NEY? KAPICIBAŞI MEHMET AĞA —i— yapı Cevdet, zi vekayii arasında yâ- zengince adamlar bazı eb- niyei miriye emanetine tayin ile devlet saye- sinde idhar eylemiş» oldukları mebaliğin bir miktarı sarfettirilirdi, Bu tuz olarak Kapıcıbaşılardan Zağrai atik sı .ayân Hacı Mehmet Ağa, mk” Nikbolgö kalesi bina emini nasbolunmuş ve umuru' ka- za anın tevkil eylediği Mustafa ağanın bazı tadiyatından dolayı memlekette Dam zuhür ederek Mustafa ağanın oradan firar etmeki bu sırada bazı müfsidin biliçtima Hacı “Meh: met ağanın konak ve e ad ey- em e padişahi olıcık... msfendinin dördüncü li ced- di Mali saki Zağra âyanı Kapıcıbaşı Mehmet ağanın gi İstanbulda, Beyazıt camii me- türbenin sokak tarafındaki pence- resinin ii ve karanfil kabartmaları vardır; üzerinde bir Selimi sarık bulunan baş taşındaki kitabesi manzumdur : HÖVEL - HAYYÜL - BAKİ Ah dünyayı deninin kimseye yok şefkati Akibet dehri fenanın mevt değil mi himmeti Dâd yâ kânü kerem ey padişahı bi zevâl Af eyle cürmün bi hakki lâtaknezu ayeti Bendei devlet ser bevvabin rütbesin ihraz ile Hem Zagrai « Atik kazası âyanlığı hizmeti Kim. gelüp kabrin ziyaret eyliyen ihvanları Okusunlar rizaen lillâh Kulhüvallah ayeti 236. 9. Ş. (Şe vval) u kabir taşının türbeye bakan yanın- da, Vee omuzu altında da şu satırları okun- malla ği «Nikbola kalesi bina emini dergâhı âli ler sabık Zağrai atik âya- nı merhüm Elha r Mehmet ağa ruhiçüi Fatiha. Sene 1236 K 5, Şe, anında oyni üslübda bir kabir daha vardır; red da karısının kardeşi Zaim El- hac büyük Halil ağanın oğlu, Birinci Abdül- hamidin Enderun gilmanlarından ve Üçüncü Selimin Silâhdarı küçük Halil ağa yatar ki, air öm sonra 1246 da ölm”ştür, etlerine inanılırsa, 1182 Rus aaa Se ge iştirak eden Mehmet âğâ; ee e Âyanı Alemdar Mustafa paşa ile yağit #. Rumelinin, destaniyle öğülmüş şözellerindendi? ak a ağ e ... Samur kaşlar olmuş alin yazısı Güzellik beratının yalın yazisi Şekerin pekmezin balın y Süleyman ağa der Gan yer Rumeli güzeli on beş yaşında Güzellik tacı onun başında Şahinler tünemiş keman kaşında Süleyman ağa der Yiğit Mehmedim Göğüs bağır açık gümüş muskalı Belde yatağı mercan kabz Ali usta çizmesi altın nalçalı Süleyman ağa der Şehbaz Mehmedim riva civan Arz ejder misali n Rüstem ve Zal'i Mele ol saktind. Moskof Kralı Süleyman ağa der sür git Mehmedim Zağra civanları atsin ti eleği e der — Mehmedim abakhane mahallesinden ai b bin Sarac Mehmedin destanından öğreniyo- ruz ki, 1182 seferine iştirak eden eski Zağra sivanlarının kıyafetleri (pitoresk) olduğu kadar Çaprastlarının, silâhlıklarının, enam keselerinin, tozluk bağlarının, tüfek ve ta- banda kundaklarının, fişenkliklerinin, üzerle- rindeki sair eşyanın ziynetleri olarak belki ikişer okkaya yakın gümüş ve sayısız elmas, zebercet, yakut, zümrüt, mercan ve akik vardı; özengileri gümüş, e takımları sırmalı ve ineili, rengârenk Kadife ve atlastandı, Genç Mehmet, Turla suyu tuğyanını ve Kartal hezimetini görmemiş dahi olsa, çocuk denilebilecek Va va silâhşorlar arasında parmak ile gösterilmesi, bu seferde çetin imtibanlar girişler delildir. Muasırlarından saray silâhşörleri başı Müteferrika Mustafa ağanın «Fevaidi Gaza» adındaki eserinde silâhşorluğun şu dört şartı ile delikanlının portresini tamamlamak müm- kündür : «Silâhşor olmak için evvelki şart budur ki kaddü kamati gönder gibi doğru ola, eğer de hazır baş olup heybet