ahrisefit hastalıklan kongresi nasıi oîdu? Kongreye iştirak eden doktorlarımıZJIÎ Kayıp Kur'an Kıymetli bir tarihî eser daha yok! Muhittmi Arabi'ye ait olan ve ts tanbul'a getirilirken yolda kaybolduğu iddia edilen hırka ve seccade hakkmda polis ile müzeler idaresi tahkikata devam etmektedir. Maarif Vekili Reşit Galip Bev buna dair raporu henüz almadığını söylemiştir. Diğer taraftan da yeni bir gaipten bahsedilmektedir: Balkan harbinde Bulgar'lar Edirne'yi işgal ettikleri za man Sultan Selim kütüphanesinde bulunan ve ağır bir kumaş üzerine bü tün Kur'ani kerim sureleri işlenerek yapılımş olan padisahlara mahsus bir gömlekle her satırı ayrı bir renkte ya zılmış kıymetli bir kuar'nı Sofya'ya götürmüşler, oradan da Viyana'ya gön dermişler. Bilâhare siyasî teşebbüsler sayesinde bunlar getirilip tekrar yerine konulmuş, 19 ağustos 930 da da İstanbul Evkaf müzesine teslim edilmiş. Şimdi, padişahların harbe giderken giydikleri ayetli gömlek yerinde olmakla beraber Kuar'an meydanda >oktur. Yalnız o kur'anm bakiyesi olarak l»ydedilen 15 sahife vardır ki alâtadarlar bunların kur'ana ait olmadığı iddia sındadırlar. Bu hususta Türk ve İslâm eserleri müzesi müdürü Mahmut Kemal Bey de tetkikat yaphrmaktadır. Kurtuluş bayramı parlak merasimle tes'it edildi Geçit resmi güzel oldu, halk kahraman askerlerimizi heyecanla alkışladi Kapcdıfirin'da ecani yctnih'dd 25 numarada Şerefettin B.e Gazetemizde bu gibi eserlere mahsus bir tasım ydktur. Ketnalpaşctda maallim Natl B. e Maarif Vekâleti mualllm maaşlannın muntazam verilmesi için lâzım gelen ted birleri ittihaz eyliyecektir. Maamafih tâz gikâyetlerinizi bizzat Re«it Galip Beyefendiye bildiriniz. faaliyeti dikkati celbetti çok tesadüf edilen hastahkları birer birer saymıştır. Bilharziadan başlı yarak malarya, embili dizanteri, leşmanyöz, Bahrisefit lekeli humması, Malta humması, danga, papanacı humması, kolera, veba, ve hatta sarı humma hakkmda bazı izahat verdikten sonra bu mühim hastahkların Bahrisefit sahillerinde aldığı ehemmiyeti izah etmiş ve bu sebepten bunlar hakkmda müdavelei efkâr etmek iktiza ettiğini ve kongrenin dahi bu maksatla toplandığını söylemiştir. Profesör Marşo'nun bu izahatından sonra Ju.«tin Godart gayet selis bir nutuk irat eyliyerek teşekkür etmiş, ve bu kongrenin ilk müteşebbisi olan sabık Maarif Nazın sanatör Andre Honorat'a bu fikir ve teşebbüsünden dolayı herkesin medyunu şükran olması icap ettiğini anlatmış ve ecnebi delegelerine de beyanı hoşamedî ederek kongreyi açmıştır. Kongre beş gün sabah ve akşam çalışmıştır. Hergün bir mühim rapor okunmuştur. Bunlardan birincisi D. Sadi de Buen tarafından tspanya spiroketozine aitti. İkinci rapor profesör Burnet'in Malta humması ve bang entanma ait raporu idi. Bu hastalıklara (dalgalı humma) (Fievre ondulante) ismi verilmesine karar verilmiştir. Uçüncü rapor danga hastahğına dair doktor (Blane) tarafından ya pılmıştı. Dördüncü rapor profesör (Luhario) nun (gemilerde fareleri telef etmek için yeni usuller) isimli bir raporu idi. Beşinci rapor ise profesör (OI men) in Bahrisefit lekeli hummasına ait raporu idi. Bu raporlar okunmuş, münakaşa edilmiş ve hergün de ayrıca yirmi ilâ yirmi beş tebliğ yapılmıştır. Kongre samintî bir faaliyet içinde çalışmıştır. Kongrenin şekli, mu vaffakiyeti, kusurları, kongrenin bıraktığı tesirat ve bu kongrede Fransa tarafından takip olunan gaye hakkında ayrıca bir makale yazılacaktır. Marsilya, 28 eylul Marsilya'da | eylulün yirmisinde bir Bahri»efit J hastahkları kongresi toplanmıştı. Kongre evlnlün yirmisinde toplan mış, yirmi beşine kadar devam et mîstir. Bu kongre Bahrisefit ha»ta lıklarma dair in'ikat eden ilk kongredir. Fransız'lar böyle bir kongre aktetmekle Bahrisefit havzasında bulunan memleketlerin âlimlerini bir araya toplamagı düşünmüşler, aralarında müşterek sâyi temine ça IışcjJŞİar v» diğer makalemizde bahsedeceğimiz üzere biraz da tıbbî bir siyaset yapmışlardır. Fakat evvelâ şunu soyliyelim ki Bahrisefit bu defa biraz etrafa taşmıştı. Şarkta Karadeniz'e dahil olarak Romanya'ya kadar gidiyor. Garpte ise Cebelüttarik boğazını geçerek Portekiz sahillerini istilâ e diyordu. Belçika'Iı profesör (Ro den) in mevcudiyetini nazari dik kate alırsak Afrika'nm Kongo sa hillerine bile uzanıyordu. Kongreye ttalya, Türkiye, Yuna nistan, Romanya, Yugoslavya, Mısır, Ingiltere, İspanya, Portekiz, Belçika gibi müstakil memleketler iştirak ettiği gibi Fransız mandası altmda bulunan Suriye. Cebelilübnan, Antakya, Tunus, Cezayir ve Fas dahi gene Fransız müteaddît delegeler gön dermişlerdi. Malta adaıınm dahi haiz olduğu ehemmiyet noktai nazarın dan bir delegesi mevcuttu. Velhasıl (17) mcmleketten gelen müteaddtt âlimler Marsilya kongresine iştirak etmişlerdir. Kongreyi Fransa Sıhhiye Nazın M. (Justin Godart) açmıştır. İnce uzun boylu, kır bıyıklı, parlak ve zeki bakışlı bu zat nazik ve kibar brr tetir bırakıyordu. Evvelâ Marsilya Belediye Reisi Dr. Ribot'a söz verilmiştir. Bu zat M. (Justin Godart) a te • şekkür ettikten sonra Marsilya'nm Bahrisefit'teki mühim mevkiini izah eylemiş, o Bahrisefit'ten geçerek bütün dünyayı istilâ tdecek hastahklara karşı Marsilya'nın nasıi bir müdafaa seddi olabileceğini anlatmıştır. M. Ribot'tan sonra kongre reisi, Tıp Akademisi azasuıdan ve Enstitü Pastör profesörlerinden Dr. Marşo söz almış, Bahrisefit hastalıklannı izah eylemiştir. Bahrisefit havza sında her yerde tesadüf edilen beynelmilel hastalıklar bulunduğu gibi bu havzaya mahsus dahi bazı emraz vardır. Bundan başka beynelmilel hastalıklar dahi Bahrisefit'te bazan hususî bir şekil iktUap ederler. Marşo Bahrisefit sahillerinde en Bucd'da 10 çiftçi namına mektüp gönderen kariimiz Hamdi Ef. ye Şayanl dlkkat olan mektubunuz tzmir Vilâyetine gönderUmiştir. Samsun'da Sofioğlu Ali Kemal B.e Gazetemlzln edebl sütunu olmadığın dan eseriniz konulamıyacaktır. Muallim Numan