11 Mart 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

11 Mart 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fırtınanın Kadın doktoru ve opera Tahribatı Gazi, 400,000,000 insana yol gösteren bir ışıktır Yeni kabine yemin ede tör Zahide H. ın fikirleri Karaya oturan vapurlar Yeni Yunan Kabinesi lermde yaşıyan zencilere ve Seddi Çin içindeki »an insanlara kadar 400 milyonluk bir insan kütlesinin her tabakaaında cihanşırmul bir mana ve tesiri haizdir. talâm âlemine teceddot ve temeddün yoHannı gösteren ışığm bir islâm ülkesmden doğtnası lâzımdı. Protestan inkılâp ve teceddüdîi nası! hıristiyanlık âleminin özünden çıkmış ise, islâm âleminin Eakiden hasta denilen adam, buteceddüt ve inkılâbı da incak mütgün Avrupa ailesinin ea güçlü, zralüman devletleri arasında en kuv de bir ferdi srraaina geçmiştir. Garp vetîi ve kuâVetlisinin içinden fışkırmemleketleri bubrandan babrana mıatrr. sürüklenip giderken Türk'Ier her an Fes ve çarşaf Balkan memleket mutezayit bir kudret ve kuvvetle lerini ikiye avırmıştı. Her ikisinin çtinkiaaf etmektedirler. kanlmaaı Türk'Ier ve hıristiyanlar Yeni Türkiye'nin, Sovyet'lerin avarasındakî kardeslik rabıtalanıu eunda bir oyuncak olacağını »öy takviye etmistir. Bundan iki sene evliyenler, dusuncelerinm ne kadar vel tsmet Pa«anın Atina'da yaptığı boş bir hayal olduğunu görtnüşler rfîr. Bir çok memleketler Türkive'den dostluk ezahürati sayesindedir ki bin senedenheri birbîrini yiyen düşibret dersi alabilirler. manhk ebediyen tarihe gbmüimüş ve Tüırkiye bugün medenî milletler unutulmustur. arasmda lâvık olduğu mevkii e!de Garbin, bir zamanlar en fırtınalı etmistir. Milletler Cemiyetine gir ve tehlikeli bir yer addettiği Tnr mekle »amîmiyet ve hüsnü niyetini kiye bugün Avrupa'daki milletlerin fföstenni}, esas siyasetinîn cihanda arasmda görülen münaferet ve düs* sulh ve selâmetten baska bir şey olmanlığa mukabil bütün komşulari madığmı isbat etmistir. le dost olan bir memlekettnr. tnsan Türkiye'nin jrarplileşmesi, beşe Türkiye'deki dostluk tezahüratını rivet içm büvük neticeler doğura • görmekle hayran olur. Üç sene ev cak bir inkılâptır. Dünyanın cn büvel Türkiye'yi ziyaret eden İngiliz y"k bir islâm devleti olraak itîba donsnroasma gerek reisi hükumet, ri'e îngiltere bu inkılâbın t»sirlerini ve gerek genc cumhuriyetin kudretgünden eüne daha sidclet'e hissedeli halkı tarafından eösterilen hüs cektir. Daha simdiden Haydarabat nü kabul memleketin sivasî rüstünü nizatnlıği dahiünde kadınların çarisbat eden en beiiğ bir delildir. şaflarım çıkarmalari hususunda teeeddüde doğıu bir yarif başlamış Bugün Türkiye'nin, Gazi'nin ku tır. mandasında en mükemmel ve mo Mustafa Kemal'in yaptığı bu raudern bir ordusu bulumnastna rağ azzam inkılâp, raavi gözlü, altro men Balkan memleketlerinden hiç saçlı Arnavut'lardan ve Okranya'hbirrnde emperyalizm korkusu yokl^rdan baslıyarak Nisrer nebri aahflvBirind tahtfeden mabaft) de tezahüratne doludur. Daima ileri sritmek, feragati nefis ve terbiyei nefis bu inkılâpların e»ası olmus tur. On sene gibi kısa bir zaman i çmde, köhne, titriyerek yürüyen, eılız, bir saltanat idaresi yerine, cevval, modern, demokrat bir rfevlet kurulmustur. ! CumFmriyei ı 11 