"•'mfmrîyei 15 Nîsan 1933 Çok hagırlı bir inkılâp... Gaİatasaray galip! Sarı kırmızıhlar İstanbulspor'u 1 0 yendiler, Süleymaniye ile Reykoz 11 e berabere kaldılar i Birinci sahifeden mabattt cî dakikada Gaİatasaray kalesi ilk ciddî tehHkeyi, ancak Nihad'm topu yır • tılırcMina sökerek uğaza türmesile at • latıldı. Fakat Galatasaray defans, bilhassa Tevfik'in cidden güzel ve abl • gan oyunu karşısında tstanbulspor'un muhacrm hattı kombine bir oyun yapmak imk&nını bulamıyor ve Salâhattin uzaktan şutlerle beraberlik tayuını çıkarmağa çakşıyordu. OalatasarayMılar devre tonuna doğru tekrar ağır basmıya başladı lar. Otuz beşinci dakikada üç Galatasaray muhacimi tstanbulspor kalesine adeta topla beraber girer gibi oldular. Tok belki kale çizgismi geçmi«ti bile. Fakat bir kaç saniye ayakta ve kafa hizasinda dolaşan top kalenin içine bir türlü tamamile giremeden uzaklaşıyordu. îstanbul ~ spor'lular bir varta daha atlatmış oldular. lkmci devrenin ilk on beş dakikası tstanbulspor'un lehine gecti. Fakat Galatasaray defansı bunu kolaylikla ruttuğu için hücumlar kaleye gelmeden eriyordu. Bununla be~ raVer vaziyet bir hayli gergindi. Sa* n kmnınlılar tempolarını kaybe " derken tekrar toplandilar. Oyun birinci devredekinin aksme gittikçe hızlamyor ve iş şimdi daha çok açıklar» düşüyordu. Galatasaray tazyiki tekrar baş lamif gibiydi. Rebii'nin güzel bir •utü tutuldu. Leblebi bir iki fırsat kacırdı. Devre sonuna doğru lstan • bulspor'lular gittikçe daralan çem berden son bir hızla kurtultnak istediler. Oyun daha ziyade mütevazin bir şekil aldı ve mac bir Galatasaray akım esnasında bitti. *•# trtanbulspor dün kendirinden beklenilen oyunu bir türlü çıkaramadığı ve topa hâkimiyeti rakibine bı raktığı için dünkü maçtan Gaiata •aray 40 gibi bir kazançla pek âlâ çikabüirdi. İstanbulspor'lular en kuvvetli ktf4ro1arma rağmen mu vaffak olamadılar. Çünkü Gaiata saray'ın iyi oyunu karşısında kendi l«rini topl&mağa imkân bulamadı lar. Sonra defans hatlan bozuktu. Sık sık favl yapıyorlardı. Yalnız Samih arkadaşlan arasinda fyi gö rüşleri, dürüst vuruşlarile tebarüz ediyordu. Galatasaray'a gelince; dünkü kadrosüe ümh verecek bir varlik gös(«rdL Yalnız Suat beklendiği ka dar muvaffakiyetli değild?. Rebii geri kalıyor, bu itibarla yanındaki arkadaşuım güzel paslantu arada sırada kaybediyordu. Sağ açrkla iç sola nazaran daha güzel anlaşmışlardı. Leblebi Mehmet biraz daha seri ve cesaretli oyna saydı muhacim hattı daha semereli if görebilecekti. Hakem Sami Bey, oyunu iyi ida reye çok çalıştı. Yalnız Galatasaray lehine birî birînci devrede, diğeri tIrmci devrede olmak üzere kale çizgisi içmdeki iki favülü görmedi. Galatasaray takımını tebrik ederfcen bu maçın sene başmdanberi üzerlerme musallat olan talihsizlik Ierine bir dönüm noktası olmasmı da tenı«nni ediyoruz. takımları maçmda da 30 Galatasaray kazannustiT. Galatasaray takımı şu sekilde tesekkül etmişti: Orhan Tarık, Osman tbra him, Kâmiran, Muammer Bekir, Ercüment, Necdet, Hüseyin, Kemal Aslan. Galatasaray B takımı, bazı oyuncuların idare heyetine karşı kafa tutmak maksadile oynamaktan istinkâf etmeleri üzerine, Ercüment gibi hiç idmansız