15 Nisan 1933 m Camharivet MAARÎF Orta tedriste İnkılâp Bilecik asma ve Dut fİdanlığı Şimdiye kadar halka 441,000 fidan dağıttı eski eserler... Anadolu'da geçmiş medeniyetler bakaJ Çocuk oyuncaklarına milyonlar veriyoruz Aydm'da bir muallimin eserleri terbiyevî oyuncakların memlekette yapılabileceğini gösteriyor tzmir (Hususî) Kimsesiz çocuklan hima ye altına al mak ve hepsi ni san'at sahibi yapmak düsün cesile değerli vezirlerimizden merhum Mrthat Pafanın gayretile bundan bir çok sene evel vücude getirilep» »an'at mektepleri memlekete binlerce iş ada' nu yetistirmis lerdir. Cumhuri yet hükumetimi I Orta tedris denince, ilk mektepten sonra, üniversiteye girmezden evvelki tahsil anlasıhr. Şimdiki halde bu, alb yıl sürer; ilk üç yılı orta mektepte, öbür üç yılı da liselerde geçer. Orta tedris ten dilek nedir? Her hükumet, güttüğü ülküye göre, bu tedrise bir dilek çizer, yıllanm, tarzım, programını da ona göre tutturur. Onun için bugünkö dileğin ne olduğunu arasbrmazdan önce, Osmanh Imparatorlu gunun son zamanlanndaki orta tedris tarzlannı kısaca bir gözden geçirmek isimize yarar. Osmanlı devleti zamamnda orta tedrls, <idadî> denilen mekteplerde veri h'rdi ve dört yıl sürerdL ldadiler Mülkiye, Hukuk, Tıp gibi yüksek mekteplere talebe yetistirirdi. Okutulan dersler, tiirkçe, edebiyat, hesap, hendese, eebir, müsellesat, kozmoğrafya, hik • meb' tabüye «fizik>, kimya, mevalidi selâse, hayvanat, nebatat, arziyat, ulumu diniye «kitapı akait ve muamelât», malumab kanuniye, coğrafya, tarih gibi seylerdi. Habrımda kaldığına göre 1318 yılında bu idadilere birer tahsil daha kabldı ve ticaret dersleri kondu; ama bu biçim bfr yıldan fazla sürmedi, gene eski tarza dönüldfl. Dil dersleri arapça, acemce ve franstzca idi. Lisanı azbülbeyanı osmant denilen yazı dili, üç dil tiirkçe, arapça ve acemce den mürekkep sayıhrdı. Onun için arapça ve acemeenin sarfı ve nahvi okubılurdu. Dersler. bütün bütün nazarî idi; hiç birinin, fen derslerinin bile tatbikt bir mahiyeti yokru. Coğrafyada çocuk Patagonya'nuı nerede olduğunu bilirdi de imparatorluk coğrafyasını dürüstçe öğrenemezdi. Yok, yanhs söyledim, eli mizden çıkan ülkelerin coğrafyasını da bilirdi. Ana yurdun, Anadolu'nun ne olduğunu bilmezdi. Orası, Türk çocuğuna karanlık, yabancı bir diyar gibi gelirdi. Tarih bir felâketti. Türk tarihi değil, Türk kelimesi bile söylenmez ve bilinmezdi. Dünya tarihi, basmakalıp öğrebİirdi; biraz muhakemeye meydan verecek kitaplar ortadan kaldınlır, birtz muhakemeü söyliyen muallimler sürülürdü Yalnız Osmanlı tarihi, padtşahların bir kaside silsilesi halinde öğretilirdi. Saltanat idaresi, okur yazar, fakat düşünmez; itaat eder, fakat itiraz etmez memurlar isterdi. Mektepte bes vakit kılınan namazda, her akşam ev paydosunda padişaha dua edilirdi. Saltanat, bu mekteplerden uğuru Runiayunda can verecek bendelerin, kölelerin yetiçmesini beklerdi. Terbiye sistemi otorite olan bu mekteplerden yalnız passif adamlar yetisirdi. Yalnız, Galatasaray sultanisi, istisnaî bir yer tutardı. Burada fen dersleri, hatta umumî tarih ile coğrafya Fransız dilile okutulırrdu. Burası, türkçeyi edebiyatile bir dil olarak okutan bir Fransız mektebi gibi idi Muallimleri Fransa'dan getirtilirdi. Burada yetişenler, çokluk hariciye işlerine girerlerdi. lçlerinde aydmlık kafalılar da yetişirdi, ama Türk ruhile değil, garp kültürile yetiştikîeri için, Türk muhitine pek ısınamıyan ferdiyetçi mahluklar olurlardı. lste m^crutiyet, Osmanlı orta tedrisini bu biçimde ve bu ruhta buldu yasını aramak için hafriyat yapılacak Yeniden bulunan Hitit eserleri Çorum'un Alaea