Camhariyet1 4 Nisan 1933 Meşlıuır'Casusla Yasan: BERNDORFF Çeviren: ABlDtN DAVER Şehir ve memteket haberleri Ticaret Talebesi 4 kafile halinde tetkik •eyahatine çıktılaı Yüksek Ticaret mektebinden 83 Ef. bayram taltilinden bilistifade muhtelif gruplara aynlarak nıuallimlerinin refakatinde tetkik seyahatlerine çıkmışlar» dır. Bunlardan bir kısmı Yunanistan'a gitmislerdir. Bu kafileye müderris Mehmet Ali Bey riyaset etmektedir. Kafile Atina'dan maada Selânik ve Kavala'ya da gittikten sonra sehrimîze dönecek, bir müddet îpnra da Romanya'ya gide cektir. Mektebin son smıf talebesinden mürekkep ikinci bir kafile de tzmir civa rmda bir tetkîk seyahati yapaeaktır. Bu kafileye naJdiyat müderrUi thsan Ali Bey riyaset etmektedir. Üçiincü kafile Bursa ve havalisinde seyahat edecektir. Bunlara muallim Celâj Bey refaknt etmektedir. Bu kafile dün Yalova tarikile hareket etmiştir. Bir bafka kafile de garbî Anadolu nun muhtelif Uctısat mmtakalarmda dolaşraak üzere dün bareket etmiştir. Bunlar Bandırma'dan baslıyarak Ba* lıkesir, KUtahya ve Eskişehir havalisinde gezeceklerdir. Bu tetkik seyahatlerinin maırafmı mektep idaresi temin etmektedir. Siyasîicmaı Bayaz kilap miiflakaçaları Garip bir te«adüf, eihan mes'elelerin hep bir araya toplamifbr. Hiç birinin haf K kahOi tehtr değildir. Bumm içnı bir d han devleti olan tngiltere'nm simdikî zimamdarlan fevkalade faaliyette bulunuyorlar v« adeta muhtelif paykahtlar« ve merkezler arasmda mekik dokuyor • lar. Meselâ tngiltere Harieiye Nazm Sir Con Simon kâh Paris'e, kâh Cenevre'ye kâh Roma'ya kosnyor ve bazan berrî Avrupa'daki mesgalelerinin ortasmda Londra'ya dönerek tngiliz imparatorluğunun dahilî işleri ile uğrasıyor. Mumafleyh süihlan btrakma konferansı da • hnî komisyonunım son celsesinde tngiliz pîânı hakkında mühim bir nutuk soylemiştL Ertesi günü Londra'ya dönerek Htndistan mes'elesi hakkmda uzun uzadıya izahat verdi. Mumaileyh haricî işlerde olduğu ka • dar Hindistan imparatorluğu mes'ele lerinde dahi derin vukuf ve büyük sa lahiyet sahîbidrr. tngiliz imparatorluğu pariamentosu tarafından 1928 senesinde Hindistan'a gönderilen tetkik ve tah kik heyetinin reisi idi. 1930 da verdiği rapor gayet meşhurdur. Bir haftadan • beri İngiliz parhunentosu münbasıran Hint mes'elesile meşguldür. tngiltere hu kumeti bes senedenberi Hindistan'm müst?kü idaresine ait yapılan tahkikat ve istisare'erin neticelerini ve H'ndista n'ın veni idaresi h?,kkında kendisinin ne ler dü^ündüiHinü bir beyaz kjtapta toplıyarak parlamentoya vermisti. Parla • mentoda umumî bir müzakere ve münakasadan sonra beyaz kitapta Hin^btan'ın müstakil idare tarzına ait goste rilen plân, Lortiar ve Avam kamaralan tarafmdan te<kil edilecek müşterek ko miteye havale edilecektir. Bir hafta devam eden münakasalar da İngiltere kabinesinin plânt lehinde ve aleyhinde çok sözler söylendi. Hint isleri nazın, yüz senedenberi Hmdistan' dogru^an doğruya idare eden lnçiliz'lerin, Hint'ü'ere bir gün kendi'erini de • mokrasi idaresine mazhar edeceklerini vadotıni* olduk^arından bu memVkete vâsi muhtariyet verilmesi manevî bir borç