Efendi hakkındakl mektubunuz çok güzeldir. Fakat yazı çokluğu dolayısile derce imkân olmadığını maalesef beyan eyleriz. Mektubunuz mühimdlr. Derci doğru olamıyacağından ait olduğu makama gönderilmlstir. Bozüyük'te kaza C. H. F. heyeti idare reiri Nafiz B. e Malatya'da Cevat Adil B, e İsmet Paşanın nutku (Birinci sahifeden mabait) vazife maksadile seyahat yapıyo . rum. Bu seyahatten çok derin mem nuniyetle döndüğümüzü söyliyebili rim. Her tarafta gördüğüm vaziyet şudur: Memleket her sahada esaslı bir teşekkül devri geçiriyor. Bu dev. rin teşkilâtlanması gerek siyasî ve idarî ve gerekse iktisadt şekle göre her sahada güngün ilerliyor. Her muhitte yapılmış eserler bir £ki değil yapılan ve tasavvur olunan mühim bh çok eserler vardır ve bu eserler. den memnuniyetle bahsolunuyor. Medeniyet yolunrfa ilerliyen dahilde ve hariçte şan ve şerefi artan bir memleketin yarmki neslinin daha parlak eserler vücude getireceğ! mu. hakkaktır. Arkadaşlar, incir ve iiziim gOnleri ihdas olunuyor İzmir 6 (A.A.) Şehrimiz Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti, yaptığı bir içtimada nefis mahsullerimizden üzüm ve incirlerimizin tnemleket dahilande sarf ve istihlâki için incir ve üzüm günleri ihdasına karar vermiştir. İhdas edilecek günlerde ordumuz, mekteplerimiz, memurlarımız ve halknniz üzüm ve incir yiyecek ve bu berekelti mahsulleriırazin sarfına ve bu suretle mahsul fiatını arttırmak için küçük te olsa yardımda bulu nacaklardır. İncir ve üzüm günlerinin tayini îçin pek yakında bir içtima yapıla caktır. Mısır gümrük resimleri arttırdı Mahmut Nedim Bey arkadaşımızın ve benim memleketimiz ve dairei intihabiyemiz olmak münasebetile Yalnız funu söylemek icap eder ki müntehiplerimîz karşısında birbiri . kongrede Fransa ve ttalya'dan sönra mizi şirin tutmak maksadile söyle . en faal Türk'Ierdi. Sıhhat ve tçtimaî diğî nutuklarına, iltifatkâr sözlerinc Muavenet Müsteşarı Dr. Hüsamettin teşekkür ederim. İntihap ettiğiniz Bey iki tebliğ yapmış, ve bir defa meb'uslann ve vekillerin size veremünakaşaya iştirak etmiş, Sıhhati ceği hesaplardan hiç bir zaman mah. Umumiye Müdiri Umumisi Asım cup olmıyacaksınız. Bir iki gün araBey bir tebliğ, doktor Hulusi Behcet nızda kalacağız. Bu fırsattan isiifade Bey bîr tebliğ yapmış, Dr. Osman Şeederek Malatya'da tetkikatta bulu. rafettin Bey de iki tebliğ yaptıktan nacağız. Mes'elelere ve ilıiyaçlara başka beş defa münakaşaya iştirak yakmdan temas edeceğiz. Iztırap ve etmistir. ihtiyaçlarla uğraşmak her noktada * * bizim hayatımızı doldurur. H* d'ev. le* için yarına bugünden hazırlan . mak ve her vakit hazır bulunmak bir ihtiyaçhr. Türkiye daima hazır tzmir memurları istihlâk kooperatifi bulunmak ve yarını bugünden iyi mühim işler görmeğe baslamıstır. Teş • ve yüksek yapmak için uğraşıyor. rinievvelin birinci ve ikinci günlerinde Dolaştığım yerlerde ve burada bdr çok yüzden fazla ortak satış şubesine müraihtiyaçlar