Mart rek işe başladı 'Birind sahifeden mabait) Naarı Amiral Hacı Kiryako, Majiye Nazın M. Loverdos, Maarif Nazın Petros Rallis, Muaveneti Içtimaiye Nazın Makropuloa, tkusat Nazm Biamazoğlu, Ziraat Nazın Teodokis, Münakalât Nazın Yani Rallis. M. Çaldaris ile Kondüi$'in vizleri Atina 10 ( A . A . ) Atina ajansı büdiriyor: Jeneral Kondilis gazetecilerin sorduklan bazı suallere verdiği ce vapta, dikUtörlük ilânı sucunu işliyenlerin affını istiyen bir programla iktidar mevküne gelecek her hangi bir hüku metin bir kaç saat içinde devrilip düşeceğini söylemiştir. Kondilis'in düşüncesine göre M. Venizelos Jeneral Plastras'ın diktatörlük ilân etmesine göz yumduğundan dolayı fevkalâde bir mahkemeye verilmeüdir. Otoneos kabinesine Bahriye Nazın olarak giren ve dün istifa eden Demestikas ile Tersane kumandam Teohari ve Atina sabık merkez kumandam miralay Kavakakis hakkında Plastras'ın emirlerini dinleyip yerine getirdiklerinden dolayı tevkif müzekkereleri Çika nlmıstır. M. Çaldaris memlekette sü • kun ve rahabn bozubnası bakınundan kalplere emniyet verecek sözler söy • lemiştir. M. Çaldaris ordunun yahuc mesle • ğine ait işlerle uğrasarak bir hale ge> tirileceğini söylemiştir. Hacı Kiryako» ile Kondilis'in âyan meclismin kaldınlmasını istiyecekleri söylenmektedir. M. Venizelos aleyhinde bir nümayiş Atina 10 (Hususî) Koçana'dan haber verildiğine göre oradaki Halk hrkası taraftarlan mtihabatta kazandıklarmı anlar anlamaz büyük bir nümayiş yaparak kasabanın meydanmda bulunan M. Venizelos'un mermer heykelini kırmışiar, başuu yerde sürüklemek sure • tfle sokak sokak dolaştırmışlar ve Hürriyetperver fırka reisi aleyhinde ştddetli sözler söylemişierdir. Bu haber burada şayi olunca hürrlyetperver fırkası mehafili pek ziyade müteessir olmuştur. Bursa'lı mürteciler Belediyenin istikrazı fBirind sahifeden mabait) (Birind sahifeden mabait > Devlet Şurasmm mezarhklann cimisi Tahain Bey yavaş yavaş ilerli heti aidiyeti hakkmda verdiği karar yerek geldi. Yanında muavini Baha, Belediyeyi tatmin etmemiştir. Mezar • haoisane müdürü Osman, ınuhafaza hklar kanunımun bir kere de Biiyük müfrezesi kumandam Arif ve vilâ Millet Meclisince tefsiri ıstenilmekte • yetimiz .iandarma kumandan vekili yüzbası Hakkı, emniyet müdürü Sırdir. n Beyler vardı. Daha arkada jan Belediye devren teslim aldıgı Terkos darma ve polisler bulunuyordu. tesisatmm tevsii ile şehre ihtiyaca kâfi Tahsin Bey suçluların isimlerini aa vermegi araa etmektedir. Bunun ibirer birer okudu. tuni okunanlar çtn cVinyannı meshur so mütehassısla» bir tarafagectjler. Teslim muame nndan biri olan Viyana'Iı bir profesor leai bitti venapîaane müdÜEÜne do.'. daveredilmiştif. Fakftt TeAo* îçb yenen Tahain Bey emrini verdi: ni tesisat yapılması paraya mütevakkıf Götüraünler... Eşyalarıru iviee bir iştir. muayene etmelUiniz... Suçlu kafileMuhittm Bey Ankara'daki temaslasi jandarma ve polislorin muhafazarmda Terkos varidatram knrşıhk gSs» aı altrada hükumet meydanlığının terilraesi ruretile bir istikraz akti için agarbe açılan kaptsından dışarı çıktı. lâkaıf»» ^ifamatla temas ve müzakeBunlan gören halk: reierde 1>ulunacaktir. Kahrolun, kahrolun türkçe Şdufn plâm ile yakinen alâkadar odüşmanları!.. Çekin