Cumhariyet ' 11 foart Çasusla Yazan: BthSDORtt 109 Çevıren: AHlülN DAVER Şehir ve memleket haberieri Küçük san'at Erbabı ecnebiler Yunanistan'a gidecekîerin kaydi dün de yapıldı Haziranın on altısından itibaren çahşmaktan menedilecek olan ecnebi tabiiyetindeki küçük san'at erbabı ile isçilerden Yunan'lıların şehrimiz Yunan konsolosluğu tarafından davet edildiklerlni ve kayıtlanna başlandığını yazmıştık. Dün akşama kadar bunların ka yıt muamelesine devam edilmiştir. tstanbul'da 30,000 kadar Yunan'h vardır. Bunların 10,000 nin küçük san'at erbabı oldugu anlaşılmıştır. Dün 1500 kayıt muamelesi yapılmıştır. Bu hafta zarfında küçük san'at sahibi Yunan'lıların kayıtları bhirilecek, memnuiyet dolayısile Yunanistan'a gitmek istiyenlerle Istanbul'da kalacaklar tesbit edilecektir. Dün cuma oldugu için alâkadarlar dan bir çoğu konsolosluğa gitmişler, büyük bir kalabaık binanın önünde geç vakitlere kadar beklemişth*. Türk tabüyetine gecmek için beş sene memleketimizde ikamet etmek tabiiyet tebdili hakkındaki müra caat hükumetçe kabul edilmek lâ • zımdır. Bu kanunî müsaadeden istifade edebilecekler haricinde, diğer Yunan'hlar memleketlerine gitmek istemektedirler. tstanbul Yunan vis konsolosu M. Romanos dün Atina'ya hareket et miştir. Şehrimizin büyük sınaî müesseselerinden birinde memur olan bir karihniz, gazetemizin «Doğru değü mi?» Sütununda neşredilmek üzere bize bir roektup gönderdi. Bu mektubu asagıya dercediyoruz: «Hükumet yeni kazanç vergi« lâyihasını Meclise venneden evvel ticaret odalarına, etibba cemiyetleTİne baTo ve sair teşekküllere müracaatle, bunlann fikirlerini, dilcklerini, arzulannı din'edi. Vergi projesinde lâzım gelen bütün değişiklikleri yapü, ve nihayet lâyihayı Meclise gönderdi. Şimdi gazetelerde göriiyoruz ki, doktorlar, dava vekilleri, ticarct ve sanayi erbabı, kazanç vergisi projesinin ihtiva ettigi kayitlerden memnun değillerdir. İtiraz üstüne itiraz ediyorlar. Fakat doktor ve avukatbeyler, mubterem sanayi ve ticaret erbabı, bu memlekette sizlerden başka bir memur sınıfı da vardır. Biraz onlan dinlemez mîsinİT? Biz memurlar bu memleketin yabancı unsurlan mı sayılryoruz? Kazanç vergisini seve seve verdik, buhran dediler peki dedik... Muvazene dediler; onu da alınız dedik. Bizim ne odalanmız, ne barolanmız, ne cemiyetlerimiz, hiç bir *eyimiz yoktur. Sesimiz çıkmaz. Fakat emin olunuz bu vatanm en iyi ve en masrafsız mükellefi bidz, bunu if tiharla söyliyebiliriz. Siyaşî icmal Aimanya'da Sosyaüstlere ve Komünisllere karşı miieadek Almanya'nın devlet parlâmentosu Rayhistag ile Prusya parlâmentosu Landtag için yapılan umumî intihap larda hükumet fırkalan faşistler ile miUiyetperverler ekseriyet mutlakayı kazandıktan sonra sıra Prusya haricindeki Alman hükumetlerine gehniştir. lntihaptan evvel Almanya devlet idaresinin vc Almanya'nın üçte ikisini teşkil eden Prusya hükumetinin teşküâtindaki sosyalist ve komünist fırkala • nna mensup memurlar uzaklaştınlmışlardı. Şimdi de harbi umumidenberi sosyalistler Oe komünistlerin daimî merkezi bulunan Hamburg serbest şehri statusu ile Lübek ve Bremen statu • lan ve hükumet daireîerindeki komünis ve sosyalist aza ve memurlar kamüen işten çıkanlraıs ve bunlarm yerlerini faşist ve milliyetperver fırkalara mensup olanlar işgal eylemiştir. Sosyalistlerin elinde bulunan Hes hükumeti devairi dahi ayni muameleye tâbi tutuluyor. Bundan sonra sıra Vürtemberg ve diğer küçük hükumetlere geliyor. Prusya'dan sonra Abnanya'nın en büyük hükumeti olan Bavyera'da da kabine yeni intihapta Ahnan milletJnin izhar eylediği arzu ve temayüle göre tadil edilecektir. Evvelce başta Bavyera ohnak üzere cenubî Almanya hüku • metlerinin cümlesi Von Papen Hhler kabinesinin siyasetine , ve Prusya'daki icraatma şiddetle muanz idiler. Hatta cenubî Almanya'nın Prusya'dan ve Alman ittifakmdan aynlacağı ve Bavyera'nın comhuriyeti terkederek hükumet rejs'iğine sabk Veliah Prens Ruprecht'i getireceği yolunda kuvvetli şayialar deveran ediyordu. Şimdi bu gibi sözlerdeı eser kahnamışbr. Bilâkis nmnm Ahnan hükumetleri yeni vaziyete uymağa çahşıyorlar. Muhalif vaziyet almak istiyen bükumetler meselâ Hes'te oldugu gibi vaktüe Prusya kabinesi iskat edildiği gibi ilga edîhnekte ve yerlerine birer devlet komiseri tayin edilmektedir. Hitler • Von Papen hükumeti Alman hükumetlerinin siyasî ve idarî hususiyetlerine dokunmak istemiyorlarsa da bunlan idare tarzlanm tevhide karar verdiği muhakkakür. Diğer taraftan Berlin hükumeti sosyalistler ile komü • nistleri amele teşkilâtuı4an uzaklaş • brmağa çalışıyor. .vş^j . , x Prusya Dahiliye N t t o i T S * ^ CS ring Almanya'daki sosyalistlerin ve komünistleria diğer memleketlerdeki ayni fırkalara benzemeyip tamamen miiliyet aleyhtan ve beynelmfleieHSc taraftan olduklannı v* Aimanya'da milli vahdetfn umumî bir şekfl abnasma engel teskü ettiklerini ve bundan dolayı bu fırkalann halk kütleleri üzerinde müessir ve âmil obnalanna mümaneat edileceğini söylemistir. Bu sözler, şimdiki Alman hüknmeti> nin içtimaî mes'elelerde koyu mUliyet» çilik yapacağtna şüphe bırakrmyor. Almanya'da komünist bırakmamak için Hitler hükumeti garip brr usul tatbür edîyor: Halk üzerinde tesir ve nüfuzlari menedüen komünistlerin Sovyet Rusya'sına gidebflmeleri için kendflerme her türlü kolaylık gösterihnektedfr. Bunnn için Almanya'dan Rusya'ya kesif bir komünist akını başlamışhr. Hitler hukumeti Almanya'nın bayrağmı dahi tev hide karar vermiştir. Harpten evvelki Ahnanya'nm Siyah Beyaz Kırraızt bayrağı bundan sonra dahi Almanyamn yegâne mfllî bayrağı olacakbr. Hhler hükumeti Almanya'daki temizlik ameliyeshu ikmal edip millî vahdeti iyice yerleştirdücten sonra haricî mes'elelerle dddî surette meşgul olacak ve ihtimal Avrupa siyasetinde büyük hâdiseler ve fırhnalar çıkaracaktır. MUHARREM FEYZİ Graves, İngiliz fabrikasındaki plânlarm üçünün de fotoğraflarmı Graves, o kadar meharet ve emniyetle hareket ediyordu ki bütün bu işleri günlerce ve dikkatle talitn ve terbiye ve tecrübe ettiğî bellî idi. Bu hal, inanılmaz bir süratle fiç defa tekerrür etti. Plânlann üçünün de magneziyom vasıtasile resimleri çekihnişti. Şimdi odanm içinde kaIm bh düman ve kekrenui bir kolra vardı. Graves dümana ve kokuya rağmen, her şeyi, bulduğu vaziyette yerliyerine koydu, kasayı kilitledi, pencereye astığı siyah musatnbayı eıkardı ve odayı