Hatıralarımdan ATIRALARIMIN, ben öldükten H sonra yayınlanmasını istiyor- dum. Çok feci ve çok heye. canlı bir zincirleme teşkil eden olay- ları tekrar okumaya dayanamıyor ve larak ağladıklarını gördüğüm için, okuyucuların da aynı düruma düşe ceklerinden hiç şüphe etmiyordum Ve onun için istiyorum ki, bu hatıralar ben sağ iken intişar etmesin... An. cak benden bilvasıta bazı sualler so. rulduğu için, birkaç satırla bazi kısım- lannı yazmaya zaruret olduğunu an- ladım. sorular şunlardır : 1 — Abdülkadır Memi yüzellilik. ye midir ? 2 — Kaç yaşında ve nerelidir ? 3 — Hangi millettendir * 4 — Ne gibi vazifelerde bulun- muştur ? 5 — Ahali Fırkasını hangi tarihte teşkil etmiştir ve fırkanın hedefi ne “dir? Gençlerden birisi tarafından yapı- lan ve birçoklarına ait olan bu soru, gençliğin uyanık bulunduğuna işaret ettiği için, gelecek hakkında ümit vericidir. İşte böylece ve her şey hakkında bütün incelikleriyle soruş- turup ve araştırıp hakikatin kendi- sine varmadan hiçbir hüküm verme. mek yolunda yürüyecek gençlik sa. yesindedir ki, milletimiz ıstıraplardan kurtularak saadete kavuşacaktır, Her rünmesi gerektiğini ben, kırk sene evvel muhitime telkin ettim. Bunu telkin eden yeni gençler türediğin- den de çok memun oldum, ! — Abdülkadir Kemali yüzelliliklerden midir ? Bunu anlamak için yüzellilik liste. yi bir kere okumak kâfidir. Yüzelli- likleri Birinci Millet Meclisi tesbit etmişti. Bunlar, işgal kuvvetlerinin memleketten çıkarılmasına ve Anado. luda bir hükümet kurulmasına şu ve. ya bu şekilde engel olmak istemiş kimselerdi; ve bu sebeple Anadolu hü- kümeti, işgal devletleriyle sulh olur- ken bunların Türk tabiiyetinden çı. karılmalarına ve memleket dışı edil. melerine, galip devletlerin muvafa- katini Oalmışltı. (Ben o tarihte Birinci Millet Meclisinde Kastamami mebusu ve Adliye müsteşarı ola- rak Ankarada bulunuyordum, Bun- dan başka ilk teşekkül eden İs- Abdülkadir Kemali ÖĞÜTÇÜ tiklâl Mahkemelerinden birisi Pozantı mıntakasındaki teşkilâtta hâ- kim olarak vazife görüyordum. Yu- nan işgalinden vatan kurtulduktan ve Cumhuriyet ilân edildikten tâ Fethi beyin Serbest Fırkayı kurup dağıttığı günlere kadar yine Türkiye- de idim. Serbest Fırkanan teşekkülü üzerine cumhuriyet icabatına göre bizde de partiler kurulabileceğini sanarak merkezi Adanada olmak üzere Ahali Fırkasın teşkil ditim. Fethi bey, muhalefetin çok şiddetli olan gayesini kendi görüşüne çevire- imiyeceğini anlayınca Fırkayı dağıttı. Benim fırkam ise devam ediyordu. Hatıratımda uzun uzadıya yazacağım sebepler yüzünden (kan dökülmesine mâni olmak; ve birçok Türk çocukla- rının babasız ve Türk kadınlarının kocasız duruma düşmek tehlikesi karşısında bulunduğunu sezdim ve yalnız benim çocuklarım yetim ve yalnız benim karım dul kalsın| diye. rek beş arkadaşımla A.danayı terket. tim. Terk zorunda bulunduğumu ar- kadaşlarımla açıkça görüşmüş ve aşağı vukarı muvafakatlerini de al. mıştım. Bu konuşmadan tam bir ay sonra idi ki, beş arkadaşımla ve pasa portsuz olarak Suriyeye geçtim. Ora. larda sekiz buçuk sene kaldım. İnönu cumhurbaşkanı olunca (pasaportla vatanıma döndüm Elli dokuz yaşımdayım. Babam ve dedem Adanalı ve daha ötesi Elâziz- lidir, Orada Elâzize bağlı ve üçü kürt ve otuz ikisi Türk köyünden ibaret olan Tahtik ve havalisi, büyük ceddim Mustafa Ağanın başkanı ol- duğu Canuşağı aşiretiuin yurdudur. Ben, Adananın Cebelibereket sanca- ğı merkezi olan Yarpuz nahiyesinde doğup büyüdüm. İlk mekteple rüş- diyeyi Ceyhan kazasında ve Adana idadisinde okuyarak İstanbulda Ha- midiye Ticaret Mektebi Âlisine iki sene devamdan sonra Hukuk Mekte. bine girdim ve İstanbul Hukuk Mek- tebinden şehadetname aldım. Doğduğum Cebeliberekette o ta- rihte Abdülkadir Kemali Paşa muta- .sarnf bulunmakta imiş. Bu zatın oğlu Süleyman Şefik Paşa, Anadolu va. tanseverlerine karşı İstanbul hükü. metinin meydana getirdiği ordunun kumandanı ve ikinci oğlu Galip Ke- mali bey de bir yerde sefir bulunu- ordu, Benim adımın Kemali kısm, Abdülkadir Kemali Paşanın ikinci adı olarak konmuştur. Babamın vak. tiyle söyled iğine göre ben doğmaz: Parçalar Abdülkadir Kemali ilk mecliste dan dört beş gün evvel bir ihtiyar adam evimize gelerek benim doğa: . cağımı ve adımın Abdülkadır kon. masını babama söylemiş. Hakikaten Kurban Bayramının dördüncü günü dünyaya gelince babam ihtiyârın dediği gibi adımı Abdülkadir. koy- muş. O vakit iki ad koymak âdet idi. ; İkinci ad için çok düşünmüşler ve nihayet mutasarrıfın ikinçi adını ilâve etmişler (oOBu aile ile alâkam bundan ibaret olduğu halde beni e aileden sananlar çoktur. Hattâ Ha- midiye kahramanı Rauf bey ile her karşılaştığımız zaman o bana Galip Kemali diye hitab eder. Ben de Ab- dülkadir Kemali diye düzeltim ve bu suretle şakelaşırız. Bulunduğum vasifeler: Siirt, Basra ve Kastamoni müddei umumilikleri, ağır ceza görevi ile Bergama hâkim- liği, umumuru hukukiye müdürlüğü, Kirmastı kaymakamlığı, Adliye müs teşarlığı ve birkaç gün devam eden Adliye vekilliği gibi hizmetlerdir. Mensup olduğum millet, Türk mil. letidir, Bu Ermeniye de Türk diyen kanun vesilesiyle değil, hakikat Türk olduğumdan dolayı böyleği Onun içindir ki, Türkiyede ü Ocağı teşkilâtını meydanas' ve usuf Akçuranın evinde me sini yapan ve bir kıs sa mı olan Darülfunun gençlerinden yedi arkadaşın birisini o teşkilâtın ilk ta. rihçesi elan ve saklanmakta olduğu bir tarihte Hamdullah Saphi tarafın dan bana söylenen zabıtnamelerde Abdülkadir Kemali olarak bulmak mümkündür (Devamı S. 13 de) 11