4 Nısan Beynelmilel vaziyet 1914 tekinden daha gergin Amerikadaki Sovyet sefiri bazı memleketlerin askerî zihniyetini cok şiddetli buluyor Cincinatti 3 (A.A.) «Haricî siyaset cemiyetb nde söz söyliyen Sovyet Rusya sefiri Troyanovski Yoldaş, Sovyet Rusyanın her ne pahasına olursa olsun sulh istediğini fakat hiçbir vakit sulh pahasma topraklarından bir karış bile feda etmiyeceğini söylemiştir. Sefir, harp tehlikesinin çok bü yük ve beynelmilel vaziyetin 1914 tekinden daha fazlagergin oldu ğunu ilâve ederek demiştir ki: « Bazı memleketlerin askeri zihniyeti, bugüne kadar görülme miş derecede şiddetlidir. Yeni bir harp neticeleri tahmin edilemiye cek kadar müthiş bir facia olacak tır. Bununla beraber, bütün milletler harpçu değillerdir. Bugün karşılaşan iki temayül var: Biri, harbe sürüklemekte, öteki sulha doğru gitmektedir. Silâhlan bırakma hakkmda mü him sözler ve boş vaitlere cidd"î zamânlar olmadan inanmak istezni yeceğimiz tabiidir.» Sovyet sefiri, herşeye rağmen sulh yolunda mücadelenin ümitsiz ol tnadığını, Sovyet Rusya ile Amerika arasında münasebatın tesis edilmiş oluşunun sulh ve dünya sulhu zâ mânlarımn kuvvetlenmesi demek olduğunu da bildirmiştir. lllllllllllllllllliniıvıınııııı u.ucı..,„.....•• TELGRAF HABEPLFPİ Balkan Misakı Yunan Âyanmda Ayan Meclisi misakı ittifakla kabul etti ^ Cnmhuriyet Topkapıda yeni daire Sarayın eski elçiler hazinesi «Beşinci hazine» ismi altmda dünden itibaren ziyaretçilere açıldı NALINA MIHİNA Ah, Insulün milyonları! 1 Atina 3 (A. A.) Atina Ajansı bildiriyor: Hariciye Nazın M. Maksimos Ayan meclisinde Balkan anlaşma misakımn tasdikını isterken demiştir ki: <Bu bevnelmilel Pakhn esaslan benim ve Başvekil M. Çaldarisin Ankarada, dost Türk milletinin büyük reisi ve onun mümtaz mesai ar> kadaşlan ile vâki olan telâkimiz ve Yugoslavya kralı Hazretlerinin Korfuya uğramalan ve Romanyanm mütehayyiz Hariciye Nazırı M. Tituleskonun Atinayı ziyareti esnasında ahlmıştır. Bu münasebetlerle yapılan nok tai nazar taatileri Balkanlarda sulhun tarsinına matuf bir anlaşma vücude getirmek maksadile yapılacak müzakereler için müsait bir zetnin mevcut olduğunu göstermistir.> Beyanatma devam den M. Maksimos, Avrupa devletleri arasındaki meseleleri halle medar beynelmilel misaklann ehemmiyetini istisgar etmediğni, yalnız Balkan Misakımn Balkanlarda statükoyu kat'î olarak tetnin etmek sırretile şimdiki vaziyeti muhafaza eylemekte olduğunu ve bundan emniyet hissinin Balkan yanmadasi milletlerinin siyasî, harsî ve iktısadî münasebetleri için yeni yeni ufuklar açmakta bulunduğunu söylemiştür. «Yeni misakı imza ederken bu ciheti istihdaf ettik. Yani milletle • rimizin urun ve devamlı bir sulha itimat ederken serbestçe muslihane islerine çahşmalannı düsündük. Fakat herkeste bu yakinî hâsıl etmek için herşeyden evvel sağlam siyasî esaslaır koymak ve bunlarla mazinin mütalealannı kat'î surette hal ve tesviye etmek lâzımdır. Sulh fikri, bugün sıkı sıkıya mevcut vaziyetin emniyeti fikrtne bağlıdır. Bu olmayınca. normal müra^ebetlerce çok lâzım olan mütekabil itimat mevcut olamaz. Atina misakı Milletler Cemiyeti eserinin mütemmimi halindedir. Hiç »üphesiz elde edilmiş olan neticeler bütün ümitlerimizi yerine getirmis değildir ve bidayeten Bulgarista nm iştirakinin temin