20 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

20 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

! Cumhmnyet '• 20 Temmnz 1933 Vazan: MARTA MAK KENNA îki Yüzlü Kız 94 Şehir ve memleket haberleri Istanbul üniversitesi Beşinci Yerli Mallar sergisi Lozan günü j Siyasî icmal Japonyadaki sor hâdiseler ugün cihan siyasetinde en faal rol oynıyan büyük devletlerde) biri de Japonyadır. Bunun için Japonyanm yalnız haricî siyaseti de « ğil dahilindeki vak'alar dahi Avrupa ve Amerikanın daimî surette nazan dikkatini celbediyor. Bu memlekette esasen.haricî hâdiselerle dahilî vak'alar arasında gayet sıkı münasebetler var dır. Bunlar her zaman birbirinin tesirî altında bulunmaktadır. Bu cihetten Japonyanm dahilî ve haricî siyasetini bir kül olarak nazari itibarda tutmak icap ediyor. Japonyad'aki dahilî hâdiselerin en yenisi şudur: Tokyonun varuş larının birinde zabıta tarafmdan yapılan bir baskmda müfrit vatanperverlere ait ve bunlara mahsus bîı hayli esliha ve bayrak meydana çıkmıştır. Bu tesekkül (büyük Japonyanm mukaddes muharip çetesi) ismini taşıyor. Japonyada fedaî vatanperverler teşkilâtı ötedenberi mevcuttu. Bunlar zaman zaman taşkınlıklar yapmakta idiler. Geçen bir kaç sene içinde muhtelif suikastler olmuştu. Biri muhafazakâr ve diğeri liberal fırkasına mensup îki başvekil ve bir kaç nazır bunların elinde ölmüştü. Yeni teşekkülün eski teşkilâtm daha cezrî bir hizbî olduğu anlaşıhyor. Maahaza bu yeni teşekkülün mey dana çıkması hükumeti o kadar telâşa düfürmemiştir. Çünkü sabık Başvekil (tnukai) in katlinden sonr Japonyada fırka hükumetine nihayet verilmis, millî bir hükumet, yan muhtelif fırkalara mensup rical ile hiçbir fırkaya mensup olmıyan ze vattan mütesekkil bir hükumet kurulmuştu. Yeni kabine dahilde ve hariçte halkı ve bahusus vatanperverleri memnun edecek bh siyaset takip ettiğinden simdi gayrimemnur unsur azalmış bulunuyor. Çok müfrit olan vatanperverler ise avkala rmdan halkın büyük kütlelerini ve ordu ve donanmayı sürükliyecek biı vaziyette değildirler. Dar ve kısmen gayrimünbit adalara sıkışıp kalan seksen milyon Japona karşı Amerika devleti ve tngiliz dominyonları kapılarmı sıkı sıkı kapatmıslar, Japon muhaceretini menetmişlerdir. Diğer taraftan ham madde yetiştiren membalardan ve ticaret ve sanayıı ıçın manreçten mahrum olan Japon milletinin ıstırap 've şikâyeH son dereceyi bulmuştur. Müfrit vatanperver fırkalar nihayet milletin hayatına tercüman olduklanndan bunların zoru ile Japonya hükumeti Mançuriyi kendi kontrolu altına almış, bu suretle kendisine ham madd"e yetiştiren zengin ve emin bir memba tedarik eylediği gibi tica'et ve sanayii için de geniş ve müemmp.ı bir piyasa bulmuştur. Japonya Siberyaya doğru tevsi etmek istemektedir. Çünkü Şimalî Mançurideki Rus demiryollarının sa tm ahnmasi için Tokyoda cereyan eden müzakereler münasebetile Japonya Hariciye Nazınnın bu demiryolunun kıymetinin Vladivostoka vı Rusyanm sahil eyaletine tâbi oldağunu söylemesi Japonva hükumetinin berrî Asyada çok geniş bir saha üzerinde nüfuzunu tesise çalıştığına şüphe bırakmıyor. Diğer tarftan Japon çiftçileri nin vergi ve borçlarının hükumet ta> rafından