Cumhmrîyei 24 emmuz .glIIIIIMItlllllllllllllllllllHIIIIIIIIIIIIIIMIIIIHIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIl^ llllllllllMIIIIIIIIIIIIIIIIII1inmmillMIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIII nikâyeler \ Bismillâh! Günün eğlencesi Boş vakitleriniz için Dünkü bulmacanın halledilmiş şekli 123 4 5 6 7 8 9 10 11 1 2 MİAİNİÎİKIÜİRMA 3 4 İICİAİTMİKİİİRİPİİİK 5 K|A|N| PİAİRİMİAİK İİKİAITIBIEİ1 İ 6 7 8 9 10 11 A|Y|A|KfiP|AlRlÇ|A BUGÜNKÜ BVLMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1011 masını ve bu ipliğin ocak kena • Bey babalık, onun ak sakalınrında uyuklıyan kedinin kuyru dan ziyade herkese evlât demesinden ileri geliyordu. Herkes, o ğuna güzelce sarıldıktan sonra hayvamn harekete getirilmesini nun evlâdı idi ve o, herkese bateklif etti. Defterdar, kediye abaca şefkat gösteriyordu. Sakacıyarak başka bir oyun bulunmalına bakılırsa yetmiş yaşına yaklaştığına hükmolunabilirdi. Fakat sını ve meselâ bir çöp yakılarak adım atışındaki, kalkıp oturu Bey babanın burnuna tutulma şundaki çeviklik hayli gençleri sını söyledi. Maarif müdürü, oimrendirirdi. Bol yemek yerdi. nun uyku halinde karga tulumba ve bol içki kullanırdı. Sofraya en yapılması reyinde bulundu. Nihaevvel oturmak ve en sonra kalkyet jandarma kumandanı, iyi bir mak adeti idi. Her gece, yüz dir fikir ortaya attı. O: hem, rakı içer ve her kadehi mü Bey baba, diyordu, cinlere, teakıp ak sakahnı sıvazhyarak perilere mutekittir. Seherle be «Elhamdülillâh» derdi. Ata binraber gene duş yapmağa çıka mekte, av peşinde koşmakta, te cak, değil mi? İçimizden biri bir pelere tırmanmakta, tavla ve şat beyaz beze bürünürüz, onun yolu ranç oynamakta bihakkın üstat üstünde saklanırız, tam hizaya idi. Keçi yollarında teşekkül egelince bir hortlak. taklidi yapaden küçiik avcı kafilesinin pişirak kendisini korkuturuz. darı daima Bey baba idi; tavla • Şimdi sabırsızlanıyorlardı. elda sık sık mars yapan o, şatrançta lerinden gelse geceyi kamçı ile pivadeyi ferze çevirerek hasmini hızlı yürümeğe icbar edeceklerdi. S •••> Tr.oteden gene o idi. babanın, içinde duş yaptığı Bey Şuhtu. şendi, nüktedandı, nemçeşme yalağından çıkıp ıslak ve li gözleri bir lâhzada lem'alan • yarı çıplak gelirken önüne diki dırmağa muktedirdi. Yalnız iki liverecek heyula karsısında ala noktada arkadaşlarından ayrı cağı korkak vaziyeti tahayyül ehrdı: Uyumakta ve duş yapmakderek gülüşüyorlardı. ta!... Erken uyurdu, her sabah duş Nihayet alacakaranlık başladı, yapardı. ilk horoz sesile beraber Bey ba Erzurum'un bazan sıfırdan yir ba uzandığı yerden kımıldadı, mi beş derece aşağı düsen büyük kollarını geregere kalktı, hepsi soğuklarında da gün doğmadan uyur görünen arkadaslarını merkaRar, rade bir donla bahçeye çı hametli bir bakısla süzdükten kar, buz mahfazası halini alan sonra soyundu, sade bir peştemahavuzun müncemit sathında balta la bürünerek odadan ve evden ile bir ferce açar, o tehikeli de • çıktı. Mektupçu, onu takip et liğe «firerek ferih ve fuhur yıka miş ve tepeden tırnağa kadar benırdı. yaz bir örtüye sarılarak münasip Bir gün, gene arkadaşlarile Er bir köşeye saklanmıştı. zu" "m civarında bir köye git Bey baba, bikayit bir inşirah imİRİerdi. Vilâyet mektupçusu, def çinde yıkandıktan sonra döner • terdan, maarif müdürü, orman ken beyaz heyulâ, yerden çıkan memuru, jandarma kumandanı bir hayalet gibi birdenbire karşıhep berpberdirler. Maksatları, le sına dikildi, iptida hareketsiz durkesiz ve beyaz bir göğiis gibi u du, müteakıben kollarını açarak zanan ovada tavşan avlamaktı. ilerlemeğe başladı, o yarı karanUzun saatler, o yumuşak çarşaf lık içinde bu beyaz cisim, haki üstünde koştular, tazıları yarışa katen tuhaf ve hurafeperverler çıkardılar, tüfeklerile hünerler için ise korkuç bir şeydi. gösterdiler ve akşam köye dön Bey baba, beş on saniye bu hediiler. yulâya baktı ve sonra yere eği Hepsi yorğundu ve uzandıklalerek bir taş yakaladı, hançere rı yerde esniyorlardı. Bey babanın sinin bütün kuvvetile haykırdı: o, eşraftan idi bir köşede se Bismillâh! rian uykuya dalması. öbürlerinin öbür arkadaşlar imdada koş camnı sıktı. Cereyan eden mü tukları vakit mektupçuyu bayıl sahabeden ninni zevki alarak umış buldular ve o bayğınhğı ebeyumak, hepsini sinirlendirmişti, dileştirmesi muhtemel olan ikinci bir muziplik yaparak bu geniş bir taşı yakahyan Bey babayı, havsaiah arkadaşı tatlı uykusunhayaletin mürettep olduğuna güçdan ayırmak istiyorlardı. Mek lükle inandırdılar. tupçu, sakahna bir iplik bağîanAf. TURHAN Hükumet buğday işi ile yakmdan meşgul... ( Birinci sahifeden mabait ) Yeni bir karar kişehir C. H. Fırkası reîsi Osman, Borsa Komiseri Faruk, Borsa reisi Cevat ve Belediye azasından Ke nan Beylerden mürekkep bir heyet Ankara'ya geldi. Evvelâ meb'usları Emin Beyle görüştüler. Bugün de hükumet rüesası ve Fırka Umumî Kâtibini ziyaret ederek dertlerini dökeceklerdir. Bence Meclisten (buğdayı koruma) namile bir kanun çıkararak bu hususta icap eden tedbirleri ittihaz için hükumete mezuniyet vermek ve hemen tatbikata geçmek lâzımdır. Ben buğdayı 4 kuruşa safmaktansa hayvanlara yedirmek ve 34 ay sonra kalanını ihraç ederek 4 yerine 8 kuruşa s&tmağı tercih ederim ve böyle de yapacağım.» Şilt maçları ihtila.fi hallediliyor Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak olan şilt tvirnuva sının final maçı, Yunan muhtelit takımının şehrimize gelmesi ihtimaline mebni bu iki kulüp tarafından verilen bir karar üzerine tehir edil miş ve bu tehir keyfiyeti uzun dedikodulara sebebiyet vermişti. îstanbul futbol heyeti, maçın oynan masında ısrar etmiş, müsabaka günü sahaya gelmiyen bu iki takımı hükmen mağlup addederek şildi <îe İstanbulspor'a vermeğe kalkraış tı. Bu gayrinizamî karara alâkadarlar tarafından futbol federasyonu nezdinde itiraz edilmiştir. Futbol federasyonu mes'eleyi tetkik etmiş ve kararını vermiştir. Federasyonun noktai nazarına göre Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin, İstanbul futbol heyetinin mukarreratını dinlemiyerek maçı tehir etmeleri mücazatı müstelzim bir harekettir, bu kulüplerin bu noktadan teczi yeleri lâzım gelir. Şilt maçları eliminasyon usulile yapıldığından ve türnuva esnasında elimine olan bir takım bütün hukukunu kaybedeceğinden bu takıma da şilt verUemez. Bu itibarla şildin tstanbulspor'a ve rilmesi de gayrinizamidir. Federasyon bu kararile mes'eleyi hem nalına, hem mıhına vurmak suretile halletmiştir. Şimdi İstanbul futbol heyeti şilt maçının finalini ya oynatacak, yahut ta bu sene bu maçları oynanmamış addedecektir. Her sene yapılmakta olan tenis turnuva maçlarına dün Taksim'deki tenis kordunda başlanmıştır. Bu müsabakalar bir hafta müddetle devam edecektir. Müsabakalara İstanbul, Ankara, İzmir tenisçileri girmiştir. Müsabakalar kalabalık bir se yirci tarafından alâka ve merakla takip olunmuştur. Dünkü müsaba • kaların neticeleri şunlardır: Tek erkekler M. Harding • Cahit Bey: Cahit Bey galip. M. Davit Fadıl Bey: M. Da > vit galip. Mehmet Karakaş Bey M. Monçeri: Mehmet Karakaş Bey galip. Tacettin Bey Muammer Bey: Tacettin Bey galip. M. Samozi Ahmet Sedat Bey: Sedat Bey galip. Zeki Bey Tirebikof: Zcki Bey galip. Çift erkekler Suat, Sedat Ferit, NecmK Sedat, Suat galip. Tek kadınlar Mis Koming Mis Ver: Mis Koming galip. Mis Armityge Mis Vanhemstro: Mis Armiteyge galip. Muhtelit Matmazel Paçîkakis, M. Tertiyan Mis Nonan, M.Baldini'ye galip. Müsabakalara bugün de devam edilecektir. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 • ilHflH nrr iHı 1 1 H1 1 H 1 •' • .^ 1 Vazîyet şudur: Bugün Eskişehir'de çiftçilerin daha bir sene yiyecekleri miktarı ayırdıktan sonra geçen seneden müdevver 5 bin ve bu se neden 40 bin vagon ihraca amade buğdayı vardır. Eskişehr'in mahsul vaziyeti böyle olunca, tabiî zahire ambarları mesabesinde olan diğer istihsal vilâyetlerin vaziyeti kolayca anlaşıhr. Bu buğdaylar halen köyKinün elinde durmakta ve para etmemektedir. Köylü tüccara borçludur. Harmanlar kalktığı için tüccar parasını istiyor ve şu bir iki ay içinde icra vasıtasile köylünün buğdaylarını yok pahasına sattıracaktır. I "1 IJH L Soldan sağa ve yukarıdan aşafıya: 1 Gokyüzunun altın kakmalan t6). 2 Renk <2), Nota (2). 3 Bir cenup rüzgârı (5), Küçük blr balık (5). 4 Bir nevi akıntı (6). 5 Yaz rüzgârı (3), Taze değıl (5). 6 Nota (2). 7 Bahriyede bir tabir (8). 8 B a ş (4),Sıra (4). 9 şiaıal ruzgârı <6). İşaret (2). 10 Y&I kuruş (4), Istiridyemn do ğurduğu (4). 11 Damar suyu (3), Biberin kardeş* (3), Mahsus (3). 1 «I» I Bulgar muhacirleri Emlâkin iadesi için te şebbüste bulunuyorlar Türkiye ile Bulgaristan arasında 928 senesinde aktedilen bir itilâf name mucibmce 1912 senesinden evvel Türkiye'ye hicret eden Btflga ristan Türk'lerinin orada bıraktıkları emlâkin kendilerine iadesi lâzım gelmektedir. 1912 den sonra Türkiye'ye gelen Türk'Ierin emlâki ise gene ayni itilâfname mucibince Bulgar hükumetine intikal etmiştir. Bilmukabele 1912 den sonra Türkiye'den Bulgaristan'a giden Bulgar'lârın Türkiye'deki emlâki de hükumetimize intikal etmiştir. Aradan üç sene geçtiği halde iadesi lâzım ge len Türk emlâki sahiplerine iade edilmemiştir. 1912 den evvel gelen Türk'ler hükumete müracaatle terkettikleri emH.kin iadesi için teşebbüsatta bulu nulmasını istemişlerdir. Sofya sefaretimiz vasıtasile bunların oradaki emlâklerinin vaziyetleri tetkik edilmiş ve kendilerine emlâklerinin istirdadı için Bulgar mahkemelerine müracaat etmeleri lüzumu bildirilmiştir. Halbuki Bulgar hü kumeti müracaat edenlerden, masarifi muhakecıenin peşin temini için, iadesi istenilen emlâkin kıymetine göre bir milyon lira leva kadar istemektedir. Bu vaziyet karsısında alâkadarlar bilfiil emlâklerine tesahüp edememektedirler. Verilen habere göre Sofya sefirimiz Tevfik Kâmil B. bu mes'eleyi bir an evvel intaç için Bulgar hükumeti nezdinde teşebbüsatta bulunmaktadır. Eskîşehir heyeti ile de temas ettim, ayni mütaleada bulundular. Heyet azası değirmenlerde randmanın %80 den %70 e indirilmesi f ikrinde bulunuyorlar. Bu suretle hasıl ola cak kepeğin de bir ihraç maddesi olacağını, randımanın %70 inmesile buğday sarfiyatının % 1 0 artacağını, orduya pirinç yerine bulgur yedir menin musip olduğunu, bu tedbirin memleket istihsalâtı ihtiyaca yetiş mediği için her sene harice verilen bir buçuk milyon liralık pirinç ithalât parasının dahilde kalacağını söyliyerek diyorlar ki: « Nadi Beyin bu mühim mem • leket ve millet işini müdafaa ede Her sene harman zamanında buğrek ortaya atılması köylüyü mem • day fiatları tereffü etmek teamül nun etmiştir. Her ne pahasına oluriken bu sene fiatlarda adeta panik sa olsun köylünün okka başına 23 vardır. Buğday işlerile meşgul olan kuruş fazla kazanmasını temine çamutavassıtlar if lâs ediyorlar. Bu valışmak büyük bir hizmettir. ziyete âcil bir çare bulunmazsa köyArif Oruc'un (köylü buğdayını lünün elinde mahsul kalmıyacak, bununla beraber • mahsul çok ucuza sattı, mal değirmencilere geçti. Nadi B. değirmencilerin kazanması için gideceği için köylü hiç bir istifade entrika çeviriyor) tarzındaki yazıları etmiyecektir. Türkîye'nin nüfus ekseriyetini teş köylüyü kızdırmaktadır. Evvelâ mahkil eden köylümüzü bu müşkül şe • sul henüz elden çıkmamıştır, bin • îerce vagon stok vardır. Fiatlar bu rait içinden kurtarmak lâzımdır. AndüşUklüğü ve piyasa bu buhranı mukara'da bizzat tktisat Vekili Mustahafaza ederse felâket ondan sonra fa Şeref Beyle alâkadar daireler Zibaşlıyacaktır. Eğer Arif Oruç memraat Bankasile müştereken tetkikata leket işlerine ve milletin vaziyetîne devam etmektedirler. Belli ki hükumet mes'eleye çok ehemmiyet ver vâkıf olsaydı bu garezkâr saçma ları yazarak yardımına koşulan köymiştir. lünün felâketine çalışmazdı. Mahsul vaziyeti ve fiat Eakişehir heyetinin mütalealan Tenis maçları başladı Düşünülen tetbirler Tedbir olarak düşünülen şey şu dur: Ziraat Bankasının köylüden 6 milyon lira kadar matlubatı vardır. Banka bu paraya mukabil zürra dan buğday alacaktır. Halbuki alâkadarlar bu tedbirin yarım tedbir olduğuna kajıidirler. Çünkü banka 6 milyonluk buğdayı aldıktan sonra dafi&tlar gene düşük kalacak, borçlarını bu suretle kapıyan bir kısım köylüler tedbirden istifade etmekle beraber diğer kısım hiç bir faide göremiyecektir. Yani bu tedbir, buğ day piyasasında fiatm tereffuuna yardım edemiyecektir. Nadi Beyin neşriyatı ve mesaisi ne kadar vatan ve millet hâdimi olduğunu isbat etmiş ise Arif'in bu memleket işini bu derece tahrif ve tağlit ederek millet hiyanetine de vam etmesi de zaten malum olan mahiyetüıi o kadar tebfffüz et)jr ^ Başka bir fikir Buğday mes'elesi etrafında bazı değişik fikirler de ileri sürülüyor. Meselâ hükumet bir kanun çıkarmalı, her köylüyü muayyen bir miktarda buğdayı depo etmeğe mecbur tutmalı, buna mukabil ihtiyaçlarının temini îçin Ziraat Bankası vasıtasile avans verilmeli, diyorlar, Fakat bu tarzı hallin ne dereceye kadar mu vafık olacağı tetkike muhtaçtır. Son dakikada aldığım malumata göre Ziraat Bankası beynelmilel Ziraat Bankaları teşkilâtına dahil olarak mevzu krediden bir miktarının Türkiye'ye hasrı için çalışmaktadır. BİLÂL * 14 milyon lira lâzım! Alâkadarlar bu işin halli için 14 milyon liraya ihtiyaç olduğu fikrindedirler. Ziraat Bankasına alaca ğına mahsup edilecek 6 milyon lira çıktıktan sonra geriye 8 milyon liralık bir ihtiyaç miktarı kalır. «Ziraat Bankası çiftçiden alacağı buğdayları depo ettikten sonra, btınları depo ederek 1 milyon îngiliz liralık kısa vadeli bir istikraz yapa • bilir» kanaati vardır. Fakat hükumet mehafili banka nın yapacağı 6 milyonluk işin kâfi bir tedbir olduğu mütaleasında bulunuyor. Kaçakçılıkla harpî Cenup hududunda sıkı tedabir almıyor Sahilden ta tran hududuna kadar geniş bir çöl olan cenup hududumuz kaeakçılığa çok müsaittir ve zaten bu işin bir türlü tamamen men'i kabil olamamaktadır. Geçenlerde oralı bir karümiz kaçakçılara karşı tank kullanılmastnı bile tavsîye et • miştir. Birinci umumî müfettişliğin hükumete verdiği raporda bu fikri de teyit etmektedir. Cenup hududumuz yakın Ermeni köyleri her nevi kaçak eşya ile dolu bir depo halindedir. Bunlar ilk fırsatta hudu du geçerek memleket içine dağıl . makta ve yakalansalar bile o vakte kadar getirdikleri eşyayı saııp bitirmektedirler. Gümrük teşkilâ tının kuvvetli olmaması kaçakçılara fırsat ve cesaret veriyor. Sivil muhafaza kadrosu mürakabe ve takip vazifesini yapamatnaktadır. Bu sebeple hükumet muhafaza teşkilâtının askerileştirilmesini muvafık görmüş ve buna karar vermistir. Umum müfettişlik raporunda cenup h«jdudunun otomobillerle tarassut ve takayyüt altında bulundurulmasını da tavsiye etmiştir. Muhafaza teşkilâtffnın tensiki iîe ve yeni tedabirin ikmalinden sonra kaçakçıhğm şedit bir takibe tâbi tu • tulması ve behemehal izalesi mu karrerdir. Şehitleri ziyaret 27 ağustosta Anafarta'lara gidilecek Her sene olduğu gibi bu sene de Çanakkale şehitlerinin hatırasını taziz için «Şehitlikleri tmar cemiyeti» tarafından ağustosun 27 sinde Anafarta'lara bir seyahat tertip edile cektir. Bu seyahat için Seyrisefain tarafından tahsis edilen Gülcemal vapuru 27 ağustos perşembe günü akşamı saat 19 da limanımızdan hareket ve cumartesi günü avdet edecektir. Vapurda bir çok hafızlar tarafından mevlit okunacak, harekâtı bahriye hakkında konferanslar verile cek ve ayrıca biri de bando rnu^ıKa bulundurulacaktır. Vapur azimet ve avdette Gelibolu ve Çanakkale'ye uğrıyarak Arıburnu ve Anafarta'lara gidecektir. Şehitlikleri Imar cemiyeti bir de şüheda abidesi yaptırmak için teşebbüsatta bulunmuştur. Oldukça mü him bir paraya muhtaç olan bu işin derhal yapılmasına şimdilik imkân göriilememekte ve bu hususta ilkönce hükumetten bazı tahsisat veril mesi lâzım geldiği beyan edilmektedir. Tütün Inhisarında (Birincı sahıleden mabait) Fiat derecesi Bundan başka buğdayın mubayaa edileceği fiat derecesi de tetkik edilmektedir. Ziraat Bankası zahire borsalarındaki satış fiatından nakliye ücretini indirdikten sonra geriye kalacak miktarın esas ittihaz edilmesi cihetini îltizam ediyor. Halbuki alâkadarlar hükumetin muhtelif yerler için tetkikat yaparak biraz yüksekçe bir mubayaa fiatı tesbit edilmesini istiyorlar. Ziraat Bankası bir müd dettir icap eden tetkikatı yaptır • maktadır. Girit'li seyyahiar (Birinci sahifeden mabait) Emin B. ne diyor? Eskişehir heyetile görüşen Eskişehir meb'usu Emin Beyin bu hu sustaki fikrini sordum. Dedi ki: « tyi ki Nadi B. bu memleket işinî ortaya atmıştır, hükumet te tetkikat yaptırmaktadır. tnşallah köylümüzün lehine bir sureti halle iktiran eder. Bana kalırsa bu işin halli için Ziraat Bankasına 14 milyon lira bulmalıdır. Bankanın ala ceiı mahsullerden yayia buğdaylars bozulmaz. Çünkü memleketimizin vaziyeti iklimiyesi muhteliftir. Ge lecek sene ayni miktarda istihsalde bulunabileceğimizi bilemiyiz. Bu buğdayları depo ederek saklamalıdır. Mes'ele çok mühim ve aceledir, hükumetin tam zamanında tedbir alması lâzımdır. Esas mes'eleyi halle karar verdikten sonra teklif edilen bir çok şekil meyanından doğru ve isabetlisini bulmak zor değildir. Satılık otomobil Kraysler marka bir otomobil sahibinin taşraya azimeti dolayısile gayet ucuz fiatla satüacaktır. Taliplerin Sirke'ci'de sekağınd» Tarkiy* Banm«a 1 M . d Sabrt Beye mfiracaatleri. SATILIK HANE Şişlide Cabi caddesinde ( 55 ) Nnmarada ( 9 ) odalı bahçeli kârgir bir ev satıhktır. Evin iki sokağa nezareti mükemmel bir hamamı suyu elektriği vardır. Görmek isteyenlerin içindekilere müracaatlan lâzımdrr. Çarşıyıkebir, Bedesten, Yerebatan ziyaret edilecektir. Pazar günü Patrikhanedeki kilisede pazar ayininde bulunulacak, Patrikhanede bir resmi kabul yapılacak, vapuru mahsusla Boğaziçi'nde tenezzüh icra edilecek, Büyükada'ya gidilecektir. Pazartesi günü İstanbul sürleri, Kariye camii gezilecek ve salı günü saat onda buradan hareket edile cektir. Yunan Yazıyadi biraderler Filim sirketi tarafından bu seya hatin tekmil filmi çekilmektedir. SATILIK 6,50X1,80 eb'admda 10 kişilik 12 mil sür'atinde benzinle müteharrik müceddet bir tenezzüh motörü satıIıktır. Taliplerin Cumhuriyet gazetesi •uuıakinisti Yani Efendiye müra • caatleri. Tenezzüh motörii lere tercihen tayin edileceklerdir. Çıkarılan İnhisar memurları 1 ağustostan itibaren maaş alarmIktisat Vekilinin beyanatı yacaklardır. Idare bu memurlaIktisat Vekili çif tçileri himaye için rın kıdemlerine göre birer ikişer alınacak tedbirler hakkında şu be maaş tazminat verecektir . yanatta bulunmustur: Yeni kadroda başmüdiriyetle« Ziraat Bankası çiftçiden olan rin adedi de tenzil edilmiştir. alacağa mukabil, bu sene mahsu Mülhakatla beraber mevcut 38 lün mayıs ayındaki kıymeti üzerinbaşmüdiriyet 20 ye inmiştir. Bu den buğday alacaktır. Bankanın alayirmi başmüdiriyet te birinci, i* cağı buğday kıymeti itibarile beş kinci, iiçüncü, dördüncü olmak milyon liraya yakındır. Ziraat Banüzere dört sınıfa ayrılmıştır. Her kası buğdayı bir miktar elinde tutabaşmüdür derecesine göre maaş rak mahsul fazlalığından mütevellit alacaktır. Mülhakattaki memurfiat düşkünlüğüne mâni olacaktır. luklar, ve satış memurlukları da Banka buğdayı mayıs fiatından faziki dereceye taksim edilmiştir. laya satarsa farkını çiftçi lehine ve Merkezde mubayaat ve imalât onun hesabına geçirecektir. Hüku şubeleri birleştirilmiştir. Bunun met çiftçiyi himaye kanununu Mec lisin bu devresine yetiştiremiyecek yerine bir merkez depo teşkilâtı yapılmıştır. tir.» Neşriyat kısmı fen şubesine, BÎLÂL matbaa da levazımata verilmiştir. Fabrika ve depolar kadrolaKiralık apartıman rında tadilât yapılamamıştır. Firuzağa'da Sarayburnu'na v^ HaydarMülhakat memurları da derepaşa, Kadıköy ve Adalar'a fevkalâde necelerine göre maaş alacaklardır.» zareti haiz buyuk ve yepyeni bir apar Bir müddet evvel Samsun, İz tımanın üst katı kiralıktır. Üç omir mıntakalarında bulunan stok dası, sofası, geniş bir banyo otütünlerin mubayaası vekâlet tadası ve kileri ve mutfağı çok rafından idareye emdedilmişti. muntazam ve temiz yapılmıştır. Ycrlcre Fakat tütün tacirlerile İnhisar imuşamba koymıya hacet yoktur. Yerler idaresi fiat mes'elesinde anlaşakarrilen muşamba renginde yeni sistem tahta talaşlı macun ile yapılmıştır. DiSer madığından mubayaat yapıla aksam yağlı boyalıdır. Geniş ve her t'.ramamıştı. Behçet Bey bu mes'ele fa nezareti haiz balkonu ve daraçsı \ar hakkında da demiştir ki: dır. İçinde hiç kesilmiyen elektrik mo« Fiat mes'elesi son zaman* tbrJü terkos suyu ile havagazı ve elektrik larda haliedildiği içinidaremiz tesisatı hazırdır. Kapıcı ile muhabere İstanbul, İzmir ve Samsun tüc için telefon da vardır. Kirası ehvendir. carlarından 6 milyon liarlık tü Talip olanların Firuzağa camii yakmında tün mubayaasına karar vermiş Şeref apartımanı kpıcısı Hüsnü Efen diye müracaat edebilırler. tir. Yakında muabyaata baflıyac*ğız.»