NİZAZAMİ : Ey, sureti mânaların yük- seliş yeri olan Peygamber; senin Miracım zeminden gökyüzüne yükseliştir. Yedi hazinenin, kapısını açmış, dört cevherin üstü- ns ayak basmışsın. Zama- nın dar havsalasından çı. kıp Burak'ının afırını fele. ğin en yüksek yerine kur- dun. Arş. halvek yeri, senin makamın oldu. Ayağın kuş gibi uçuyordu. Gece, kara bayrağını açtığı vakit, senin gece rengindeki Burak'ın yola çıkmak sevdasına düş- tü Fâni saraydan hareket edip: Ummühani sarayının en yüksek yerine vâsıl olduğun zaman, Cebrail geldi ve sana gökyüzü Doğunun büyükleri : ni İlk eseri olan (Mahzen-ül esrar)ı Rum Selçukilerin- den Kılıç Arslana tâbi olup Erzincanda büküm sü. ren Melik Fahrettin Beh- ramşah namına Hicretin 572:(1176) inci yılında yaz- mıştır. 2263 beyitten mü- teşekkil ( (didaktik . mistik) bir mesnevi idir. eseri olan (Hüs- rev-ü-Şirin), 6512 beyiti havidir, Hicretin 576(1180) nci yılında ikmal edilen bu mesnevi, Selçuki hüküm- darı üçüncü Tuğrul'a tak. .dim edilmiştir. (Husrev.ü. Şirin) mesnevisinde Tuğ- ruldan başka Atabek Şem- settin Ebu Cafer Muham- met ile kardeşi Kızıl Aslanın da isimleri geçer. Mevzuu Sasani devrine ait bir ef. sanedir. m ii takdim etti- es ise çük. &snevisi olup Şirvanşahlardan Minuçibrin lında ar ve 4718 beyitt Dördüncü eseri . (Heft Peyker) dir. 5136 beyiti ih- tiva eden ve Behram Gür 10 âleminin kul olduğunu ha- ber “verdi, Kendisinin de “ sana köle olduğunu bildir- mek için elinde esaret hal. kasını tutuyordu : «Yedi felek iki sıra dizildi. Seni bekliyor! Feleğin kâtibi olan Utarid; senin Miracını ya- zarken durumsamak âyeti. nin hükmünü kaldırdı, Züh- re, senin yoluna' serpeceği saçılar tabağı başında, nuru- nun ne zaman şarktan belire- çeğini bekliyor. Güneş hi- lâl gibi beli bükük, senin yolunu temizliyor. Mirrih, senin «mevkibinde en âdi bir köle olmak şerefini göz. lüyor, Müşteri burcu, ay- dınlığı ile yolundan (kem göz ırak olsun) diye dua etİnektedir. Böyle kölele- rin hazırlrdığı alayı şeref- lendirmen için çıkman lâ- zımdır, Bu gece senin ka- dir. gecendir. Leylâ ile Mecnun Prof. Ali Nihat Tarlan zamanına ait eski bir İran efsanesini mevzu ittihaz et- tiği için (Behramname) adı. nı da taşıyan bu mesnevi- yi, Nizami, Hicretin 593 (1196 1197) üncü yılında bitirip Sultan Melikşah Sel- ukinin kölesi Aksungur'un sülâlesinden Sultan Alaed- din Kerp Aslana takdim et- miştir. Beşinci eseri (İskender- name) dir. İki kısımdan mü- teşekkil olan bu mesnevi- nin birinci kısmı (Şerefna- me) ikindi kısmı (İkbalna- me) adını taşır. İkisi de İs- kenderin hayatını mevzu ittihaz etmiştir. Şerefname, 6836 beyitten müteşekkil olup bağ can Atabeklerinden Nusra. düddin Ebu Bekir namına; 3684 beyitlik bir mesnevi olan (İkbalname) ise İrak Atabeylerinden Mesut namına yazılmıştır. Prof. Ali Nihat Tarlan İzzeddin * İMZASIZ : — Birine ettiğini bir baş kasından bekle | — Kadın ya sever, ya nefret eder; üçüncüsü yok- ur. — Dostunun kusurlarına göz seken onları ken- dine'mal edersin. — Borç, âsi adam için acı bir köleliktir. — Bizimki başkasına, başkasınınki bize daha hoş görünür — Çabucak hüküm ve- ren, pişmanlık yolunda oşar. — Sevenin: yeminine ce- za yoktur. — Cüretten oesaret, te- reddütten korku doğar. — Hasis ruhu, hiçbir kazanç doyurmaz — Birinin muhtaç olduğu şeyi sen kendiliğinden ve- rirsen. siki kere makbule geçer. — Lâyık olana iyilik eden, kendisine iyilik eder. — İnsanların hakkımızda verdikleri tam bir büküm, paradan daha emindir. ferde kendini yenen, iki kere galiptir. — Yüzsüze ' karşı saflık aptallıktır. — Emin olduğu zaman bile etrafın: kollıyan, teh- likeye düşmez. — Birinin başına gelen, herkesin başına gelebilir, sık affetmekle, aptalı ahlâksız edersin, — Gelecek gün, geçen günün talebesidir. — Düşmanın hakkında kötü kötü söyleme: Düşün! — Akıllı adam başkası. nın kusurunu görerek ken- dininkini düzeltir. — Bir tek kılın bile göl- gesi vardır. — Kanun olmasa da vic. dan vardır. — Değişemiyecek bir va. ziyet karşısında, dövünme, katlan ! — Herkesin itimadını kaybeden, daha ne kaybet. sin — Sı cam gibidir; erikli kırılır, — Büyüğün tesbit ettiği, yanlış dahi olsa, doğrüdür, — Dürüst insanın öfkesi çak ağırdır. ; : — İnsan sevdiklerinden kaçını kaybederse, o ka- dar ölür; — Her zaman, insan bir türlü düşünür, kader bir türlü... — İnsan, lanmış değil, miştir. hayata bağış. ödünç veril. rasçının ağlaması, api altında bir gülüştür. — Yoksulun çok şeyi eksiktir, hasisin her şeyi,.. kiş il bir şeyi, kendinin sanma — Yarıktan krkann evi kolay kolay yıkılma “— Elindekini le mekten emin kazanç yok t ur. — Tehlike asla tehlike. siz yenilemez. “— Metanet, felâkete bo- . hakikat kaybedilir, — Yaradılıştan akıllı de. gilsen, akıllıyı ( dinlemen kimselerin hükmettiği yerde herkes seve seve itaat eder. — Başkasının namusunu çalan kendi namusunu kay- beder — Cür'et eden, tehlike: ye Mm yener. a göz yuman, birçok vcd davet eder. — Eğrinin elinden alınan, doğrulara verilmiş demektir. — Geri vermeyeceğini almak, kaçırmaktır. — Aptallar talihten ker. karlar, akıllılar katlanır. Eski (Lâtin) vecizeleri Prof, Ş.Ü,