olduğunu ve zaten Asya kıt'asm da yer ver görü'en intibah ve terakki hareketlerinm ister istemec Hindistan'ı dahi sürükliveceğini söylemiştir. Mumaileyh tngiliz nazırı Asya milletlerini nyandıran ve harekete geüren âmirerden biri de Türkiye'nin Utîklâl ve terakki hamlesi olduğımu zikretmif ve beyaz kitaptaki plânıa Hindistan'dar feragat manatını tazammua «tmediği gibt veni bir tiddet »n™; .U.X%,.. .r~ bilâkis iki«inin ortası mutedil Mr muhtariyet olduğunu kavdetmistir. Cenevre' den kosup «elen Sir Con Simon, beyaz kitaptaki plânm kendi raporuna henzememesinin esbabnu söylemiştir. MumaHeyhin tetkikah esnasmda yalnız Hint tnffiÜz'ine muhtariyet verilmesi mev IOU bahsolduğundan raponmda mtin hasıran eyaletlere muhtariyet verihnc sini tervie evledi&rni ve l?kin muahha ren Hmt'li prenslerden bir çoğımun federasyon teşküne ran olmalan üzerine merkezi idare icin de muhtariyet esası ma kabul edHdifini söy'emlşlir. tngiliz amele fırkası Hindlstan'daki sivasî mahpuslarm salıverilmesi ve muhtariyetk» her tür'ü kayitlerden an olmasmı iste mistir. Mvhafazakarlarm s»§ cenahı ise trlanda gibi H'ndistan'm dahi bir gün tngdtere ile aîâkasmı kesmek ihtimali oducrunu İleri sürerek bu memleketin sıkı bir reiime tâbi tutulmasjnda ısrar ey Iemistir. Hindistan'm kat'î mukadderah müşterek komitede taavvün edecektir. MUHARREM FEYZl . , 133 6ene miilî marş meselesi Maarif Vekâleti Terzilik mektebi müdürü karilerimizden Bürhanettin Bey gazetemiz vasıtasile İstanbul Radyo sirkeline şu açık mektubu gönderiyoir: «Hepimizin candan sevdigi, hürmet ettiği milli marşnnızın radycfla çalınması için, Abidın Daver Beyin, yıiksek tahsil gençlerinln çok haklı, yerlnde tavassut ve faaliyetlerile millî marşımızı çalmaga nihayet karar verdiniz. Buna btitün vatandaşlar cidden <evlndik. Çünkü milll marıımızm gerels vatan dahilinde ve gerekse hariçte tanjoıoacı artık bir ecıri vaki olmu|tu. Fakat, maalesef bu kararın Utbi kında beklediğimiz ltina ve intizam gösterilmedi. iki defasında plâguuzın eskiliginden iğne bir yere taküarak hep ayni şey çalındı, bunu bütün dünya dinledi. Oene iki üç akşamdır plâğı tam çalmıyor, ortasma gelmeden iğneyl kaldınyorfiunuz. İki senedlr radyonun basmdan hemen hemen aynlmıyorum, deaem calz. Bir çok memleketlerin radyolan mllll marslarını her alcjam çalarlar. Çatlak plâğa asla raslamadun, Rus ve Romen milli marşlan hayll uzundur fakat onlar da nihayete kadar çalarlar. Bu vazlyet karşuında akhmıza Radyo şirketinin mlllî marsımıza bu hürmetslzligi nasıl gösterebildigi aua1 geliyor. 1 Miili marşa hürmete raecbursunı» ve mecburuz efendiler!> Radyo şirketinin millî marşı çalmakta gösterdiği dikkatsizlik mektubunu dercettiğimiz karii miz gibi bir çok zevatın sikâyet ve mUracaatlerini muclp olmaktadır. Bir iki yüz kurusa yeni bir plâk almakla bütün bu şikâyet lerin 8nüne geçmek ve daha mühimmi, millî marsa karsı lftzım gelen hürmeti göstermek mümkün iken Radyo şirketinin bu ifi nasıl olup ta ihmal ettiğine sasmamak elimizden gelmiyor. Bütün münev^ verlerin büyük bir hassasiyet gösterdiği bu işte Radyo müdüriyetinin de daha hastas