ehemmiyetli derecede tahfif edilmesi, ipek fiatının yükselmasi ve altın mikyasımn terkedilmiş ol • ması dahilindeki sıkıntıları, memnuniyetsizlikleri oldukça izale etmiştir Velhasıl Japonyanm nüfuz ve iktısat sahasmın emin bir surette te* vesü etmekte olması ve dahildeki maişet şerartinin iyileşmesi müfrit fırkalann yeni gaileler ihdas etmesine müsait değildir. Bilhassa Japonyanm Cemiyeti Akvam müzakerelerinde yalnız kalmış olması, Japon milletinin her türlü fırka düsüncelerini bırakarak müttehit bir cephe teşkil etmesine sebebiyet vermişir. MUHARREM FEYZİ Çeviren: ABİDtN DAVER Ateşten iki küçük kurt gibi kıvrana kıvrana yanan fitillere bir an baktık Ben, hiç bhr gürültü duyma • dım Marta, dedi. Dernek ki benim korkum fazla mübalâğah imiş. Bir payanda vasıtasile tahta ka • pağı ve onun yan taraflanna tellerle bağlamak üzere hazırladığıcnız yasiiklan deliğin üstüne tesbit ettik. Fakat payandayı fazlaca dikmek suretile, kapaği zamanı gelince, süratle içerî ghebilecek şekilde aralık bırakhk. Artik, hersey hazirdı. Al fons her îki fitflin ucunu bir araya getirdi. Sevinç taşan bir sesle alay ederek tşler yolunda! dedi, biraz sonra neler olacak neler! Almanlar kim biltr, nasıl apışıp kalacaklar! Yank ki şu mendebur nöbetçilerin gaz ten«kelerfle beraber havaya uç« tuklarrai goremiyeceğiz. Cebinden bir kutu kibrh çıkardı. Kibriti çaktiğı laman göreeekler • miş gibi, beni bir korkudur aldı. Endiş«li nazarlarla, gayriihtiyarî, ctrafnna baktim, sonra, mantomun eteklerini açarak kibrh ışığınm görülmesine mâni olacak turette Al • foıuun önüne durdum. Kücuk şamah kibrit yandı; Al • fons kibritnı alevîni avucunun îçin» de saklıyarak fitiHerin ikisini bir • den tutuşturmağa hazırlandı. Tit • redim. Arkadaşım, Haydi Marta, bemen lâğımm îçine İBİniz! Kumandasım verdi. Ben, fferi girer girmez de tahta kapağı tutan Dayandayi çekiniz. Yalnız dikkat edin. Koca kapak kafama inmesin! Ben bir «icrayişta lâğımin içine atladım. tskelenin alt basamaklarında durdum. Başım delik ve zeminle bir seviyede idi. Alfons iğildi; kib • ritin alevile fitillerin ucunu okşadı. Fitiller hafif bir cıtırdı ile yanmağa b.aşladı.Ateşten iki küçük kurt gibi kıvrana kıvrana yanan fitillere ikimiz de kısa bir an baktık. Bu iki küçük kızıl ates kurdu biraz sonra azim bir infilâk ve yangına sebep olacaktı. Alfons, fitillerin sönmiye cek aurette yandıklarını görünce, ayaklannı delikten içeri uzatti ve iskeleye basarak ajjır agır içeri girdi. Bu kadar uzun ve tehiikeli mesa! neticesinde hazirlanan bir işi, bu iki cılı* fitilm keyfine bırakmaktan sanki bir endişe duyuyor gibiydi. Alfontun kafaıı delikten içeri girer girmez, tahta kapagın bir ucunu tutan v« ieeri ghdiğimiz aralıgı temin eden pavandayı bütün kuvvetimle çektim. U»tü çimento ve toprak dolu kapak, iki tarafındaki çuval yastiklarile beraber yumusak bir gü • rültü çıkararak deliğin iutune düştü ve oratını sımsıkı kapattı. Simdi, sanki başka bir dünyaya, yedi kat yerin dibine inmiştik. Ar> tık, kendimi taraamen emin ve rahat addediyordum. Fakat Alfons, bu hulyamı kısa kesti. Hemen alât ve edevat çantasını omuzladı. Kü • çük petrol fenerini bir eline aldı. ö bür elile de bileğimden yakaladı. Çabuk marta, kaçalım. İnfilâk rukn bulunca lâğımın bu kısmı da yıkılabilir. Altında kalırız sonra... Koşmağa başladık. Şîmdi liğımın içinde korkudan kaçanlar, yalnız fareler değildi. Bu hayvanlarla yanş ederek biz de kaçıyorduk. Çok geçmedi, arkamızdan doğru gelen knrkunç bir gürültü lâğımı sarstı ve duvarları inleterek uzun uzun akisler yaptı. Arkasından, bi rincismden daha dehşetli ikinci bir taraka daha gürledi ve bu ikinci gürültü yti bir infilâk kasirgası takip etti. Anlaşılan cephaneler veya petrol tenekeleri patlıyordu. Gayriihtiyarî başianmızi elleri • mizin arasına sakiadik. ÇünkU Ift ğrnım içinde de kiyamet kopuyor, sağımızda, solumuzda, tepemizde lâğımm duvarları saliamyor, yahut ta infilâklann müthiş gürültüsile korkudan bize öyle geiiyordu. Başımıza hiç birşey düşmedi ama artık bu uğursuz lâğraıda geçirdiğimiz saatlerden bıkıp usanmış, hatta yılmıştık. Gayet seri bir yüröyüşle barakanın altındaki deliğe geldik. Kendimizi dar dışan attık. tîk işimiz, merak ve endişe ile sehre bakmak oldu. Roulersin merkezinde müthis bir yangın yükseliyordu. Ufuklar, gökyüzü kıpkırmızı idi. Ta hastaneye vanncıya kadar bütün binaların üstüne bir kıvılcım yağmuru yağı yordu. Alfons, sevinç içinde bu korkunç, fakat muhteşem manrarayı teyrediyordu: Zannederim ki depoda ne varsa hepsi havaya uçtu. Almanlann işi yoksa, simdi, yangım söndürmeğe uğraşsıniar. Marta, bana musaade... Hemen koğusa gidip yataynn. Sonra içini çekerek ilive etti: Marta, siz benden daha talihlisiniz. Eve giderken, yaptıgunız ma< rifetin neticelerini az çok gorüp öğreneceksiniz. Gsceniz hayrolsun.. Yardımlannıza binlerce teşekkür Marta! Karaniıkta kayboldu. Hastanentn önünde beş altı kişi toplanmıs, alevler içinde kalmış olan şehri hayretle seyrediyorlardı. Mabadi var misini ziyaret etmiştir. Bu ziyaretin Akademide yapılacak ıslahatla a« lâkadar olduğu anlaşılmaktadır. Resit Galip Bey dün saat iki buçukta Darülfünuna gelerek teşrihhane yapılacak olan Bekirağa bölüğünü gezmiştir ve üçten Hibaren de ziyaret kabul etmiştir. Dün Vekil Beyi MUdafaai Milliye Vekili Zekâi ve Afyon meb'usu Rusen Eşref Beyler de ziyaret etmiş • lerdir. 24 temmuzda DarülfüYüksek bir ilim müessesesi halinde kurulacak Eski sergilerin hepsinden nunda kutlulanacak Lozan muahedesinin hnzasi yıldöMaarif Vekili Reşit Galip Bey mimüne tesadüf eden 24 temmuz daha güzel olacak evvelki gün Güzel San'atlar AkadeBu sene gene.< Galatasaray lisesinde açıla • cak olan beşinci yerli mallar sergisi hazırlıkları başlamıştır. Dort seneden beri sergi mü nasebetile mek • tebi işgal eden Sanayi Birliği her sene sergi vesilesile yap • makta olduğu iNa2mi Surt ât>v mar hareketlerine bu sene de d~ etmekted;r. Sergi işlerini, kaç seTpJiı yerli mallar sergilerini büyük bir muvaffakivetle tertip ve idare eden Sanayi Birliği umumî kâtibi Nazmi Nuri Bey idare etmektedir. Geçen sene bahçede yapılan as falt yollar hâlâ çok muntazam bir halde bulunmaktadır. Ayne'a umumî parke yollanmn da tamiratına baslanmak Uzeredir. Sergide srayet mükemmel bir rt • faiye ve nöbetçi teşkilâh olmasına rağmen berayı ihtiyat sergi binasi Maarif Vek&ieti emrine 250 bin liraya sigorta eflrrilmiştîr. Her sene birbirine faik surette tekâmül âsarı gösteren yerli mallar sergilerimi • zm bu sene açılacak olan besincisinin de evvelki sergilere tefevvuk edeceğî şimdiden anlaşılmaktadır. Sümr Bank, Cizlâvet, Zingal, Bomonti, Nestle, Itriyat, deri, madenf eşya fabrikalarile, diğer sanayi mîiesseseierimizm kuvvetli bir surette sergiye iştirake hazırlanmakta ol malan, beşinci yerli mallar sergi sinin memleketimizde açılmış olan bütün sergilere faik olacağı kana • atini vertnektedir. pazartesi günü, Hukuk Talebe Cemiyeti tarafmdan, ner sene olduğu gibi mutat tesit merasimi yapıla • caktır. Bu seneki merasim de o gün saat 3,5 ta Darülfünun konferans salo nunda icra edilecektir. Merasime, başta Reisicumhur Hazretleri ile, Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım Pasa Hazretleri, Maarif Vekili Resit Galip Bey ve diğer güzide zevat davet edilmişlerdir. Hukuk Talebe Cemiyeti ayrıca, bütün millet roeclisi azalarım ve halkı bu şerefli toplanhya davet etmektedir. Harırlanan program mucibince, evvelâ, Hukuk fakültesi reisi Tahir Bey acma sözünü söyliyerek tale beden ömer Fethi Bey Lozan hak kında bir hitabede bulunacak. bunu müderris Ajfaoijlu Abmet 3 e ' In ^Aizan muahedesi etrafmdaki bir konferansı takip edecektir. Son olarak müderris Muslihittin AdU Bey tarafmdan bir hhabe irat edilecektir. Maarif Vekilinin beyanatı Reşit Galip Bey dün bir muhar • ririmize şu beyanatta bulunmuftur: « Heyeti Vekile içtîmamd'a hazır bulunmak üzere bu akşam Ankaraya hareket ediyorum. Burada Universitenin kurulu'ura müteallik son hazırlıklarla mesgul oldum. İşlerimiz, her safhasında memnuniyet verici bir yüHiyüşIe ilerlemektedir. tstanbul Türk Üniversitesinin dünyadaki emsali arasında yüksek bir ilim muessesesi halinde kurulabil mesi icin mümkün olan bütün vesaiti ve bütün rmkânlan temin etmeğe çalısarak hazırlanıyoruz. Ankarada bir kaç gün kaldıktan sonra buradaki isleri takip etmek için tekrar geleceğim.» Vekil Bey, Universite için ha> zırlanmakta olan müderrisler kadro münasebetile gazstelerde intişar e<fen bazı isimler hakkinda da şunlan söylemiftir: « tstmler etrafmda şimdiye kadar hiç kimseye birşey söylenmediği için ileri srülen baberler kâmilea tahminlerden ibarettir. İsimler an • cak agustosta anlasılabilecektir.» Yol parası vermeyenler Tarik bedelmden borçlarını ver • memis olanlann bir listesi tanzbn edilmektedir. Bunlar yollarda çalışmak suretile borçlarını odiyecek lerdir. inşaata izin veriliyor Belediye yeni yapı ve yol kanunu münasebetile însaatı muvakkaten tatil etmişti. Kanunun sureti tatbikı hakkmda hazırlanmakta olan tali matname ikmal edildiği cihetle yeniden inşaata izin verilmeğe başlanmıştır. Yalnız bina yaptırmak istiyenlerip teklifleri Vali ve Belediye Reisi Muhittin Beyin riyasetindeki bir komisyonda tetkik olunmakta, bina yapılacak mıntakaya göre kaç kat olması; ne cesamette bulunması lâzıtn geldiği tesbit edilmektedir. Ayinştayn konferans verecek Profeaor «Ayinstein» senenm mu» ayyen zamanlarında şehrimize gelerek konferanslar verecekth*. Dünya ilim ve fen âlem'nde tanmmış diğer âlimlerden