olmalanna raŞtnen, takımda yer olan fedakâr Galatasa ray'Iılann himmetile bu maçı kazanmıstır. tdare heyetinin, bu ovuncu " lan cezalandırmak Uzere hafta içinde tonlanaeajn haber almmıstrr. Galatasaray'm tam bir ittihat ve fedakârhğa muhtaç bulunduğu bir zamanda, kulÜDİerinin zaranna calışaniarı şHdetle tecziye etmelidir. Hilâl Topkaoı maçı çok hararetli oidu. Fakat Htlâl'liler rakiplermden daha cok çahşmalannın mükâfatını gördüler ve maçı bire karşı üç sayı ile ve galibiyetie bitirdiler. Ayasofya Camisinde Zabıta, bir halı hırsızı yakaladı Ayasofya camisinin içinde bir hırsız yakalanmı^tn*. Cami kayyumlan, bir adamın geç vakit cami etrafmda dolaşmakta oldugunu görerek polise haber verdikJerinden, zabıtaca caminin dışında ve içinde tertibat alınmıstı. Meçhul sahıs evvelki gece, saat birde caminin Yerebatan tarafındaki kapısmı zorlıyaırak içeri girmiş ve halılan toplama?a başladiğı sırada yakalanmıshr. Yapılan tahkikatta bu adamm Sabri isminde bir sahıs olduğu anlasılmıstır. Yeni köy terbiyesinin esaslan kuruluyor (Birinci sahireden mabatt) leri ve daha uzak olanlann mektebin yanıda köy odalannda veya münasip baska bir binada acılacak köy yahlanna çocuklannı göndermeleri kararlaştınl • mıştır. Diğer taraftan seyyar aşiretlerin gezginci olmalan dolayısile tahsü nimetinden şhndiye kadar mahrum kaldıklan ve bunlar iskân edilmciye kadar mektep ve muallim yüzü görmeleri mümkün olamıyacağı göz önimde tutularak bu aşiretler için ayni suretle gezici mual limler tayini düşünülmüştür. Bu suretle köylerde mevcut terbiye unsurlannın teshr ve nüfuz gahalan mümkün olduğu kadar genişletilmek isten miştir. Fakat köy çocuklanmn alacaklan iflc tahsil meyvalannı ancak bir çok seneler sonra verebüir. Halbuki bugünkü şartlar Türk köyünün daha evvel uyandınlmasım, sistemli bir surette faaliyete geçirflmesini istemektedir. Bunun içindir ki devletin muhtelif idare şubeleri köye el atarak köyü her biri bir bakımdan kurtarmak, takviye etmek içm çalışmak mecburiyetinde kalmışlardır. Sıhhiye V e kâletinin bir çok mıntakalarda yaphğı hastalık mücadeleleri, Ziraat Vekâletinin avni suretle nebat hastalıklarile, Ziraat Bankasmın murabaha île mücadeleleri, Dahfliye Vekâletinin köy kanunu tatbikafa için sarfettiği mesai hep bu kabildendir. Bununla beraber bütün bu mesainin devletin daimî surette köyde ohıran, anlayışlı ve köylü üzerinde müessir memuru tarafından benhnsenerek devamlı bir kontrolu altında bulundu • rulmadıkça iyi neticeler vermiyeceği tecrübe ile anlaşılmış, binaenaleyh bir nevi iş birliği yapmak lüzumu meydana çıkmıştar. Bu program kurslarm açılacağı nruntakalann ziraî ve îktısadî sartlanna göre tertip edilmektedir. Bununla beraber kurs müdavimlerine bütün nuntakalar için müşterek olan hayvan ve nebat hastalıklan, ancıkk ve tavukçuluk gibi kârlı ziraat şubeleri, ağaçlandırma ve aşı gösterüecektir. Bu muaDimlere köylerde aşı yapmak içm bher salâhiyetname ile aşı alât ve edevatmdan birer takım verilecektir. Ayni zamanda nebatat hastalıklarile mücadele hakkmda yapacaklan tenvir ve trşatlan ko • laylaştırmak için birer muzır haşere kolleksiyonu da verilecektir. İtalya Almanya Misakı