olmasını istiyoruz. Esnaf Bankası Fena vaziyette mi? Şehir Meclisinde dün yapılan müzakere Şehir Meclisi dün ikinci reis vekili Necip Beyin riyasetinde toplandı. Belediye Reis Muavini Nuri Bey, besüz hazır olmadığı için 931 senesi hesapı kat'î raporunun gelecek içtimaa kadar ntenmemcemi, bunun hesap utulündeki bazı müskttlâttan dolayı vaktinde hazırlanamadığını söyledi. Daimî Encü msnle Tetkiki hetap eneümeni de usuldeki müşkülâta istirak ettiler. tsmail Sıtkı Bey; bu müfktUÂtın onüne geçmek için mevcut talimatnamenin tadili cihetine gidilmesi muvafık olacağı fikrinde bulundu. Galip Bahtiyar Bey: c tdarei hususiye ve Belediye muhasebeleri birleşince ahenk temin edilemedi mi? Tetkiki hesap eneümeni geçen sene devre haricinde de çalutığı halde bir semere hâsıl olmadsgı görü lüyor. Encümenin bu devrede vaziyeti hiç olmazsa bir rapor halinde heyeti umumiyeye bfldirmeti icap ederdi.» dedi. Muavin Nuri Bey şu cevabı verdi: « tdarei hususiye ve Belediye muhasebeleri senelerdenberi ayn ayn usuller takip ediyorlardı. Bundan dolavı tevhidin bidayetinde bir kuun müşküller göründü. Yoksa iki muhasebe ara sında ahenk vardır.» Mehmet Ali Bey de su mütaleada bulundu ı *. Tetkiki hesap raporlannm vaktinde hazırlanmaması mazeretlere ıtıüstenk te olsa bunda aledderecat hepimizin mesuliyet hissesi vardır. Yapılması Iizun gelen seyleri tamamfle yapmıs olmuyoruz demektir.» Müzakere kâfi göröldü. 931 hesabı kat'î raporunun gelecek devreye bıraküması tasvip edildi. Bunu müteakıp Esnaf Bankasmm vaziyeti mevzuu bah«oldu. Cevdet Kerun Bey funlan söyledi: « Bankaya îdarei hususiye iki yöz on brn Kra kadar, Belediye de yetmis bin lira kadar para rermistir. Bu para ile banka küçük esnafa yardım «decekti. Son zamanlarda bankamn fena vaziyete düsmüs olduğunu haber ahyoruz. Verdigimiz para emin midir?» Nun Bey; banka bilâncosunun va kinda Meclıse takdim edileceğmi, o zaman vaziyct hakkında izahat ta verileceğini söyledi. Neticede geçen sene bilâncosunun axava tevzline, yeni bflâncoya intizar e dilmesine ve aynca makamdan da izahat alınmasma karar verildi. Şehir MecKsi gelecek hafta pazartesi günü topla nacakbr. Almanya'daki Fransız casushık teşkilâtı çok muntazam ve meharetle çalışıyordu Almanya'daki Franaız e««a»lan " nın, barpten evvel, ne kadar Alman'ı casıuluğa sürüklediklerini tayîn etmek kebil değiUir. Yalmz yakalanıp mahkemeye verilenlerm miktan malumdur. 913 t«, easıuluk yapmak suretil* Alraan «ckerî ew»niM o|renen 346 kisi yakalanıp mahkemeye verilmi»'v. Bunların hepsi değiLse bıle çoğv Fr*o*« hesabına casusluk yapmıslardır. Bu 346 kisiden yalnız 21 kişi mahkum edilebi'mis diğerlerini mahkum ettrrecek kat'î deliller •1de edüememistir ki bu, Fransa'ya casusluk eden adamlenn tne»lekle rinde n« kadar mahir olduklannı gosterir. (Alman'lann fazla v»hm« kapılarak herkesi Fransız casusu diye mahkemeye verdiklerini de gös • terir ya o baska...) Fransa'ya en faz. U hizmet eden Alman'lar, asker kaçaklan Ue Alman ordusunda hizmet ettikten sonra Franaa'nın meşhur «Legion £tranger£» ecnebi alayı denilen ve ipten kazıktan kurtulmuş ne kadar