edilememiş olmasına müteessifiz. Maamafih Bulgaristanm i'tirakile misakm tamamlandığını görmek arzusu umumî ve samimidir. Ta ki, eserimiz tamam olsun ve btı misakm »ulhperverce bir teşriki mesai eseri olduğuna ve hiç kimse aleyhine müteveccih bulunmadhğına. süphe kalmasın. Bu ümi de Balkan milletlerinin tesriki mesaisinin faydalı olduçuna kani olan herkes iştirak etmektedir. Umit ederiz ki, Bulgar hükumeti buna karşi biçâne kalamıyacaktn*. Fakat eserdeki boşluklar ne olursa olsun ve daha yapacak nekadar isimiz bulunursa bulunsun haklı bir gurur ile söyliyebilirim ki yapt'jjımız *«y i«tikbaldeki mes'ut istihale için bir hareket noktası tesk'l eder.» Âyan meclisi, misakı ittifakla kabul etmiştir. fleK müflis ve muhtelis Ame * rikan bankeri, daha tstanbula gelmeden hayli zaman ewe!^, bir şayia çıknMjh. O zaman Cumhuri ' >etin de kaydettiği bu şayiaya göre, eğer Türkiye hükumeti Insulün Türkiyede ikametine müsaade ederte, benker, servetinin mrühim bir kısm.n:, mn» lekette iktısadî ve sınaî faaliyetlere tahsis etmeği taahhüt edecekti. Hat ^ ta bankerin, bu teklifini alâkadarlam arzetmek üzere tstanbula adamJar da gönderdiği söyleniyordu. tnstılü hâmil Yunan şilebinin Kız • kulesi açıklarında demirlediği gündeoberi bu ve emsali şayialar, daha kuv vetli bir şekilde ağızdan ağıza büyü • yerek dolaştığı gibt, gazete sütunla • nna da geçti. Bankerin, kendnini kabul edecek memlekette hayır »lerine milyonlar teberru edeceği «oyiendİ ve yazıldı. Bu arada tnsulü takibe memur etti* ğimiz arkadaşlar, onun hakkmda fn haberleri ve intıbalan getirdiler: tnsuî, Londra otelinde kendisme gösterilen lüks dairenin gündelik ücreti on lira olduğunu öğrenince derhal vaü geçmiş, «küçük bir odanız yok mu?..» demişttr. Fakat bunlan da pahalı görerek otel müdürile pazarlığa girişmif» tir. Bir çeyrekten fazla süren sıkı bîr pazarlık neticesinde nihayet, yetnek, içmek, banyo dahil olduğu halde, gün* de altı buçuk lira vermeğe razı olmuy* tur. öğle yemeğinde, pahah içküere rafc> bet etmiyerek bol bol su icmîf, ver» diği paranm acısını çıkarmak fetiyor • moş gibi, Bıtiyarhğma rağmen, alela * de bir adamm yiyeceğinden fazla ye « mek yemiştir. Dükkânmdan ayağma kadar getirttiği berbere üzerinde fazla ufakldc olmadığı bahanesile, hem asgarî ücret, hem de on drahmi (bizim paranuzla on kuruş kadar birşey) bahfiş vermlştir. Otelde dolar ve drahmi bozdunnak için cüzdanmdan para çıkanrken «De ri titriyordu. Tam alhn babaaı bir ha* sis hal ve tavrüe aldığı paralan son de* rece dikkat ve itina ile saymif, verdîgl paralarm üstünde gözleri kalrmstn. Cüzdamna her sokup çıkardığı parava yiyecek gibi hırsla baktığı görülöyor • da. tnsul, avukatlarfle de pazarhga girişmiş, onlara umduklanndan çok aşa> ğı bir vekâlet ücreti teklif etmiştir. Bankerin her hareketi, hesabmı çok* iyi bildiğini paracıklannm üzerine titredığini ve b<r tek kuruşu lektirme* d'ğrJ göstermiidr. Arkadasnmzm bu anlattıklanna g3« re tnsul, tam Doktor Celâl Muhtar Beyin meshur; on paranm kıymetini bilmiyen banker değildir; vecizesine uy» gundur. (Veci/en'n aslı «on paremn krvmetini bflmiyen Osmanh değildir»' şeklindedir atna Osmanlılar para kıy * meti bilmemekle meşhur olduklan için bu şekilde değiştîrdhn.) Filvald tnsul, paranm kıymetini b V Q meseydi, evvelâ banker, sonra mil * yoner olamaz ve daba sonra da 118 milyon dolan vuramazdı. Para a*kı değil midir ki böyle üç çeyrek asırlıfa hayatmın sonunda onun bembeyaz ba» şmı belâdan belâya ve nihayet Tev kifhaneye soktu. Berbere on kuruş baheiş veren, Sayanpm en bubranh zamamnda, bir 3d grce yatacağı otel odası için bir çeyrek pazarbk eden bu haeis ihtiyann, ken • disine misafirperverHk göstermek >ar • tile milyonlarınm yartsmı memlekete vereceği hulyasma kapüaınlar avcunu yalaya... Müzeler Müdiriyeti taraftndcn »eyircilere açtlan «Beşinci hazine» dairegi Topkapı Saraymda Hazineler dairesinde Müzeler müdürlüğü tarafından yeni bir daire «Beşinci Hazine» namı alhnda ziyaretçilere dün açılmıstır. Bu salon evvelce Elçi hazinesi idi ki burada elçilere mahsus kıymetli esyalarla elçilerin getirdikleri hediyeler muhafaza edilirdi Dördüncü hazmenin bitişiginde olan bu salon son zamanlara kadar depo vazifesi göriîyordu. Daire tamir edilmiş ve şimdiye kadar saklanmw olan tarihî eserler ve eşyalarla tezyin edilmistir. Yeni dahede 16 ve 17 nci asra ait Türk kumaç ve işlemeleri; 17 ve 18 ind asra ait kıymetli Acem kumaşlan | tkinci Mahmudun altın «ırmah çadm; Dördüncü Mehmet, lkinci Süleynıan, tbrahim, Dördüncü Murat, Muradı Salis, tkinci Selim, Kanunî Süleyman, 0çüncü Muradın valîdesi Nurbanu Sul ; tan, Dördüncü Mehmedin val ri"i Turhan Sultan, Sultan Aziz, tkinci Mah muttan kalan eser'er ve «J yazıla/« Î>«1hassa Dördücü Muradın Bağdat seferi miinasebetile kendi elile yazılmiş hattı hümayun, Edîrn^deki Selimiye cami • sinin msaah iç:n tkinci Selimin el yazısı, bunlardan baska 16, 17 nci asra ait eldiyen ve kolluklar, 16 ve 17 nci a«rdaki padisahlara ait ayakkabtian, Kanuni Sultan Süleymanm entaris', Ka nuni Suleymana ait şalvar, Birinci Selime ait kaftan, Sultan Mahmudun fesi, şahran, muhtelif devirlere ait padişahlara mahsus iç çamaşrlan, Dördüncü Muradm gecelik takkesi, muhtelif devirlere mahsus çorap ve dizlikler, Çine ait muhtelif eserler mevcuttur. Kayseri Pamuklu Kaphcalar Şirketi Mensucat fabrikası Dün toplanarak bazı kararlar verdi Inşaat ihale edildi, sekiz ayda bitecek Ankara 3 (Telefonla) Kay seride yapilacak mensucat fabri kasınin inşaati Abdurrahcnan Naci Bey müeasesesine ihale edilmiştir. Bu müessese hemen inşaata başlıyacak ve 8 ay zarfında fabrikayı teslhn edecektir. 15 gün sonra fabrtkanm temel atma merasimi yapılacaktıır. tktı sat Vekili Celâl Bey, fırsat bulursa bu merasime riyaset edecektir. Fabrikanın inşaatı sekiz ayda bitmekle beraber, ağustosta maki • celerin montanjina başlanacak «urette ihzar olunacaktır. Bursa Asrî Bunsa 3 (Telefonla) Merkezi Bursaya naklolunan asrî kaplıca lar şirketi meclisi idaresi bugün ilk içthnamı aktetiniştir. Gazi Haz retlerini temsilen sehrimize gelen Trabzon meb'usu ve sabık Bursa valisi Fatin Beyin riyaseti alhnda yapılan bu içtkna hararetli münakaşalar ve şiddetli tenkitlerle üç saatten fazla devam etmiştfr. Bir kısım müesseselerin murah haslan evvelce yapılan işlerin yol «uzluğundan ve vaziyetin bugüne kadar sürüncemede kaldığindan şikâyet etmişlerdir. tçtima neticesinde tahh karara alınan iflerin mü himleri şunlardır: 1 tstanbul ile Mudanya arasında hergün ifliyecek seri vapurlar temini. •'">"* 2 Çekirgeden satın alınan 54,5 masuralık sıcak suyun kaplıcaya getirilmesi Ui il« otel önünde ya pılacak inşaatın hemen münaka • saya konması. Münakasa 24 gün zarfında bitecektir. 