21 Haziran 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3

MESULİYET FİKRİ Demokrasya id- rekinden bekle- diğimiz başlıca faziletlerden bi- ri be vatandaş- lar arasında zif, abla âkın: mesuliyet file, nin, bir anane halinde vicdan- larda yerleşme- sidir | ve haysiyet sahibi hakiki yet liyakat ve istidatların iş başına geçerek imi nnd İş ve hedef KAŞE etelerimize bakıyorum da siz, dipsiz yazılar in siyaset Vi ne kadar fakir olduklarını görüyo ış siyeset için ri ıkları da aynı mevzuu ya temcit pilâvı gibi ikide birde oku- ço önüne şüphesiz değişik ifadelerle - koymak, gel yahut ağlanacak mevzu- ları geralen tir öd EN Bu, en çok hükümetin tetiğe DD, Hükümet partisini destek» z ki: Pe Cehlin ol kadarı sehl rinde görün; al ablanı şeyleri nasıl göster- Bu, uzun, külfetli bir iştir. Gatstesi kalkar, meselâ bir kö gördüklerini ballaadıra ballandıra yazar; fa- kat demirvollarından, şoselerden, bir kazanın merkezinden saatlerce uzak bir köye gitmez. sine ayam mevededir?> TŞüğkrn şaşkın yüzünüze bakarlar... Çünkü memleketin cografyasını bile bilmezler. Hangi bölgelerde hangi mahsul yetişir, insanları nasıl yaşar? Haberleri yoktur! Şu Afyonun «Elmadağı» nı değil, Afyona otuz yedi kilometre uzaklıkta bulunan, Bulgaristandan adam getirterek başına bir iki kişinin ancak düştüğü Karakö- seye gittiğini he mu? ayı 1., Çün Tiren varken, at değil; araba yolunda 'bile i bualar yorucu işlerdir | seyahat etmek istemezler. Bunlarin en birinei yerlerin hiçbir hakikatini aksettiremezler. Sonra bu gazetelerle medeni âlemin ve ayak uydurduğumuz iddiasındayız. Şaşarım bu acınacak değil, istihfaf edilecek bilet, Kâzım Nami DURU Te Sr Ka a dim. cemiyetin terakki ve ıstıfasındaki yapıcı müsbet rollerini başarabilmeleri, ma ve ahlâki müeyyidelerle, mesuliyet fikri- nin o cemiyet a kuvvetli bir halde şeye müm olmayınca, EL N derecedeki kabiliyetlerin tasfiyeden geçmesi, hudut cede, vazifeyi bir hak olarak kabul eden cemiyet, o vazifenin ifasında üstün şah- siyet ve kıymetlerin yapici faallyetinden mahrum kalır. enkit ve mürakabe hürriyetinin hâkim elem rejimlerde, vazife, liya- kata müstenit bir hak değildir ; iktidarın, mensuplarına caize olarak eki ettiği bir intifa vasıtası, bir arpaliktı Milli mürakabeye alay Wed ağehi meşruiyetlerini kaybeden iktidar firka- arı, ele geçirdikleri menfaat ve ikbal mevkilerini muhafaza edebilmek hırsiyle, birbirini kayırmak, desteklemek gayre- tine düştükleri bruaii mesuliyet bir va- himeden ibaret Velev ki, balkan Huda ernimne tesir edecek hayati meselelerde olsun, cehalet ve yetersizlikten ileri gelmiş en feci ve şümullü hatalar, telâfisi mümkün olmı- yan en gr kararlar, yolsuzluklar, müş uçluluk tesanüdiyle örtbas ediliri, Bu Sn artık umumi bir ma- hiyet alan vurgunculuk, irtikâp, sulisti- mal gibi haksızlıklar bir engerek hıyane- tiyle ea yaba tâ kökünden zehir- gmeğe sea ve maksatlarından inhiraf ede ede nihayet şahsi hırs ve menfaat- lerin hükmü altına giren iktidar, bu va- ziyette artık mesuliyet arayacak mevkide değildir! Çünkü bizzat vermek salâhiyetine malik olmadığı ci- hetle hürriyetten korkan iktidar, pek tabiidir ki, onu bir şal ile öttmeğe çalı- şılacaktır ! akat, böyle şal ile örtülen ie yeigrin korkunç macsrasını naklede ı zamanda . milli takin Sikalini bir intifa vasıtası haline geti- ren rejimlerde faziletin bütün müeyyide- leri ile ortadan silinerek yerini kanun suzluğa, adaletsizliğe, zulüm ve cehalete bıraktığını söyler. Ve şu da muhakkak ki : İnsanlara yeni bir inkılâbın lüzumunu anlatan hürriyeti şal altında saklayan istibdatlar olmuştur. ütlelerin sessiz ve şuursuz bir sürü itaatiyle sahte tanrılara taptığı devirler artık geçmiştir. Beşeriyetin tekâmül m halesinde yeni ve ebedi olan fikir, bre riyet idrakidir. Bununla tezad halinde bulunan her fikir ” & her hangi bir iman şekli değil... Adesenin göziyle her hafta bir iş ve hedef: (Büyük Doğu) Jotografotar iyor ği, me arak «Matbuat suçlularının aff ı münasebetiyle, geçenlerde çektiği düşündüm : Biz şahısları gerçek cürümleri içinde muhakeme etmeği ne gün ae ğin ?» ANE,