mı? Von Papen bunun zarurî hale geldiğini söylüyor (Birinci sahifeden mabatt) Berlin'de beslenilem fikirlere mümasil düşünceler bulmuş olduğundan dolayı memnuniyetini izhar etmiş tir. ttalya Ue Almanya arasındaki hava münakalelerfni artırmak mese " lesi hakkında görüşmek üzere M. Goermg'in yaprmş olduğu seyahat, resmidir. Esasen, M. Balbo yakmda Berlin'e gelmeğe davet edilecektir. Yalnız M. Goering'm Duçeyi ziya reti, nasyonal sosyalist sıfatile ve faşizm ile nasyonal sosyalizm arasınd'aki fikir ve his birliği dolayısiledir. Artık Almanya ile ttalya'nm bir lücte hareket etmesi bir zaruret halim almıştır. M. Goering, Almanya'ran yeni kuvvetlerfmn diğer devletler içm bir tehltke teşkil edecek bir Almanya değil, belki diğer milletlerin müstef ıt olmakta olduklan hukuktan müstef it olan bir Almanya i»temekt« olduklanm söylemiştir. Roma misakınm Uk şekli, Avnr pa'ya zarurî olan uzun bir sulh dev resini temin edecek olan yegâne misaktır. iki kurşun hırsızı yakalandı Patano ve Marko isminde iki sahıs Mahmutpaşa camisinin kubbesmden çaldıklan kursunlan baska bir kalıba dökmek için erittikleri sırada yakalanmıslardır. Mercan'da Suhan odalan bahçeskı • de oynamak için toplanan çocuklar a • teş yakıp etrafmda dönmeğe baslamıslardır. Bu sırada kahved Muharrem Efendinin kua 8 yafindald Şayeste'nin entarisi alev almıs, kucagum diz ka • pağından yukaruı yandığından Etfal hastanesine kaldmlmıstır. bire berabere bitti. tkinci devre baslar baslamaz top Beykoz nısıf sahasında dolasmağa başladı. Süleymaniye akınlannın iyi bir netice vereceği sanılıyordu. Fa kat Beykoz oyunu tekrar lehine çevirdi ve daha canlı oynamağa baş ladı. Her iki taraf ta bir gol daha çıkarmağa muvaffak olamıyarak oyun bir bire berabere bitti. tstanbul mıntakası Voleybol ve Basketbol sampiyonan maçları bu hafta tehir edilmîştir. Bir kızcağız yandı Bol'fln futbol tenkitleri Güzel bİT spor mecmuası şeklini alan Ool'ün onuncu seneai münasebetile çıkan butrünkü nüshasında maruf sporcu Refik Osman Beyin son Boçkay maçlan hakkındaki şayanı dikkat kııitiklermi *r>orcuİ!»ra tavsive tderiz. Fenerbahçe sahasındaki maçlar Fenerbahçe stadmdaki maclardan birincisi Fener tstanbulspor kücükleri arasında oynandı. Fener'liler rakiplerine üç gol atarak maçı 31 kazandılar. tkinci maç Kasımpaşa Vefa küçükleri arasında îdi. Kasımpaşa küçükleri ovunu 10 bıtirmeğe muvaffak oldular. Beykoz Süleymaniye B takımları maçında ikinci devre sonJanna kadar galip vaziyette bulunan Beykoz'lular son dakikada bir gol yiyerek 11 berabere kaldılar. İkinci küme şampiyonasi için Eyüp Kasımpaşa birinci takımları kırşılastılar. Birinci devrede Kasimpasa'h'ar 10 gahp galip vaziyette idiler. tkinci devrede Eyüp'lüler güzel ve çok hâkim bir oyun oynıyarak beş gol yaptılar ve bu suretle maç 51 »alibiyetierile bitti. Voleybol maçları tehir edildi izmir at yarışları Söleymaniye Beykoz maçı B takımları maçında da 6alatasaray galip! Takmis'de bundan başka iki maç daha yapıldY Galatasaray lstan bulspor B takunlarile, Hilâl ve Topkapı arasında. Galatasaray tstanbulspor ikinci Son maç Süleymaniye Beykoz birinci takımları arasında oynandı. Bazı ufak tefek hatalardan