ecnebi varsa •nlardan teskil edîlen maaslı müttemleke kıt'alarına firenlerdir. Fransız ordusunda, bu ecnebi alayına jjiren Alman askerlerinj •orguya çekmek ve onlardan eırar sızdırmak iein sureti mahıusada tavzif «»di'mi* zabitler vardı. Hulâsa, Almanya'daki Fransız casusluk teşkilatı gayet îyi tanzim edilmifti ve bu if te çakaan adamlan, ytt* •eae evv*l yaşamıs e U n meşhur Fran•ıı laptiye nasın Fouehe, eğer ba yatte olsaydı, mutlaka tebrik ederdi. Füvaki, Fransı* caımlan, Fran«z'Iann casysluk ve hafiyelik îslerinde bihakkin Uatadı aeam telÂkki ettikleri bu adamm memnunivet ve takdirini kazanaeak kadar mebaretle çalısıyorlardı. [Berndorff'un Almanya'da Alman ya aleyhine casusluk yapanlajıp çokluğu Kakkındaki iddiaM gayet do&rudur. Yu» kanda Umi geçen A'man istihbarat dairesi reisi miralay Nlkolai, harpten sonra yazdığı iki eaerde Alman milleti araaında pek çok caaus çıkmis ohnaamdan bflyük bir teessürie bahseder. Bu kitaplardan aldığjm rakamlara nazaran, harpten evvel, vedi «ene zar fmda, Almanya'da d'ranı harpler harl«Uıde mahkemeler taTafmdan mahkum •dilen I 35 şahıstan 107 «i Alman'dır ve bunlann da 32 taneei Alsas Loren'ti dir. Alman'ların bu kadar çoğluguna ntukabil yalnız 11 Rw, 5 Franstz, 4 lngilfe eaauMi mahkum olmuştur. Bu I 35 «aauatan 80 i Fransa'ya, 41 i Rusya'ya ve mütebakiai Ingiltere'ye caaus'uk et miflerdir. Bazılan iae bu devlctlarin bfr kaeı hembına müşterek easuatu. Harbm ilk üç seneai zarfında, A] manya'da muhtelif cezaiara raahkâm cdüen eaauslar 273 kişidir. Bunun 189 u Alman'dır. (Bu miktann da 65 i AlaasLoren'Udir). Mütebaki 4 (i Avurturya'Iı, 10 u Fransız, 9 u Ru«, 4 ü Belçika'h, 3 ü tngiU*. I i Italyan, 20 » Felemenkli. 16 « l«viçjr«'li. 10 u Lükaemburg'lu, 3 ü Danimarka'lı v« 3 ü tsveç'li idi. Bu 273 c«eu»tan 107 tanesi Fransa, 54 taneai Busya, 24 tanea !n$?iltere, 6 tanesi Belçika, 5 tanesi de Italym hesabma caeus kık etmiftir. Bütijn harp e»nasında Al manya'da yakalanan ve mahkftm «dilen 411 ea«ustan 235 i A'man, 176 sı ecnebidb. Bu ecnebijer araejnda 94 ü dtişman memieketler t«»baaaı, 78 tanesi de bJt»r«f idi. Uırtumî Harpt* Almanya'da yakalanan casuslar arasında yalnız üç tanesinin tng\){z ehnan tngiliz casusla nnm bu iste ne kadar üaUt olduklannı gösterir. A'man'lardan bu kadar çok vatan haini cıkmasını miralay Nikolai kitabında «utanılacak bir şey» d»y« tav«f ediyor. 4.D.] Rusya'daki casusluk 5a«usluk faaliyeti, Berlin'de, ParU't* böyl* oldufu Rİni Saint Pete»bour g'da da böyle idi. Uç senede Üç defa ishn değistiren, Satnt Petersburg iken harp Hân ediHnce almanca iami rusçaya tahvU edtlerek Petrograd, •onra da Boloevik'ler Rutya'ya hâ kim olunca Petro şehri yerine Lenin şehrl manasına Leningrad olan o zamanki Rus pavitahtı, çarlığm ca*u«luk merke*! olmakla beraber, asıl faalivet karargâhı o vakit Varşova {di. Bugünkü Lehistan'ın payitahtı o vakit miihim bir Rus askerî merkezi idi ve btiyiik erkânı harbiyeye menaup yiiksek rütbeJi bir sabit Batjiiakin, ikj Utikamette, yani Almanya'ya ve Avusturya'ya karsı yapılan casusluk faaliyetlçrmi kjare ediyordu. Bu Utlhbarat âmlri, hudut