>3?ubat 195 Cumhuriyet '• Feci bir kaza Deniz amelesi şikâyet ediyor Başbakanın açış nutku . ^M• Dünkü lîk maçları Beşiktaş, Süleymaniye ile 1 1 e berabere kaldı, Istanbulspor Vefayı 2 1 , Galatasaray da Beykozu 3 1 yendiler , * * . » * • «• <%•**~^ry Bir çocuk tabanca ile oy Cemîyet kendilerile hiç narken kardeşini öldürdü alâkadar olmuyormuş Deniz tabmil Süleymaniyede Fetvaemin ma hallesinde oturan gazete bayii Fa • iğin oğlu yedi yaşlarında Kemal, odadaki konsolun gözünü karıştı • nrken bir tabanca bulmuş ve bununla oynamağa başlamıştır. Bu sırada dört yasındaki kardeşi Ce mal de odaya girmiş, iki kardeş tabanca ile oynamağa başlamışlardır. Tabanca birdenbire patiamış ve çıkan kurşun Cemalin başına isabet ederek ağır surette yaralamıştır. Zavalh çocuk derhal hastaneye kaldınlmışsa da hastaneye varmadan yolda ölmüştür. Çocuğun an nesine de bu facia üzerine felç gelmiştir. Ismet İnönü dün yeni Halkevlerini çok güzel bir nutukla açtı [Saa tarafı bırıncl sahıfedel simle kutlulanmıştrr. Merasime îs tiklâl marşile başlanmıştır. Musiki muallim mektebi talebe lerinin okudukları bu millt marş tan sonra Başbakan Ismet İnönü şu söylevi söylemiştir: < Halkevlerinin üçüncü yıldönümünü kutluluyoruz. Bu anda ülkenin seksen kadar Halkevinde imkânı olanlar bizim bugünkü top • Iatımızı dinliyorlar. Halkevleri üç yıldanberi kendi varlıklarmı kültür alanında duyurmuşlardır. Halkevlerinin şu vazifesini bütün Halkevi üyelerinin dikkatiai çekmek iste rim. Halkevleri soysal büyük bir ödevi üzerlerine almışlardır. Bu ödev vatandaşların toplanıp gerek ilim alanında ve gerek soysal bakundan biırlikte konu;abilmek âde • tine alışmalarıdır. Bu bizim ötedenberi büyük bir ihtiyacımızdır. Sonra güzel san'atler için ve müsbet ilimleri tanıtmak ve sevdirmek için sarfolunacak ecnekler bilhassa fır • kanın ve Halkevleri idare heyet lerinin gözleri önünde bulunmah dır. Bir toplantıda istifade ile söz söylemek için o toplantıdan evvel konferansların ve konserlerin daha evvel çalışmış ve hazıdanmış ol • ması gerektir. İyi çahşılmış, birkaç kitab kanştırılarak hazırlanmış olan bir konferansın muvaffak ol • masi ve dinliyenlerin bundan zevk alması muhakkaktır. Ümid ederim kî bütün Halkevlerinde arkadaş • lar knnferans vermek için daha iyi hazırlanmak ve herkesi alâkalan • dırmak hususunda özenli buluna caklardır. ranmış, harab olmuş, zenginliği erkniş bir memleketin varhğını ar * tırmak en mühim vazifelerimizden biri olarak önümüzde duruyor. Fakat, arkadaşlar bütün Halkevinde bulunanlar isitsinler ki bu memle ketin ilerlemesi ve genişlemesi için muhtac olduğumuz vasıtaların en başında, paradan, her şeyden evvel, en başta, bilgi Iâzımdır. İktisadt hayattn her alanında kültürün her bucağında bilen adamlara, bilgi Iüzumuna inanmış adamIara ihtiyacımız çoktur. Hiç olmazsa Halkevleri memleketin ekono mik ve kültürel yaşayışım her ya nında tarla ekmekten büyük bir fabrikayı işletmeğe kadar bütüa işlerde iyi hazırlanmış özel bir bilgiye ihtiyac olduğuna inanmayı yaymalıdır. Onun için okuma hevesini, kitab hevesicıi, Halkevlerinde ço • ğaltmak başlıca işlerdendir. Her sene bu toplantılarda Halkevleri nin güzel san'atler için emek sar fetmelerine alâkalarını uyandırmak isterim. Güzel san'atler için Hal kevierinin hakikî bir örnek olma • lan memleketin güzel san'atleri sevmesi, güzel san'atlerden zevk ai ması için çalışmaları Iâzımdır. Güzel san'atlere ahştnış olan, güzel «an'atlerden uzak bulunan muhit terde buna alışmıyan çalışmak bile biraz sıkıntı vericidir. Ama sık sık göstererek ve anlatarak bunun tadını vatandaşlara tattırdıktan &00ra güzel san'atler hayatın başlıca bir âmili olur ve güzel san'atsiz hayat iptidaî ve yabani bir hayat şeklini alır. Halkevleri Türk cemiyetini yükseltmek, inceltmek morahnı artnmak, verimini çoğaltmak için açılmıstır. Yalnız moral yolunda değil. maddi ihtiyac yolunda da kudretli, takatli, cevherli, çok daha cevherli bir hale gelmek için güzel san'at leri başlıca bir vasıta olarak gör melidir. Onun içindir ki Halkevlerinde güzel san'atlere sarfediien bütün emekler çok verimlidir. Bu hususta emek sarfedenler, vatana hizmet etmeğe çalışan adamlar gibi saygı ile muamele görmelidtrler. V ît H Tımarhaneden kaçtı fakat yakalandı Beyoğlunda Şeftali sokağında evvelki gece bir cinayet olmuştur. HaHI isminde bir adam, bu sokakta oturan eskidenberi tamdığı bir ka dımn evine gitmiştj, O sırada bu evde Haydar isminde başka bir miŞeref stadında tstanbulspor Ve safir olduğundan Halil eve alın fa birinci takımları karşılaştı. Kuvmamıştır. Fakat Halil bundan fena vetlerin aşağı yukarı müsavi olma • halde muğber olmus ve kapının ösından ve kim kazanrrsa şampiyo • nünde Haydarın evden çıkmasmı nada derece itibarile tefevvuk edebeklemiştir. Bir müddet sonra Hayceğinden netice merakla bekleni dar evden çıkınca, Halil bu adamın yordu. 9 ü«tüne saldrçnıış ve altı yerinden aTakımlar şu şekilde sahaya çık ğır surette yaralamıştır. Mecruh, itılar: fade vermege muktedir olamadan İstanbulspor: Hikmet, Samih, Sa hastaneye kaldırılmış, Halil de ya bih, Sami, Hasan, Fahri, Salih, Sakalanmıştır. lâhattin, Ismail, Enver, Reşad. : p Takımlar sahaya şu şekilde çıktılar: Vefa: Haluk, Saim, Lutfi, SüleyHasköyde kayıkçı İsak, vapur Beşiktaş: Mehmed Ali, Faruk, man, Cudi, Hüseyin, Lâtif, Muhte • iskelesi yamnda sandalında otururFeyzi, Hasan, Ali, Fuad, Hayati, şem, Gazi, Enver, Mustafa. ken, birdenbire üstüne fanhk gel • Hakkı, Nazun, Şeref, E^ref. Oyunun hemen ilk dakikalarınmiş ve denize dürmüştür. İsak, yeSüleymaniye: Necati, Hayri, Ruda Vefalılar hücuma geçtiler ve ilk tişen polisler tarafmdan kuctarıl hi, Fethi, Bürhan, Receb, Sıtkı, Mu on dakikada yaptıklan müteaddid mıştır. harrem, Ali, Rüknettin, Anastas. hücumlardan sonra soldan gelen toGd'.