ve sertliklerden sarfı nazar edilîrse maç çok ahenkli cereyan etti. Hakem Sait Salâhattin Beydi. Takımlar şu şekilde çıkmıştrr: Oyun çok süratli bir sekilde başladı. Beşinci dakikadan itibaren Süleymaniye kalesinin sıkıstıği gorii Iüyordu. On ikinci dakikada sol açık Şahab'm güzel bir şütü golle neticelendi. On yedinci dakikadan itibaren Süleymaniye'liler yedikleri gole mukabele edebilmek için Beykoz'u sıkiştırmağa başladılar. Bir kaç güzel fırsattan Resat istifade edetnedi. 25 inci dakikada sağ iç Rıdvan'm sakatlanması yüzünden Beykoz, on kisi oynamağa tnecbur kaldı. Oyun sert bir manzara gösterivordu. Bu arada Beykoz'lular aleyhine hakem bir frikik cezası verdi. Bülend'in attığı bu ceza vurusu, Süleymaniye lehine golle neticelendi. Devre mütekabil hücumlarla bir tzmir 14 (A.A.) tlkbahar at yarışları bu cuma da icra edilmiştir. Hava güzel olduğundan koşular pek çok meraklılar tarafından seyredil miştir. Seyirciler arasında Kâzrm Pa«i, ordu müfettişlerinden Fahrettin Pasa ve mevkii müstahkem kumandam Hüseyin Hüsnü Pasa da bulunuyor lardı. Birinci kosu, üç yasmdak! yerli yarım kan tngiliz erkek ve dişi taylara mahsustu. tkramiyesi 32^ lira olan bu koşunun mesafesi 1000 metre idi. Birinci: Yüzbası Hilmi Beyin Haydud'u, ikinci: Sadettin Beyin Aydın'ı geldiler. tkinci kosu: Halis kan tngiliz at ve kısraklarına mahsustu. Mesafesi 2,000 metre olan bu koşunun ikramiyesi 300 lira idi. Birinci: Hasan Efendinin Oudepaste'si, ikinci M. Aliyoti'nin Bayar*ı geldiler. Ucüncü koşuda birinci: Emir Salih Beyin Klası, ikinci: Ziya Beyin Yavuz'u geldiler. Dördüncü koşuda birinci: Fikret Beyin Piper'i, ikinci: Süleyman Beyin Gösser'i geldiler. Beşinci koşu: tkramiyesi 125 lira olan bu koşunun mesafesi, 2400 metre idi. Birinci: Ahmet Efendinin Tayyar'ı, ikinci: Prens Halim Beyin Rüçhan'ı geldiler. tzmir 14 (A.A.) Lik maçlarına bu cuma da devam edildi. Netice şunlardır: tzmirspor, Altay*a hükmen, Şarkspor Buca'ya 41, Alhnordu Göztepe'ye 62 galip geldiler. K. S. K., Türkspor'la berabere kaldı. haber vereoeksiniz?.. Cevat Rıza'nın kaşlan çahldı. Polis müfettişi Bürhanettin Beyin bir türlü kendisine inanmak istemediği gene hatırına geldi: Hayır, dedi. Şimdilik bu ise polisi kanştırmak istemiyorum. Seni yakalatırsam ötekiler gene bildiklerini yapacaklar. Onun için meydanı boş bırakıyorum. Sizi büsbütün kukıvrak yakalamak için... Kazdığı nız uçuruma gene kendinîzi yuvar lamak için... Genç kadın, sesin! çıkartmadı. Sigarasının dumanlarını savuruyor du. Sanki bütün bunlann hiç birisine aldırmıyor gibiydi. Eskî polis müfettişi: Bir de şunu sorayım, dedi. Hikmet Bey ne oldu?. Bilmiyorutn. Sağ mı, öldü mü?. Sağ olacak!. Ama onun bu iş lerde bic yeri yok ki... öyle ise ne diye kaçırdılar?. Ne diye ortadan kaldırdılar? Bilirsin ama söylemiyorsun!.. Peki, bütün bu işleri çeviren kim?.. Her halde sen yalnız değiUin!. Ak tzmir lik maçları Programm ikhsadî kısmı piyasa, fiat meseleleri, kooperatif maksat ve çalışma tarzlan, murabaha üe mücadele, mahsulâtm ambalajı gibi hususan, sıhhi kısmı ise hastalık mücadeleleri için sıhhiye memurlanna muallimin yapacağı yardımlan, doktor müdahalesini icap etttrmiyen