a Yine İngiliz dostluğu Reşad Ekrem KOÇU Sultan Murat yam Harebon y un ikinci idi ki, İngiliz elçisine bir ticaret mua“ ÇGÜNCÜ devrinde, (Vi Ü sefaretinde hedesi demek vlan 1583 tarihli bir Nişanı Hümayun verilmişti, Hindistan ei üzerinde, !skenderiyede. Fransız. ve Venedik tücearları- nm ikameti için'ayrı ayrı iddi tahsis edil işti, re Kadı- larile Misir valisine hitaben yazdirttiklari birer o Hükmü Hümayun ile, oVenediklilere tahsis edilmiş olân hanı kendilerine verdirt- tiler, Artık kıraliçe (Elizabet) in her Ticası Ücüneü Murat tarafından derhal verine ge* tiriliyordu, Ayni yıl içinde idi; iki hükümda- vm arasındaki dostluğu bozabilecek hir hâdi- se oldu: Trahlusgarp korsanları bir İngiliz gemisini tuttular, İçinde 7000 altın kıymetin” de kâdite ile sair kıymetli eşyayı müseplere ettiler, Geminin yolen ve mürettebatını da ha esiri sayarak * zindana at tılar; oyahut gemilerinde küreğe çaktılar. “İstanbuldaki İnciliz elçisi Babıâliye mü- racaat ederek, İngilizlerin serbest bırakılma sını, zaptedilen gemi. ile hamulesinin de iade edilmesini rica etti, Üçüncü Murat. o sırada Trablusgarp Beylerbeyi bulunan Sokullu Meh- met paşanın oğlu Hasan paşaya şiddetli bir hüküm yazdı ve İngiltere kiraliçesinin vica- sının. derhal yerine getirilmesini emretti. Ha- san paşa bu hükme ehemmiyet vermedi, hük- mü getiren Mehmet cavuşa: azul olacağımı. dahi * bilsem kâfir itlâk itmezem ve gemilerin her kande bulur sam alırım... Dedi. Bunuh üzerine çok ağır bir Tisan ile kinci bir emir geldi. Padişah büyük vezirin oğluna ve a namlı bir valisine şöyle hitap ediy , oniki Beylerbeyi Hüsnü paşaya hüküm ki: va Bu husus eörülmek için o emrişerif verilmis iken amel «tmeyip ihmal - eylediği» ecilden, mes'ul pe deği, belki azil ve ha- karete müstahak olmuşsundur. Üçüncü Murat Hüsnü paşaya bu hükmü gönderirken, Kralice SN de bir name yazarak gönlünü aldı; . Mabeymimizde vaki olan Sulhü salâh gilizler, Türkiyenin Venedik ile harp si kk ke va Fresk RESK, sadelikle süzelliği F mezcederi, sâdelik ve gü” ise zellik . ifade eden bir dir. eden eserler mahduttur; bizde maalesef hiç mevcut deği” sanatı Prof. Ayetullah SÖMER buluyoruz. Onun eserlerinde eski şark halılarının sicak ve cömert tesiri vardır. Kullan” sanattır, Bu çok eski ve soy” — İptida hakir görülen Fresk, dığı renkler .samimi ve muba- lu sanat memleketimiz için İtalyada inkişafa başlamış, ii lağasızdır. Bazi (pano) ları da henüz pek yenidir. On iki se otto) v alebesi ile (Mikel alaca akik taşından terkip o ne evvel Güzel Sanatlar Aka” Ani) ibi ölmez üstatlar tara” lunmuş mozaiklere benzer, Bim demisinde Fresk işlerine man fından kuvvetlendirilmiştir. lewda emsalsiz bir ( üstünlük, sus bir atölye kurulmus, Büyük İtalyan Fresk'çilerinin bir üstadlık kaşesi vardır. mütevazi bir programın mah: dut imkânları dahilinde çalış” mağa başlanmıştır. Fresk, in- hayran eder şaatın dahili ve harici en sağ” lam ve en münasip (dekorni ginliği ve im eserlerindeki harikulâdelik, es” rarlı güzellik ve cazibe ». Bu sanatkârların seçtikleri ve kullandıkları zen tizacı, (Rönesans) in sanatkârları arasında (Angeliko), (Lippi), (Sirlandajo), (Perugin), (So dima), (Rafael) ve diğer üstadları, İtalyan sanat tarihi insanı (anatomi) yon) unu teşkil ettiği için ve” ye (perspektiv) deki derin bil: gururla sayar, ni yapılarımızda dikkate alım gileyi, büyük muvaffakiyet sw (Mikel * Anj) key ölmez ması çok faydali olacaktır. larıdır. abidelerinde kendini o kaybede- Fresk kelimesinin kökü İtai” Benim bildiğim ve (gördü vek gah mış ve e a bizzet yancadır. Aslı (taze) manası” güm; eserlerin hiçbirisinde bit © kendini, hüviyetini ve > aim na gelen (Fresko) dur. Filha” sanatkâr bir simadaki hassasi- koymuştur. ; kika (taze duvar harcı) Fres” yetin, ve muhtelif omânaların üçüncü asrın sonunda kin iptidai hir ameliyesidir. derin ifadelerini nazardaki yu ölen (Giotto) ile (Rönesans) Fresk iste bu kökten gelerek yuşaklık veya sertlik edasını, ın sonlamna dolru yâğamı taze harcın sulu boya ile bo neşe veya aşk heyecanıni tes” olan (Mikel Anj) da hüyröte yanmasına alem olmuştur Deliliği olamamıstır. adar geçis- hem kanaa yemi Mi son Zamani iş bit edebilmekte bir (Giotto) hiç Fresk aatkâr, diği inkişaf b tetkik gindir. İşte (Giotto) da buu aslımda hem, de zem dır. Zaten (Giotto) sadelik için- de büyüktür; (Mikel Anj) in büyüklüğü de Sâdeliğindedir. ve ahdi, âmân ilâ ya zaman halelpezir riayet siyanet olu” nup, memaliki Nik sizin bezirgan” olmayup. gereği gi ayet ve larinıza bir ferd dallü tecavüz etmeyüp, hi- lâf sulhü salâh ve mugayiri ahdü âmân vazı eyleyenlerin haklarından gelihir. Siz dahi ana göre süddei sidre misali padi gahâ nEeMİZE olan sadakat ve ihlâsa sâbit babında envai mesaii e ve asa elil- müz zuhura getiriile, Fi, 20 ünye 994 (1585) Türk-İngiliz dostluğu daha başlangıcında süratle inkişaf o ediyordu. 1593 de Kraliçe sefir, yalnız ticari menfaatlerin o temini ve «Elizabet) in İstanbula yolladığı yeni bir 'Cürkiye ile bir dostink tesiri için değil, her iki devletin Akdenizde ve Atlas Okyanusunda müsterek düşmanı olar İspanya'ya karşı si vasi bir 'anlaşma yapmağa bir ittifak mu hedesi aktetmeğe weiyordu. ö dvard RBavton) adını taşıyan bu €leimin İstanbnl'a #'xişini, o devri ogörmlüs, yaşamış olan Selânikii Mustafa efendi, Tari- hinde söyle naklediyor: Vilâyeti cezirei İngiltere ki, üç bin yedi yüz mil bir deryaya. Halici Kostantani'yeden baiddir, hâkimesi olan avret, mülkü mevrusu* na ve-devlet ve saltanatına küdreti ile hükmedip o ubudiyetnamesi ve pişkeş ve hedayası gelip çekildi, lebe divanı olup elçiye kanun üzerine ziyafet ve ikram olundu. Gemisi gibi turfa (acaip, görülmemiş) İstanbul limana deryadan se GO > ) fer eder ve seksen üc pare hemen top kul” lanır, * “İngiltere Kraliçesinin şark politikasında çok kıymetli bir yardımcisi olan (Sör Bar ton); Türk ordusile beraber Avusturya sefe- rine de iştirâk etti. Üçüncü. Mehmet'le bera- ve Heybeli Adada (Aya Y rinda gömüldü. Mezar tasıma da lâtince ola” vak şu satırlar - hâkkolundu: — Muzaffer İngiltere Kraliçesinin meşhur e muhterem elçisi Sn nişi Türk fmparatorile beraber o Mac n seferine gitmiş ve ğa önüzünl ölmüştür. a 30, Tu şad olsun. 18 Kâmunusani a Kitabönin yg Islâm kabir taşlarında olduğu gibi selvi artmaları yapılmıştı. Bu suretle öm ve dört yüz yıllık bir mazisi olan Tüvk-İngiliz dostluğu. bu uzun yılların Seyri içinde pek az sekteye uğ İngiltere hük.meti si Ssatirları; yazmıştı: — Büyük bir kumârtidan, asil "bir düşman ve âlicenap bir dest şevefine.. Sekizinci. (Edvard) m 1936 ayan baş- larında Türkiyeyi »iyareti, iki büyük milleti ok mühim ve şetefli bir vaklastırmak için vesile oldu.