DM HAKİKAT | yi - İNSAN - SÖZ - HİKMET o saadet, O'na bağlı zincirin, ister birin- , ci, isterse milyonuncu halkası olmakta: 12 — Beni gören, yahut bni göreni gören; yahut da beni göreni görmüş olanı gören, bahtiyardır. Hele onu görmeksizin, ezele ve ebede doğru her ânı çerçeveleyen nuruna perçinli olanlar; on- lar, kaç kere mes'u 13 — Saadet o kinsz2yeki beni gördü ve iman etti; yedi k:re saadet o ki.useye ki, beni görmeksizin iman etti. Ah, O'nun göuderilmesindeki ulvi sebep: 14 — Ben lânet et.nek, insanları ilâhi rahmetten uzaklaştırmak için gönderil- medim; ancak âlemlere rahmet olmak için gönderildim. O'nun bir billâr kırıntısı kadar küçücük gö- ünen bir Hadis'inde bile bütün âlemler, renk, ç.zgi, mâna, iklim, hakikat, kanun, içiçe kesafet halindedir; ve billârlardan kırk tanesini toplayan ve ruhlara serpen, kurtulmuştur : 15 — Siinnetimden kırk hadisi muha- aza edipde Ümmetime bildiren, Ceza gü- * / nil şefaatime erer. EZ ZİR Ke da , İşte söz ve fikir ölçüsü: 16 — Kelâmda az ve öz söylemekle mrolundum; zira sözün hayırlısı kısa ve zlü olanır. Hidayet kevseri avuçlarından taşsın ve başka vuçları doldursun; ne mutlu o eleki, içindekini, ir başka ele aktara aktara çoğaltmak yolundadır: 17 — Allahın, senin elinden birine iman ve hidayet eriştirmesi, güneşin do- p battığı yerlere sahip olmandan daha ayırlıdır. Âlemde insandan başka herşey, sakin bir tas- dik ve itaat cezbesi içinde giderken, ah şu insan- ğlundaki hal: 18 — Âlemde hiç birşey yoktur ki, ha, insan oğlundan ziyade itaat halin- de olmasın... Resüller aş den görmüş 19 — ii ne olduki, sizi fırka fırka örüyorum... iz insan oğlunun felâketini o Kirliliklerimizi yıkayacak, suları altından nehir “kapımızın önündedir : 20 — Beş vakıt namaz, insanın kapısı önünden akan ve günde beş kere içine dalınıp yıkanılan nehir gibidir; günde beş defa yıkanan insanın yüzünde kirden ve pislikten ne kalabilir? — Dame | ARK a AF - NEDAMET - AŞK . ŞEFKAT ğ Yalnız affedelim; affın yerini buldukça affede- ; — İim,nefs hırslarına caima affetmekle karşı koyalım: 12 — Allahın bir sıfatıda Af'dır; ve Allah affedenleri sever. Merhametin eseri gözlerdeki yaş ve kâlpler- deki ılık ürperti degil midir: 13 — Gözlerin yaş dök.nesi ve kalbin haşyetle dolması, rahmettir. O, kurtarıcılar kurtarıcısı, bir gün, Peygam- berler Peygamberinin gelmekte olduğunu “bilmiye- # Tek kölesine kamçıyı kaldırmış mübarek bir Saha- ü bisine, arkasından şöyle seslendi : 14 — Senin, bu insan üzerine kudretli * OOluşundan çok daha ziyade, Allah senin # üzerine kudretlidir. ö Nedamet, pişmanlık, kendi kendisinden utanç... # < Allah eğer bu kapıyı her istikamette açık birak- masaydı, kurtuluş bucağına nereden can atabilir- dik? Müjde; kurtuluş bucağına, her istikamette nedamet kapısından yol var: 15 — Allah, işlediği günahlardan ne- damet duyan bir günahkârı, istiğfarından evvel affeder. yg, yi yy gay gg ğa yen Bütün inananlar; O'nun kâinat boyundaki mu- kaddes eteği içinde toplanmış bulunanlar, yalnız birbirini sevmekten, birbirine acımaktan, birbirini korumaktan, teker teker nefslerini kaybedecekler- ir: 16 — Birbirleriyle sevişmekte, birbirle- rine acimakta, birbirlerini korumakta bü- tün Mü'minler, o vücuda benzerler ki, bir uzvu acı duysa, ateşine ve uykusuzluğuna vücudün bütününü davet eder. MN yp la çal Bir Müslümana eziyet etmenin ne demek ol duğunu bilseydik : 17 — Müslümanlara eziyet eden beni ezalandırmış, beni ezalandıranda Allaha eziyet etmiş olur. Ve bu sonsuz merhamet ve şefkat ölçüsü, in- sanı bütün soy ve örneklerinle kucaklar; ey İslâmı bilmeyen ve görmeyen insanoğlu, bak: 18 — Haksız olarak, İslâm dışı tebaa- dan birine kim eziyet ederse ben onun hasmıyım; ve ben kime hasım olursam, Ceza gününde onunla hesaplaşırım. 0 al ga al ye taaa lay Sevindirmek, ferahlatmak, iç açmak ve önül- leri sevgile şahlandırmak; bütün vazifemiz bu: 19 — Duasının kabulünü dileyen, milh- netten kurtulmak isteyen, sıkıntıdakileri ferahlandırsın, zorluktakileri sevindirsin. Fi iran yz» O e e nk Nİ EA İK EK EK EA AR — ALI LI | anem ği NUR HARMANI — Tertipleyen : Hikmet Sahibinin « Akdinin - Kölesi e e | da a