hususlarda köylüye ilâç vermek gibi sıhhî muavenetleri, tedaviye muhtaç hastalarra doktor muayenesine sevkleri, salgın hastalıklann ihban, büyücülük, üfürükcülük ve muskacılıkla mücadele işlerini ihtiva edecektir. Kurs müdavimleri ayni zamanda ciSir John Simon dörtler projesini vardald ziraî ve Srtısadî müesseseleri izah ediyor ziyaret edeceklerdir. Ahnacak neticeye Londra 14 (A.A.) Avam kagöre, kurslar gelecek seneden itibaren marasmda hariciye nazın Sir John mühhn miktarda artınlacaktır. Simon dör* devlet arasmda guya Bundan baska köy hocalarmı tenvir aktedndiği söylenen misak hakkınve rrşat maksadile geniş neşriyat ya • daki vestkalan biran evvel meclisa pılması karariaşhnhnıştir. Bütün köyler tevdi etmek niyetinde olduğunu içm müşterek olan hususat hakkındaki söylemis ve denmtir ki: nesriyata derhal başlanacak, mıntaka« Böyle büyük ve tantanah bir ta • lara gör« değişen ziraî ve ikhsadî mebir Roma'da yapılan mükâlemeler seleler hakkındaki nesriyat Vekâ'ette hakkında her halde kullanılamaz. Her hangi mesul bir kimse de hiç ihdas edilecek bir büro vasıtasile ve bir vakitte böyle bir tabir kullanmagene muallimlerin yardunlarüe yapıla mıştır. Köy terbıyesi komisyonunun araşhrcak anket ile elde edilecek neticelere malan ve vardığı neticeler, köy mualM. Mac Donalt ve ben M. M U Î ' J * göre hazırlanacaktır. Ayni zamanda h rt limini yalnız mektebin içinde değil, faîmi ile ikinci konusmamızda hiç bir mıntaka için az çok daimî olacak bir taahhüt altma girmediğimizi söylekat bütün köy muhiti, köyün ictknaî ve tenvir ve irşat programı yapılacakür. dik. Hiç bir nokta hakkında hiç bir Sctısadî hayahmn her şekli üzerinde müMuaiHmleri tenvir edecek nesriyaHan itilâf beyan etmedik. Ancak, bu veessir ve nafiz bir mürebbi mevkiine çıbaska bizzat köylüler için basit ki'.apsikada M. Mussolmi'in düşünmeğa karmak maksadını ve bu arada diğer lar bast alacak, bunlar köylüye da?ıh« ve nazara almağa ,1üzum göreceğî idare şubelerinm köylerdeki çahşmalacak, okuma bflmiyenlere okunacakbr. bazı noktalar bulunduğunu ehcm lannı iş birliğile kolaylaşunnağı heaef Her kfjyde köy odalannda bir kHap miyetle kaydettik.> edmmiştir. dolabı : le en lüzumlü ilâçlan îhtiva eden Yugoslâüya'da endişe varf Bu maksatlara yfaşmak icm muaHim, bir ecza dolabı vücude getirüecektir. Belgrat 14 (A.A.) Avala A köyde, kendi mektebi ve okuma çağını Bu suretle kövün bütün umumî ha • jansmdan: gecirmiş olanlan okutmağa mahsus oyatı üzerine kesif ve sistemli bir terbiye Zagrep'te çıkan Obzor gazetesl lan millet mektebi haricinde köyün zive irşat faaliyeti tevcih edtlecektir. M. Mussolini'in siyasetinden bahset" raat, iktısat ve sıhhat işlerile alâkala • Şunu da ilâve etmeliyim ki, Vekâ • tiği bir yazısında bilhassa diyor kit nacak, köylüye inkılâp fikirlerim aşıhletin köy terbiyesi için düsündükleri <M. MuMolini Almanya fle A yacak, vergi, askerlik, intihap gibi işbunlardan ibaret değildir. Terbiye progvusturya arasmda ba* hakem rolü ler için köylüye vatandaşlık vazifelerim ifa etmeiktedir. Avusturya ise ttalya ramlanna, muallimlerin yetiştirilme oöğretecektir. ve Almanya Ue hoş geçinmekten sullerine, köy hocaUğımn