cezanızı... Ce lan Gazi k3pro«0 isi bir döviz mes'elezanızı çekin inkılâp düşmanları di sidir. Binaenaleyh ba da hükumet ile ye bağniyordu. teması icap ettirmektedir. Taşhan hapisanesi önüne gelen kafile durduruldu. Hapisane mü dürti Osman Bey hapisanenin kapı ama doğru ilerlîyerek açtırdı. Maz nunlar gicırdıyarak açılan kocaman kapıdan girdiler. Kamyondan eşya Paris 9 Bahriye Nazırı M. Leylan indirildi. Esyalar kendilerinin ya gues Fransız donanmasmda bir konında Osman Bey ve jar.dtrma ka münist teskiiâtının keşfedildiğini harakol kumandam Avni çavuş taraber vermiştir. Bu hususta yapılan frndan aramldı. Nazarî dikkati celtahkikat el'an devam etmektedir. bedecek hiç bir şeye tesadüf edil Tahkikati bir komUyon idare etmedf. Osman Bey gardiyanlara bamektedir. Bazı tevkifat yapılmıştır. zı emirler vererek hapisaneyi ter Paru 10 (A.A.) Bahriye N« • ketti. zaretmden bildirildiiine göre Brest'Çorum Adliyesinde çok hummalı t« yakalanan komünistler 20 kisîden bir faaliyet var. Cumhuriyet müd ibarettir ve bunlar henüz hizmete derumumisi Tahsin Beyle muavini girmemif olan yeni kur'a efradıdır. Baha Bey geceli gündHizIü denecek Tahkikatten , sonra eezalandınlaeak bfr halde çalışıyor, rrtica suçlulan lardır. na ait evrak ile meşgul oluyorlar. baslıyacagını sordum; Çorum müstantiği Fevzi Beye yar Biz hazHiz!.. dedi. dım etmek üzere muvakkaten Ço Suçlalar henüz tamam gelme ram'a tayin edilmis olan Simav kamişlerdir. Geldikleri vakit muha zasi müsantiği Ali Bey de şehrimize kemeye hemen baflanacaktır. gelerek Işe başladı. Tahsin Beyle gö EMRE HASAN Htaerek muhakemenin ne zaman (Birinci sahifeden mabait) Şfandi muayenehanesini Cagaloğlu'n» taşımak üzeredir. Ben daha esyasnu yerleştirmeğe vakk bulamıyan Zahide Hanınu yeni muayenehanesinde gör düm. Parlak ve zeki bakışlannda ameü bir zekâ yanıyor. O, göderi hulya ve sukutu hayal korkularile dolu, saz be nizli, zayıf ve solgun, musiki veya ede« biyat meftunu genç kız tipinden çok uzakhr: Yuvarlak ve sıhhatli yüzunde, kan, sevinç, haricî dikkat, hep dışanya taşan bir canhlık var. Suallerirale cevaplan arasmda hiç bir tereddüt, saş • kmlık zamanı bırakmıyor: Fakulteden ne zaman mezun ol • dunuz? * 1929 da diplomarm aldım ve evvelâ Besim öroer Pasa fle mBderris Kenan Tevfik Beyin yamnda aststanhk ettim. Dogumla mı mefsjuU6nSz ? Ebe degilnn. Normal dogumlardan ziyade lcadm hastauklarile, geni koloji fle mesguKfcn. Nisaî ameliyatlar yapartm. Operatorün yüzüne ve ellerine biraz hayretle bakıyordum. Ne olursa olstm kadmlann bu gibi işleri yapabflecek lerine kolav koUy inananlardan değildhn ve Zahide Hanunı giHdüren bir sual sordum: Hiç ameliyat yaptmn mı? Pek çok! Ne kadar meselâ? EUi?.. Ait mtş?.. Daha faala. Hem de nasd ame • Hyatlar büiyor musunuz? Urjan vak'alar. Alelâcele, hazırlncsız gidilip yapı • lan ameliyatlar... Biraz anlatmtz... Bizde kadın doktorlara o kadar emniyet yoktur. Bu, umumiyetle einsinİM kartı Himatsnı • Idctan doğuyor. Nolere muvaffak el dugunuzu anlatınamz ba ftiraat ta yava» yavaş yerleşir. Yapmadığım kadın ameliyah kalmadL Nasıl sayayım? Pek çok. Tümör çıkarmak, r&him tesbit etmek, havsalalan dar kadmlara kurî ameliyat yapmak... Hani şu sezaryen