ülüyor ki; Beşiktaş, müdafapu Enver, İstanbulspor mudafaası Fahir, Kadri, İbrahira Necdet, anın en kıymetli iki oyuncusu Hüsnü nın topa çıkış yapmaması yüzün .Münevrcsv Suavi, Fazıl, DaıyraJn •e Nuriden mahrumdu. Yalnıı uiun den vote bir vuruşla Vefa * lehine Beykoz: Enver Nebi, Halid zamandanberi sahada görünmiyen ilk golü yaptı. Bu golden sonra bıBahadır, Turgud, Faruk Lâtif, Eşref bugün takımda yer almıştı. O raz açılan Istanbulsporlular da müİsmaîl, Kemal, Sahab, Namık. yunun ilk dakikaları Beşiktaşın hütekabil hücumlara başladılar ve ilk İlk hücumu Beykozlular yaptılar. cumlarüe geçti. Bu hücumlar es devre mütevazin bir şekilde 0 1 Galatasaray bu hücumu başlangı nasında birkaç sıkı süt avutla netiVefa lehme neticelendi. cinda kirdı ve ilk sayilarini yedinci celendi. 14 iincii dakikada anî bk* İkinci devrenin ilk on beş dakî • dakikada Beykoz kalecisinin hatalı Süleymaniye hücumunda sağ içten kası tamamen Vefanın hâkimiyeti bir blokajı yüzünden kaZandılar. gelen topu iyi kullanan Süleyma • altmda geçti. Fakat bilhassa ikinci Golü müteakib Beykozlular durmaniye orta muhacimi sıkı bir sütle ilk devrede çok iyi bir oyun oynıyan dan hücum ediyorlardı. golü yaptı. Besiktaşlılar mağlub va Sabih ve Samih, yerinde müdahaîe 16 ncı dakikada sağdan inen bir ziyete düşmekle beraber neticeden lerle Vefanın bütün hücumlarını keBeykoz hücumunda soliç yakından emin görünüyorlar, daha doğrusu siyorlardı. Yalnız Istanbulsporlular bir şütle bunu tamamladı ve iki taçok lâkayd oynuyorlardı. havadan oynadıklarından bütün topkım arasında beraberHçi temin eden Oyunun bundan soncaki kısmı mü lar Vefanın uzun boylu müdafaa ve kaydedi'miş oldu. Gol, bu tevazin bir cereyan takib etmekle be muavin hattı iarafmdan kesiliyor • sayi sefer de Galatasarayın canlanma raber arada sırada Beşiktaşın yap du. Oyunun ortalarma doğru Reşasını mucib oldu. Seri, canlı bir oyun tığı tehlikeli birkaç hücum netice • dın bir hücumunda 18 pas içinde seyrediKyordu. siz kaldı. top Vefalı müdafiin eline değdi. Bu mücadelede Galatasaray daha İstanbulsporlular verilen bu pe40 ıncı dakikada Feyzinin uzun talihli çıktı. 23 üncü dakikada Münaltı cezasmdan Enverin ayağile bebir vuruşunda Süleymaniye müdafinevver enfes bir şütle Galatasara rnin hatası yüzünden, topu yakalıya raberlik sayısmı yaptılar. yın ikinci golünü çıkardı. Bu golü Bu golden sonra İstanbulspor tfarak Eıref, güzel bi> sürüşle iki o29 uncu dakikada gene Münevverin ha canlı oynamaîja başladı. yuncuyu atlatarak Beşiktaşın bera ayni şekilde attığı güzel sayı takib 40 ıncı dakikada gene Reşadın bîr etti. berlik sayısmı yaptı. Bu suretle bihücumunu hatalı bir şekilde durdurinci devre 1 • 1 beraberlikle neti İkinci devreye çok seri olarak ran Süleymana hakem favul verdî. celendi. baslandı. İki taraf ta faikivet tesis Fahri güzel bir vuru'la bu ceza tkinci devceye Besiktaşlılar sıkı edemeden karşılıklı hücumlar ya vuruşunu ikinci defa Vefa kalesine bir oyunla başladılar. 