12 Nisan 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 12

ır v , rak vollar, ELA iş çimenli tümseklerde mu gözelliğin devamlılığı icin, çiçek- lere ve ağaçlara dokunulmama. sını rica eden bir tabelâ... yaların ogölgelediği (e yollardan hangisi takip edilirse edilsin, İstenilen yöre gitmek kabildir. saçı daima ed kasından dışariya sar yaşlı, hatırı sayılır birisi, kana pelerde oturmaktan © çekinmez. kı ile çubuk yontarak yam dakilerle sohbet eder. Demirbaş, olduğu bu şehrin, Ül bucakta kalmış bütün hususiliklerine vâ- kıftır. dair hususi görüşleri, şahsi in- Gi vardır. Ekseri iya çevre- maksadiyle bilin çalıştığından, kendi- i arip âde ye tanır- ia Ammı herşeye rağmen inan- miş adamdır. nyada kiymet hükümlerinin izafiliğini bilir ve ber önüne gelenin sözünü umur- samaz. Park'a sırf keyfi için gelmektedir. Halbuki herkes onun midir ? Memur, çok defa kandilli rin il g san kismi er. Orayı aa ay fazla Kva bulur. Masa 0. dalyelerin orta yerinde gözel b bir (pist) vardır. Lâkin dans edildi. ti emri Niçin yapıldığı pmez. Bazı pazar akşamları, Dili Bandosu gelerek birkaç parça çalar, Dikkatle dinlenir. kızların peşi sıra ti Aralarında ciddi söz edildiği gâ- 12 rülmemiştir. pike ve delikanlıların edenler çoktur. iye neş ii — lik alâmeti olduğunu bilirler. Ve bu, hayranlıkları için kâfi bir sebeptir. anelüri; veya arkadaşları ile gelen genç kızlar, kumru gibi uslu uslu oturarak etrafa kendi- Far gösterirler. Onlar için , her çeşit seyircisi bulunan bir Geierin) den farksızdır. Erkek çocukların neden kendilerine baktıklarını gayet iyi bilirler. Çaktırmadan diger masalardaki- leri gözlerler. Orta malı kadınlar, oltaya vuracak balıkların tenha yerler- den © hoşlandıklarını (bildikleri için, öğle güneşi ağaçların göl- gelerini tam diplerine düşürdüğü zaman gelirler. Kanapelerde otu- ran birkaç âvâre insan, sıcağın tesiriyle uyur göründükleri halde saçları itina ile taranmış, çırak makulesi delikanlıların, kadınlar tarafından nasıl avlandıklarını seyrederler. Herşeye rağmen, sabah, öğle, akşam ve gece b lerde park iyidir. yapraklarını zaman ve alçak Ge ler. Şevtan im gibi gökvü- xüne yükselen dikenli İlird serçeler ovnaşır, bele kuşlar dinlenir. Yağmurlu ve güneşli havalarda park bambaşka güzel- likler arzeder. Gerçi kışın kah. ve ocağı açık değildir. Yaz ak- şamlarının kalabalığından ese: yoktur. Amma pamuk gibi beyiz. örtüsünü çekince de mektep kâ- talebelerin İşine zi a verirlerken, sigaralarını sevme- dikleri hocaların şerefine tüttü- e aşi sınıflarındaki kızlardan bahsederler. ci soğuk olmadığı gün. lerde de, bazı sevgililer parka ba ği e erkenden ba- urca olan helâ merdi- a 'ayak üstü öpüşüp or iile çok fena » (Pisuvar) larin tepe e A Kabine kapi» larının arkasında envaı çeşit yazı ve resim vardır. Hattâ şiirlerin. de, dün nyanın her türlü kadınla- rından nasibini aldığını iri e bir en badanalı duvarlar; çizdiği çıplak resimler yözünden mahkemelik Va da, cümle âlem bilmekte; Yaz ele park en güzel saatlerini yaşar. Hava ekseriya bulutsuzdur. Sema son derece açık bir mavi ile döşelidir. Yal. nız uzaklarda, tâ ufukta, durgun denizle aynı renkteymiş gibi gö- rünen burunun ucunda, birkaç parça bembeyaz bulut, denize arışmak üzeredir. Güneş &on evleri, gittikçe zifiri bir karan. ıkta kaybolmıya hazırlanırlar Limandaki vapur d. "ral ı laştığını haber verir. Basmakalıp gurup tasvi'lerinin hiçbiri, bu Yalı Parkı'ndan seyredi gönül ferahlatıcı değildir. Gü- neş, günlük günahlardan kurtul- mak için Yasim girerken, etrafa hüzün dağıtma Park'ın bütün macerası bun- dan ibaret değildir. Bazı mevsimlerinde, üzeri tente örtü- lâ mahallin bir şar dar me-çatma sahnede man: er okunur, temsiller erir; bei dalgaların uğultularla kavalara bir yl e ee irinin tip edilen ie vaz bele tukların Bg ie boş sa- t dans etmiş; birğokları da, a sulandığı nden kımıldıyamamışlardı ai başka eğlenceler de vardır. İskele 1 Ser mu- azzam kayalığın lebe- ler, berber miki iüleşi ler soyunarak yıkanırlar. Sanki ko. ca şehirde, — ar > sait başi Bunu gösteriş ki Tml içi güç değildir. Aynı kaygı park'ın önünden emer e ihmal etmezler. takım yaz gecelerinde, “sehri yare eden büyükler şe- Lokanta hemen oraaktadir. Etrafa kesif bir rakı olsada kapısı daima açık bila pst uğramayı ihmal etmezler Di ir akşam, mehtapsız, fakat yıldızlı bir gece başlamak üzere... m” bir ân görünüp son: dal âlemi yapanların söyledikleri türküler, sahili yalıyordu. Me- halli givenin süzgecinden geçmiş bir ye parktan da * va 1 Bu da ömürleri bir seneden uzu; bir müddet zarfında herkesi per ph haline gelen şar- kılar. zama değil, mışa benziyen, iki direkli eski tarz büyük bir motor demirle. mişti, erke gündüzden de dikkati çeken bu e hakkın- da, hafızasını, muhayyelesini ve muhakemesi ara ag iğ leketin en zengin carlarından biri, bunun kaç ton. luk olduğunu düşünüyordu. Bir esnaf, ur neler bulunabilece- ni ie ların een fazl bileceğini geren ir Parkta biraz insan vüzü görmeğe gelen “ kıyım bir kayıkçı, bunun gibi küçük bir gemiye sahip olabil- menin bülyası içinde asan unutmuştu. Yine meraklı be e Çi kibarlar da sandel. an m ek ea öyle ie 5 ler. /