ameliye dedikleri... Bundan bir kaç tane yap' bm. . tfte şimdi mevzuumuza giriyo • ruz: Kadın, cerrahlık gibi gayet ince bir dikkate, kuvvetli bir el melekesine, bügiye, tecrübeye, sinir knvvetine, ce sarete bağlı islerde muvaffak o'.ursa erkekle bir olabilir demektir. Ne dersi • niz? Her yerde değil. Kadmın yapa • mıyacağı is'er vardır: Erkegin bazusüe ve adelesile muvaffak olduğu yerlerde biz onlann yerini tutamayız; fakat, zekâ ve muhakeme itibarile geri kalnr yerimiz yoktur. Meselâ Ağırceza mahkemesinde bir kadm hâkim, idama nam • zet bir suçlunun hukukf vaziyetini *oğuk kanhlıkla muhakeme eder, en sümullü teferruabnı düsünür ve höküm kurtarılamadı Dil anketi bugün başlıyor 'Birind sahifeden mabait) sıhk ararken buna çok yakıa olan istîkbal ., . müstakbel • sözlerile aradaki ince aynlığı da düşünmelidir. Bir sözün anlattıgı türlü dtişüncele. re ayn ayn karşıhklar gösterilcbüir. • âu' • sözüniin gelecek zaman, ve «aşağıda» düşüncelerine uyan ild manasmı birden türkçe karşıbkla anlatamassak Sdsine ayn ayn karşuık üeri sürebiliriz. tstikbal sözünün • zaman ve karşılama • manalan da böyledir. Listeler sıra sayılarüe çıkanlacak tır. Her listeye karfiuk verenlar ce • vaplannda liste sayuını anarak karşılık bulduklan «özleri sıralamalı ve kar»ılarma da bulduklan karşılıklan yazmalıdırlar. Cemiyete gelen eevaplar ve gaze • telerde yazılacak karşılıklar, nralana* rak, ileri sürülen türlü karşıltklar ara•ında en uygun görülen bir, yahut bir kaç karsılık buılacak olan karşılık Inlavuzuna konulacakfar. Bu anket, her gün konuşup yazdığunu dilin içinde duran arapça ve fança sözler yerine öz türkçe sozler Jeneral Plastras hâlâ bulunmmadt Fransız donanmasında ^omönist tetkilâtı Atina 10 (Hususî) Jeneral Plast* ras'ın tstanbul Ihnanma ait olan v« burada bulunan bir raotörd* gizlendiği söylendiğinden torpkolar dün bütün gBn denizi aramışlar , fakat btılamamışlardır. Atina 10 (Huauri) HUkumetin fevkalâde gayretine ragmen Jeneral Plastras'ın ele geçmesi kabil olamamşKoçana'ya gelmiş olsaydı Türkiye'ye geçraek üzere Koçana'ya gfttiği şayi elmuşsa da bu haber teeyyüt etmemiştir. Jeneral Plastras hududu geçtnek üzere Kaçana'ya gelmif olsaydı THrldye'y* değil, Snbistan'a kaçması lâzım gelirdi. Çünkü Türktye hududu uzak olmakla beraber Türkiye ile Yunanistan araaındaki dostluk dolayısfle Jenerahn Yunanistan'a iade edilmeai muhtemeldir, denmektedtr. îatanbal gazetecileri Jeneralı artyorlar Jeneral Plastras'm şehrimize geldiği şayialan dün de devam etmiftir. la • tanbul'dald muhtelif mületlere menaup gazeteciler dün de Jeneralı aramakla vakit geçirmialerdir. Dün aksam geç vakft şayi olan bir habere göre Plastraa tstanbul'a gelmiş ve Yeşilköy'de uzun müddet oturduğu bir eve mmiştir. Bütün bu haberlere ragmen Phutras'ın Atina'dan kaçmağa vakit bulamadığı ve orada kaldığı yavaş yavaş teeyyüt etmektedir. şimdiye kadar eve dönmüştür bile... Hiç zannetmetn. Babam kendi isteği rle gîtmemiştir ki... Zorla alıp götürmüşler... Perihan, dudaklarını ısırd'. Helecanını belli etmemek için kendisini pek güç tuttuğu görülüyordu: Bir kere hizmetçiler;n ikisini de evden uzaklaştırmışlar. İhtimal ki beybabanız izin vermiştir. öyle olsaydı benim de habe