cazip bir mesMuallimin bütün bu işlerde yeni bir istikraz yapmak ümtdkve lek haline getiribnesine ait bir çok taköylüye yol göstermek içm ona göre yedüşmektedir.» savvurlar ve tetkikler vardır. Bu tet tiştirilmiş olmacı lâzım geldiğktden muBu yazının sommd'a ttalya'nm kiklerin neticelerine de birer birer kaallim mektepleri programlannda bu hükumetleri etrafına toplamış olanun v« taKmat şekUnde yakmda katmaksatlara göre nazarî ve amelî dersrak kalmak arzusunda olduğuna: iyet verilecektir. A. S. ler açılması, köylerm içthnaî ve iktasadt dikkat çekildikten sonra deniyor ki: şartlan mıntakalara göre değiştiğmden «ttalya'nın Yugoslavya'ya düş mmtaka köy muallkn mektepleri acrnak man olmasuun sebebi Yugoslavya'y» mümkün olup olmadığmm araştmlman eski Avusturya Macaristan'm varisi savmasında ve bunun netice»! o~ ve mevcut köy hocalarmm knnlarla Bir müddet evvel Sıhhiye Vekâletine tedricen bu maksatlara göre yetiştirilmuracatle umumî sıhhat hesabma, af • larak, Yugoslavya'ya Adiryatik de nizinde bir r&kip gözü ile bakma mesi kararlaşhnlmışhr. yon ve mürekkebatı ithal ve ihracını sındadrr.> Bu sene Ankara, Bursa, Adana ve devlet mhisarma teklif eden Farmakotzmir Ziraat mekteplerinde ellişer kiloğlar cemiyeti, son eroin kaçakçıhğı Küçük şilik dört kurs acılacak, bu kurslar naüzerine bu teklifî tekrar edecektir. ödemiş'te kanalizasyon ödemîy zarî ve tatbikî tedrisat yapacaktır. Ted«Hıuusuî» Bu sene gittikçe güzeilerisat bir ağustostan eyluKm onuna kaşen şehrin knar projesinde mühim işler dar kırk gün devam edecektir. Kurslara vardır. Mükemmel bir elektrik tesisatuv Mezunen memleketine gitmiş olan 30 kadar ilk mektep müfettişi de giremalik olan ödemiş, pek yakmda büyül cektir. Fransız »efiri Kont dö Şambrön bu • ve muntazam bir kanalizasyon progragün şehrimize gelecektir. Köy terbiyesi komisyonu ziraat, 3smınm tatbikma da şahit olacaktır. Bü* bsat ve sıhhiye mütehassıslannın yarkaç aya kadar tstasyon Şehir caddesi dımile kurslarm yapacaklan tedrisatm Yeni Felemenk sefiri Baron Harimtma kanalizasyon isleri bitirildikten sonra müfredat programmı hazulamakla roeşTheloslotem dün akşam şehrimizden bu caddenin asfalt olarak yapılmasi da guldür. Ankara'ya hareket etmişthr. belediyece düşünülmektedir. Eczacıların bir möracaati Fransa SeMri geliyor Fe'emenk Se'iri gitti Macrra romam Nakleden: KEMAL RAGIP Gizli Eller Güzel gozlü kadın, hiç umursa • mıyormuş gibi omuzlarını kaldırdı. Oyle iken gene güzel gözlerinde derin bir korkunun gölgesi vardı. Cevat Rıza Bey, yumuşak bir sesle: Roza, dedi. Gei bu işten vaz gtç te dostça konusalım!.. Ne demek îstiyorsunuz? Sen benim dediklerimi yap!. Ziyanlı çıkmazsın!.. Ne yapacaksınız ?. tşin içine polis kanşmadan, büsbütün içinden çıkılmaz bir u * çuruma yuvarlanmadan geriye donecek olursan her istediğini yapa nm!.. Para mı vereceksiniz?. Ne kadar istersen!. Genç kadın dudaklarım büktöt Ne verebilirsiniz?. Sizin ve receğiniz beni doyurcnaz kü. Canım, belki bir çaresini bulu bin liraya beni yohımdan çevirebi • leceğinizi aklınıza bile getirmeyi niz!.. Ama yaptın ha!.. Demek. bu işteki kazancın daha büyük öyle mi?. öyle!. Bu is o kadar