ve ğe ile cüm- le âzası berk ola, gevşek olm «Üçüncü şart ietes ki İ öğün kalkan gibi ileri bakmak gerek «Dördüncü şart Bisan ki her fende şi- vedar ve şivefüruş ola, gösterdiği (o fenni nazlı göstere ki gören tahsin eyliye». u seferden dönüşte Rum illerinde ve Anadoluda çok şeyler anlatıldı ve çok şey- lere inanıldı : — Vaktinde gâvur ile bizi döğüştürme- diler; izin vermediler, yoksa izin olaydı Kıra- lin tacını ve vE başına geçirirdik... — Koca Abdi paşa kolunda cenge bu. ğin Kalafatlı bire ne durursunuz arka- mızdı gâvur ge deyâp atını tepti... Biz dahi bire ne dururu İkiyüzbin meçbulülahval nizamsız asker idik.. Yeniçeride bir prina birkaç bin adam cemolup kimseyi kimse bilmez ve babası oğ- luna arasa ma ve ii bulunan adam ne mâkule adamdır ve nereden gelmiştir kimse bilmez... — Ve bir. ortadan günde birkaç o gitse, nereye gitmiştir, m bilm bilse 115 dahi dur, otur demek olm — .. Çadırın içinde bir büyük terazi ile beyaz akçe ve altın tartılıp bu altın ve akçeleri varillere doldurmaktadırlar... Çadırın içinde çorbacı kalafatlı ve paşalı kavuklu ve bratalı ve tatar kalpaklık türlü türlü kıyafe adamlar var... Moskof varilleri bu Müslüman- lara taksim ederler dururlar. Herif bunları rilen «kçe İstanbul babasıdır, İstanbulu dahi satın aldık.. Orduda ve İstanbulda dahi dur- miyasınız, vilâyetinize gidesiniz ve esir olmı- yasınız... — İşler hep Şam işi olmuş. — Bü yükler yağlı pilâv Mib bizler kurukuruya Moskof keferesine kırılmak nice olsun... erdikleri ee iğ e Şeha- det ile cennet gösteri — Devlet ricali raki olm halet başlamıştı; Rumeli ee fe Bn duyamadı; cenk bitince âyin âyin oyun başladı, günler alış verişle geçti; ev, konak, dükkân, kahve ve sokaklarda dediko- dular old Süleyman ağa oğlu Mehmet, şecidi, be- hadirdi, arkadaşlarına karşı fedakâr, eömortti; ka ın yüz akı dilâverlerinden biri oldu Baba, işlerini oğula bıraktı; oğul, ee al e, koruda, değirmende ır ibi lıştı; çiftliklerinin toprak mahsulleri her Ni kabardı, değirmenler yavruladı, korular kö- pürüp fışkırdı; hayvan alım satımı çok kârlı işti; elinin hibi oluşunun hakkı olarak eski Zağra ve civarının en büyük toprak -sabibi oldu, Bu arada evlendi, Zağra eşrafından Hacı Emin banımı aldı, » — 5 > z > — 5 g .. 5 5 < 5 " Sı N 5 a ecenginde bulundu; burada bir Hızır masalı Mehmet ağa bir gece atının üstünde uyumuş ve ordudan ayrı düşmüş, gözünü aç- mış bakmış ki yol yok, iz yok, in yok, ein yok, SE siiri kiralik Ufukta şimşek çakar,. Havada bir yağmur kokusu var... Et- rafta çakallar ulur... Altındaki cins hayvan başlamış garip sr kişnemeğe... Genç adam a başlamiş; atını da gelişi güzel sürmüş.. GE sonra önüne bir ihtiyar — Merhaba oğul, nereden gelip nereye gidersin ve neden böyle ağlarsın ? — Sorma babacığım, at üstünde uyu- muşum, taburdan ayrı düşmüşüm... Beni ka- çak sanırlar, akran arasında altın adım bakır olur, bana gel siyasete derler diye ağlarım. — Çıkar külâhını oğul, al şu takkeyi altına giy, yun gözlerini, ver atının yularını bana... ehmet, Pilin uzattığı takkeyi kü- nir altına giymiş, gözlerini yummuş, bi sonra e « ğerek gikte; İhtiyar da sirelmuş... Mehmet ağa Hızıra rastladığını anlamış... O cenkte ye enleri o fethetmişle Hız takkesi kimla elinde bali öy emdr. et ağanın 1203 de bir kızı dünya- ya geldi, adını A, koydu; işte bu kadın, meşhur Kapıcıbaşı kısı Benli Ayşe Hanımdır. 7 eme ee