bazılan da tstanbul ve Ankaraya gelerek konferanslar ve* receklerdir. Üniversiteye celbedilecek ecnebt profesorlerile muhabefeye başlan • mıştır. tsviçre beynelmilel profesör» ler bürosuna da hangi ilim ve fen şubeleri için profesör istenildiğini gösteren bir liste ile şeraitimiz bil • dirilmistir. inhisarlar mOdOrfl izmire gidiyor tnhisarlar Umum müdürü Hüsnfi Bey yarın tzmire gidecekür. Hüsnü Bey lzmirde înhisarlar muamelâtmı mahallen teftiş ve Fuçadaki memlehalarda yapılmakta olan yeni tesisatı tetkBt ederek on beş gün sonra sehrimiae dönecek • tir. Belerfiye me\tupçulırgu Fatih kaymakarhlığına tayin edilen Haluk Beyden inhilâl eden Belediye mektupçuluğuna henüz kimse tayin edilmemiştir. Mektupçuluğun tasarruf maksadile lâğvediimesi ve işlerin kalem âmîri Hüsnü Bey tarafmdan idare olunması düşünülmektedir. Dişçi mektebinde yapılacak ıslahat Tiyatro san'atımızın beynelmilel bir zaferi Birinci tahifeden mabat karfuandı. Turk temasa kühürünün Reştt Galip Bey tarafmdan hazırlanan hayata atılma plânı herkes taraftndan hay ret ve takdirler alkışlandı. Avrupanın en meşhur temasa tarihi muharrirlermden ve Viyana millî kü tüphanesi temasa san'ab şubesi mü dürü doktor Joseoh Gregor bu hususta şunlan söylüyor: « Bu plânın senelerce süren me saim arasında tesadüf ettiğim en nnı terakki ve en »ümollü bir tip olduguno ilân etmeğe mecburum. Burada san' atkârların yalnız hareket ilmi, dans, musiki, balet gibi tek cepheli bir se kilde yetistirilmeleri değil ayni za manda sahne san'atı (Decoration) tekniğini de öğrenmeleri temin edilmiştir. Dr. Gregor Resit Galio Beyin plânına dahil bulunan nazarî tiyatro san'atı ve tamasa tarihi gibi kısımlan bilhassa fevkalâde muvaffak olunmus yetiştir me vasıtaları olarak bulmaktadır. Münir Hayri Bey yoruhna bilmez bir mesai ile devam eden bn tetkik seyahati esnasında yalnız garp otoritelerinin fikirlerini zapfetmekle kalmadı, ayni zamanda memleketimiz tiyatro san'atına ilk beynelmilel zaferi kazandırdı: Bu senenm sonuna doğru Avusturyanın resmî tiyatrosu ve Avrupanın en mütekâmil san'at mabetlerinden bhi olan Burg tiyatrosunda ilk defa olarak bir Türk piyesi temsil edilecek. Eser, Kubilây zamanına ak bir mevzudan almmış, üzerinde işlenerek yepyeni bir tivatro tekniğile sahneye konulmuıtur. Muharriri Münir Hayri Bey dir. tlk defa olarak geçenlerde Anka • rada oynanmıştır. Geçen giin şerefine verilen bir ziyafette hazır bulunan Viyanalı san'atkârlar Münir Hayri Beye millî Turk piyeslerinden bazı mevzular anlatmasmı rica etmişler ve dinledikleri mfiteaddit eserlerden bilhassa Möntr Hayri Beyin «tnciler» ismindeki eserini fevkalâde orijma! ve enteresan bulmuşlardır. Doktor Gregor eserhı almanca tercümesi üzerinde çalısma • gı bizzat taahhüt etraiştir. Viyana Burg tiyatrMU, muhtelif memleketlerdeki tiyatro cereyanlarmı halka taıutmak içfaı her sene meshur eenebi eserlerini bir Cyde halinde sahneye koyar. Şimdiye kadar burada hiçbir Turk piyesi oynanmamtstır. Bu itibarla Münir Hayri Beyin elde ettiği muvaffakiyet cidden takdirlere lâyıktır. Gazeteler bu hâdiseye büyük alâka gösteriyoriar. Bugün Münir Hayri Beylesörüs£r escxm mevzuunn nereden buiduğunu sordum. Bana dedi ki: € Eserin mevzuunu, şefim Reşit Galip Bey verdi. Türk ruhunun büyüklüğünü, grüzelliğini terermüm eden bu mevzu üzerinde heyecanla çalıştım. Doğrudan doğruya Turkün malı olan bu eserin bir garp sahnesmde temsil edilmesi beni bir Türk olmak itibarile çok sevindiriyor. Irkırmzın dehasmdan doğan bu gibi mevzular üzerinde genç san'atkârlarımızm daha büyük muvaffakiyetler elde edeceklerine eminim. Millî san'ahmızm istflcbalini çok ay dmlık görüyorum. Haftalardanberi Avrupa san'at âlemile temas eden, Türk san'atmm yeni temellerinin kurulması hususunda yo rulmak bilmeden çalışan Münir Hayri Bey birkaç güne kadar buradan ttalya • ya hareket ediyor. Oradan Balkanlara geçerek bir müddet te Balkan memle • ketlerindeki temasa hayatını tetkik edecek. Eylulde baslıyacak olan faaliyetin ilk semeresini Cumhuriyet bayramın • da idrak edebilmemiz içm uğrasılıyor. Maarif Vekilimiz Reşit Galip Beye bu şerefli mücadelede çabuk ve büyük muvaffakiyetler temenni ederiz. SELtM BEDRt Darülfünun ıslahatı meyanmda Diş tababeti mektebinin ders programındaki değişiklı'kler de şu şekilde tespit edilmiştir: Yeni diş tababet mektebi dört sene olacaktır. Talebe birinci sene P. C. N sımfmda ders görecek, sınıfta boş kaldıklan za • manlarda da diş tababeti mektebine geçerek protez ve desen üzerind'e meşgul olacaktır. tkinci senede, teşrih, fiziyoloji ve sair bazı dersleri Tıp Fakültesi talebesile beraber okuyacaklardır. Diş tababeti mektebinin asıl tedrisati üçüncü »ene baslıyacak ve dördüncü senenin sonuna kadar devam edecektir. Dördüncü seneden sonra altı aylık bir sömestr daha ilâve edilmiştir. Bu sömestrde bir tez hazirlanarak doktora yapılacaktır, Doktora sömestrine hariçten dn diş tabipleri iştirak edebilecekler dir. Doktorasmı verenîer, diş dokt sru unvanma haîz olacaklardır. DiğerIeri dis tabibi olarak kalacaklardır. Islahat münasebetile Diş taba beti mektebinden ilga edilecek kürsü yoktur. Fakat geçen senedenberi nimresmî mahiyette açılmış kürsüler bu sene başlı başma birer kürsü halini alacaklardır. Diş tababeti kadrosuna yeniden 10 agreje ve 14 asistan ilâve edilecekth. Celâl bey ağustos sonunda gelecek Londra ikbsat konfenransmda bu > Iunan tktısat Vekili Celâl Bey dört bes gün sonra Londradan Parise gidecek ve bir ay kadar Fransız kaplıcalarm • da istirahat edecektir. Celâl Bey a • ğustosun sonlanna doğru Istanbula dönecektir. Çalgıcıların ruhsatnameleri Belediye, mensup olduklan ce • miyetten ruhsatname almamış olan çalgıcıların umumî yerlerde çahf • malarım menet mek tedir. tki Şirket vapuru çarpıştı Antrepo buhranı var mı? Kontenjan sisteminde yapılması muhtemel tadilâtı nazan itibara alarak tüc • carlara Avrupaya biraz fazla mal sipariş etmeleri yeni bir antrepo buhramna «ebep olmustur. Evvelce Kasımpaşa ve Beşiktaş an • trepolarmm açılması, mevcut ambar sıkmtısuıı ortadan kaldırmıstı. Fakat bir haftadanberi mevcut antrepolar ithalât eşyasile tamamen dolmustur. Liman daki eşya ve mavnalan da ekseriyet itibarile manifatura, demir, deri gibi esyalarla yüklü bir haldedir. Bunların antrepolar tahliye edilmediği için bo • şaltılması mümkün olamamaktadır. Maamafih, alâkadarlar, bu darlığın birkaç gün için muvakkat oldugunu, antrepo lardaki tüccar esyasmın nihayet bir haftaya kadar kısmen çıkarılacağını, ka • yıklartn da bu suretle boşaltılacagını, bu muvakkat vaziyet yüzünden yeniden antrepo tesisine ihtiyaç olmadığım söylemektedirler Türk'yeden bulgaristana silâh kaçıranlar Türkiyeden Bulgaristana silâh kaçıran bir komünist şebekesi Sofyada yakalanmıstır. Bunlar Türkiye hududu ile Bulgaristan hududu ara sından tünel kazarnk silâh kaçır • mıslardır. Hudutta üç tünel kazıl • mıştır. Son üç ay zarfında beş sandık tabanca kaçırıldığı tesbit edilmistir. Bu kanallar kapatılmıstır. Dün sabah saat onu beş geçe Kabataş açıklannda iki Şirketihayriye vapuru «r«snvla bir çarpışma olmustur. Yp.ptığımız tahkikata göre hâdise şöj le '•ereyan etmiştir: Şirketin 58 numaralı vapuru Usküdar seferini yapmak üzere Köprüden ha<*eket etmiş ve Kabataş açıklarmda Beşiktaş iskelesinden kalkarak Köprii ye doğru yol alan şirketin 47 numarah vapurile karşılaşmıştır. Ayni hat üzerinde birbirlerine çok • yaklasan iki vapurun çarpışma tehli • kesine maruz kaldığını anlıyan 47 nu • maralı vapur süvarisi tomistan kumandasmı vermisse de arada mesafe kal • madığmdan 47 numaralı vapur, Üskiidara baş çevirmiş olan 58 numaralı vapurun iskele tarafmdan kıçına şiddetIe çarpmıştır. Çarpışma anî ve kısa olmus ve neticede 47 numaranm baş bodoslaması, 58 numaranm da kıç tarafında yalı kütüğü denilen yanaşma iskelesi ezilmistir. Çarpışma esnasında heyecana ge len yolcular derhal murettebat tarafm • dan teskin edihniş ve her iki vapur yaralanna rağmen yollanna devam et mişlerdir. Bu Juretle 58 numara Çen Dün çarpışan Şirketin 58 ve 47 numaralı vapurlarının hatara uğrtyan kısımlan gefkoyüne giderek postasını bitirmiş, Köprüye dönmüştür. 47 numara da Köprüye gelerek bağlanmıştır. Çarpışma vapurlara mühim hasan mucip olmamıştır. Hâdiseden sonra şirketin teftiş heyeti müdürü îzzet ve güverte enspektörii Vasıf Beyler tahkikata vaziyet ederek 58 numaranm kaptanı Çamlıcalı Mehmet kaptanla, 47 numaranm kaptanı Mehmet Ahmet kaptanı istiçvap etmişlerdir. Şirketin fen heyeti de vapurlan Köprüde muayene etmiştir. Vapurların ikisi de bugün Halice geçirilerek Hasköydeki fabrikada tamir ediieceklerdir. tki vapurun yaralannm tamirinm 800 lira kadar bir mas rafa mütevakkıf olduğu söylenmektedir. Bugün Şirketi Hayriyede mâsademe komisyonu içtima ederek tahkikata devam edecektir. Mıisademe komisyo • nunun tetkilcat ve tahkikatından sonra hangi kantanın kabahatli olduğu an • alsılacaktır. Bazı ekalliyet mektepleri kapanıyor mu? Şehrnnizde bir kısım ekalliyet mekteplerinin malî buhran dolayısile kapanmak üzere olduklan söylen mektedir. Bu rivayetlere göre bu sene iki ekalliyet lisesi ve 3 îlk mektep kapanacaktır. istanbul erkek lisesi nakledildi Düyunu umumiye binasının maarif e devri muamelesi ikmal edilmif ve binaya tstanbul erkek lisesi ta mamile naklolunmustur. ilkmektepler sergisi ragbet gördü HaDcevi ilkmektepler sergisin! dün de yüzlerce kişi ziyaret etmiştir. Sergiyi ziyaret için taşradan bhçok mualliml«r fehrimize gelmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: