunda yıllık kongresini akdetmiştir. Dünkü kongre hararetli olmus yeni gümrük kanununda kumüsyonculann vaziyet • leri hakkmda alınması istenen birçok düek teklifleri etrafmda görüşülmüstur. Kongreye tzmir kumusyoncular birliği namma da umum kâtib Fahri istirak etmiştir. Müzakereler esnasmda birlik ni zamnamesinde bazı maddelerin tadili kabul edümiş ve Ankarada Gümrükler Bakanlığında birlik namina yapılan tesebbüsler hakkmda birlik hukuk müsaviri Saidin izahatı dinlenmiştir. Yeni kanun lâyihası henüz kat'î sekflde tesbit edümemistir. Birlik için hangi hususlar hakkmda düeklerde bu Macaristanda kabine buhranı başlıyor Budapeste 3 (AA.) Kabinede pek yakmda bazı tadflat icra edilmesi muhtemel goriibnektedir. Hatta Gombos kabinesinin heyeti umumi yesinin istifa etmesi ihtimalinden bahsedüiyor. Irtişa davası bitti Ankara 3 (Telefonla) Mrtr Salem ve Leon Faraçinin Adliye birinci ceza mahkemesinde nakzen yapılan muhakemesi bittL Karar rm (bugün) tefhim edilecektir. Konservatuar müdürlütünden: Konservatuarda eski eserleri tetÖS v < tasnif heyeti fahrî azasından ve Bigs meb'usu Samih Rifat merhumun birader yükske musikişinas Ali Rifat ölmuçtuı " Cenazesi bugün Kadıköy Mısırüoğlundi Süleymanbey sokağında 38 numaralı e vinden kaldınlarak Ikindi vakti Osman ağa camisinde naman kılındıktan «mri gömülecektir. Memleketin musiki hayatında tanın mış bu yüksek üstadın ölümünden Kon servatuar çok acı duymattadır. Bütüı san'atkârlar ve kendisini seven ve tanı yanlar yapilacak merasime çagırılır. lunulacağı tesbit edilmemekle berabeı îzmir ve tstanbul kumüsyonculannnı beraber hareket etmelerine dair biı proje hazırlanması görüşülmüf ve ld* re heyeti raporu kabul olunmuştnr.