4 Nisan l934 Cumhariyet KAKIIUTİRLIKİ f Asarı atikanın muhafazası Başvekâletin çok mühim bir tamimi Bir ermeni kitapçı Beş kızı iğfal suçile tevkif olundu Japonya kedi derisi istiyor! Fakat kediler genç ve derileri yarasız olacak Bazı Japon tacirleri, tstanbul Tica ret Odasma Ozakadan gönderdikleri bir mektupla Türkiyeden kedi derisi ve boynuz almak istediklerini bildir mişlerdir. Türkiyedeki kedilerin semiz, tüylü ve derileri terbiyeye müsait cinslerden olduğunu öğrenerek müracat • te bulunan bu firmalar, deri • leri alınacak kedilerle, derilerin ne zaman ve ne şekilde yüzüleceği hakkın da da uzun boylu malumat vermtşler dir. Bu tacirlerin yazdıklarma göre, ke • diler öküz, inek, koyun ve saire gibi yüzülmez. Bunlann derileri yüzülürken işe kannlarmdan, kedilerde ise sırtla nndan başlanır. Derflerde ufacık bir bıçak yaran bile olmıyacaktır. Yüzülecek kediler mutlaka marttan evvel tutulmalıdır ve g'enç olmaudır. Martta, damlarda dolasmağa başladıklan vakit hem derileri elâstikiyetini kaybeder, hem de üzerlerinde tırmık yaralan bulunabilir. Piyasada fazla miktarda sahte kedi derisi olduğunu bildiren Japon tacirle • ri, hakikî derileri sahtelerinden ayır • detmek için karm tarafmdaki sekiz nîsaneye dikkat edilmesini de tavsiye etmektedirler. Ticaret Odası bu tekliften alâkadar tacirleri haberdar etmistir. 1934 ün tulh kuşu! (Hollanda karikatürü) Beni daha iyice tanımadı nız; bir kere samimi olsak seve ceğinizden eminim... Yok canım! o kadar zenginmısımz? >(Frannz karihatürü) Haber aldığımıza göre, tstanbul Müddenımumliği, epeyce sümullü o lan bir fuhşa teşvik meselesine vazıyet Asari atikanm muhafazası için Başetmistir. vekâle tarafından bütün alâkadar maMüddeiumumilik, sehrimizde on beş, kamlara bir tamını gönderilmiş, barieon altı yaşlannda beş genç kızı iğfal ma bu hususta ihmalleri göriilenlerin etmek ve feci bir vaziyete düşürmekle tecziye edilecekleri bildiribniştir. Alâmaznun bir Ermeni kırtasiyeci aley • kadar makamlara gönderilen tamim ayhinde takibata başlamış ve kendsini nen sudur: müstantikliğe vermiştir. «Hükumetçe mühim maddî fedakârMüstantiklik dün suçlu hakkmda lıklar iht'yar edilerek memleket için tevkif karan vermiştir. deki millî ve tarihî eserlerin tamirine Kendisinin iğfal ettiği kızlann şikâve hatta çok eski zamalnara ve yabanyetleri üzerine bu işte alâkadar görü • cı medeniyetlere ait eserlerin toprak al len bir otel sahibi hakkında da kanutmdan çıkanlmasına çahşıldığı halde nî takibat icrasına karar verilmiştir. sarih mzamlara ve mükerrer tebliğ ve Beyoğlunda olan bu otel müdürii, ihtarlara rağmen hnar mefhumunu yanşhndi şikâyetçi vaziyette bulunan za Iış anlıyan bazı memurlann bu hususvallı kızları, zabıtaya beyanname verta ufak bir îhtısası olmadığı halde gömeksizin gizlice kabul ettiği için, mevniş ve muhakemeleri bakımından e kuf Onnik ile birlikte mahkemeye vehemnvyetsiz sandıklan çok kıymetli rilecektir. millî eserlerimizi bünuhaba yakmakta ve yıktirmakta olduklan teessüfle görülmektedir. Ezciimle en yakın misaller ohnak üzere Istanhul Vilâyetin de Usküdarda Mimar Sinanın kıymetli eseri olan Mihrimah imaretinin alâkadar dairen'n ikaz ve mümaneatine rağmen yıktınldjğı; Edirnede gene Mimar Sinan asarından Iki Kapılı hanın ve Ürkiip