gördük. Bunların bir kıs. caatle erzak almışlardır. Yalnız polis minın gelecek seneye bırakılması için memurları tarafından alınan erzak miksamimî münakasaiar yapacağız. Bu tarı 700 liradan fazla kıymettedir. bir iki gün içânde birbirimizden gü . Kooperatif tarafından satılan erzak zel hatıralarla ayrılacağız. Memle. miktan 25 kaleme çıkarılmıştır. Memurketin her taraf ında bariz bir faaliyet lara kışlık elbt'se de tetnin edilmiştir. Bir kat elbise 22 liradan verilecek, bede ve hayatiyet gördüm. Bunu size hu. li uzun taksitlerle alınacaktır. Kışlık kÖzuru kalple ve serin kanlılıkla söy . mür tedariki için muhtelif mahallerdeki lüyorum. Bunun için dolaştığnn yer. müteahhitlerle muhabere edilmekte lerin, müsbet intibaatını size nakledir. derken bugün ve yarına nurlarla ge. çecek Ulu Reisimizin haytatımızdan da kıymetli olan âfiyetini ve gölge. Mısır hükumeti, kuru sebze, arpa, sinin üstümüzden eksik oltnanıasını mısırunu gibi rthalât eşyasına ait temenni ederim.» resimleri arttırmıştır. Kadıköy kîz orta mektebi [Birinci sahifeden mabait] | danında içtima etmiş olan kıt'alar yü • rüyüşe başlamıslardır. Kıt'alar, Sal kımsöğüt, Emmönü, Galata tarikile Taksim'e kadar çok muntazam bir şekilde gitmişlerdir. Kahraman askerlerimiz, güzergâhta halk tarafından şiddetle alkışlanmışlardır. Kıt'a Taksim'e gelince evvelce tesbit olunan yerlerde durmuşlardır. Bu sırada Cumhuriyet abidesine Belediye taraftndan bir çelenk konul muştur. Bunu müteakıp Harbiye mektebi bandosu istiklâl marşuıı çalnuş, marş se • lâm vaziyelinde dinlendikten sonra Sehir Meclisi azasından Avni Bey, Tak sim'de hazırlanan tribünün karşısındaki kürsüye cıkarak çok alkışlanan bir nutuk söylemiştir. Avni Bey nutkunda İstanbul halkı nın orduya karşı duyduğu minnet ve şükran hislerini ifade etmistir. Avni Beyden sonra Darülfünun mü derrislerinden Muslihittin Âdil Bey de bir nutuk söyliyerek bu mes'ut günün hahralarmı nakletmiş, ordunun yüksek kahramanlıjrmı anlatmıştır. Nutuklardan sonra kıtaat, tribünün önünden geçmeğe başlamıslardır. Tri dünkü geçit resminde bünde Kolordu kumandani Şükrü Na ili Pa«a, Vali Muhittin Bey, meb'uslar Fırka erkânı, askeri ve mülkî zevat bulunmuşlardır. Evvelâ motosikletli po lisler geçmiş ve bunlan askerî bando, Harbiye, Tıbbiye, Deniz Harp mektepleri, Kuleli, Maltepe askerî liseleri, pipade, topçu, süvari kıt'darı, muhabere bölüğü, .«ehir bandosu, polis müfrezesi, itfaiye efradı, Darülfünun talebeleri, izciler, Mehtarhane mızıkası, esnaf ce • miyetleri takip etmistir. Geçit resmi on ikiyi yirmi geçe bit miştir. Saat dÖrtte Vali Muhittin Bey ve cemiyet mümessiller, kolordu kumandanlığına giderek Istenbul'un, orduya karşı olan minnet ve şükranlarm bildirmiş lerdir. Dün gecc Pera Palâsta Belediye tarafından ordu şerefine büyük bir ziyafet verilmiştir. 