rrm olurdu. Sonra telefonun telleri de kesilmis... Cevat Rıza Bey, bh*denbire genç kızın sözünü yanda bıraktı: Size bir şey daha sorayıra. Mademki böyle şüpheleriniz var; neden gidip polise haber vermediniz o*e bana geldiniz?. Ben polis memuru filân değilîm ki... Sizi ben tanımıyordum, efen ~ dim. Yüzbaşı Muhittîn Haşmet Bey sağhk verdi. Sizi rahatsız ememi o, tfyledi. Cevat Rtza Bey, bUabütün hayrete duşmUa gibiydi: Ben Muhittm Hasraet Beyi de tanıraam ki... tsmini bir kaç defa işittim ama yüzünü bil* görraedrm M.PTEDLER İÇİN LIT FRANSIZCA ÖÖRENİNİZ 1 marttan 15 mart a kadar Evvelki gün başlıyan firtma dön de devan» etmistir. Frrtına yüzünden Bozcaada'nm Mermerburnu'nda karaya oturan îtalyan bandırali Triton gaz gemisi hâlâ kurtanlamamıştır. Geminin süvarisinm tahlisîye ame' liyatınm Türk Gemi Kurtarma fir keti tarafından yapılmasına itiraz etmesi üzerine sirket keyfiyetî protesto etmişti. Geminin rahnesî enemmiyetli olması ve sancak tarafuta doğru on sekiz derece meyil yapması dolayısile süvari ve mürettebat gemiyi terkederek Bozcaada'ya çıkma • ğa mecbur olmuşlardır. Buna müte~ Kadmoı çaUşmsı aiie nizamım bo akıp gemiye alâkadar »igorta kumbir sey midir? panyası vazıyet etmiş ve Türk Gemi O da yerine göre. Erkek ivi kaKurtarma şrrketinden irtimdat etsanıyor ve evini geçindiriyorsa kadm mistir. çahsmamalı ve acağınm başmda kal Orada hazır bulunan Lavalet tah~ malıdır. Aksi takdirde kadın çalışır ve lisiyesi derhal işe başlamif ve dün erkek buna itiraz edemez. Bütün kadınaksam geç vakte kadar çalışmıştır. larm erkek gibi çalışmalanna taraftar Kazazede geminfn hasan büyükdegilim. Bu, iktısadî vaziyetlerine bağrür. Henüz zarann miktan kat'î Iıdn. Fakat, diyorlar ki esaretten kur olarak tesbit edilememiftir. Anadolu Karaburun'unda karaya tu'mak istiyen kadm, kocasuun para • oturan Rus bandırah Harkof vapusîle yaşamağa mahkum oldukça ebe • runu kurtarmağa giden Lamina ve diyen esir demektir. Hayır, bu, kadınla erkegin anlaş Adalet tahlisiyeleri havanın muhalefetinden Rus gemisine yaklaşama masma göredir. Erkegfle iyi anlasan makta ve fırtmanm hafiflemesini kadm esir değildir. Çünkü erkegin kabeklemektedtrler. zancı yalruz kendisine ait olamaz. Ailetnebolu civarmda Kerempe burnin umumî bütçesi demektir. nunda karaya düşen Barttn vapuru Sb evli misiniz? Hayır, nişanlıyım. ise, imdadma giden E r n m n vapu • Evlenince hem haatalarmızla, runun yardımma lüzum kalmadan hem de evinnle bir arada nasd meşgul kurtulmuş, fakat rahaesmi kapat olacakstntz nak için Amasra'ya fltica etmiftir. Çok eocu>ırm o'mazsa bir çaresi Vapur rahnesi çimento üe muvakkabuiunur. Her halde ibtiyacı olmıyan ka ten kapatıldıktan sonra tstanbul'a dınlrm kendilerinj tammile evlerine geleeektir. vakretmelerine taraftarBn. Limammızdan Karadeniz'e hareBu sırada bulunduğumuz odaya bü ket eden Dumlupınar vapuru ve bir yök parauk paketleri getiriyorlardı. Kim takım küçük gemiler Kavak civannbilir kirrderin kanına bulanacak olan bu daki büyük limanda fırtinanm geç pamuklara bakarsak operatörden mâ mesini beklemektedirler. saade istedim. Pire'den gelirken frrtını»va tutularak geciken Seyrisefainin zmir vapuru dün akşatn saat yirmide luna nmıza vâsil