Höyflk m«vkllnden An kara*ya gettrOen Rlttt kabartmalan Ankara: Nisan Maarif Vekâleti son günlerde memleketimizin asan atika serve tmi korumak ve artbrmak hnsu sunda mühkn kararlar almısbr. Vekâletin ge çenlerde tcra Ve killeri Heyetine sevketrigi kancn lâyiban 3e Ana • dolu topraklann • daki en eski Türk tarihini aydınla • tacak eserleri meydana çıkar • mak üzere !ha zırlanmakta olan hafriyat programı bu kararlar cümlesindendir. Memleketimiz eski eserler bakımından Mısa'dan ve Yunanistan'dan daha zengindir. Anadolu topraklarında bir çok eski medeniyetlerin kıymetli ve essiz eserleri yabyor. Bunlann bir kısmı toprak albndadır. Toprak üstünde olanlarm muhafazası, tamire muhtaç olan laruun tamiri, eski medeniyet roerkez • lerinin yerli ve ecnebi seyyahlar tara fından görülmesi için tanzimi gerek millî tarih ve gerek medeniyet tarihi bakımuıdan ne kadar lâzımsa tarihimizin aydınlablması için toprak albnda bulunan eserlerin nığa çıkartılması da o kadar l&znn ve serefli bir vazifedir. Türkiye'de ilk defa olmak üzeredir ki eski abidelerin tesçili, korunrıası ve tamiri için muntazam bir program kabul edilmekte ve bu işle meşgul olmak üzere daimî bir kadro ve daimî bir varidat membaı tesis olunmaktadır. Fakat. bir hafriyat programı hazırlanması daha çok mühim bir hâdisedir. Şimdiye kadar Müze müdürleri Hamdi ve Halil Beyler gibi himmet erbabı ecnebiler tarafından bulunan eski eserlerin memlekette kalması ve bir araya toplanarakteshiri için çok çalısmışlardır. Ancak bu gayretler baskalarnun mesaisinden semere bekliyen bir çalısma tarzı idi. Ne eski ilim adamlarımız, ne imparatorluk hükumetleri bizzat taharriyat yapmağı düşünmüyorlardı bile. Bugün, ecnebi âlimlerinin devam ebnekte olan hafri yatı yanında bir «Türk hafriyat programı» nı tahakkuk ettirmeğe karar ver • mekle bu hususta aktif olmağa, muay • yen bir maksatla bizzat çalışmaga baslıyoruz. Bu maksat her şeyden evvel Türk tarihini aydmlabnaktadn*. Görii yor ki hafriyat programı yeni İ£rih te zimizin bir neticesidar bize hem Türk Asma fldanhgında mfidfirlerle beraber... Bîledk «Hususî» Amerika u n ve dut fidanlıklaruu gezdim. Muharebe senelerinde barap olan bağlan geldiği gündenberi canlandıran, halkı bagcı • lığa tesvik eden çalıskan müdür Şaban B«y bana şu izahab verdi. Fidanlık öç kuundır. Birisi vilâyet merkezinde, di • ğerleri istasyon ve Kiiplü nahiyesindedir. Merkezdeki «anaçldctan» ibaret olduğu için çelik istihsal ediliyor. tstasyon ve Köplü'deki fidanlıklar arazinin sulak olmasmdan çubuklar köklendirilerek mevsimin müsaadesine göre halka meccanen tevzi ediliyor. Geçen cene 186,000 bu sene 217,000 köklü Amerika asma çubuğu meccanen tevxi ediknistir. Aynca 8000 asıh köklü Amerika asmısı ve 40,000 adet te dut fidanı tevzi edilmiştir. Memurlar, bahçıvanlar halka amelii olarak aşı usuliinü öğretmekte, kaza ziraat memurlan vasıtasile de ası maki neleri gönderilerek fennî ası yaptml • maktadır. Bu sene fidanhklar çoğalh • larak çubuk tevziab iki misline çıkar • tılacaktır. muallim Osman Beyîn, dokm yaşına SaSar çocuKlar lçln yaptığı müteharrık dumen ve pedallarla hareket eden tayyaı» Siftna mücadelen Sıtma mücadele doktoru Saffev Bey oıucadele merkezi olan Söğüt'ten Bile ciğ'e gelerek bütiin köyleri, nahiyeleri dolasmak suretüe faaliyete geçmÂstir. Sıtma bulıman her köy, kasaba halkı bilâistisna mecburen muayene olacak ve kinin meccanen verilecektir. Küçük bir nahiyede bir defada sekiz yuz lirahk kinin verildiğini söylenem hükumetimizm halkın sıhhatile ne kadar fazla alâkadar o'duğu, bu mikropla nasd mucadele ettiği anlasıltr. • Çetin zin