25 Nisan 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 16

Halk Partisine gerçek ve samimi afiş örnekleri Vatandaş, edecek kadar küçük düşme e Kadınlar ! Reyinizi bana verin! Sizi ben açtım! Ana, baba, koca, hoca, ağabey, ben kurtardım ! Gençler ! Reyinizi bana verin! Sizi sıkacak ve bunaltacak ne .kadar mânasız ders ve kitap mekteplerden ben kaldırdım ! Köylüler ! pa 3 — Vatandaş! Reyini bana ver! Seni, bilâhare ruh tmek üzere pilânında yok kurtardı , ben nasıl olsa yerimi ğime göre hiç olmazsa sen reyini bana ver de, arzu ve iradene rağmen tepende oturduğumu nefsine itiraf Reyinizi bana verin! Sıtmaya birinci ilâç olan rakıyı tonlarla ayağınıza ben ulaştırdım ! muhafaza edece- / mürakabesinden sizi varsa madde pilânında ben Naylon Son zamanlarda ortalıkta bir (Naylon) modasıdır git- mekte: Naylon çorap. nay- lon kemer, naylon fincan, naylon pardesü vesaire... Demeli i, Oiş,; nerdeyse naylon binalara gelecek... Aman bir'an evvel olsa da, gece, içinde ışıklar yanar yanmaz her tarafı görünmek üzere işe zengin evlerinden başlansa... Fa- kat ne lüzumu var ? Asıl fakirlerin evini (naylon) dah yapmalı ki, ne eebliği ve ne giydikleri görünsün . Zenginlerimize gelince : Amerikalılar istedikleri ka- dar naylon şu, naylon bu diye eşya yapsınlar ve öğü- müp dursunlar; bizim bu sahada hayatımız bilfil ve bizzat naylon... Naylon fuhuş, naylon kumar, nay- on içki, naylon < iltimas, naylon adam kayırmak ve n sonunda naylon seçim... Yaşasın şu naylon veselâm... Nakavt Bu halkın ruhunda komü- nizmaya en küçük bir yer bile yoktur. Eger komünist geçinenler, kendilerine bazı züppe ve echel muhitlerde bir deneme ve hoşa gitme 16 şansı ariyorlarsa, bunu, sa- dece hükümetçe takip ve yasak edilmekten gelen su'ni esrar ve alâkada buluyur- lar, Elhak, işbu takibin sempatik kılmayacağı hiçbir şey olamaz. Fakat yalnız komünizmadır ki, bu takibe rağmen mahküm; tepesin- de bin tane temmuz güneşi ışıldamasına rağmen yılan gibi soğuktur. Eger C.H.P, bu memlektte zaten yemiş vermesine imkân , olmıyan komünizmanın köküne kib- rit suyu dökmek istiyorsa bunun son derece müessir bir çaresi vardır. Yalnız ve yalnız bu noktada halk- la beraber olduğunu bil- mekten gelen temelsiz bir emniyetle mitingler tertip- lemeğe, ayranlar kabartma- ya, takipler ve tedhişler asla lüzum yok! Kendi, (ideolog) ların- dan birine - Hasan Âli mi olur, * Falih Rıfkı mı olur, Nihat Erim mi olur, Meh- met Emin Erişirgil mi olur - resmen .bir komünist par- tisi teşkil ettirsin; komüniz- ma bir anda ve ebediyyen yandı, nakavt oldu demek- tir. . Ezan vakti bir minare- den bir ses geliyordu : Tanrı uludur ! Tanrı uludur! Camie girmek üzere bu- lunan ince ve ös bir mümin, yanındakin — Evet dedi, Yann ulu- dur; o ni uludur ki, 'iş- te böyle ri! Edat ve madde Süleyman Nazif gerçek- ten muazzam bir hiciv de- hasına sahipti, Bir gün sahte Türkçüleri anlatırken şu harikulâde buluşla din- leyicilerini mestetti : cü; cu edatları, birer iş ve meslek edatıdır. Kahveci, dükkâncı, araba- cı, biletçi gibi... Bu edat- ların belirttiği faillerle de sında münasebet yoktur, Meselâ kahveci, kahve değildir. Dükkâncı, dükkân; arabacı, araba; biletçi, bilet olmadığı gibi...“ İşte bu minvâl üzere (Türk- SEK | GEÇMİŞTE BU HAFTA ZU HAFTA | 8 sene evvel bi hafta (2 mayıs 1939) birinci Türk neşriyat kongresi An- karada açıldı, Memleketin araya toplayan, fikirsizlik- lerini karşılaştıran ve kay- naştıran bu kongrenin ir- fan hayatımızda tesirleri, tam bir tesirsizlik olmuştur. * 27 sene evvel bu hafta (3 mayıs 1920) Türkiye Bü- yük Millet Meclisinin ilk İcra Vekilleri Heyeti ku. ruldu. On bir âzadan mü- rekkep bu tarihi kabineyi e eden zevatın başın- zat vardı ru Şer'iye Vekili Mus. İM "Fehmi efendi. 18 sene “mii bu hafta (3 mayıs 1935) «Türk Kuşu» açıldı. Atatürk'ün «haya- tı, hele milli hayatı seven, onu korumak isteyen, yur- dunun topraklarına, deniz- lerine olduğu gibi, havası- na da olan alâkasını her gün bir an daha çoğaltma- lıdır» diye anlattığı «Türk Kuşu» nun Hasan Âli Yücel sanılmamasını rica si errin Not ridun ii Tül bent'çinin kitabından küçük de- ğişikliklerle iktibas olunmuştur' a ek e Vi ci al çu) diye anılan şahıslardan çoğu da Türk değildir. Bilfiil mizah Bugün C; H. P. nin 113 numaralı arabası (Son Tel- gaf) sahibi ve (Iztırap çocuğu) meşhur tasasız Etem İzzet Benice, geçen yaz umumi seçimlere doğru, henüz takınacağı tavrı giz- lediği hengâmlarda bir mu- harrire dedi ki: — Bırak, hele şu seçim- ler bir geçsin !.: Eğer beni aday göstermezlerse muha- lif bir parti kuracağım ! İnanın; bu bir (espri) de- ğildir, bir. vâkıadır |