15 inci dakî pıyorlar. Bevkoz her iki acığını kulsoktu. Bu golden sonra birkaç teh • kadan itibaren bir hücum yağmu lanarak, Galatasaray da ekseriyetle likeli Vefa hücumu neticesiz kaldı. runa tutulan Süleymaniye kalesi ortadan iniycı. Fakat sayılık vazi * Maç bu suretle 2 • 1 İstanbulspo<~un ikinci bir gol yememek için azmet yetler, iki taraftan da kaçırılıyordu. galibiyetile neticelendi. miş görünüyordu. Bilhassa 24 üncü Oyunun son çeyrek saati hemen he* dakikadan itibaren tamamen mü Hilâl, Beylerbeyini yendi men Beykozun tazyiki altında geçti. cfafaaya çekilen Süleymaniye, Be Bevkozh'lar, elde ettikleri gol fır Bu maçtan evvel ikinci kümeden şiktasm bütün hücumlarına ka>şı satlarını üstüste kaçırdılar. GalataHilâl, Beylerbeyini 3 1 mağlub etti. koyuyordu. Nihayete kadar oyun tek Sabableyin tstanbulspor Vefa genc saraylılann aradn sırada hücumlakale şeklinde devam etti. Fakat Be takımları 0 0 berabere kaldılar. rını gorüyoruz. Bu akınlar Bey • şiktaş bütün gyretine rağmen bir koz hücumlarrodan daha seyrek, faB. takımlar maçında Vefa hükmen I gabiliyt golü yapamadı ve maç 1 1 galib addedildi ve sonra aralıkta ya kat daha derli toplu. Oyun gittikçe beraberlikle neticelendi. pılan hususî maçı İstanbulspcr 2 0 f sert bir cereyana doğru giderek polsuz bitti ve Galatasaray 3 1 ka Besiktaşlılar bilhassa ilk devrede kazandı. zanmıs oldu. çok lâkayd göVünüyorlardı. Kendi Ierine ç o i güvenerek ve neticeden tkinci küme maçları Fenerbahçe stadında kaşılasan <;ok emin olarak bir oyun oynadılar. Bu maçtan evvel Anadoîu ve TopGalatasaray Beykoz takımları şu Buna mukabil Süleymaniyeliler çok kapı takımları karşılastılar. Bu makadro ile sahaya çıkmıslardır: gayretli ve kusursuz bir oyun oynaçın Anadolu tarafmdan kazanılması Galatasaray: Avni • Osmar Lutfi, beklenivordu. Fakat cok srüzel o v dilarj nıyan Topkapılılar, kuvvetli rakiblermi 2 1 yendiler. Galatasaray ve Brvkoz B. takiTilan arasindaki macı Galatasaray 21 kazandı. da da devam edilmiştîr. Taksim stadında Beşiktaş Süleymaniye ile 1 1 berabere kalmış, Şeref stadında İstanbulspor, Vefayı 2 1, Fe ner stadında da Galatasaray, Bey kozu 3 1 yenmişlerdir. Bu maç • larda alınan neticelerin en şayani dikkati Beşiktasm Süleymaniye ile berabere kalmış olmasıd'ır. Bu, futbolün olduğu kadar Beşiktaş takı • mının da arasıra gösterdiği garib cilvelerden birisidir. Beşiktaş, bu maçta bir puvan kaybetmis ve bu suretle bu seneki şampiyonluğa da veda etmiş demektir. Vefa kaleıîne pencdtıdan gol olurken Lik maçalarına diin üç stadyomtkinci küme maçlan Bu maçtan evvel ikinci kümeden Kasımpaşa Eyüb