Çalışan kadın ve aile Birinci Dün ya Harbinden kadınla rın hayata atıl - soma, maları bu hüsus- ta bütün kapıla- “Tin kolaylıkla kendilerine açıl- ması, netice ola- rak iş sahasında erkekle rekabete başlamaşları, insanlığın az olmayan derc- leri arasında bu meselenin hususi bir & hemmiyetle ortaya çıkmasına sebep ol - du. Yakın tarihe kadar, ancak nazari bi fikir olarak mütalâa edilen bu metele, bugün hayata intikal etmiş bir vakıad'r.. Her vakıa gibi şüpheler, onun da sebep ve neticeleri üzetinde duracaktır. Büyük harbin erkekleri muazzam kitleler halinde öğüt- türken, onlardan boş kalan sahalar'la çalışmak zarüretiyle karşılaşan kadınlar o zamandanberi cehennemi değirmeni yerlerini muhafazâ et- tikleri gibi, her gün artan bir hulul ile mevkilerini genişletmektedirler. hayatın bütün sahalarında çine girdikleri yeni âlemin ruhlarır - da doğurduğu kuvvetli heves ve arzu ile (fiziyo - lojik) kabiliyetleriyle mütenasip olma: hiç bir ölçü tanımayarak, hattâ yan en çetin işlere bile girmekten çekin- miyorlar. : Erkeklerin de müsamahalı telâkkile - İŞ ve'HEDEF: Dayanışma Közm Nami DURU İR cemiyetin, dolayısiyle bir milletin B en büyük kuvveti, fertlerinin dayanış” masındadir. Fertleri nışmadan yan çizen milletler, olurlarsa olsunlar. alm bulu ez pi Bizi böyle hir ) nekadar büyük tehlikesinde eme ünkü siyasi kuvvetimizin, milli sila ld şüphe yoktur. Fakat siyasi kuvvet ve kudretin yanında, onun baş” hea dayanağı ek an bir kuvvet daha vardır ki o a e kudrettir nanesi Meya an bir vet ar nemlekette ikeiağdf” Sa reliğtlü hic olmazsa mall da yanır. Bilgi yok; buna kâtşı birle ». ferdi Mi milli menfaat iie ir.» arzusu Le yi kaldırıldığı bilmiyor bununla rkğiEM427ö) hortlamak üzevö Ne yaparsak yapalım, ticaret hayatında hayli acemi clan bizlerin; asırlık. ustalar önünde yere yuvarlanmamiza çalışalım! Birbirimizi se ve birbirimize hiç kopmâyacak surette (oObağlanmanın fikri ve ruhi sistemini inşadan bâşka vâzifemiz yok“ turl11 rinden knvvet alan bu cereyan, nihayet ortaya kadın, erkek rekabeti doğurmak istidadını çıkarmıştır. unun neticesinde ehemmiyeti az ol - mayan bir takım içtimai me'elelerle kar- şı karşıya gelmiş bulunuyoruz. Bu meselelerin başında, cemiyetin nülus hareketi, terbiye ve sağlığı var. İ- sasen erkeklere az gelen iş sahalarını ka- dınlarla taksimle (ekonomik) sahada ce- miyeti israfa götüren bir mahiyet var .Ahlâk' cerheden cemiyette fuhuş ve se- fahati kolaylaştırıcı o bir Ve nihayet bütün meseleleri de içine alan vaziyet var... içtimai muvazene düşüncesi var... Bazı sebeplerle iş hayatina giren kadınların, bu gayri tabii vaziyetin de- vamı müddetince cemiyete fayda temin etmiş olsalar bile, böyle bir zaruret his- sedilmeyen (normal) zamanlarda mev- kilerini muhafazaya devam #tmelerinde artık bir fayda kalmamıştır. Kadın hayata atılmakla esas vazifesi Hal - buki âile müessesesi cemiyetin temel di reğidir. Cemiyet ailelerden teşekkül eden bir varlık olduğuna göre, cemiyetin kuv- olan: analığı, aileyi ihmal etmiştir. vet bulması aile müessesesinin sağl - ğ Aileyi uvvetlendiren, onu yeliştiren mutlak su- rette anadır. Fakat, ana hariçte bir erkek gibi çalışırsa âilesiyle meşgul olamaz. O- saslara istinad etmesine bağlıdır. lamayınca da aile sarsılır. Cemiyet, hayatımızın dış cephesini; aile de iç cephesini teşkil eder. Bunlar iki ayrı ihtisas sahası olup hilkat icabı ve kadın ve erkeği ona gö- istidadlarla teçhiz etmiştir. Cemiyetin en mühim unsuru o - hayat zarureti, re, ayrı kabiliyet ve lan aile, bir kadının münhasıran meşgu- liyet sahası olacak, onun hayatını fazla - siyle dolduracak kadar yüksek iş ve faa- liyet kesafetini haizdir. Me varlıklar içinde insan, en güç mahlüktur. Hayvanlar og Müren nihayet beş altı ay 'için- de nevilerinin bütün kabiliyetleriyle in. kişaf edip hayata atılabildikleri halde in- sanoğlu hayata atilabilmek için on beş, yetişen yirmi yılın mütemadi dikkat ve yardı mina muhtaçtır. Böyle olduğu halde, en basit işlerde bile ihtisas aradığımız bir zamanda aile- yi, başlıca mütehassıs uhsuru olan kadı -. nın ihtimam ve faaliyetinden mehrum et- mek aile ve cemiyet için büyük bitze. rurettir, i WX Erkek müstahsil, kadın müstehlik mev kiindedir. .Bu hilkat icablarina dâyanan bir zaruretin heticesidir. İlk insandan bu o kadar gelen bütün cemiyet teşekkül- eri daima bu esasa göre hareket etmiş, yö 5S S beklemiş, onu muhafaza etmiş ve erkek dışarda çalışmıştır. Fil - kadın yuvayı hakika, bazan, kadını müstahsil vâziyet- te gördüğümüz yerler ve zamanlar ol - muştur, Fakat, bunlar umumiyeti ihlâl st- iyen münferid ve tamaen mai yaka: lardır. Kadının, 'bir gemiyette topyekün . er- kek işini paylaşmağa başlaması, o cemi- yetin faciasıdır: I — Ahlâktan yana... 2 — İçtima! muvazeneden yana... 3 — İktisadi muvazeneden yana... 4 — Nüfustan yana.. 5 — Çocuktan yana.. 6 — Ev hayatından yana... 7 — Erkeğin ruh yapısından yana... Gelecek hafta görüşeceğiz. Adesenin göziyle her hafta bir iş ve hedef: Büyük Doğu fotoğrafçısı diyor ki: — Elinde ne taşıdığını bilmeyen ve bunu na mussuz balon satıcısından çocuğuna oyuncu” diye alan bu genç ânne, içtimai gaflet v başıboşluğumuzun © ve her köşeyi (o kaplaya'ı hile 've istismar o tuzaklarının “ heykelleşmiş bir ifadesi mi? Ve bütün ömrünüzde: bundan bir fotoğraf vesikası daha canhıraş gördü: Mi 49 niz