ÎOTemmur 1933 " ~ 1 f Hayvanları tanıyalımO Bizim avcı Sac Beyi biliyorsu nuz. Kaç defa si ze onun macerala rını nakletmiştim Geçen akşam bera berdik. :v HiKA Kaplan Kaplan, evlerimizde besledi • ğimiz kedi cinsinden dört ayaklı vahşi bir hayvandır. Bize alış • mış olan kedilerin de hâlâ yırtıcı olarak ormanlarda dolaşan çe • şitleri mevcuttur. Kaplan, aslandan sonra et yiyen yırtıcı hayvanların en kuvvetlisidir. Kaplanlar en ziyade Asya kıt'asında İranın, Tür • kistanın şimalinde Hinsistanda, Cin Hindinde, Cava ve Sumatra adalarmda bulunur. Sık orman • larda yasar. Haricî sekli çok güVeldir. Vü cudü mütenasip, bacaklan kısa ca, bası küçiik, kuyruğu uzundur. Sırtının tüyleri portakal kabuğu rengindedir. Boynu, yanakları, boğazı, karnı beyazdır. Yanlarında muvazi ve muntazam kalın, siyah çizgiler vardır. Bu siyah çiz giler kısmen diğer taraflarında da tekerrür eder. Sarı kuyruğunda on on beş siyak halka mevcuttur. Boyları üç metreden ve yük seklikleri bir metreden fazla o • lanlarma tesadüf edilmiştir. Kaplanın müthiş dişlerle mücehhez üst ve alt çeneleri çok kuvvetlidir. Pencelerinin tırnakIan sivri ve keskindir. Dişlerine taktığı bir geyiei alıp götürmeğe gücü yetmektedir. Bazıları kaplanı diğer yırtıcı ETAHAT1C» Şiiletin mukaddes şehti: Kerbelâ Şiilik te bir müslüman mezhebidir. Fakat onlar Peygamber olarak başkalarını tanırlar. Kaf kasyanın bir kısmı ile tran ve Mezopotamya ahalisinin ekseriyeti bu mezheptedirler. Şiiler 10 muharremi bir mate.n günü ittihaz etmislerdir. Gerek Alinin gerekse oğulları Hasan ve Hüseynin katilleri namına vücutlerini ve ruhlannı iskenceye koyarak sevap kazanmak isterler. Bundan on sene evvel memle ketimizde bjle füler söğüslerini döverek. bajlarım kanatarak sokaklardu reşmisrecit yafarlardı. BWwa*sk ettik. îran hükumeti de kaidırdı. HîJ^'iki bu merasim »iilerin mukaddes şehri o'an Kerbelâda hâl?L devam etmektedir. Muhar remin onuncu günü oraya bir çok şii hacılar ziyaret için gelmekte ve bu merasime istirak eylemektedirler. Şiilerin bir âdeti vardır. ölenleri çehit mertebesine yük imerakh 2500 senelik bir mezar İki bin beş yüz senelik mezar pek şaşılacak birşey değildir. Fakat Mısırda yahut herhangi eski bir milletin yaşadığı arazi dahi • linde olmak şertile.. Halbuki bi • zim bahsettiğimiz Aknanyada Görgensvalde bulunan bir mezardır. Bu mezann derinliği otuz metre olarak görülmüs ve eskiliği de 2500 sene tahmin olunmuştu. Yer kazıldıkça mezann için • den cıkan eserler hayreti mucip olacak derecede artmıştır. Birçok heykeller ve san'at eserleri.. Di cer taraftan içinde bulunan insan kemikieri üzerinde âlrcnler der metre ilerimde badi badi koş mağa çalışan siyah bir devekuşu» nun avlanmasını kat'î surette bana düştüğünü anlamiştım. 1 Daire muÇünkü göremiyordum. arka • Iıitindeki boş da&Iarımdan kimseyi göremiyor • haneiere muh idum. Adamakılh bir dört nal ile N lYani «ehin anhyacağm Cezatelif harfler kopirin cenubunda «Celfa» da idim. bu yan kuş yan deve hayvana yenacak. tiştim. >. Kabile reislerinden dostum 2 Daire mer> Şeyh Sadık bir akşam bana: Kanatlarının yanlanna düş kezindeki A har• Aznan, dedi, hususile senin i meğe başlamasından fena halde fi her hanenin çin kaçırdmîyacak bir fırsat yorulduğunu anlamıştım. Onu muhitten merkebn on beş tane devekuşu etrafta canlı bile tutup getirmek kabil ze doğru teşkil ctolaşıp duroyorlarmış. Dana bun olacağını düşündükçe içim sevinç*»deceği kelime > Varin avını tecrübe etmedin de ten titriyordu. lerin müşterek £il mi? Haydi yarın gidelim. Bir iki dakika sonra devekuşu son harf i olacak. iTabü: hayvanlardan daha vahşi ve koroiduğu yerde durmus kalmıstı. 