Kriz var! Kriz var! Kriz var!..» Diyorla; <için iyi «Kriz var!.. Önüme gelene soruyorum : mı?» d4 — Balı a di bir gün geç! Bel- ki orada bulursun ! Bir akşam saati idi. Daracık yol, arıkovanı gibi alam dimi aki balıkçı dükânında kelle erinde bir zat gördüm. (Şövalye) yüzü parmağıyla kı balını 4 dara ediyor ie a per elliye... nasıl, öyle !. — Ver üç kilo !.. Kriz verilen sevimsiz misafir, her halde goes iştihasını kılıç balığı ile e bu adamın evine uğrıyacak değildi Ama, kaymak üdüm. 2 Yür Sıra Sıra dükkânlara ba- kıyorum : U ağı, 280 e : 1254. 0: <Filânca ri bira yalnız 190 kurusa, (bol) 1250 ku * Ve sonra bilmem nerede filân oku- yükle” sazı, filânca : bahçede filânın cazı... , Tabii bu eğlence a Masaya adımız gone görünsün ilân. ları vermiyorlar. İş ea di .. Peki ama, o halde kriz nerede?.. Beyoğlunun şu bu mahallesinde sık sık (randevu e iri basılıyor. Sazlı, sözlü eğlentiler her tarafta gırla iyor. oğlunun meşhur (Doğruyol)u her Iklım... Pastacılarda adım atacak yer yok.. günleri, Ada v gaz vapurları, al adar denize gömülü ol seyahat Mayosunu alan pilâja, çantasını ni kıra koşuyur. Kriz!., Kriz!.. Nerede bu kriz?.. msi ! Orası öyleama, köşe e bakkalın hin bıçak açmıyor. Büyük toptancı tüce — Elimde malım kaldı! Diye dövünüyor Gümrü verilerinin indirileceğini haber alan dokumacı — Yan ür Diye feryat ediyor. Salâhaddin GÜNGÖR Çiftçi, kuraklıktan, şehirli hü ei ve herkes neticede şunda ka- rar kılıyor — Kriz var! Kriz var ! n hâlâ, a bir yerde ras- şu başka bir kıyafetle yakı, Aş Muhakkak ki, onu sırtında (empirime), ayağında son moda bir iskar- pinle göreceğim — Kriz var, kriz var! Nihayet onu caddelerde aramaktan bıkarak kuytu yerlere başvurdum. Bacı Aşevinde Yedikule ilerisinde, her sene biraz daha enkazlaşan köhne bir evin bodrum bra nasılsa Nİ bir ihtiyar ve tanırım ki, arada bir, bin mü acı acı derdini döker, ve yine gaz lâmbası ile ancak gölgelendiretlii (fakirhane) sine döner. Baktım, odasın alnız. Önünde bir ayar tepsi, a uyor : — Nasılsın nineciğim... İyisin ya?. Duda le yen ni patlatılmış Gerühati yara gibi açılıyor — Nasıl Tim İşte yi Lâf olsun diye soruyor — Patatesi çok ilemi galiba!” Öyle bir gülüş ay ki, hüngür- düyor sanıyorsusun — İlâhi Sa .. Senin bugün başka işin yok galiba ki, benimle alay etmeğe kalkıyorsun — Betağtirülini nineciğim ! — Patatesi a mi yapıyo. n e hamuru gibi yutuyorum — İçine yağ koymıyorsun demek... — Yağın yüzünü gördüğümüz var mı ki... Eskiden kuyrukyağını 140 . 150 kuruş verip alıyordum. Sonraları oda ateş pahasına Daha bugüne kadar, bir domates salatası yapıp yiyemedim dersem bana inanır mısın? İnanmazsan da hakkin var. Herkes domatesten bıkalı hani oldu. a değiştirmek o ihtiyaciyle sor- — Ortalıkta kriz varmış... Diyorlar. Başını kaldırdı : — Ne karısı dedin — Karısı değil, Krizi. — Hasıl şey 0?.. Kriz!.. uhran... demi MEM / Yâni bi ararsan darlık, sıkıntı a Bıçağı elinden iel mânalı mânalı siyprm bakıyor — dediğin şeyin, ne olduğunu bil. diği F beni sorarsan, yıllar yılı fıkaralıkla haşir neşirim. Kimseye de hâlimi arzetmedi demesi lâzımdı - kendim kavrulurum. — Komşuların da böyle senin gibi midirler? den beterleri var. Şu yanıba- ME ve Sevabıma, gidip ben İç se veriyor Karşıki Üy işa oğlunu askere al- ıda An maaş bağlatmak için, bir yültadi kapı dolaşıyor. Mara —— ee yapan bir çocuk vardı. Onu i en ai İki gündenberi am Hangi birini sayayım? * .. — Kriz var !.. Kriz var?! Fakat kriz, ne Asmaaltındaki bakkal dükkamarındır ne çalgılı gazi- nolardadır, ne Şurada: Asıl büyük kriz, l ne zamandanberi bağdaş kl okurmakndır — Kriz var Diye bnde eden büyük kapat e harp yıllarının ölçüsüz zançlarından sadece yüzde onunu ii tiği için dizlerini ses hi öte yanda kahramanları, hattâ krizin ne olduğunu dahi bilmiyorlar. — Kriz var!,. Kriz var!