takımlari karşıIaştılar. Kasımpaşa güzel bir oyundan sonra Eyübü 2 0 malub etti. Bundan birkaç sene evvel Şişhane yokuşunda sevdiği Yahudi kızı Eliza Niyagoyu öldüren Osman Ra» tib deli olduğu için Timarhaneye konmuştu. Timarhanede tedavi edilmekte olan Osman Ratib, bir fırsatını bularak Timaıhaneden kaçmıştır. Fakat zibıta kendisinî 24 saat sonra yakalamıştır. Kadın yüzünden.... İstanbulspor Vefa maçı Beşiktaş Süleymaniye maçı Fenalaşıp den z iiştü Galatasaray Beykoz maçı Dün Beylerbeyi takımtnt yenen Hilâl taktmt Meşhur güreîçi Yunanlı Cîm Londosla eski dünya boks şampiyonu Dempsey arasında Boston şehrin de Pankkeas usulile bir müsabaka yapılmıştır. Bu müsabaka bir sa arten fazla devam etmiş, fakat Cim Londos, Dempseyden yediği tuv retli bir yumruk üzerine bayılmış tn. Bazı spor münekkidleri, Cim Londosun bu yumruktan sonra sakat kalacafını söylemislerdir. Cim Londos Oemoseyden dayak vedi ve tahliye ame lesile cemiyetleri arasında ihtuaf çikmiş ve esnaf bürosu tahkika ta başlamıştır. Amele, cemi . yetin 2 4 tristden mürekkeb beyeti idaresini, «siz bizi iyi idare edemi yorsunuz» diye protesto etmiş, bunun özerine 18 ki Cemiyet ikinci şi heyeti idare reist Cemal den istifa etmistir. Dün bir muharririmiz cemiyet mensablarfle komışmuş, amelelerin pek çoğu arkadasimiza derd yanmiştir. İsti > fa edea heyeti idare aralarindan Ah • med demistir ki: « Cemiyetimizde masraf çoktur. Bir yerine dört kâtib, bir doktor ye • rine 2 doktor var. Bir derdimiz olsa bizim derdimizi dmlemezler, hasta olsak doktorlarimiz bize bakmazlar. E ğer biraz cemiyete çikişirsak belediye doktoruna git, derler. Belediye dok • torunun verdiği reçeteyi de yapmaz lar, cebimizden yaptınnz. Cenazemi • ze ve hasta olduğumuz zaman bize yar. dinı etmelerini istiyorur.» Gene istifa eden azalardan Kemal söyle demistir: « O kadar aidat verdigimiz halde cemiyetin on parası yok. Reisimiz Mitatin daha hiçbirhniz yüzünü gör • müş değiliz. Kendisini bize göstermi • yor. Varidatimiz reisin ve ikinci reis • le kâtiblerin aylıklarmin çokluğundan kalmiyor gibidir. Reis 220, doktor • Ur 75 şer, kâtibler 60 sar, kapidlar 25 lira aliyor. Buna karşi bizlere ne faydalan dokunuyor? Hiç. tşte biz bunlardan dolayı ameleyi haklı gör • diik ve istifa ettik.» Cemiyetin ikinci reisi Cemal ise şunlari söylemiftir: « Biz idareye geçeli daha 45 gün oldu. Eski reis Eminin yaptıklarinda bizim ne kabahatimiz var? Geldiğuniz gün kasada 42 lira vardı. Şimdi 1100 Iiramiz vardir. Ve her zaman hesab vermege haziriz. Biz amele hasta o lunca günde 50 kuru; veririz. Reis NOıad bunu 75 kuruş yapmağa çalifiyor. Amelenin dedikleri doğru d«ğildir. Ameleyi hastanede yatirirız. İlâ • cim da veririz. Cenazesini de kaldın • riz. Kazaya uğrayinca ikramiye de veririz. Ameleyi başkaları kişkirtmak • tadir. Yevmiyelerin ton üzerine geç mesi