havalandırmak içîn pencereyi aralık etti. Saat sekize kadar odada ne koku, ne de düman kalırdı. Sonra, odadan cıktı, gece beketsi gene uykuya dalmn*ı. r»>Kkanlı*"n çıktığım duymadı nlîe.. Va'nız kapicı, kapının kenarmdaki duvara dayanmış, yan uykuda, yan uyanik bekliyordu. Graves başüe kapicıyı selâmlıyarak fabrikadan çıkti ve süratle eve döndü. Gürültüsüzce kapıyı açıp ta içeri girditf zaman, herkesî uykuda buldu. Ressamın paltosu ile kasketini yerliyerine koyduktan aonra hemen odasına dalarak kapıyı kilitledi, yüziindekî boyalan sildi, basmdaki perokayı bavulunun içme sakladı. Sonra oturup bir sigara içti. Kırmın Iâmbanm lo»luğu içinde, biraz evvel çektiti fotograf camlanm develope etti. Çantasından gayet ince ve hafif fotojpfi kâğıtlan çıkararak her kılişed.an birer tane bastı. Bunlarm matluba muvafık olduğunu gördükten aonra, camları bir mahluU batırarak üzerindeki jelâtinleri imna etti ve bu beyaz camları diğer bir sürü camın arasına attı. Ondan sonra vatıp uyudu. Graves sabahleyin işine giderken bu resfmleri. küçük bir teneke kutuya yerleştirdi. Sonra, evin küçük bahçesinc indi. Kendisini kimsenin gormediğine kanaat getirdikten sonra, bahçedeki çim*mt*vve çiçekleri düzeltiyormuş gibi yaparak teneke kutuyu bahcenan dikkat ve itina ile seçtiği bir noktasında toprağa gömdü. Kuru, pazar gününe kadar, orada kaldı. Pazar gtînü sabahleyin erkenden, Graves kimse gönaeden teneke kutuyu olduğu yerden çıkarıp cebine attı. Sabah kahvaltisinda, ev sahiplerîne. Bugün şehir dvanrtda bir ge sinti yapacağım, dedi. Hemşerile rhnden birmin geldiğini ve şehrin yakmmde bir yerde oturduğunu haber aldım. Onu aramağa jndeceğim. Allaha ısmarladık. Erkenden hareket ederek sehrin «hcina çıktı, büyiik şoseyi iakibea «losdoğru yürüdö. Sabahın bu saa trade yolda yaya yürüyen başka kira•e voktu, arasıra, arabalar ve oto mobüier, her iki istikamette gelip geçiyorlardı. Biraz ilerledikten sonra, yolun bir kenannda duran bh* otomobîl rordü. Bu otomobîlin sofo* Talebe Birliği Memurlar ve kazanç vergısı Kongresi Dünkü kongre çok heyecanlı ve gürültülü oldu Millî Tü!. Talebe Birliği. senelik kongresine dün de devam etti. Dün kü toplantt, çimdiye kadar yapılan üç ıctimadan daha heyecanlı ve gürültülü oldu. Evvelft, ge çen hafta in tihap ed'.len encümenin raporu Dünkü kongrede M U 1İ okundu. Bu ra Talebe Birliği riyasetipordan Tıp Fa ne intihap edilen mükültesinde ka hendıs m?ktebmden nunî intihabat Tevfik Bey yapıldığı anlaşıldı. tntihabat encü meni raporunda, mülkiye talebesinden Birliği ancak 3 kişmin yazıla * bildiğmi bildiriyordu. Buna rağmen kong>eye mülkiye murahhasları gelmişlerdi. Fakat vaziyetleri kanunî görülmediğinden içtimaı terkedip gittiler. Bundan sonra Ticaret mektebîn • deki intihap işi etrafında konuşulmağa başlandı. Geçen kongrede ticaret mektebi murahhasları, gayrikanuni olarak intihap edildiklerini bildir melerine rağmen, murahhaslan kabul edilmijti. Bu sefer, kongreye başka bir heyeti murahhasa geldi. Işin en garip noktası, eski murahhasla rın kanunî olarak seçilmediğini koltuğundaki dosya ile isbata gelen yeni murahhas Ekrem Beyin, eski intihabın doğruluğunu gösterir maz batada imzası olması idiBu münasebetle başlıyan müna kaşa gittikçe hararetlendi. Münevver Hanımla, Tevfik, Şükrü Kaya, Abidin, Zeki, Abdulmuttalip, Ad nan, Ali, Rami Beylerle diğer bir çok murahhaslar, daha doğrusu hemen hemen bütün murahhaslar her îki celsede de söz alıp mütalea yürüttüler. Brr aralık Ticaret mektebmin geçen defa yaptığı iniihabm degil, şimdiki intihabınm sahih olarak kongrece kabul ed'lmesi teklifi ortaya atılmıştı. Kongre, bu takriri kabul ederek eski karanndan dönmüş oldu; fakat bu yeni karara rağmen, mes'ele bitmeciî, hatta daha alev lendi. Bazı mekteplerde intihaplann yeniden yapılması hakkında takrirler verildi. Hatta daha ileri gi dilerek bütün intihapların yeniden yapılmaeı bile teklif edildi, heyecan ve asabiyet o hale geldi ki, içtimaı cidden büyük bh dirayetle idare e* den reîs Tevfik Bey, celseyi 15 dakika için tatile mecbur oldu. tkinci celse, birincisinden daha gürültülü başladı. Mütemadiyen verilip, birbiri arkasına kabul edilen «kifayeti müzakere> takrirlerine rağmen, müzakere genigledikçe, geniş Iiyordu. Asabiyetin devamı yüzünden * kongre reisî Mühendis mektebinden Tevfik Bey istifa ederek, yerini ikinci reis Edebiyat Fakültesinden Adnan Cahit Beye terketti. Heyeti umumiye bu kararı kabul etmedi. Takrîr sahiplerine gelince müte madiyen takrirlerinin reye konma smı istiyorlardı. Bu sırada, samiin arasında bulunan Mekki Sait Bey, riyasetin heyeti umumiyeye teklifi ve kongrenin müsaade ve arzusüe Darülfünun Talebe Birliğinde çalış • mış ve talebe hareketlerine karış rnış eski bir arkadaşian sıfatile kürsüye gelerek vaziyeti tahlil etti. Mekki Sait Beyin işaret ettiği noktalar, heyeti umumiye tarafından tasvip olundu. Esasen, kongrede bulunan bütün murahhasların ayn ayn bir hüsnü niyetle, sırf birliğin kuvvetlenmesini istedikleri, gösterdikleri şiddetli heyecan ve alâkadan belli idi. Bu cihet, aradaki ihtilâf düğümleri nin çözülmesmi temin etti ve beş saat kadar süren heyecan ve gürül tüden sonra sükun teessüs etmeğe başladı. Takrh" sahipleri, tamamen tebellür eden bu samimiyet ve a henkten sonra tekliflerinden birer bher feragat ettiler. Kongre de, mevcut bütün murahhasların nizamî o larak intihabını tekrar teyit eden bir karar aldıktan sonra idare heyeti intihabatına geçti. tntihabat neticesinde Mühendis Mektebinden Tevfik Bey reisliğe, Ali Bey ikinci reisliğe, Şükrü Kaya Bey umumî kâtipliğe, Hudai Bey muhasipliğe, Beşir Bey veznedarhğa seçrldiler. Adnan Cemil, Adnan Cahit, Abidin, Şevki ve Necmi Beyler dahiliye bürosuna, Fahriye, Münevver, Lâtif e Hanımlarla, Kemal ve Hikmet Beyler hariciye bürosuna, Necmi, Cemal, Enver, Mahmut ve Orhan Beyler teftiş heyetine seçil mialerdir. çekti! rü bir bozuklırjru tamfrla meşguldü. Graves, otomobile yaklaştı, etrafına bakındı, civarda yaphğını görecek kimse bulunmadığma emm olunca otomobile atladı. Şoför, hemen ta mir işmi bırakar&k yerine oturdu. Otomobil ok gibi fırladı. Bir kaç kiIometre gittikten sonra durdu. Graves'm yapyalnız bindiği bu otomo • bilden oldukça yaşh bir efendi indi. Bu zat, gayet iyi giyinmişti; kır serpmiş sakalı, altın kenarli gözlüğü ve kalıa spor paltosile kibar bir adam hali