3 Otelin mobilyesi fçin bir plân müsabakası açılmasi ve iştirak edecek mimarlardan birinciye 400 lira mükâfat verilmesi. 4 Sermayenin, iştirak eden müesseaelerden, süratle tahsili. Yann (bugün) bir içtima daha aktolunacaktır. Türkiye ve Almanya arasındaki iktısadî görüşmeler (Başmahaleden mabat) miş olmayız. Fakat bizim teşebbüslerimizin büyük bir kımsı neticesiz kalnuştır. Bunu da açık söylemek isteriz. En iyi iktısadt dostluklar, açık yurekü ve realist münakaşalann kucağında doğar. Artık, bugün, sormak zamanı gelmiştir: Almanyada Türk tütünlerinin sürümü neden yıldan yıla düşüyor? Kaliteleri mi, içimleri mi kötüdür? Biz buna şiddetle hayır diyebiliriz. Türk tütünlerinin kalitesi ve içimi kötü olsaydı, Amerikalılar başka ülkelerdeki teşkilâtlannı kaldırarak Türkiyede yer leşmezlerdi. Biz Türk tütünü sü • rümünün Hilferdîng devrinde bü yük bir hızla azalmağa başladığı . nı biliyoruz. Hilferding devri nedir? Bunu Hitler bizden daha iyi bi lir ve ondan nefret duyabilir. Hitler, bu devri yıkmak için çalıştı ve muvaffak oldu. Bu suretle iktısadî dostluğu örseliyen ehemmiyetli bir engel ortadan kalkmış oluyor, demektir. Türkiyede Alman sanayi eşyasma karşı azamî kolaylığı gösterdlğimizi istatistiklerle ispat edebiliriz. Brüning devrinde Alman bankalan sarsıldığı vakit eşsiz bir mertlik gösteren gene Türkiye ol muştur. Kahraman bir budun yal nız böyle yapabilir. Fakat biz yurdumuzu yeniden kurarken Almanlıktan da mahsullerimiz için ayni an'anenin saygı ile tutulduğunu görmek isteriz. tstediğimiz şeyleri tam bir yürek açıkhğile söylemeyi, aradaki derin dostluğu dü^ünerek, çok lüzumlu buluyoruz. Mahsullerimize eski sürümü verilmeli ve buna karşı ge lenlere devlet kudreti kend'isini duyurmalıdır. Cünkü, biz eminiz ki, bizim mahsullerimize karşı gelen îer, Almanlann yüksek ihracat menfaatlerile oynamaktan çekinmiyenlerdir. Belki bu kalburundan istediğini geçirmeğe çahsmıs olan'ar, bugün, diyorlar ki, Türkive, bize yılda, meselâ, 4 nihavet 5.000,000 kilodan fazla tütün ihraç edemivecek vaziyettedir. Biz böyle bir iddiaya karşı istihsal istatistiklerimizi, sırf Almanyadaki sürümün azalması yüzünden üstünde ot biten tütün tar lalarımtzı gösterebiliriz. Biz bugün dost ve kendini sermis Almanlı^a yüksek sesle söylemekten zevk duyuyoruz: Sizin nefret ettiğiniz Hilferding devri, bizim de tütün tarlalarımızm ehemmiyetli bir kısmmı harap etmiştir. Yurt istihsalimizde tütün, ba r ta gelen mahsulümüzdür. Biz, Almanyanın Yakınsarkta en ehemmiyetli ve en istikballi bir alıcısı olduğu muz için en aşağı yılda 20,000 000 kilo tütün vermeliyiz. Bunun kar şılığı, yuvarlak bir hesapla, 30 mil yon mark eder. Bütün ödemeler claering yolile olduğu için karşılık olmak üzere o nisbette Türkiyeye Alman sanayi eşyası girecektir, demektir. Yalnız bic kalemrfen böyle büyük bir sipariş, Almanyadaki iş' sizliği gidermek güreşinde hiç te ehemmiyetsiz bir rakam değildir. Biz bunu başka mahsuilerimize de teşmil edebiliriz. Vaziyeti kavra dıktan sonra Hitler Almanyasımn bu hususta bütün kolaylıklan gös tereceğine ve Türk tütünlerine karşı yapılan haksız mukavemeti tam bir