Kayseri yolu üzerinde Alâettm Keykubat zamanmdan kalma San hanın ayni akıbete uğratıldığı anlaşılmıs ve müsebbipleri hakkmda kanımî takibat icrası alâkadar makamlara bildi rilmiştrr. Sultanahmetteki hafriyat Kocam burada değil; fakat isterseniz buyurun bekleyin!.. Ne zaman gelir? Yarından sonra. (Frannz karikatürü) Millî varlığımrzı ve medeniyetimizi bugün ve gelecek asırlarda dünyaya lemtan ve tamtacak olan kıymetli a • bidelerin manalı manasız bahanelerle ytktınlman değil; bilâkis beşerin ve tabintin tabribahna karsı tıtiz bir itina ile korunman mültezimdir. Bu yalnız kanunî bir vazife değil; millî bir borçtur. Bir eserin kıymetini, muhafazası lâzım olup olmadığını ancak mütehassısı olan daire tayin edebileceğinden bundan sonra şehir ve kasab»Js»rda, köy • lerde ve kırlarda mevcut bulunan e< ki eserlerin herguna tahribata karşj muhafazalaruıa itina olunmasını ve Maarif Vekâletinin muvafakati »lın madıkça hiçbir eserin hiçbir bahane ile jnkhnbnasına kat'iyyen meydan verilmemesini talep ve aksi takdirde yıktıranlar ve müsameha edenler hakkmda şiddetle takibat yapılacağını tamimen beyan ederim. Basvekil tsmet Balkan misakı ve konferansı münakaşaları (Birinci sahifeden mabat) feransı meclisi dün de toplanmi'ü. Bu toplanhda Yugoslavya ve Bul • garistan basmurahhaslan Balkan misaktnm akti dolaynile konferans işlerinin kançhğım söylemişler, bu miaaktan ila Balkan bükumetmin hariçte kal mas'. ve Arnavutluğun bu içtimaa istirak etmemesi dolayısile besinci Balkan konferansBim aktinin tehirini istemis lerdi. Bunlara cevap veren Yunan başmurahhası konferansın rolünün asıl şimJi basladığuu söylemıs, hâdis olan nnişkülâttan çekinmeyip bunlann telifine çalıstnak lâzım geldiği için be • sinci konferannn toplanmasnda u rar eylemiş ve Papanastasiunun bu fikrine Türk murahhası da iştirak ettiğinden tehir teklifi geri aluunıshr. Versay muahedesi ve milletlerin sulhü! (Alman karikatürü) Kazılan yerlerde bulunan taşlar Sultanahmette Belediye tararmdan yaphnlmakta olan tahtezzemin ap tesane içm icra edilen hafriyatta Bi • zans zamanından kalma ban tarihî duvarlara rasgelinmiş, bu hususta Mü zeler müdürlüğü tarafmdan tetkikat yapılmıştı. Müzsler idaresi bu hafriyatta meydana çıkan duvar enkazını fo toğraflarla tesbit ederek bir de rapor hazırlamışhr. Resmimiz hafriyatta bulunan büyük taşlann meydana çikanldığmı göstermektedir. Konferantın yeni ismi Atina 3 (A.A.) Balkan konferansı bundan böyle daimî merkezi Istanbul olmak üzere «cPanhnanter ve içtimaî Balkan birliği» tesmiye edile cektir. Kapanış celsesi, salı günü aktedilecektir. İstanbulda serbet liman (Birinci sahifeden mabat) carî ve sanayi bünyemiz üzerinde, çok nafi semereler verecektir. Bilhassa Galata köprüsünden itibaren her iki tarafta bulunan mezbe lelerin kaldınlmasının limana ayrıca kıymet ve ehemmiyet vereceği aşikârdır. Bu takdirde havuzlarnnız da, ec • nebi gemilerin en ziyade müşteki bu lunduklan köprü gailesinden kurtarıl mış olacaktır. Birinci derecede mühim diğer bir mesele de Haliçte yakın bir atide mürur ve uburun tamamile sakıt bir hale geleceği vaziyetidir. On beş seneden beri taranmıyan Haliç, bir taraftan mezbahadan akan pisliklerle, diğer taraftan Kasımpaşa deresile ve buna munzam olarak eski zamanlarda Ha