vardı. Otomobilin durduğu yerin ctvarmda da kknseler yoktu. Sakalli efendi indîkten sonra, şoför de indi. Hiç bir kelime söylemeden yerl~"«; Hefriştiler, efendi şoförün yrine otınvh* »oför de arabanm içine bindi. Otomobil tekrar yola ko yuldu. Bh kaç kilometre daha git • tikten sonra gene durdu. Demin şoförden başka kimsenin bulunmadı ğı otomobilin îçerisinden şimdi de genç bir kadın indi. Bu genç kadm, zengin ve muhteşem bir kürk mantoya sarmmıştı; yaşlı efendi, otomo bilm ön kapısmı açarak kadını ya nına aldı. Ondan sonra, otomobil bütün süratile ilerlemeğe başladı. Kuvvetli ve seri arabamn koştuğu şosenin iki tarafmdaki yazılardan bu yolun Londra . Glasgow caddesi oldugu anlaşılryordu. Otomobil bütün süratile Londra'ya doğru giderken Londra*mn bü yük otellerinden bhinde bir genç kadın oturmuş gazete okuyordu. Bu kadraın gazete okumasına rağmen halinden birisini beklediği belli idi. Çok geçmeden beklediği adam geU di. Ahm kenarlı gözlüğü, kır serpmiş sakalile çok kibar tavırh bhzat, yamnda genç bir kadm oldugu halde, otelin büyük salonunu vakur bir eda ile geçerek gazete okuyan kadına yaklasti. Kadm, onu görünce, hemen verinden fırladı: Nihayet geldm amcacı$im, dedi, EIizabethM de beraber getirdi gme ne ivi ettin! Bilsen her Hcmiz! de ?ordüiKiıne ne kadar memnuntun. Gelin, daireme çikalnn. ** '*" " Genc kadm amcan ve Eiizabeth'Ie ODÜstükten sonra üçü birden yukan çikhlar. Genç kadmm odasma da iresine ghince iş degişti. Kadın, o kibar tavırlı zata karşı kullandıgı amca tahirini btrakarakı Anlatınız, bakalım Graves dedi. Filvaki, krr serpmis sakalı ve altın kenarlı gozlügile kibar ve zengin bh* adam kıvafetroe ghrmiş olan kimse, şimdi Glasgow'da bir marangozhanenm tsviçre'Ii saatçi ustası olan Alman casusu Karl Graves'm ta kendisi idi. Yanındaki kadın da Alman canniuk teskilih metnurlanndan tngilic kızı Miss Mary Mac Cann idL Miss Mary (Meri) Almanya ile Greves arasmda irtibat vazifesini gör • mek üzere Alman'lar tarafmdan para ile tutulmuştu. (Mabadi vart Bir italyan kadın gaze!ec;si geldi Yeni Türkiye hakkında doğru ve dostane nesriyatta bulunan ttalyan kadm gazetecüerinden Marcella d,Arle evvelki gün Mısır'dan şehri mize gelmişth. Palamut bolluğu Evvelki akşam Istanbul limanı ile Boğaziçi sahillerinde bir palamut akını olmuştur. Koprü dubalannın üstünden su kovalarile tutulabilen palamutlar hatta bir aralık sahil • lerde adeta el ile toplanmışfar. tki gün zarfında tutulan palamut miktarj altm^ş binden fazladır. Dün sehrin muhtelif mahallerinde kırk ve altans paraya .kadar palarout «atılmıştır. Bazı ihtiyar kadınlar, batıl bir itikada kapılarak palamut bolluğunu arzin her hangi bîr noktasında bir harp vukuuna alâmet oiarak telâkki ptmektedirler. Vergi matrahlannı iyi hesap eden bu muteriz vatandaşlanmız her halde hesaptan ınlıyorlar. Biz de kendilerine brr hesap gösterelm: Vasatî % 8 kazanç, vasatî % 12 buhran ve % 10 muvazene, % 30 ederse de, bu nsbetler vergiler çıkarılarak hesap edildikte asagı yukan % 28 eder. Bu % 28 ise hakikî kazancrmtzdan alman T 2 8 dir Beyannameye tâbi olduğumuz, ve çalıştığımız müeesesatın defterleri her an hükumet kontrolıma tab bulunduğu için