teessusunden sonra meslek mektep ( lerinin vaziyetleri yakmd'an tetkik edilerek hayata atılan gençlerimi zin daha beeerikli olmalan v« üzerierine aldıklan isleri iyi idare etmeleri için san'at mektep lerinin mfl kemmel bir hale getirilmesine ça hfilmifbr. Bu mektepler arasında Aydın san'atlar mektebinm muhitine faideli unsurlar yetistirdiği memnuniyetle görülmektedir. Mektepte tesviyecilik, demjrcilik, marangoz ~ luk, krunduracılık, yapıcılık, ressamhk hakkmda nazari ve amelî derr* ler verilmektedir. Bu meyanda genç bir muallimin memlekette henüz yaMuallim Osman Bey tahtadan oyuncaklar pılmiyan oyuncakcılığa hususî bir yapıyor ehemmiyet verd"iği ve hatta bir çok leketten harice giden 200 * 400 bm oyımcaklar yaptığı nazan dikkati tiralık bir servetin gözden kaçmıyacelbetmiştir. cak kadar biiyük bir kıymeti vardır. Çocuklanmirm fiknî kabiliyetleHükumetLmizio son seneler içinde ni yükseltmek ve manevî zevklerini sanayie verdiği yüksek ehemmiye gidermek için ecnebi memleketlerintin bariz nümuneleri fabrikalarda, den Türkiye'mize son seneler içmde fthal olunan oyuncak miktan ve imalathanelerde ve meslek mektepkıytneti afağıda görüleceği üzere bülerinde canlı bir surette nazara yük bir yekun tutmaktadır: çarpmaktadır. Bu münasebetle mem Her nevi oyuncak ithalâtt lekete pek çok faideler temin eden Sene Ura Kllo küçük ve büyük san'atlar arasında 1928 305 001 151 254 oyuncakçıhk san'atının inkisafı için 1929 409 638 117 529 meslek mekteplerinin programlan 1930 225 285 78 273 1931 171.283 75 612 na oyuncakçıhgın dahi girmesi lü Oyuncak tthalinden dolayi mem zumlu görülmektedir. Fıraktında yazılı kaym tarihini, hem de cihan medeniyet tarihini aydmlatacak eserler kazandvacak • br. Hafriyata önümuzdeki aylar zarfmda. Ankara civanndan baslanacakbr. Bundan başka Vekâletin Ankara'da bir millî müze tesisine karar verdigi d« malumdısr. Bu müze bilhassa eti eser • lerini ihtiva edecektir. Ankara, KayseH Stva» ve Istanbul'dakî etf eserleri üe hafriyattan çıkacak eserler millî mözey* nakledilecektir. Müzenin bir taraftan btnası için hazırlıklar yapılırken, diğer ta» raftan içine konacak tarihî eserler top> lattırılmaktadv. Bu meyanda en nyad* eski eti hiyeloğrif yazılarmı eserlerin toplanmasma ehemmiyet verüiyor. Soa zamanlarda surada burada toprak üs • tünde sürünen bu taslardan 30 kadan toplatbnlarak müzelere naklettmlmiş • tir. Bunlann içinde hititoloğlarra öte « denberi bildikleri eserler oldugv g U yeni meydana çıkanlanlar da vardır. Gerek bu yeni kesifler, gerek eaiddea malum olan ağır ve büyük taslarn nakH ilim âlemi için mühim bir hâdise teskfl etmektedir. Nakledilen taşlar arasında Bogaıköy*' deki Hitit Kralı yahut Hitit muharibi namile anılan meshur mermer heykel, Plnarbast'nuı şarkmda yeni bulınan 200 metro uzunluğunda Hitit su ben • dinin hiyeroglif yazılı kitabesi Yemlib* höyüğünden çıkarblan bir buçuk insan boyundaki Hitit kartah, Bohça'dald mef hur Hitit kitabesi, Erkelet höyüğundea çıkanlan hiyeroglif yazılı kkabeler, Behisni'nin Boybey puıan mevkünde bulunan hiyeroglif yazılı dört kitabe, Urfa'dan ve Gazi Antep'ten getirilen gene Hitit hiyeroğlifini ve mih yazılı büyük taslar bulunmaktadr. Resimlerimtz gösteriyor t bunlardan bir kaçtni Torbalı'da köy rr uhtarları kursu Kula köylerinde Yatı mektebi açıhyor Kula (Hususî) Manisa Vali»i Fuat B., yol insaabnı teftis için tetkik se» yahatine çıkmas, ve bu arada da 12 kilometre mesafede bulunan Selendi nahiyestne de giderek msa edilmekte olan mekteo binastnı tetkik eylemk ve bu mektebm yatı mektebine ifragmı ten sip etmislerdir. Bundan başka Menye