mıntakala nndaki Alman kuvvetlerim öğren mek huıusuna, tngiliz ve Frannı »rdulartndaki mesJekdanlarından siyade ehemmiyet veriyordu. Bu zabit, hiç bir devletin Utihbarat tefkilâtı». da gorülmemis surette milyonlarca ruble »arfederek hududa eivar yerlerde herke»e casusluk yaptırmağa eabsıyordu. Bu suretle siviller ve askerler arasmda Rusya hesabına es ran askeriye tedarik etthdiği adam* lar pek çoktu. (Mabadi var) Ih H <& m e B a rd! e iskân maznun'arının muhakemesi tskâa idaresinde »uüatimal yapmak • tan sııclu olanlann muhakemelerine 18 nUanda devaro edilecek ve sahit ola * rak Mülkiye Müfettişi Hacı Hüsnii Bey dinlenecektir. Gene iskân mes'elesinde suiisthnalden suçlu olan diğer 40 kisi de 10 nisanda muhakeme edilecekler • dir. Beraet etti Bir iki gün sonra tSÛyük Harpte Belçika'da tngiltere hetabtna camslak eden Betçika'lı bir kızın macertdan Salih Efendi isminde ihtiyar bir giimrük memuru kaçakçıhk suçun dan dolayı dün dokuzuncu ihtısas mahkemesinde muhakeme edilmiş tir. Salih Efendi, Bartın'da bir kahv«de kaçak sigara icerken kendi meslektasları tarafından görülerek elindeki tabaka yakalanmıs ve bir zabıt varakası tutulmuştur. Neticede deliller kafi görülmediğinden »uç lunun beraetine karar verildi. Doğru değil mi? Sadrettin Hüsnii B. Avrupa'da orthopedi ih tısası yaparlık avdet etti Bir sene e\ ~ vel hükumet hesabına Avrupa " ya gönderilen Dr. Sadrettin. Hüsnü Bey Pa ris'te cerrahî etfal ve Orthope die şubesinde m tisas yaparak memlekete dönmüstür. Sadrettin Hüsnü Bey Tıp f kültesl birinci sc Dr. Sadrettin Hüsnü B., riryatı hariciyesi ve rontken servisi basasistanı idi. Paris'te Tıp fakültesi seririyatı cerrahî etfal ve Orthopedie müdenrisi profesör Ombredanne'in asistanı olarak bir sene çalısmıs ve bu kadar kısa bir müddet zaırfında çocuklarda boyun kisleri mevzulu bir de tez hazırlamıştır. Sadrettin Beyin bu tezi fevkal&de takdirlerle kabul edilmis ve Avrupa'nın en büyük cerrahî gazetesi olan Journal du Chirurgle'de intişar etmiştir. Fransız eecrahi eemiyeti kendisini aza kabul etmiştir ve Paris Tıp fakUltesi seeiriyatı cerrahî etfal ve Orthopedie ecnebi asistanlığı unva nı verilmiftir. Hiikumetimiz Sadrettin Hüsnü Beyin Avrupa'da k*zandığı bu muvaffakiyeti takdir etmis ve kendisini Etfal hastanesl eerrahî etfal ve Orthopedie mütehassıshğına tayin etmiftir. Memleketimizde «Orthopedie» beden azası gayrita 5 yaşındaki çocuğa fenalık yapan mahkum oldu Marta Mak Kenna Alman'lar, tngiliz'lçr, Frann^lar ve Belçikethlar tarafmdan nişanla taltif e<W*n bv eamu kuan macerplannı okayan gabık Ingiliz Bahriy* Nazırı M. Çureil tbir geee aabaha kadar ba kitabt okadam ve bitirmeden ayuyamadım* diyor. Sütlice'de Zehra Hanımın bes yaşındaki oğlu Mustafa'yı ceviz vererek aldatan ve fenalık yapan tlyas'ın muhakemesiae, dün, Ağırceza mah* ketneainde devam ediLmistir. Neticede tlyas, 10 ay müddetle afcır hap«e mahkum edilmiştir. Maarif Mösteşarı Maarif Vekâleti Müsteşan Sa'ih Zeki Bey bayram tatilini geçirmek üzere bugiin tstanbul'a geleeektir. Nazım Hikmet Beyin muha» kemesine başlandı Yeni Bulgar sefiri M. Antonoff \Birinei $<thited4n nabatt) traa şahtî doctluk temayüllerile daha ziyade kuvvet ve inkisaf v«re ' ceği beklenebilir. Bu ttibarla da kendisinin memuriyetini memnuniyeHe karşılanz. derece mesut bir lar? mevcut olan çok açık dottluk munasebeUerinin ıslabına değil, sıklafbnlmasma kendkni ver*bileceğiraden ve bâyük müşterek menfaatlernki açık bir tareda görübneaİIe tamamlanan samim! bir dostlıdda bağlı bulunan Tiirk ve Bulgar mOletlermi eUmden gcldiği kadar yaklasiumağa hizmet edebilecefinden dolayı sevincim arrmaktadır. tsan, intzalanan muahede ve mukavelelerle teyit edilmis olan bu dostluğu inkisaf ettirmekten ibaret kalıyor. Bu benira lein çok hoyuma gtden bir is olacaktır. Bu isin yapılmasında her ücâ memleketin selahiyetUr âmillerinin miinevver müzaheretme ve ayni zamanda Tiirk ve Bulgar efk&n umumiyesine tercüman olmak hususunda daima kar • deşee bir raerbutiyet göstereceğim. Ma* areafih bu, TUrk'Ier ile Bulgar'lar arasmda yapılaeak hiç bir şey yok demek değildir. Bilâkk süriinmede bulunan tektük meseleleri memnuniyet veracek bir tıjrette halletmek, ticaret münase • betlerini müessir bir tarzda tanzim ey» lemek ve zemini, mütekabil muhabbet ve merbutiyetlerini inkisaf ettirmek üzere, temizlemek suretile aralanndaki dostluğu kuvvetlendirmek lâzımdır. Bütim bu hususlarda, Başvekilimizin Ankara'ya yaptığı ziyaret hatıra»ının çizdiği yolu ve bu münasebetle yeni Ttirkiyc'nin Büyük Şeflerile yaptığı komısmalan Ukip etmek benim için kaü geleeektir.» M. Antanof, bugiin ekspresle Türkiye'ye hareket etmektedir. Mumaileyh bir kaç gim tstanbul'da kalaeak ve ilk ifl, okuduğu Galatasaray Lisesini gezraek olacakbr. T. Kâmil 6.in bir ziya'etj ve M. Antonof'un dostane beyanatı Spfy» 3 ( A . A . ) Törkiye'nin Sofya •rta aleisi Tevfik K&mO Bey yeoi Bulgar orta elçui M. Antonofun şereftne biiyiik bir öğle ziyafeti vermlftir. M. Antanof yemekten tonra Anadola AJantınuı miîmeMİlme çok miihim beyantta bulunmuftur. Mumaileyh demiştir ki: « Siyasete ahlmak için hayatımm an güzel günierini tahsis ettiğira gazetecilikten teessünüz aynlmıyorum. Fakat bu Ud mealegia bir çok temas noktalan vtrdır. Ve bunlar eİaeriyeÜe çok fay • dah bir tarzda birbirini tamamlarlar. Her halde siyaset hayafama uzun mu»det yasadıgım dost bir memlekette ve kıymetli vasıflannm, aklı selimintn Te kahramanlığuun oldu^u kadar civanmertli&inm ve zekâsınm da daima hayranı olduğum bir milletnı içtnde basladıtnndan dolayı bâyfik bir sevinç duyoyorum. Müstesna seflerin sevk ve idap resi altmda kendilermi ^yı^tı^T bir half veriren bu memlebetin ve milletin tanıdıgım zamanlardanberj geşirmif ol. duklan değisıidikleri takip etmek be • nim için büyük bir memnuniyet ol»cak* hr. Torldye ile Bulgaristaa arasmda m Rakı kaçakçılığından maznun iki kadın Bİri yetmiı yasında Yasar isminde, diferi kucağmda bir kundakh çocuk taşıyan otuz beşlik Züleyha isminde iki köylü kadın... Züleyha Yaşar Hanimın kızı. Rakı kaçakçılığından dolayı dün, dokuzuncu Thtisas mahkemeainde sorguya çekildiler. Amasra'nın Meclis mahallesinde oturan bu ana kızm evi aranmıs arastırma neticesinde içindeki