licin dolmasma mâni olan ağaçlık Okmeydanı sntlannm bostan halme ifrağ edilmesi neticesi yağan yagmurlann sürüklediği topraklarla dohnak üze • redir. Bu serbest liman meselesile köprü işi halledildiği vakit henven hemen bir sanayi merkezi halini alan Haliç nunta • kası da kurtanlnuş olacaktır. Bugün Haliçte sanayi müessesesi olarak fabrika ve havuzlanmızdan başka Fesane fabrikası, galvanizli saç fabrikist, perçin ve çivi fabrikası, elektrik fabrikası, lâsfa'k fabrikası, oksijen fabrikası, Haliç ve Şirketihayriyenin tamirat fabrikalan, Ayvansaray kızak maballeri, un değirmenleri ve diğer bazı fabrikalart vardn. Bu kadar müessesat Haliç denizmin ışlemesile kaimdir. O kadar ki fabrikamtz bir tem muzdan itibaren faaliyete geçmiş ol • duğu halde 9 aylık müddet zarfmda ancak 8 ecnebt vapur tamir edilmiş tir. Akay idaresile DenizyoUarı işletmesinin ve Vapurculuk şirketmin vapurlan ohnasa bavuzlar boş kalacakhr.» Bulgaristandan kaçan Pomaklar Son zamanlarda cenubî Bulgaristanın bazı yerlerinde Pomak aha • liye yapılan tazyikler gittikçe art maktadır. Bu sebepten cenubî Bulgaristanm Dandere ve Kırkova taraflarmdan 30 40 Pomak ailesi, evlerini, mallannı olduğu gibi bırakarak köylerine pek yakın olan hududu geçtikten sonra Yunanistana iltica etmislerd'ir. Gömülcine konsolosumuz bunlan Uzunköprüye ka dar tren biletlerini alıp göndermiştir. Orada birkaç gün kaldıktan sonra, cocuklarile beraber 200 nüfus tan fazla olan bu Pomak muhacir . ler gene trenle buraya gelmisler ve şimdilik Topane camisi odalarına yerleştirilmişlerdir. Kendileri hü kumet memurlarının ve yerli Bulgar ahalinin tazyiklerinden kaçtıklarını söylemektedirler. Bazılan bir yıldanberi işledikleri tütünlerini bile satamayıp yüzüstü bırakmağa mecbur kalmışlardır. BunJar daha yüzlerce ailenin kaçıp geleceğini ve kendilerinin hükumet tarafından Yozgat ve havaluinde Ukân edileceklerini söylemektedirler. Yunanisatn iki muhrip almak tasavvurunda Atina 3 (Hususî) Hükumet yeniden iki açJt deniz muhribi ucnarlama< ğı düşünmektedir. Eğer buna karar verilirse daha evvel Ankara resmen haberdar edüecektir. Çcdmasını bilmiyomz ama bu piyano likör kadehlerine çok uygun geliyorl (Frannz karikatürü) Piyesinizin sornt çok güzel.. Aman üstat iltifat ediyor • sunuz! ... Evet on bire çeyrek kala bitiyor da insan boş tramoay bulabiliyor... (Frannz karikatürü) Akayın alacagı vapurlar Akay idaresinin Şirketihayriyeden alacağı iki vapur hakkındaki müzakereler müspet bir şekilde neticeknmek üzeredir. Akay müdürii Cemil Bey bu iş üze • rinde Iktuat Vekâletile temaslarda bulurtmak maksadile Ankaraya gitmiştir. 23 nisan Çocuk bayramı haftasmın ilk! günüdür. Yavrularınızın bay ramı için hazırlanınız. Profesör Malş bir veda ziyafeti verdi Hanımefendı, Kaydediniz... Paris sokaklarından StavUki işinde methaldar olmıyan bir adam geçiyor (Frannz karikatürü) YAKUT isianbul akında şehrimizden ayrılacak "Ttanlan, ordînaryüsler, profesörler olan profesör Malş dün akşam To doçentler ailelerile hazır bulun katliyan salonlarmda Universite ermuşlardır. 300 kişinin hazır bulunkânına bir veda ziyafeti vermiştir. duğu bu suvare çok samimî bir haZiyafette Universite Rektörü dokva içimle geç vakte kadar devam dar tor Ne&et ömer Bey fakültelec de etmistir. •