kövünde de bir yatı mektebi tesisi muvafık görül • mü'tür. Yablı mekteplerden bilhaasa mektep ve muallimi mevcut olmıyan köylerin } çocırklan istifade edeceklerdir. Muhtarlar kuısnna devam eden köy muhtarlan ve mualllmleri Yab mektepleri çocuklan köy haya* Kaza merkezinde bütün köy muhtarretle bilgüerini arbrdüdan için vazifetmdan uzaklafbnlmryacak bir terbiye lerinde daha iyi muvaffak olacaklardır. larma • iki hafta devam eden bir kurs ststemi takip edecek, yatak, yorgan, Dagkmlca nahiyesinde yeni yapılan açılımstır. Kursta başta kaymakam Şeyastık, yiyecek ve giyeceğmi her çocuk öç dershaneli mektebm temel atma mefik Bey olmak üzere doktor Haydar, kendtsi getirecektir. rasimi yapdmıs, merasime kaymakam nüfus memuru, malmüdürü ve yüzbası F. YILMAZ bey tarafından söylenüen nutukla basSalih Beyler kendi ihtısaslan dahilinde lanmıs ve köylülerin coskun tezahürab ders vermislerdir. Kurstan çok iyi netiarasında nihayet verilmişbr. Şavşat «Hususî» Şavsat ve ha~ celer elde edilmiştir. Muhtarlar bu suK. Gültekın valUinin kurtulus bünü büyük me rasimle kutlulanmı^hr. Bütün me " murtnle beraber çalgılarüe köylerden gelen binlerce ahali bu mesut gümi kutlırlamıştır. Köylerden ge I«n fakir çocuklann elbiseleri, tenvir ve teshin isleri ve kısmen de iaşeleri temin edilmekte ve çok alâka ile karsılanmaktadır. Bu sahada mektep himaye heyetlerinm, kay makam Bedrettin ve vali Imadettin Beylerin gayretleri sayam sükran dır. KÂZIM NAMt Samsun'da büyük bir sürek avı Şavşat'ın hurtulus aflnG Konferans ve konser Tıp Talebe Cemiyeb'nin tertip ettiği konferans serisinden dördüncüsü yarm saat 17,5 ta Halkevi konferans salo • nunda müdeıris Köprülü zade Fuat Bey tarafmdan «Türk edebiyatmda hekim edip ve şairler» mevzulu bir konferans verilecektir. Kontet Konferansı takiben san'atkâr tamburî Refflc Bey ve arkadaslan tarafmdan bir konser verilecektir. Hekimler davetlidir. Kula'da giydirilen 40 yavnı Camilerin tasnifi Bir heyet camilerin tasnifine devam ebnekte idi. Cami ve mesçitler arasuı daki mesafe ile tarihî ve mimarî kıy metlerinin tesbib* isi uzatmaktadu. Ay sonuna kadar liste haztrlanabuecekdr. Muhitimizde Ukbahar mevsimi kendini göstermeğe başladı. Tertip edilen program mucibince köy yollannm yaptınlmasına başlandı. Bu yollar esas vilâyet ve devlet yolla rına birleştirilmek üzere yapılmakta olup biraz evvel iz olmadıgını söylediğim yerlerde simdi arabalar geziyor. Nedim Teşekkürname Lânga'da «Halk» bakkaliyesi sahibi Ahmet Şerafettin Bey paskalya münasebetfle mahallemiz fakirlerine tevzi ediknek için bir sandık yunurta hediye eylediğinden alenen tesekkür ederiz. Lânga Rum cemaab* heyeti mütevelliyesi reisi Teofilos Yorgiyadis Avcılar, vurduklan avlarla blrlikte.. Samsun «Hususî» Yüzü müteca • viz faal azası bulunan Samsun avcılan cemiyeti Samsun köylülerinin domuz larm mezruata yaptıkları tahribattan sikâyetlerini nazan dikkate almış, vilâ • yetin bütün köylerinde semt semt sür gün avuıa çıkılmasına karar vermiştir. Yapılacak masraflara medar olmak için 23 mart akşamı Zafer smemasındjı bir müsamere tertip edilmiştir. Samsun'dan hareket eden elü ava 3d buçuk saat mesafede Kirezlik, Selyerî köylerinde kırk köylü avcı iie birleşerek aksama kadar sayısız damuz jvurnl • muştur. Bütün Samsun köylerinde sörgün avlarma devam edileeektir. Mora bajjlart harap oldu . Atina 14 (Hususî) Mora'da ve bHhassa Patras'm tiit civannda son yağan karlardan o taraftaki bağlar büs • bfitün mahvolmustur. • \ Kula'da Gazi Paşa mektebi himaye heyeti bu sene bayramcta, rerimde gördüğüniiz 40 yavruyu giydirerek gevindirmiştir. Tebrik ederiz.