Rt ENERBAHÇE, etrafı derizle çev- rili ve karaya bağlılığı yalnız bir taraftan olduğu için, pek müsait ve Dördüncü Murat bir de küçük bir saray yapılmış. son- ra bunlar Üçüncü Ahmet devrinde yenileştirilmiş ve gönişletilmiş, gitgide bakımsızlık ve alâkasızlıktan harap olan sarayın yalnız havuzları kalmış- tır. 1253 hicri tarihinde boğazlara fener konurken, Fenerbahçe kulesi de 25 mil mesafeden görünecek mik- yasta bir fenerle donatılmıştır Anadolu şömendöferinin inşasın- dan evvel Haydarpaşa çayırı pek geniş Bir yerdi. Hattâ Sultan Abdül- mecit, şehzade Murat ve Abdülha- mit efendileri 1263 hicri tarihinde sünnet ettirirken düğünlerini burada yaptırmıştı. Küçük Çamlıca çeşmesini yapan, avcı Sultan Mahmuttur, Avcı Sultan, ekseriyetle sabahın en erken saatin- de ava çıkar, gayet sarp, uçurumlu .ve tehlikeli yerlere bizzat sokulur ve her türlü kuş ve saireyi avlarmış... Bir gün yolu Küçük Çamlıcaya te sadüf etmiş... Orada içtiği su, padi- şahın çok hoşuna gitmiş ve böylece bir çeşme yapılması ferman edi miş... Hicri 1064 tarihinde yapılan çeşme- nin kitabesi, Avcı Sultan Mehmet Ti İ TT LL 19 uncu ASIRDA İSTANBUL Eski Balıkhane Nazırı merhum Ali Rıza Bey adınadır. Daba ilerde, 1071 de, aynı bu bahçenin tanzim ve tesviyesine sultan, bir de Büyük Çamlıcada bir ; X pek çok emek sarfettirmiştir. | Abdülhamit Tezimiz Etrafında! ğıdaki satırları (Abdülhamit sani ve devir saltanatı) isimli, İttihatçıların 1911 de rerelirdiğ baştan başa iftira, cehil, sahtekârlık va aptallıktan ibaret bir eserden alı ın, Hak, Abdülhamid'in en ec ağzındaki tezad ve saçmalıklarla nasıl Miri» “Abdülhamit giye meşru olarak işgal ettiği makamı muhafaza için biraderini bu ka- dar ta uyik ettikten sonra öldürtüpte büsbütün rahat olamaz mıydı ? Hâyır birkaç defalar aklına getirdi, hatta icrasına bile teşebbüs etti ise de (yalan) efkörı umumiye korkusundan cesaret edemedi. şeye hatta Allaha bile imanı olmâyan Abdülhamid'in (Osman oğullarının en dindar BA falcıların, kâhinlerin sözüne itikadı olduğunu söylemiştik. Sarayda bir çok in'am ve ihsarte müstarak olarak yaşayan bu sahte m keramat, Abdül- ten korkardı.,, (Hani ya, efkârı umumiyeden korktuğu için cesaret edememişti ?) eçmiş zamanın yeaşlaği 35 yıl evvel (Cem), hürriyet “kahramanı meşhur Niyazi beyin (0 keki denilen yâ- lanın ne olduğunu anladıktah sonra dağa ve dam na avdet etmiş göste- riyor ! “Ol Sefa geldin!... — Bırak Allahı seversen, adam ol: edim, boynuma ip taktılar, burun- larının “doğruğuma gittiler! İş sapa sarın” ca şapa oturdular. Ben de geldim. 1â va yaptırmıştır. Avcı Sultan Meh- yazın mevsimlerinde bağlarda ve ” kei. gezer, Di, bil- 'hassa kirazı pek severmiş,,. O vakit: Mısırlı Mustafa Fazıl paşa, her haf- ta cumartesi akşamı köşküne gelip pazartesi sabahı Kandillideki yalısına gitmeyi âdet edinmişti. Bu iki akşam, ler istavroz ve Çengelköyü kirazları . Babıâli büyüklerinden ve asrın edip- pek meşhur olduğundan Haremi Hü- lerinden, zariflermden takım takım mayun ile haftalarca orada kalırmış... (misafir, köşkte yemek yer, sonra ge- celeyin bahçede gezinti yaparlardı. sından hususi bir günü bulunmama- Tanzimat fikir hayatının başı olan Şi- sına karşılık, Büyük Çanilıca, bilhas- HER inn) i zamanlarını bu sa pazar günleriyle ötedenberi seyir bahçeye bağlamış gibiydi, Namık Ke- yeri kabul edilmiştir. Seyirciler ev- sel de oraya hususi bir sevgisi velâ Çamlıcaya giderler, ondan sonra oliğal d l Bağlarbaşı ve Meşatlıkta arabalarla K ENA eN duğu için piyasa ederlerdi. ,1284 de o civarda ısıklı ismi verilen köy çeşmesinin su- bie de, Dolâdiye Belis yapıldı. Her. yu gâyet lezzetlidir. Onun yakınında, kes bu bahçede eğlenir, harem ara- rize iz şi yerde, Üçüncü ağ baları bahçenin etrafında dolanır, iy mi ein Me ee — dururdü, Geceleri bahçenin -sayısız bağı hağirileri iie - yöne Ee fenerleri, etrafa ışık saçardı. Bahçe- içli satın, alıp içinde" yenilen — yök de alafranga ve alaturka çalgı heyet- nl a Sultan Mahmut ise bu leri nöbetle âhenklerini icra ederlerdi. 5 emşiresi Esma Sultana: tahsis x Z etmiş, orada Bir nışan ve atış yeri Öyle geceler olurdu ki, kalabalık (yaptırmış, kendiside bu köşkte vefat târife sığmaz bir dereceye varırdı. m tir. Gece yarısına doğru, bazı şuhmeşrep yışdağı, Alemdağı, Taşdelen, hanımların. inçe ve beyaz yeldirme- il başlıca mesirelerindendi. lere bürünerek arabalardan indikleri, Buralara atlar ve arabalarla ailece gi- ve bahçenin parmaklıkları dışında ve dilir ve orada hanendeler ve sazen- kuytu noktalarda süslü beylere refa. (delerle geceleri eğlenilirdi. Hele Üs. kat ettikleri, arada bir göze çarpar. . dı, Burada erkekler ve kadıhlar he- sabına âdi giyimli ve tuvaletliler na- diren “görülürdü. Sanki bu bahçe, nadide bir giyim meşheri olmak ga- yesiyle — yapılmıştı, Mısırlı Mustafa azıl Paşanın orada köşkü olması, a Küçük Çamlıcanın mesire nokta- “ tiyle Alemdağı, Haremeyn nezareti, “bu nezaret de Kızlar ağalığı emrindey- ken, hicri 1250 tarihinde Kızlar ağası Abdullah ağa Sultan Mahmuda bura- da muhteşem bir ziyafet çekmişti. ke