hazinenin santimi kaybolmaz. Vaziyet bu merkezde iken biz artık diğer sınıflann itirazlanna akıl erdiremiyoruz. Bir memurun vasati kazancım 100 lira olarak kabul edersek, iste bu yüz liranın, 28 lirasmı her ay seve seve, hazineye veriyonız ve itiraz etmiyonız. Muhterem serbest meslek erbabı, siz de resm! ve gayriresm! memuı sınıfından ibret alarak itiraz etmeyi« B . Çönkü sitlerin vergileriniz azaltılırsa aradaki farkm bize yüklenmesi ihtimali vardır. Bizim ise, sizin gibi, kazançlanmızı artırmak ihtimal ve imkânı yoktur diyonım.» DQn gelen seyyahlar Doğru degil mi? Amerika'dald malî buhranm sebepleri IBatmakaleden mdbaiU baokalardan paralarını çekerek beraberlerinde saklama iüetine müptelâ olması, iflas teh'flteîeri korkusile ban • kalann dahna kasalanm likit bir halde tutmağa çahsmalan, ve nihayet, yar dımeı mSessesenm vaziyetine istikrar feınıek hnsusundaki faaliyetlerhıden matlup semere hâsıl olmaması gibi es • bap ve avanui altmda bugünkö panik padak vermisHr. Hadisatm bugünku sekü ve hali gorüimemiş bir seydir. Mişigan vuayetmde bankaların mecburî tatHi île basiıvan moratoryom dalgası peyderpey diğer taraflara da sirayet etmiş ve neticede para sahiolerinin paralannı istirdat haklannı müthis tahdi ~ data tâbi hıtmustur. Bugün Amerika'da amnmî bir mabiyet ve vüs'at alan bu hercumercin sonu ne olacaktır? Bu hususta göze çarpan hakikatler şunlardır: 1 Bankalarda parası olanlarm paralanm çekememeleri tslerin azalma • sma ve tmî^kulâtm bir mıntakadan di • ger mmtakaya sirayet etmesine sebep olacakhr. Bankalarm tatili faaliyet et mesmden hâsıl oJacalc faide, fıem bankalara, hem de halka düsünmek için vaidt vermekten îbarettir. Bunun mazar • rah ise bazı yerli politikacıların kendi taraftarlannın hukukunu muhafaza ba • hanesüe kendi menfaatlerini temin eylemeleri olacaktır. 2 Parayı herkesm kendi nezdinde *"khm» arzusunon akıbeti ise Merkez Bankasmm muhafaza etmek istedigi sittemin parçalanması ve yahut fevkalâde tedbfrfere mSraeaat edibnesmden başka bir şey oiamaz. Sağlam karsıhk mukabilinde ikrazattan asla çekinmemek Merkez B^nkasmın tevessül edeceği yegâne çaredîr. 3 Bahnaga mahkum olan ban kalann Merkez Bankasmdan baska bir kuvvet tarafmdan bitnayesine calışıl • ması fens» bir b»nkacıTık usulüdür. 4 Almacak en müessir tedbir kaybolan emniyet ve ifa'madm iadefen te sisîne çaîısar?k sasırnrus olan halkm Daralannı kendi evînde SKklnmasma mâni o'malrtır. Yoksa talepleri karşılıyaca gız dîve Kr takım çarelere baş vurmak be^udedir. Fîkrime kalırsa ytrmi dort saat ile • risîni tavin etmenîn mü«kü! oldugu boyle bir camanda Amerika'nm s&rükle > nebilece*' Hti vs»ziv»»t varidi hahrdır: 1 Muvakkat bh* zaman iein bil • cümie bsnka tevdiahna Amerika dev • letinîn tekefful eylemesi. Her ne kadar bu tedbVîn neticesi Amerika mükelle finine dokunacaği muhakkak » e de; her halde yardrma bir mSessese knr m*k gibi semeresiz raaliyetlere mSreccahrır. 2 «Federal Reserve» Bankasma fevkalâde salAhivetler verilerek saglam karsılık mokabflinde ikrazattan asla geri durulmaması. Felâketleri muvakkat bir zaman için bertaraf edecek olan bu tedbirlerden sonra Amerika'da bütün bankacdısm esash btr tadHe tâbi tutulması iktiza edecekfir. Bu fftbi sömunfi ve cerrî niahat ise bir gün içinde basarılacak bir is degildir. Böyle tedbirlerin kongrede bıra kaca$ı akisler ve husule genreeegi te lâkldler İse ayn bir mes'eledir.