3 Daire mu Hay hay, diye cevap ver Gagası acıktı. Bacaklan titri • kak olarak tasvir ederler ki doğhitindeki boş haÖim. Hiç av teklifi olur da ben yordu. Heme nattan aşağı atladım. ru değildir. Bütün huy ve tabiatneiere konacak İnızıkçılık eder miyim? Onu zaptedebileceeimi zannedeleri az çok diğer canavarlannki • harfler, her haf Başimîzcla Şeyh Sadık oldu • rek boynundan yakalamak iste • ne benzer. nede muhitten §u halde sekiz on yerli bir de ben dim. merkeze doğru Aslan gibi bu da avlayıp taze •abahleyin erkenden yola cıktık. birer manalı keTam o esnada arkamdan dört taze boğazladığı hayvanlarla kart Belimizde ihtiyat tabancaları • lime vücude ge> nala gelmekte olan Şeyh Sadığın nını doyurur. Aç olmadığı zaman fiıîz, hançerlerimiz ellerimizde de tireceği gibi okla sırf kan dökmek zevkile canlı sesini isittim: yainîz ozun kargılar vardı. Yani mahluklan parçaladıklarını zan gösterilen yerden bashyarak ve o Dikkat et!. Dikkat! Kafa |üfek filân almamîştılc. *' kun istikametini takip ederek onetmiyoruz. Fakat o koca gövdesına vur! Ben dostum Şeyh Sadıga: kunduklan zaman içinde yaşadınin tok olduğu zamanı bulabilir Kargıyı gerip basına indirmek Bu da ne acayip if, hiç tii ğımız mes'ut devir gözümüzün ömisiniz? üzere idim ki devekuşu benden feksiz ara gidilir mi? nünde canlanacaktır. Kendisini tehlikede hissettiği evel davranmıs, ayaklarile kar I Gibilerde garip garip bakıyorBu bulmacayı Elâziz orta mekvakit düşmanının taarruzunu beknıma mülhiş bir tekme indirmiş8um. O gözlerimden düşüncelerilemeksizin onun üzerine atılır ya tebinde 229 numaralı M. Regaip ti. Halsiz yere yıkıldım. mi anlamîştî. Kenr'ime çelip gözlerinıi actı ölür, ya öldürür. Bey göndermiştir. Teşekkür e Azizim, dedi, develnışu bu ğım vakit Şeyh Sadık başımın Aslan ve filden maada kap • deriz. kargılarla avlanır. Tüfeğe filân ucunda idi. lanla başa çıkabilecek yırtıcı hay Doğru cevap gönderenlerden hacet yoktur. Ensesine bir defa Ben sana. divordu. dev'"u van yoktur. Onun için Hindistanbirinciye 5 lira, ikinciye bir Iş kondurdun mu? Oldu bitti. sunun nasıl avl»n*cağını volda da kaplan avlarmda ekseriya filı «Ha!» der gibi başımı salla • anlatmadım mı? Neyse intikamını leri kullanırlar. ihışım ama, doğrusunu isterseniz ben aldım. Fil ile kaplan arasındaki mü • içimden kani olmamîştım. Başımı çevirince kafasîndan cadele yazı ve resimle tasvir edi' Yürüdük. Biraz sonra da ufuklemiyecek kadar heyecanlı ve feyediği darbe ile kanlar içinde vafa uzun bacaklı uzun boylu, yancidir. Fil. gerile gerile üstüne attan biçare hayvancağızı görünce larî tüyden davlumbaz gibi şis lıyarak bütün vücudünü kan içemi« nazeninlerim göründü. Işte acıdım. risinde bırakan kaplanı hortumile o vakit araonızda tozu dumana Tabiî diğer avlan da benim givura vura sersemlettikten son katarak müthiş bir yanş başladı. bi değil, Şeyh Sadık gibi davranra o müthiş ayaklarınm altına alıp Arkadaşlanm atlarını dört nala dıkları için devekuşlarının hepsi ezer. kaldırinca tabiî benim hayvanım ayni akıbete uğramışlardı. Kaplan ancak greceîeri dolaş • da onlardan geri kalmak istemeYalnız sert kanat ve boyun tüy mağa çıkar. Başka vakitler av mişti. Rüzgâr