p A | 1 ilLiK R A UğTağı “Yi DEN > Yine Hapishane günlük hayat hareket, merakla ea muayyen k gelenlerin "marifetlerini dinleyip HH yünü haya Tek enlala kısmı nda uymaktaymış; bakın siz tahmin ve tecrübe kuvvetine !.. ; uraya düşmek bahtsızlığına uğrayan- lara, ilk gün için (müşteri) tabir edilişinin çok yakın mâzilik bir tarihçesi var ir müddet evveline kadar nevi eşkiyaların idare ettiği bir nevi «vak- fiye» imiş. Al aklaştığı vakit, gözü kanlı, kendileri belâlı, (meydancı) tabir edi- len, oraya düşenlerin en kabadayılarından iki üçünde > Banaz bir telâş... — Müş gelme zamanı yaklaştı | © burası, bir — Ne yi bl — Tabit kahve, ulan!.. maltıza kömür dökülür, ğının kenarında, müşterinin kılığına, kıyafe- tine, ismine ve suçuna göre değişmek üzere 10 luk, 50 lik, 100lük bankanotlar... Usulü bilenlerde betbeniz atar; bilmi- yenler de korkak, sual dolu gözlerle kahveyi veren enine boyuna korkunç adama bakar- larmış... — Geçmiş olsun ağa, kahveyi iç ba-, kalım ! — Peki ağabey, teşekkür ederim. Ama bu ellilik e ği nedir? bastı parası; kahveyi içtikten sonra onun bir eşini yanına uçlan! I Ağlama, sızlama para etmi konulmadıkça derik sonra müşteriler de ralat ederlermiş. Bütün bunlara rağmen para ödenmezse müeyyidesi nedir ? Her gün dayak, küfür, hattâ yarala- maya kadar varan muhtelif cezalardan başka uyurken bir sigara paketi dolusu bit'i vücu- duna atıverirlermiş. Gerek hapishane müdürünün daimi kontrolu ve gerekse herkesin (Muammer ağa- bey) diye sevdiği, saydığı ve korktuğu bed- baht a Pm ada da asayişi temin ve intizamı a vazifesine fahri olarak devam Md i, ye an'aneyi kökünden yıkmış ve böylelikle kaderin sillesini yiyenler bir de içeride sille yemekten kurtulm M0 Komiser Muammer... (Muammer ağabey) dive isminden birkaç defa bahsettiğimiz bu Nejat MUHSİNOĞLU talihsiz adam iki senedir burada... Enine bo- « Sıfır numara ktığı başında bir bere, kahve renkli deri bir ceket, ayağında mahkümlara mahsus yarısı İki sene muhake- kararı temyiz etmiş. ından mahkümlar birbirlerine söyle, anlatırla «Beyoğlunda Florya bar... yarısına gitara or. Ve bar muhtevası vi NS Mahküm tipleri gınca eğleniyor. Bilhassa (Hacı ağa) dan be- ter (konsomasyon) hovardalığı yapan bir masa sakinleri zilzurna sarhoş... Derken, kadın meselesinden mi, barın kapanma dâva. sından mı, yoksa para ödeme münakaşasın- dan mı, orası malüm değil, bir kavga çıkıyor. Gürültü, patırtı, dövüş... Nihayet kavgacılar bardan gele Ve kavga barın kapısı önünde, kta © taa a e ye > Ta kati Sini ezi i Maa ya geliyor ve İşli ağalığı iri bir Sl tanesi -ki bu ölen il sineması sahibi Fu- . Mütemadiyen hakaret gördüklerinden dolayı Fuat. - tan davacı olduklarını söylüyorlar Kipiserle Fuat arasında şu münakaşalı muhaver: Ak daşlarımz, sizden pa yacıdaşları Mirkes — gelmenizi rica eder — (Bir küf — Rica ederim terbiyeli olunuz; merke- ze Halaç gelmek mecburiyetindesiniz ; — Beni merkeze kadar götürecek adam daha anasının karnından çıkmam mıştır. Ve komiser Muammer bey, böyle biri- nin anasının kirmriep çıktığım göstermek için, bütün ruk ve sillelerine rağmen sarhoşu kucakladığı gibi (Lâle) ameli önüne kadar getiriyor. Fakat yolda iki defa yuvarlanıyorlar, komiserin örme yır- tılıyor, şapkası çamurlara düşüyor... (Lâle) sinemasının önüne gelince komiser düdük ça- liyor, gelen polis ve bekçilere (mütecaviz) i ne devam eden muhakeme u: cı ve onunla kavgası bulunan arkadaşları, belki” o gece hakiki tekmeyi kendilerinin vurduğu- nu örtbas etmek için Muammer aleyhinde şehadette eller Ve üç sene hapis... Ama inşaallah Temyiz kararı aks da ammer ağabey de kurtulur.» * — Gece Postası! Cinayeti yazıyor ! ece Pos & Son Dakika 10 kuruşa seliliyii, Mahkâmlar ev- velâ resimlerini gazetede gördükleri katilin kendisini birkaç gün sonra (müşteriler) me- da ve a lanıyorlar. Dört beş hakkında ouydu- rulan masallarla onu ük ri ik bir kahraman gibi karşılıyorla! da ğer Postası) nârasını işiten bir mah- — por ün de zarar ettik. Dedi oh er «neden» der gibi onun yüzüne bakındi anlatmaya başladı : aktiyle Mısır Deeğisinilk bir «Haci yi varmış. Her akşam dükkânı kaparken n de zarar ettik» derme Halbuki dük- e akşama kadar işliyor. Komşuları bu sözden birşey anlamadıkları için aralarında karar vererek bir gün dükkânlarını hiç aç- «Hacı Baba» o gün üçdört misli dükkânı kapatacağı: vakit > derler, koskoca sakalınla yalan söylemeye nmaz mısın sen... Bugün demi zarar et- Mi Beriki gülerek «ilâhi komşular, der, ömrümdem bir gün daha gitti. Bu zarar de- il de nedir ?» ikâye üzerine Cimlondos namiyle maruf bir hırsızlık “iel hem güldü, hem de bir küfür geni k söylendi n sen a ömründen bir gün kay de zarar etmiş. Senin buradan * arma bir gün a por