250 zabitimi?Ie sehir meclisi azaları hükumet ve belediye erkânı hazır bulunmuştur. Gece şehir baştanbaşa elek triklerle donanmış, muhtelif yerlerde mızıkalar çalmış, fişekler atdmıştır. Mektubunuz ehemmiyetll olduğundan makamı aidlne gönderilmiştir. Nazari dikkate alınacağından emin olunuz. Gazetenizin geçmi? nüshalarından bi rlnde Hafız Şirazi'nin 1000 lnci yoldönü mü ifllmli bir yazı vardı. Hafız Şirazl (Hoca Şemsettln Mehmet) Şark'ın büytik ve lirik, şalrl, bu filozof sair insanlann bahusus zamanuun gülünç hallerini tahlil den çekinmiyen ve çok koyu, çok merhametsiz ve katil bir taassup devrinde Sofyeyi şamarlıyan bir şalr Hakl musalla lerkibinin ifade ettiği 792 hlcret senesinde vefat etmiştir. Hafızın Timürlenk ile konuştuğu da söylenir. Şu hesaba göre vefa tınm 559 uncu yıldör.imüdür. Bir kariimiz Galata rıhtımında Selânik ve Gemlik kavhelerlnin karşısına tesadüf eden gümrük idaresinin kapalı duran parmaklıklı kapısının her iki tarafınm umumî bir abdestane haline getlrildiğini ve plslikten kapınm demrilerinin blle çQrüdüğünü ve bir takım delikler açıldığını ve bazı hayasız adamların bu dellklere yanaşarak abdest bozduklarmı, ahlâk ve sıhhat ltlbarile bunun men'l lâzım geldlğini bildiriyor. Ragıp Şevki «cl Adapazan'nda Hanaltı oteli tahibi Sipahizade ömer Sabit B. oğlu Sezai Ef. ye Hafız Şirazî hakkmda Belediyenin nazari dikkaiine İktisat Vekili dün gitti [Birinci sahifeden mabait] meb'usu Recep Zühtü, Zonguldak meb'usu Ragıp, Vali muavini Ali Rıza, Artvin meb'usu Asım, İstanbul meb'usu Alâ ettin Cemil Beylerle diğer meb'uslar, smaî ve iktisadî müessesat müdürleri, matbuat erkânı, muhtelif bankalar di rektörleri, Ticaret Odası ve Ofis erkânı ve pek çok zevat tarafından teşyi edümiştir. ve İstanbuPdan gelecek afyoncuları kabul edecektir. Bir ingiliz gazetesinin makalesi izmir memurlar kooperatifi faaliyette îngiltere'nin en mühim iktisadî mecmuası olan The Economist Celâl Be yin İktisat Vekâletine getirilmesi münasebetile bir makale yazmıştır. Mec • mua diyor kî: «Celâl Beyin İktisat Vekâletine ta yini sarsılan itimadı bir dereceye kaiar Ticaret Odasından sorulan sualler iade etmistir. Hükumet tarafından son İktisat Vekâletinin kontenjan vazi zamanlarda alır.an bazı tedbirler TUrk yeti hakkında İstanbul Ticaret Odasınteşkilâtı esasiyesinuı temin ettiği mülkiyet hakkmı. serbest çalışmak ve ticaret dan sorduğu suallere cevap ve bu huyapmak haklannı ihlâl ettiği hakkmda susta bir rapor hazırlamak üzere bir kobir inanma meydana getirmişti. Ankara misyon teşkil edilmiştir. Iiderlerinin iktisadî prensip olarak ileri . Bu komisyona, Kâzım Ziya, Halil sürdükleri devlet müdahalesi Sovyet Nazmi, Dilberzade, Otohazi, Enis İpeksisteminin devletleştirmesine çok bençi, Hamza Ali, Lutfi Arif Beyler aza inziyordu. Vapurculuk inhisarı, afyon istihap olunmuşlardır. tihsalinin mürakabesi, sanayi ofisi ve Komisyon cumartesi gününden iti sanayi kredi bankası ve daha bu nevi baren toplanarak tetkikata başlıyacaktedbirler itimadı sarsmıştı. tır. Dikkate şayandır