enerji ile kıracağma şüphemiz yoktur. Onun için yeni ticaret muahedesinde Almanyanın bizden her yıl alacağı tütün ve saire miktarı rakamla tesbit edilmelidir. Meselâ, Almanya, her yıl Türkiyeden yirmi,, milyon kilo tütün almayı ve sarfetmeyi taahhüt eder, denilmelidir. Çünkü, tütün, bizim başlıca ödeme vasıtamızdır. Bundan baska, yeni ticaret muahedesinde mutlaka halledilmesi icap eden birşey vardır: Almanyada satılan Türk mallannın bedelî meselesL Almanya ile aramızda claering mukavelesi olduğu halde satılan malların bedelleri, hâlâ, Alman döviz kanunu ahkâmına göre gönderilmektedir. Mademki iki devlet bankası arasında hesabı cari vardır, o hald'e, mal bedeli Türkiye hesabma hemen Alman Devlet Bankastna yatınlabilmelidir. Halbuki mevcut claering mukavelesi para gönderme muamelesini hic te ko laylaştırmıs değîld'ir. Almanyada satılan Türk mahnm bedeli, arada claering yokmuş eribi. hâlâ, en sert formaliteleri çeçirmek mecburi yetindedir. Bu güclük, Türk dıs alısverisi için çok kötü bîr engeldir. Yeni t'caret muahede«inde bunu büsbütün ortadan kaîdırmak, her iki dost ülkenin menfaati ujrunda yaoılacak en ehemmivetli iîtir. Biz, Volkischer Beobachterin dediçi gibi tam bir d'ostluk ve realist zihnivetle karsı karşıya geçen ve iktısadî münasebetlerini yeni bir ticaret muahedesinde belirtmek istL yen iki büvük budunun karalikh güzel neticelere varacaklanndan kat'iyyen süphelenmiyoruz. En iyi neticeyi elde etmek, karşı tarafa en ivi neticeyi kazandırmakla olur. Biz nasvonal sosyalist Almanhğırnn Türk mahsullerine daha faal bir sürüm yeri hazırlamak istedikle rini de pek yakından biliyoruz. Fakat bu arzuyu vakit sjecirmeden hak'kat vapmann da Almanlık icin cok büyük faydalar temin ed'ece^ini biz de söylemeliyiz. Almanlar, hususî menfaatlerin cıkardığı ensrel leri yıkmajra mecburdurlar. Zaten Hit^er'n bavra^ı budur. Hususî rwuüsti'nde halk menfaati.. tsteı Almanyada Tiîrk ihracatı heo bu hususî meiîfaat'er vüzünden boyuna düsmü"tür. tki büvük budunu bağlıyan iktısadî menfaatlere göz gezdirirken ortava cıkacak engel. leri tam bir realist insafsızlığı parçalamak ihtivacmı duvmak lâzimdır. Onun için biz, büyük sulh isleri yolunda atılmıs olan bu ehemmi yetli ad'ımı selâmlar ve çok değerli tkhsat Vekilimiz Celâl Beye yü rekten muvaffakiyetler dilerlz M. NERMl Bütçe Encümeninde Ankara 3 (Telefonla) Bütçe Encümeni, her vekâletin bütçesini tetkik etmek üzere birer raportör seçmiştir. Bu raportörler, vekâlet lerin bütçelerini tetkik etmeğe başlamışlardır. Bu tetkikat neticesin de Bütçe Encümeni heyeti umumi • yesinde bütçelerin müzakereleri basbyacaktır. Afyon meb'usu Ali B. le Konya meb'usu Kâzım Beyden münhal kalan Bütçe Encümeni azalıklarma Meclisin per. sembe günkü içtimaında iki zat tayin edilecektir. Gene ayni ictimada, Surayi Devlet kararlan hakkmda teskilâti esasi • ye encümeni mazbatasının müzakere edilmesi ve Maarif Vekili Hikmet Beyin de Mazhar Müfit Beyin inkılâp kürsüsü dersleri hakkmdaki sual takririne cevap vermeleri muh temeldir. fkamvay Şirketi mümessilleri Ankarada Ankara 3 (Telefonla) Şeh rimizde bulunan tramvay «rketi mu mesnlleri Nafıa Vekâletüe temaslarına devam etmektedirler. Vali Muhittin Bey Ankara 3 (Telefonla) tstanbul Valisi Muhittin Bey Vilâyet bütçesile diğer bazı işleri takip etmek üzere perşembe günü Ankaraya glecektir. Italya ile ticaret muahedesi Ankara 3 (Telefonla) ttalya ile yapılan yeni ticaret muahedesi yarira (bugün) Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyle ttalya sefiri ara smda imza edilecektir. Yemendeki harp bitiyor Kahire 3 (A.A.) Yetnen Imamınm tbnissüuda gönderdiği bir telgrafa inanmak lâzım gelirse, tbnissüut ile Yemen Imamı arasın daki çöl harbi bitmek üzeredir. Ingiliz Sefirinin ziyareti Ankara 3 (Telefonla) tngiliz sefiri bugün Hariciye Vekilimizi ziyaret ederek bir müddet görüş • tnüştür. Izmir Kasaba demiryolları Ankara 3 (Telefonla) tzmirKasaba demiryolları tnurahhaslan bugün sehrimize geldiler. Murah haslar Nafıa ve Adliye Vekillerini ziyaret ettiler. Bu hatta ait müza kerelere yakında başlanacaktır. Potana 3 (A. A.) Civar kasa balardan birinde bir düğün için bîr manda kesmeğe kalkmıs olan raüslü manlar, mecusilerin taarruzuna uğra • mışlardn. Neticede 3 müslüman öl • müş, üçü de ağır surette yaralanmıs tatr. Mecusilerden iki kişİ yaraianmı* • tır. 20 kâşi tevkif olunmuştur. Hindistanda mecusiler gene müslUmanlara hücum ettiler Yunan cumhuriyetinin onuncu yılı münasebetile Ankara 3 (Telefonla) Yunan cumhuriyetinin onuncu yıldönümü münasebetile Gazi Hz. ile Yunan Reisicumhuru Zabnis Hz., Başvekil fsmet Paşa ile Yunan Başvekili M. Çaldaris ve Tevfik Rütü Beyle M. Maksimos arasında dostane tebcik ve teşekkür telgraflan teati olunmuştur. Ibnissüudun ogullarına emri Kahire 3 (A.A.) Ibnissuut, oğullarının hepsine, kendi kuvvetlerinin basına geçmek emrini vermiştir. tmamın, Mısırm tavassutunu il timas etmesi üzerine, «Arap ttti hadı» merkezile tbnissudun nezdine bir murahhas göndermeğe karar vermistir. Tütün kongresi Samsun 3 (A. A.) Ankarada toplanacak olan tütün kongresi için tüccardan Mirzazade Şevki Bey, Samsun murahhası olarak seçilmiştir. Truva harabelerini ziyaret Ankara 3 (Telefonla) Yakında, Truva harabelerini 300 kişilik bir Fransız seyyah kafilesinin ziyaret edeceği haber verilmektedir. Fırka Gruftu Rei?ligi. Ankara 3 (Telefonla) Fırka Grupu bu^ün Tekirdağ meb'usu Cemil Be yin riyasetinde toplandı. Bu toplantıda Nafıa Vekili Ali Bey den münhal ka lan Grup riya seti için intihap yapılarak reis ' Abdülhalik Bey liğe eski Maliye Vekili yVi.dülhalik Bey seçilmiştir. Riyaseticumhur Umumî Kâtipliği Ankara 3 (Telefonla) Ti ran elçiliğine tayin edilen Ru şen Eşref Beyden inhilel et . mis olan Riyaseticumhur umumî kâtipliği vekâletine, Riya seticumhur kalemi mahsus mü« düi ü Hasan Ri Hasan Rtza Bey za Bey tayin edilmiştir. Yeni Kaledonyada bliyUk bir fırtına koptu Numea 3 (A.A.) 26 dan 27 marta kadar devam eden bir ka sırga yeni Kaledonyanm şimal kısmını tahrip etmiştir. Ekinlerin, muvasala yollarımn ve telgarf hatla • nnın uğradıği zarar pek büyüktür. Bh* duba ile dört mavna batmıştır. Karada, nüfueça telefat kaydedilme • •aekle beraber, denizde ölenlerin adedi on sekizi bultnustur. Almanyanın niifusu Berlin 3 (A. A.) 1933 senesi haziramnda yapılan umumî nüfus tahriri, Sar havzası hariç olmak üzere bütün Almanyada 65.198.262 nüfus bulunduğunu tesbit etmiştir. Bunlardan 31.662.380 i erkek, 33.536.246 sı kadındır. 1925 senesinde yapılan tahrirde Almanyanın umumî niifusu 63.410.519dan ibaret idL