olabilmiştir. Liman idaresi, ftrtmanm daha üç dört gün sükonulmaamı kolaylaatıraeağı icin yurtreceğini, fakat gittikçe şiddetini kay taalarm bu büySk dil işine eiieriıden betmekte olduğunu b,#dirmektedfr, geldiği kadar yardım etmek jşi^e * Dün akşam geç vakte kadar üma* cekleri belli bir şeydir. idaresine yeni bir kaza haberi gel Türk yazarlan da, ortaya döküle memistir. ' ***i\^" * \ , : ; . cek olan bu karşıhklardan beğendiklerini simdiden yazılannda kullanarak düimizin özleşmesinde öncülük etmiş olacaklardır. Söz Usteleri, günlerce bir harfle başlıyan sözlere bağlanarak bıkkınlık Alman malumata göre, Diyarbevermemek için, her gün başka harfle kir civarmda Derebey kazasmm De başlıyan sözlerden verilecek, sonra gene rimitne köyünde maden arıyan Ma> başa dönülerek kalanlar başka listecar mühendislerinden M. Stefan tarafından zengin bir altın madeni Iere konulacaktır. keşfedilmiştir. Karşılıklan aranılacak sözler içinde yabancı kökten geldiği saıulan her %öx M. Stefan tktısat Vekâletîne mübulunacaktır. Bunlann içinde çok ya* racaat ederek Macaristan'a nümu' ne gönderiimesi için mütaade iate yılmış herkesm söylediği sözler de omiştfr. labüir. O sözlere karşılık aranması, hatta bnlımması. onlann dilden çıkaVekâlet buna muvafakat etmiş nlacağı için değildir. tir. Macaristan'a gönderilen nümunenin tahlili müsbet netice vermiş Anketin nasıl yapılacağı için üç giintir. denberi yazılan şeyler, bu işîn her yanrm ortaya koymuştur. Bununla bsraMacar mühendisi, maden! hüku met hesabına işletmek için tnüsaade ber gazetelerden, yahut yurttaşlar istemiştir. Hafriyat, madenin 300 *edan bir noktada tereddüde dü«en!er ne evvel de kısmen işletildiğini gö«olursa, T. D. T. C. Merkezinde Neşritermiattr. Tetkikata devam edil riyat Kolundan sorabüirler. mektedir. Dîyarbekir'de bir altm Madenî bulundu Macaristan iadei möcrim;n mukavelesni kabul etti Peşte 10 (A.A.) Meb'uaan Metf Hsi, Ankara'da imzalanan ceza Te mücrimlerin iadeai işlerinde karşı lıkh yardım hakkındaki Türk M a car mukavelesini münakaşasız ka bul etmiftir. tasına biraz çamaşır koyup beraber götürmüşler. Aldıklan çamaşır, he men hemen bir ay idare edecek kadar.. Halbuki babam o gece, yemekten sonra Necati Beye gldecekti. Sordum } oraya da gitnjemiş. Hiç, şüphelendiğfniz kim*e var raı? Perihan biraz çekindi: Hayır, dedi. Beybabamzın dücmanlan v«r* mıydı? Hayır Genç kız hep oyle biraz çekini yortnuf gibi durgun görünüyordu. Cevat Rıza, onun bu halini gözden kaçırmadı: Eğer bütün bildiklerbizî, ak Iınıza gelenlerin hepsini bana açıkça aöylemezseniz hiç bir ia göremeyiz. Size hiç bir auretle yardım etme me imkân kalmaz. Büsbütün düşmam idi diyamem ama aevmediğj bir adam vardı. Fa • kat bu hâdise He onun araaında hk bir münaaebet olama» kİ... Kkndio?. ^^*" Haftada 3 dars altı ay için yirmi dört Türk lirasidır. Kolaylık gösterilir. Kayit tnuatnelesi «çiknr. Her ders için sınıf ve hosusî dersîer vardir. Ankara: Haa Bayram caddesi Istanbui: 373. îstifclâl caddesi FRANStZCA İKİ KURS AÇILIYOR Macrra romant 7 Nakleden: KEMAL RAGIP Gizli Elleı Cevat Rıza Bey, bir sandalye çekti, oturdu. Perihan'a da yer göster di. Sonra, genç kızın söze başlama smı bekliyormuş gibi bir kaç saniye