> Evvelki akşam İtalyan bandıraiı Avgüslüs vapurile şebrimize 425 seyyah gelmişth*. Bu kafile Amerika'h, İtalyan, Alman ve İngiliz seyyahlanndan mü rekkeptîr. Amerika'h seyyahlann çoğu son dolar buhranı dolayisîle vapurdan çıkmamışlardır. Diger seyyahlar dün lstanbul'u gezmişlerdir. Avgüstüs vapuru bu sabah sekizde Napoli'ye hareket edecek, seyyahlann bir kısmını bırak tıktan sonra Nevyork'a gîdecektir. Bugün de Hollanda bandırah Ştatendam vapurile 300 Amerika'h, Alman bandırah «Kolombos» vapurile d*e 400 ingiliz ve Alman seyyah! gelecekth*. Yeni bir talebe cemiyeti tstanbuPda Darülfünun ve yük sek mekteplerde 65 kadar Kıbns'h Türk talebesi vardır. Bu talebe dün sabah Halkevinde toplanarak cKıbrıs'k Türk Talebe BİHigi> namı al tında brr iemiyet teşküme karar vermişlerdir. Birliğin gayesi, bilgi yolunda kendi öz kardeşlerine ulaşmak ve onlarla kaynaşmak maksadile her sene ana vatanına akın halin de gelen Kıbns'h Türk yavrularına rehberlik etmek, mad*dî, manevî yardımlarda bulunmakttr. Cemiyetüı nizamnamesini tesbit içm Ekrem, Tahsin, Fevzi Rıza, Mehmet Ali ve Refik Beylerden müteşekkil bir ko misyon intihap olunmuştur. Erzurum'un kurtufuş gönö Şehrimizdeki Erzurum'lular, dün saat 14 te Güzel San'atlar Birliğin de toplanarak Erzurum'un kurtuluş gününü tes'it etmişlerdir. Merasime, kolordu mızıkası tarafmdan çalman tstiklâl marşile başlanmış, Şevki, Naim ve Celâl Beyler tarafmdan heyecanh nutuklar söylenmiş, Erzu rum'lu gençler millî oyunlar oynamıslardır. ingiliz Sefiri tngOiz sefiri Sir Corç Klark bu ayu» on dördürjde mezunen Londra'ya gi decektir. Sefir Cenaplan Londra'da bir ay kal> dıktan sonra memleketimize dönecek fa'r. ((Turan Gecesi» intibalarından Devrâiem seyahati yapan bir tayyarecı geîdi Devriâlem seyahabne çıkan Ahnan tayyaredsi Her Schnvobe 3e refîkası dün Halep'ten şehrrmize gehnişlerdfr. Alman tayyarecisi bütün dünyayı dolaşarak memleketine avdet etmekte olöldürülecektir. inhisarlar Vekili giti. Geçenlerde şehrimize gelen Güm rükler ve İnhisarlar Vekili Ali Ra na Bey dün akşamki trenle Anka ra'ya hareket etmiştir. yüksek tahsil gençliğrain kütle ha linde iştirakini temme karar vermiştir. Gençlik bu münasebetle büyük tezahürat yapacaktır. Bundan baş ka yeni heyeti idare Türk dilini hâkim kılmak işinde gençliğin vazife lerini ve heyecanını gösterecek bir içtima akti hususunda da teşebbüslere geçecektir. Yeni idare heyeti talebeler için yeknesak bir kasket şekli intihap edecek ve bir de gençlik şarkısı hazırlatacaktır. Evvelki gece, Ferah tHktrosunda teı> olunan cTuran Gec«J» nh» ««k nnrvaffakryetli oldugmra dSnkü nüs • hannzda yazmısbk. Bogün de Toran Gecesme dah* iki mtibaı dercediyoruz. Bnnlar, muhtelif Turan eDerinrn millî kıyafetlerile miüî danslar oynıyan *matör gençleri ve çocuklan göstermekİM«r. Yeni heyeti idarenin ilk içtimaı Millî Talebe Birliği yeni heyeti idaresi dün gece ilk içtimaını akte derek 16 mart şehitleri ihtifaline,