ra kılann henüz aptesaneye bosal tıldığı anlasılan beser kiloluk rakı kokan iki hasırlı bulunmuştur. Ana, kız bir ağızdan kaçakçıhğı ret ve inkâr ettiler. Mahkeme de, sahitlerin Bartın asliye mahkeme since dinlenmeşi için davayı geri bıraktı. Şaîr Nazım Hihmet Beyin son e» seri olan <gece gelen telgraf» iemindeki siir kitabını vaktüe gb'ndermedigi İçin Ahmet Halit kütüpanesi aleyhine müddehımumüik tarafmdan açılan davaya dün başlanmıştır. Davada suçlu görülen kütüpane memurlarından Ali Bey sorgfuya çe~ kilmlş, sahit olarak dinlenen mübaşir Zeki Efendi de müddeiumumili ğin kkabı polis marifetile getirttiğini, bîlâhare dava ikamç olundu ğunu, iddlanamenin yazıldıjı gün de kütüpane tarafmdan kitabın gönderildiğini söylemiştir. Tahkikatın genisletümesi için muhakeme 10 ni~ san« kalrojçtır. Etıbbamızın Bökreş tetkik seyahati Bükreş fakühesmi ve hastanelerini zlyaret etmek üzere dahiliye raütehassıslanndan profesör Tevfik Salim Pasa, doktor Muzaffer Şevki ve Sedat Bey • lerle göz mütehassısı Hakkı Hayri ve operatör Fahri Beyler pazar günü Romanya'ya hareket etmislerdir. Bu seyahat bir hafta kadar devam edecektir. Taksim meydamnda çököntö yok Dünkü akşam gaaetelerînden bhi Taksim meydanınm solu çökmekte ve kaymakta olduğunu, bu yüz den buradaki apartımanlann da tehMkeye düstüklerini yazıyor, bu vaziyetin Belediye fen heyetinee tetbit tr dildiğini haber veriyo*du. Belediye reiş muavini Hârait Bey bu haberin kat'iyyen aslı olmadığını söylemiştüp Mütehassıs Samsun'a gidiyor tnhisarlar tdareci mjitehassıslann • dan M. Kuşaıyovaki tetkikatta bulunmak üzere bugün Samsun'a gidecektir. Tütiincültih mütehagsın geliyor tnhisarlar v* Gürnrükler VekâletJnip Amerika'dan celbettiği tütüncülük mütehassısı M. Graggs bugünlerde »ehri • mize geleeektir. III1IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIHHIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIHIIIIIIIII biiliğüe ilk defa Sadrettin Bey me>gul olacaktır. Kendisini tebrik ede" riz. Vapurların ilkbahar tarifesi Şirketihayriye ve SeyrisefaJn ilkba har tarifelerinin tanzimine başlamıslardır. Bayram için hususî seferler yapılaeak, ayın on besinde ilkbahar tarifesi tatbik edilecektir. Kadınlar Birliğinin giydirdiği çocuklar JRTÎHAL Keviye eşrafından ve Giimrfikler baş müdürlütünden mütekait Hilmi Beye • fendi dün gece müptelâ olduğu hasta • hlrtan şifayap olamıyarak irtihali dari b*ka eylemiftir, Canazesi bugünkfi sab günü öğle namazmı müteakıp saat 2 de Aksaray'da Tevekkül hamamındaki hanesmden kaldmlarak Merkezefçndi'deid aile kabristanma defnedilecektir. Cenabı Hak gariki rahmet Pro esfir Mals bugiin geliyor Parülfünun ıslahı için davet edUmis olan profesör M. Mals bugün Avrupa' dan sehrimize gelecek ve bu akşamki tranle doğru Ankara'ya gidecektir. Profesör bayram ertesi avdet ederek vazi fesine baslıyacaktır. Kadmlar Birliği tarafmdan istanbul ve mülhakatındaki ilk tepler talebcsinden yüz fakir çocuğa bayram münaaebetile dün elbise tevzi edilmiştir. Resmimiz giydirilen çocuklan bir yerde göstermektedir. HUPPAN PERi ve BARSAKLARINI TAYYARE CEMıYETıNE VERiNiZ