be kanunen yapümisUr.» Amelenin dedikleri şunlardir: «Ameleye bakılmiyor. Reis ayda 220 lira aliyor, amele ile hiçbir temasi yoktur. Biz korkulnk değil, candan çalisacak reis istiyoruz. İntihab gayrikanunî yapildı. Ben haksizbk yapildı diye söylenince kaydimı terkin ettiler. Reisler hiçbir işe yaramiyor. Doktora maayene olamt . yoruz. Hasta hasta dolaşiyoruz. İntihab günleri bizim reylerimizin hiçbir hükmü yoktur. O kadar kazanç vergisi veriyoruz, elimizde hiçbir makbuz yoktur. Yevmiyeierimizden % S mi cemi • yete aidat olarak veriyoruz. Fakat buna kar*ı hiçbir iyüik görmüyoruz. Hal» buki verdigimiz bu paralarla hasta ol duğumuz, kaza geçirdiğimiz zamanlar bizim derdjmize bakdacağina aksine hep cebden veriyoruz. Eğer biraz çikı • sirsak bizi tehdid ediyorlar. Kaydimi • zi siliyorlar. Reisin yüzünü daha gör medik. Kapidlar bile bizi (reisle ko nuşacagiz) dediğimiz zaman içeri bı • rakmiyorlar. Bizleri iyi idare edecek bir reis istiyoruz.» Ameleden Kâmil de şunları söyle raiftir: « Benim parmağim gemide ke • sildi. 13 ay iş yapamadim. Bu müddet içinde bana 15 lira verdiler. Hastalı . ğimda bana faydasi dokunmiyan böy • le cemiyeti ne yapayim.» Ameleden Omer de: «7 çocuğum var. Ingiliz vapurnnda bacağim kiril dı. 91 gün yattim. Günde 50 kuruş verdiler. Sakin ceblerinden verdfler, zannetmeyin. % 5 ile bizden aldıklari teavün sandığindan verdiler. Bu pa ra ile ne yapabilirdim. Allah askerî hastanelerden razi olsun, orada iyi oldum. Artık bu cemiyetten bıktık. Masraflarin nereye harcandığini bize söylemiyorlar. Ne ise yarar bu cemiyet» demistir. . Ameleler arkadaşımız ayrıltr ken, dediklerinin yazilmasinı ve alâ • kadar makamlarm, vaziyetleri üzerine nazarı dikkatlerinin celbini rica etmisTerdir. Filhakika amelenin ve istifa e den idare heyeti azalannm söyledik • Ierine bakıhrsa ortada bozuk düzen giden bir vaziyetin mevcud bulondn • ğuna hükmetmek lâzim gelir. Hele ai dattan mühim bir kuminm maaslara gittigi meydandadir. Ticaret Odası esnaf bürosu tahki • kata bafladığina göre hakikatin ya . kmda anlaşilacağı tabndir. Halkevleri geçen sene ne yaptı? Geçen yıl içinde Halkevlerinin çalışma hesabları elimdedir. Eğer soysal ve ilim alanlarında aza kanaat etmeğe istidadımız olsaydı bu vereceğimiz rakamlardan metnnun olmamız lâzımdı. Meselâ, 933 senesimle Halkevleri toplantılarmda dinliyenler ve söyliyenler sayısı 375 bin iken 934 senesinde 798 bin ki • şiye varmıştır. Bu takriben öncekinin iki misline yakın bir sayıdır. Ama, bütün memlekette, 80 top • Iantı yerinde bizi dinliyenleri 800 bin kişi alırsak bunu azımsamak bizim için bir borçtur. Daha çok toplanmalıyız ve Halkevlerinin buhındukları yerlerdeki vatandaşlar, kadın, erkek bütün bir yılda, bir defa olsun Halkevinde bulunmalıdırlar. Yeni açıtan Halkevleri Arkadaşlar, bu gün size 80 Halkevknize yeniden 20 Halkevinin ekIenmekte olduğunu müjdeleyeceğim» Şimdi adlannı söyliyeceğim Hal kevleri bu an dan başlıyarak, yurd» geniş ölçüde hizmet etmek için salâhiyet alnus oluyorlar. Bolu Akçekoca, Manisa, Alase Halkevlerinin özel mahiyeti hir, Ayvalık, Bartm, lstanbulda BeşikUş, Şehremini, Beyo^lu, üsküdar, ŞişHalkevlerinin malum olan özel Ii, Burdur, tnegöl, Söice, Mudurnu, bir mahiyetine tekrar bütün mem > Tire HaDcevieri bugün açilmif buln eketin dikkatini çekmek isterim. nuyor, Halkevlerinin aüeleri toplamak Halkevleri siyasî bir müessese de için haiz otduğu bütün şartlar ailelerin ğildirler. Soysal ve kültürel kuru yöksek ülküde yetismelerin* çok yarmudurlar. Onun için memleketin dım etmektedir. Memlekete gerek mu«bütün ışıkh evlâdları bu toplantı • bet ilimler, gerek güzel san'atler yo • larda bulunarak zevklenmeli ve lunda ve gerekse içtimaî alanlarda vaHalkevine hizmet etmeği yurda tandaşlarm bir aile gibi beraber bu • karşı bir ödev telâkki eylemelidir Iunup yaşamalarinda, her şeyden ev Ier. vel vatanperverlik bisleri kuvvet bu Memur olsun, serbest meslek eriur. Aüelerde kuvvetlenecek vatan babt olsun, herkes Halkevlerinde fikri memleketi gerek dişaridan, şe en temiz bir aile toplantısı gibi burek içeriden gelecek hâdiselere karşi lueımayı kendisi için istenilir bir iş en sağlam bir kale haline getirir. Onun saymalıdır. için Halkevlerinin çalismalannda, doğHalkevlerindekî kitab sayısına rudan doğruya kahramanhk hislerin* gelince, geçen sene 59 bin imiş, bu yaptıklan hizmeti ayrica iyi bir netî . sene 97 bine çıkmış. Bu azhktan ne ce olarak zikretmek borcumdur. Yeni kadar şikâyet etsek hakkımız varaçtığim Halkevlerinin iyi vazife ya • dır. 97 bin kitab 80 Halkevi için parak kendüerini ulusa sevdirr.teleri çok azdır. Bu geçen 934 yılmda o ni isteriz. Bütün Türk uluslar'ddan yük kurlarm adedi 428 bindir. Görü • sek bir ülkö için feragatle çalısacak yeyorsunuz ki rakatnlar iki misli, üç ni Halkevlerme de yardim etmelerini misli artmıştır. Ancak bu artış varonlarin hizmetlerini teşvik etmele • mak istediğimiz neticeye ve ihtiyarini hekleriz. cımıza göre azdır ve bunların çok Şimdi Ankara Halkevinin günler daha artırılması Iâzımdır. denberi hazıriamiş olduğu güzel pro Memleketin ilerlemesi için gramı hep beraber zevkle dmliyece • bilgi Iâzımdır ğiz.» Sürekli ve devamlı alkişlarla k«rşiMemleketin ilerleme ve genişle • lanan Başbakan bu söylevinden son mesi yolunda birçok sıkıntılar gera Halkevleri Başkani Denizfi saylavi çiriyoruz, birçok vasıtasızhklardan B. Necib Ali de uzun bir söylev bunalıp duruyoruz. Tabiî bunların söylemiştir. başında uzun senelerdenberi yıp • Çocukları Esirgeme Kurumunun balosu Evvelki gece Maksim salonlarında verilen Çocukları Esirgeme Kurumunun kostümlü balosu çok eglenceli olmuftur. Yukariki r©»im bu balonun muhtelif intibalandır.