ki Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal yeni İktisat Vekilinin tayininden dolayı memnuniyet beyan ederken prensiplerin biri de iktisadî niAnkara € (Telefonla) Yarın buzamda devlet müdahalesinin azaltıl raya gelmesi beklenen Celâl Bey cu ması olduğunu beyan etmistir.» martesi veya pazartesi günü İzmir'den Beni Yakan Bir Ateş Var!.. Mcvsimin en trüzel hikâyelen Fck yakında çıkacak Şafak KütüpKânesi İstanbul üçiincü icra memurluğundan: tffet Hanımın Mehmet Arif Efendi zimmetinde alacağı olan 2200 liramn temini için Mehmet Arif Efendinin Çarşamba'da Tevkücafer mahallesinde Mollamurat sokağuıda eski 9 yeni 31 numaralı hanesine vazedilen ipotek bedeli bu kere İffet Hanımın Halit Beye borcu için haciz ve füruhtuna karar verilmiş ve işbu ipotek hakkı 13/, 10/32 tarihine musadif perşembe günü saat 14 ten 15 e kadar müzayedeye vazedilecektir. Talip olanlarm mezkur gün ve vakitte dairemize müracaatle tapudan celbedilen merhun gayrimen • kul kaydını görmeleri ve fazla malu • mat almak istiyenlerin 31/550 numa rah dosya ile dairemize müracaatleri ilân olunur. Doktor, dedi, İntef'in meza rında hafriyat yaparken bir aralık ben de size refakat etmiştim. O zaman taştan güzel bir Skarabe bul muştunuz. Skarlet bununla bîr kıravat iğnesi yaptırdığımzı söyledi. Şu« nu bir görsem... Şimdi yanınızda mı? i Blis elini göğsüne götürerek iğneyi aradı. Yukarıda odamda olacak, dedi. Eğer Brus'u çağırırsanız getirir. Skarlet, mükâlemeye kanşh: Doktor dün gece tnasamzjın Ü8" tünde idi! Blis atıldı: Evet evet iş odamda masanm üstünde olacak. Dün takmıştım. Vans ayağa kalktı. Skarlet'e soğuk bir nazarla bakarak: Müdahalenize teşekkür ede rim, azizim, dedi. Fakat zahm#t buyurm&yın. Eğer muavenetinize ih * tiyaç görürsem ben size haber ve ririm. Doktor, bu suali sormaktan maksadım iğneyi son d,«fa olarak ne zaman gördüğünüzü anlamaktt. İğne yazıhanenizd* Mabadi WL CeSâl Bey aîyoncularia görüşecek 932 senesinin en güzel zabıta romanı: 13 13 temmuz cinayeti Yazan: S 5. VAN DİNE Asabileşmekte haklısınız, doktor, dedi, fakat düşününüz ki tah Jrikatın yürümesi içm hiddetten fazla sükunet lâzımdır. Blis kalktığı iskemleye tekrar oturdu. Bu sırada Skarlet'in Vans'a yaklaştığmı gördüm. Kulağma iğilerek: Doktorda tuhaf bir ha! var bugün dedi. Bir şey var ama sebebini anlıyamıyorum. Ben de öyle görüyorum. Bu sözleri ikisinden başka yalnız kendilerine en yakm bulunan ben duymuştum. Vans dokto.ru dikkatle süzüyor du. Sordu: Bu sabah kaçta uyuduğunuzu hatırhyor mısınız? Blis bir dakika düşünür gibi durdu. Hiddeti geçmisti. Gözlerini bfoerfen: ÖMER FEHMl biri ardısıra bir kaç kere kırpıştırdı. Kaçta mı? Durun bakayım... Saat dokuza doğru Brus kahvaltımı getirmişti. Kahvemden bir kaç yu dum aldım. Yalnız bu kadarmı hatırlıyabiliyorum. Sonra siz kapıyı vurdunuz. Saat kaçtır, Mister Vans? öğleyi geçti. Demek kahvaltınızı ederken uyuya kaldınız, ha! Çok yorgundunuz anlaşılan. Skarlet dün gece geç vakte kadar çalıştı ğınızı söylemişti. Evet sabahm üçüne kadar çalıştım. Kil'e verebilmek için elim • deki raporu bitirmeğe çalışıyordum. Şimdi ise onu ölmüş buluyorum. 