büyük, demek!. Cok büyük!. Tevekkeli değil... önünüze geleni kaçınyorsunuz, karşinıza çıka nı öldürüyorsunuz!. Ne imîş şu Allah aşkuıa!. Pek merak ettim!. Heybeliada'lı Roza bir sigara yaktı. Cevat Rıza, bir kaç saniye durdu: Söylemek istemiyorstrn oyle mi?.. Ama, ben nasıl olsa günün birinde oğreneceğim!.. Madem ki uzlaşmıya da yanasmıyorsun. öyle i se sana şimdiden haber vereyim: Bu işin sonunda çok zararlı çıkacak ım! Ne yapacaksınız?. Polise mi n»! Hiç lannetmem!. öyle bir iki lınca kendini elebaşı gibi göstermek istiyorsun ama, o da değil... Ab • durrahman Nezir de senin gibi i di... îşlerine geîmeyince onu orta • dan kaldırdılar. Bir de serseri bir Rus vardı: Geregory Kharkieff... O da bir uşaktı.. Ondan da kuşkulamnca he rifi sokak ortasmda öldürüverdiler. Peki, hepinizi böyle oynatan bu kizli el kim?. Kim ise o, muhakkak ki seni de kendi istediği gibi oynatiyor! Belk ötekilerin arasmda sen, kendini en kuvvetli görüyorsun ama, başinızdaki adam her kîm ise, ortakla iş göreceğe benzemiyor!. Her işi yalnız basına çekip çevirecek kadar kurnaz!.. thtimal ki bugün için se nîn yüzüne gülüyor, sana ötekiler • den üstün bir yer veriyor!.. Fakat günün birinde işi bitince senî de or tadan kaldıracaktır!. Bundan yana hiç şüphen olmasın!. Hele başa geçmevi hiç aklına getirme!. Roza, somurtarak ayağa kaiktı: Ne ise, dedi. Bunlar benim bileceğim işler.. Pekâlâ.. Sonunda pişman ola caksm ama o zaman iş işten geçmiş bulunacak!.. Müsaade ediniz de ben gide ykn artık!.. Tam o aralık meyhanenin kapıtı açıldı. Faik tzzet içeriye girdi. Cevat Rıza güldü: O... Demek ki bunu bekliyor muşsun!. Faik tzzet'Ie göz göze geldiler. Eski muhalif meb'us öfkeden kıp kırmızı oldu. Cevat Rıza onun yanından geçerken: Nasılsımz?. Diye alay etti. Doktor Behzat Beyefendiyi görür seniz hürmetlerimi kendisine arzet meği unutmayınız!. Bugün bize karşı gösterdikleri ikramdan pek mah • çup oldum. Doğrusu ya, ne kadar iftihar etse yeridir!. Bürhanettin Beyin o kadar büyük teveccühünü ka zantnış ki... Cürmü meşhut halinde biie yakalanacak olsa hiç kimse o na toz konduramıyacak!.. Faik tzzet dişlerini gıcırdattı. Heybeliada'lı Roza'nın yanına doğru yürüdü. Cevat Rıza, meyhaneden dışarıya çıkınca derin derin soluk aldı. tçe rideki sigara dümanından, içki ko kularından başına ağn girmişti. Muhittin H/ışmet'in ne olduğunu da an lıyamamıştı. Şu dakikada en ziyade bunu merak ediyordu. Faik tzzet'le Roza'nın arkasma takılmağa lüzum görmedi. Bir kaç adım yürüdü. Kö şe basında açık bir bakkal dükkânı vardı. tçeriye girdi: Telefonunuz var mı?.. Diye sordu. Var!.. Dediler. Telefonu açtı. Bürhanettin Beyî aradı. Polis müfettişi evinde idi: Hayır ola, beyefendi?.. Yeni brr ipucu mu buldunuz?.. Diye açıktan açığa alay etti. Hayır.. Muhittin Haşmet'ten ne haber?.. Yakahyabildiniz mi?>. Onu soracaktım. Hayır, daha bulamadık. Perihan Hanımdan da bir haber yok, değil mi? Hayır! Bürhanettin Bey, artık ona bnaz soğukça cevap veriyordu. Cevat Rıza Bey sözü kısa kesmeğe mecbur oldu. Muhittin Haşmet'in yakalanma mış olmasına bakılırsa sözleştikleri saatte lokantaya gelmemesmin bafka bir sebebi olmak lâzım geliyordu» Uitabadi var)