durdu. Perihan Başıma gelenleri hi kftye etmeden evvel, rica ederim, su pencereden lutfen bakar mısınız?. Burayı gözetliyen bir ad'am var mı? Cevat Rıza Bey, biraz hayret etmiş gibi ayağa kalktı. Pencereye doğru yürüdü. Perdeyi araiadı. Sokağa baktı. Uzun boylu bh* adam karşıki kaldınmda elektrik direği &e dayanmış duruyordu. Kendisine bakild'ığını anlamış ta yüzünü gös termek istemiyormuş gibi hemen arkaarnı döndü. Sonra gittikçe hızla Ban bir yürüyüşle gözden kaybol *u. Cevat Rıza, düsünceli bir bakış la genç kızı bir kere daha süzdü. Tekrar yerine oturdu. Hakkıms var, hammefendi, dedi. Biriai bizim apartımandan gözünü ayirmıyordu. Perdenin kımıl dadığını, aralandığını görünce sa vuatu. lşte o adam... Buraya gelirken, benim arkama düstü. Bir kaç defa yolumu değiştirmek istedim. Bir türlü kurtulamadım. Müsaade ederseniz bir şey sorayım. Kartınızin üzerinde Yeşilköy yazrlı... Orada oturuyorsunuz değil mi?. tsminiz de Perihan Hikmet Hanıra... Hikmet, sizin Babamm iamidfr efendim. Bugünkü gazetelerde Yeşil köy'de Hikmet Bey isminde bnr za tın gece yarısı evinden kaybolduğunu okudum. Sakin onun kızı mısı * BU?. Evet efendim. Ortada, şimdilik, merak ede cek bir şey yok, aanırım. Belki de gazeteler bunu hiç yoktan büyüt müalerdir. Beybabanız, ihtimal ki Şimdi de Perihan şaşırmıştı. Alnı knışti: Garip şey... Halbuki, eğer gü nün birinde başmız sıkışırsa hemen gidip Cevat Rıza Beyi görünüz, diye bana o, söyledi. Eğer Abdurrahman Nezir Bey Abdurrahman Nezir mî?.. Ha.. Şimdi anlaşıldı. tşin içine bu gencin ismi de karışıyorsa o baska... Onu tamyorsunuz, demek... • Onu tamraıyan yok gibidir; Ta niyan da yoktur ya... Çok şüpheli brr adam... Türk mekteplerinde o kumuş, sonra Suriye'ye kaçmış. Mütarekenin ilk »enesi tekrar buraya gelmiş. Siyaaî bir çok şüphel«rinden, bir çok cüriimlerinden başka rayıya gelmiyecek kadar dolandırıeıhklan, sahtekârlıklan vardır. Ben polis müdiriyetinde çalıştığrm zaman bir kere benim elime de düşmüştü. Oradan tanırım. Peki sizi dinliyorum. Şimdi anlatınıs, bakalrm. Fakat bu, bir dolandmeilık, aahttkârlık, yahut ta siyaat bir iş değil ki... Ziyam yok.. Mademki ifin içine AbdtarraJıinajt Neırr de aknşıyor; her halde raeraklı bir hikâye denıek tir. Bu çapkmla tekrar kar«ı karşıya gelmek, ne yalan söyliyeyim, pek hofuma gidecek. Ne ise, demin de miştiniı ki beybabamzın kaçmldığı gece telefonun teli de kesilmiş, öyle mi? Evet, bu sabah farkettim. P»ki ama, mademki telefonun teli keailmiş, naaıl oldu da poliae telefonla haber verebüdiniz? Ben telefon ettiğim zaman teli tekrar eklemişlerdi, sonra, bu sabah gördüm ki telin üzerinde üatünkörü yapılmış bir ek yeri var. Demek ki babamı kaçurdSkları zaman kesrnişler; işlerini bitirdikten »onr» tekrar ekiemişler. Bunu poliae de »öylediniz mi? Hayır henüz anlatroadım. Telefonun telini ilk önce kes tiler; Hikmet Bey telefon edip hiç kimseye haber vermesin, diye... Pekâlâ, sonra neden tekrar ekliyorlar?. Buna niçin lüzum görüyorlar? Bilmera ama ortada şiipheleri artıracak bîr iz bırakmamak için olmah... Herkea, babamm kendi isteği ile evtUn çıkıp gittiğini zannetsin, diye yapraışlardrr. Zaten yatak oda•raa da girmişlerı kuçük bir «I çan

Bu sayıdan diğer sayfalar: