Disney animatörlerinin “*Fantasia”' *“Cinderella*' gibi filmleri yaratırken kullandığı klasik teknikleri kullana- rak başlıyor. Karakterin kaba bir çi- zimini kalemle yuvarlak bir tutucu- ya monte edilmiş ince ve parlak ka- ğıtlara yapıyor. Bu tutucuya animas- yon çevrelerinde “pegboard”' ayar tahtası deniyor. Her kağıtta delikler var, bunların amacı her çizimin tah- taya oturtulduğu zaman diğerlerine uymasının sağlanması. Kağıt animas- yon masasında camın üzerinde duru- yor ve floresan ışıklarla alttan aydın- latılarak birkaç tabaka kağıt üst üs- teyken görülebilmesi sağlanıyor. Bu klasik yoldan, çizim yapmadı- Bi eliyle birkaç kağıdı üstüste getirip hızla çevirerek hareketi kontrol edi- yor. Ama bu noktadan sonra gele- neksel animasyon yöntemlerini bıra- kiıp AMIGA'sı ile yeni animasyon olanaklarına doğru ilerliyor. Ondan sonra pegboard diski üç 75 watlık ve bir 100 watlık yumuşak be- yaz ışık veren lambanın aydınlatma- yı sağladığı bir RCA TC2512 kame- ranın altında özel bir muhafazaya yerleştiriliyor. Heidi daha sonra çi- zimlerini kare kare Amıga ya aktarı- yor. Bunu NewTek'in Digi-View'unu kullanarak yapıyor. Heidi bu değişik düzenlemeyi epey denemeden sonra pey gerçekleştirmiş. ““İlk başlarda bir sü- rü düzeltme yapmam gerekiyordu. Açılıp kapanabilir otomatik kontrol- lü bir kameraya ihtiyacım olduğunu keşfettim, böylelikle gri gölgeler de- ğil, net bir siyah çizgi aradığım za- man onu kapatabilecektim. Ayrıca Digi-Wiev 3.0'daki yeni kenar sapta- ma rutini de yararlı oluyor.” Şimdi Amiga tüm parıltılı 4096 renginin ihtişamıyla görunüyor. Fo- tokopi ve asetat kontrolü için duyu- lan gereği tamamıyla ortadan kaldı- rıyor. Heidi heyecanla “*Çizim bir ke- re Amiga'ya sayısallaştırılarak akta- rıldıktan sonra kayması söz konusu bile olamaz. Boyanmaya hazır artık”” diyor. “Geleneksel animasyonda asetatın altına çizimleri yaptığınızda hıçbırı ycnne denk gelmezdi. Amiga her şe- yı aynı kamera ile çektiği için bir çi- zimi haftalar sonra çekebilir ve yerli yerinde bulabilirim. Animasyonumu bir kere bilgisayara yükledikten son- ra iş tamam demektir. Onu boyarken kesinlikle kıpırdamaz, mükemmel bir şey bu!” Ama Amiga'nın animatörleri bü- yük stüdyolardan kurtaran asıl özel- liği kalem testini yapabiliyor olması. Kalem testi animasyonun görsel illüz- yonunu hâlâ çizim halindeyken sına- ma olanağını veren büyülü formülün adı. Geleneksel bir testte, 8000 dolar- lık bir video kontrol aygıtı kullanıla- rak çizimler videoya kare kare akta- rılır, böylece yönetmen aksiyon ve za- manlamayı kontrol edebilir. “*Video kontrolü sekans sekans süren ve çok karmaşık bir süreç” diyor Heidi. “Eğer 80 karelik bir sekansın ortasın- daki iki çizimin yerini değiştirmek is- tersem tüm 80 kareyi yeniden çek- mem 'gerekirdi. Ama Amiga'nın RAM'ı sayesinde sıra dosyasını çağı- rıp kareleri istediğim gibi yeniden dü- zenleyebilirim.”' Heidi tüm çizimlerini Amiga'ya aktardıktan sonra, asıl eğlence baş- hyor. Tüm çizimleri Microlllusions şirketinin Photon Video: Cel Anima- tor programına sırayla yükleyerek onların gösterilmesini istediği hızı se- çiyor ve bilgisayar monitöründe iste- diği gibi kalem testini yapabiliyor. “Bilgisayarda her resmi sayısallaş- tırmak otuz saniye sürdüğü için biraz daha fazla zaman alıyormuş gibi gö- rünebilir. Ama Amiga'ya yüklendik- ten sonra birçok işlemi daha kolay yapabiliyorsunuz. Örneğin bir kere- sinde dörtnala giden bir at animasyo- nu yapmıştım. Eski sistemde bunu bir Lyons/Lamb video sisteminde çekip sonucu bir videoda izlerdim. Ama o zaman birinci ve onuncu kareler ara- sını tekrar tekrar beş kere çekerek (yani toplam elli kare) göstermem ge- rekecekti. Bunlarla atın dört nalını beş kere izledikten sonra yeniden ba- şa dönmek gerekiyordu. Ama Ami- ga'da Cel Animator ile bu kareleri bir kere belleğe aktardıktan sonra istedi- ğim kadar tekrarlayabilirim. “Bu insana müthiş kolaylıklar sağ- lıyor. İnsanı hem büyük bir stüdyo- ya bağlı olmaktan, hem de masraf- tan kurtarıyor. Amiga'nın evde ka- lem testi yapma olanağı sağladığını animatörler henüz bilmiyorlar bile.*' Amiga'nın sağladığı kolaylıklar saymakla bitmiyor. Heidi bu konu- da şunları söylüyor. “Dört nala kalk- mış atın orijinal kalem testinde, ön- ce atı çizdim, sonra da sürücüyü hiç kostüm olmaksızın ekledim. Üçüncü aşamada da Viking kostümünü ekle- dim. *““Her versiyonu ayrı ayrı save ettiği için, ata binen Viking'in yeri- ne bir başkasını oturtması ya da Vi- king savaşçısını at değil de bir ejder- hanın sırtına bindirmesi çok daha ko- lay oluyor. Bu konuda daha bir sürü çeşitleme yapmak da mümkün. RENK? Heidi karakterinin hareketlerini testten geçirip hoşnut kaldıktan son- ra, geriye onu renklendirip manzarayı eklemek kalıyor. Sayısallaştmlmış Çİ- zimleri renklendirmek için, gelenek- 63