0zerimde garip bir hal var. Bir türlü kendimi toplıyamıyorum. Buna biz de hayretteyiz. Her ne ise müddeiumumî Mister Markam ile polU müfettişi Mister Hat tahki kat ile bizzat meşgul oluyorlar. Emin olun katili pek çabuk bulacaklardır. Size sorulacak bazı suallerimiz vardır. Bunlara cevap vererek bize yardım etmek istemez misiniz? Cevap verecek kuvvetmiz var mı? Blis bu sule belirli belirsiz bir şekilde sinirlendi. Tabiî dedi. Yalnız dudaklarım çok kurumuş. Bh bardak su olsa... Evet ben de susadığınızı farketmiştim. Hat hemen dışarı fırladı. Bir iki dakika sonra elinde bir bardak su ile geri döndü. Blis bardağı bir hamlede boşalttı. Gözlerı ile onun hareketlerini takip eden Vans sualerine tekrar başladı: Mister Kil'e verilecek raporu ne vakit bitirdiniz? Bu sabah. Brus kahvaltımı getirmeden biraz evvel. Dün gece yatarken jonuna yaklaşmıştım. Bu sabah sekizde tekrar iş odama gide rek masa başma geçtim. Rapor şimdi nerede ? Yazı masamın üstündedir. Gidip alayım. Doktor ayağa kalkmak istedi. Vans mâni oldu. Zahmet etmeyiniz, dedi. Rapor buradadır. Cesedin elinde bulduk. Blis, Vans'ın uzattığı kâğıda baktı ve sesinin bütün kuvvetile bağırdı. Kil'in elinde nai? Asabilesmeyiniz. Vaziyeti tavzih edersek mes'ele kalmaz. Raporu siz uyurken odanızdan almış olacaklar. Belki Kil bizzat almıştır. Zannetmem. Size bir şey sorayıır. tş odanızla müze arasındaki kapı daima açık mı durur? Evet kilitlemem. Hatta kilidin nerede olduğunu bile bilmiyorum. Şu takdirde birisrnin içeriye girip raporu almış olması mümkün... Fakat kim? Bunu henüz biz de bilmiyoruz. Şimdilik faraziyeler kurmakla meş gulüz. Sey aklıma gelmişken sorayım, Mister Salveter sabahtanberi nerede? Blis'in kaşları çatıldı. Kil'in ye ğenmin sevdiği anlaşılıyordu. Onu, Metropolrten Müzeuma' gönderdim! dedi. Ne vakit? Dün gece bu sabah için erkenden gitmesini ve müzeye yeni getiri len eserler hakkmda tetkikat yap masını soyledim. Kendisi ile bu sabah görüştü nüz mü? Hayır. Saat sekizde mesai odama kapandım. Ben çalışırken menasız yere gelip beni rahatsız etmesi mutadı değildir. Saat dokuz buçuğa doğru çıkmış olacak. Müze 10 da açılır. Evet Brus o saatte çıktıjhnı söyledi. Fakat şimdiye kadar gel meli değil mi idi? Be'ki müze geç açılmıştır. Yahut müdürü beklemeğe lüzum görmüştür. Her halde verdiğim vazifeyi yapmadan gelmez. Çok çalış kan bir gençtir. Zevcem de, ben de kendisini severiz. Mister Kil onun delâleti ile bize muavenet ettiği için kendimizi ona borçlu biliriz. Evet Skarlet te böyle söyle mişti. Vans gayet Iâkayt görünüyordu. Maamafih bir aralık gözü ile Mar kam'a gizlice işaret ettiğini gör düm. Bu suretle «istintak işini bana bırak, ben deruhte ediyorum» de mek istiyordu. Bir iskemle çekip Blis'in yanına oturdu.