gibi gidiyorduk. Tıpkî açılan bir yelpaze gibi merlerini kopardıktan sonra geri dön hayvanlarının su içmeçe geldikleri sık ormanlann su başları ci kezden muhite doğru dağılmıstık. dük. Diğer kısımlannı develerle * Derken efendim, yedi sekiz varlarında saklanır. taşımak üzere bıraktık. Çok aç kaldığı zaman insana da salar. Her sene Hindistanda yüzlerce adam k'aplanlar tara fmdan öldürülür. Bunlarınjçin de köylerinden, hatta evlerinden Ey, oatan sevgîsile yüreği çarpan çocuk; alınip götürülenler vardjr. Bu yerler en ferefli parçandır dünyamn! Kaplana kar?ı bir tehlike teç Binlerce yıldanberi kahramanlık, cesurhık Çınar gibi kol atmış toprağmda Asyanın! kil ettiei için desü d<*risi mak bul ve kıymetli olduğlL için av • Bu hotkoca ülkenin şanîı bir tarihi var, Ianır. Her yaprağı altından »atırlarla doludur! Hükumdar (Atillâ) dan, Reis (Cazi) ye kadar, tstanbuldan baska yerlerde Kahraman Türk milleti bu ülkenin oğludur! nan küçiik oknrlanmız bilmece Ustünden akın eden Türkü andıkça toprak, ballerinde mektep adreslerile b« • Tıpkt bir göğÜB gibi, iftiharla kabarır! raber ev adreslerini de yazsmlar. 0 Türk ki Sakaryada kılıca tardarak, Böyle oluna hediyelerini gayet çaDünyalara karşt kor, namusunu kurtarir? .. buk alıriar. Kuzum Sadi ciğim, dedim, mu hakkak ki nasıl olsa gene bir av hikâyesi anlata caksın. Şöyle en t? Iısını en tuhafın söyle de, bizim çc cuklar seve seve o kusunlar.. Ha, diye güldii, çok iyi aklıma getirdin. Bir devekuşu avına gitmem vardır. Komik mi, komik, enfes mi enfes.. O zaman Afrika avlarına henüz başlamamışım. Daha esrarlı kıt'amn korkunç göbeğine kadar girmemiş tim. Henüz kenarlarda dolasıyor r seltmek için oniann cesetlerinl getirip Kerbelâ toprağına göm mek kâfi olduğuna kanidirler. Bunun için hersene 10 muhar • remde oraya birçok ölüler de getirilir. Bunlar çok defa sıhhî ve fennî takavvütlere rayet edilmiyerek tasındığı için ortalığı müthiş fena bir koku kaplar ve birçok sari hastalıklar meydana çıkarır. Irak hükumeti de bunu nazarı dîkkate aldığı icin matem nnera • simini ve ölü nakliyatını birçok kayitlere tâbi tutmağa başlajnışır. Temmuz bulmacası hal tatbikata girişmişler ve bu müthiş mezarı yapanların kimler olduğunu anlamağa çalışmışlardır. Âlimlerin söylediklerine na zaran bu mezar Iskandinavyalı korsanlar tarafından vücude getirilmistir. Fakat bu henüz kat'î olarak verilmi» bir karar des>il dir. Alelâde tahminlerden iba rettir. Alnanvanın ve dünyanın muhtelif tarpflarından bu mezarı birçok mprakhlar ziyarete gel • Bilmeceyj halledenler i Bankası kumlarası, üçüncüye Foto Etemde 6 kartpostal 1 ağrandisman yaptırma hakkı, diğer yüz kiçiye muhtelif hediye ler verilecektir. Cevaplar 1 ağustosa kadar «Cumhuriyet Çocuk sahifesi muharriri» adresine gönderilmeli ve mutlaka gazetede çıkan cet\el üzerine doldurulmalıdır. Bu' şartlara riayet etmiyenler mü kâfat kazanamazlar. B ınlar muKâfat TcazanmmaKia r*rat)er bıîmeceyı doğru halledıp bıze îotoğraf gonderdıklen ıçm bu zahmetlerine mu kâfaten resımlerini basıyoruz Soldan sıra ile 1 Üskudar orta mektep 403 Hasan Nacı. 2 Kartal Maltepesı 239 Zıya. 3 Duzce Inhısar veznedarı Nıyazi Beym olu NacL 4 Duzce Namık Kemal mektebi 1 C 2 Mehmet. 5 Mersın Kuçuk mektep 51 Hasan. 6 Şışlı Osmanbey 54 No da Muazzez. Gürbüz çocuklar Türk vatanı: Asya Carçabuk tesirini gösteren bir teciavi " 'ana Jnçuın v ço c l .4 evf dotttoru Mehmet Beyın oğlu Ziya