Beşinci madde : Karşılıklı med- o zarlikların en a ima şair tanınmış bir zat bana demişti k — Bu, bayer medhedem Medhin dl. lisandaki kaba limelerini, Beni omedhedmeyeni medih ke- berhangi birisi hakkında ulu maktır. Yoksa o kelimelerin yle kurulacak bir epg taşıdığı âdi ve başıboş delâletler kâfidi B üyük, güzel, parlak, yüksek, deri keskin... Ve dolayısiyle büyük şair, güzel eser, parlak buluş, yüksek düşünce, derin uygu, kesi e ve ucuz a şından dökerler. Su, aktığı yerde toplanıp tekrar musluklar vasıtasiyle kurnaya iade edilir ve oradan tekrar başlara ve tekrar yere ve tekrar... Her ayağa göre potinlerin bile ayrı numaraları varken, medihci, en mes'u et etapleriyle şahıslar arasındaki te- bahtsızı olduğundan babersiz, biricik iş yari olarak yalnız aldığını vermeğe me- ur iğrenç değiş tokuşundan başka da an'at kanunu tanımaz. e: Birbirini çekiştirmek... abii... Ruh- başka hiçbir bağ, hiçbir tedâi merkezi kalma- mıştır. Çok defa, köre er ei Pim lerin arasına birden vOz baş çekiştiricinin, e ez zaman- kinden —. saygılı yer gösterişi, «Buyu- o — gözlerinin içinde kısmak istedikleri ışıklar, bükük Re nlarının yarı mahzun, yarı sinsi edas Samimiyetizliğin İsa haddini hiçbir insanlık 'd. Mr çekilin Wi bu yeni geleni bir mazlum sanmayınız! Ona bu kadar tedbirle yi pri çekiş- .tirici biraz sonra gidecek wv. a köşeyi A yen nin numarası saaşin S7 Yün Ahl ğa vurulmuş bir talcisi BR için düstur... Utanma- saymaz. Ayni çağ- dan,sıkılmadan, çe- der dostlar, dostluk kinmeden söylerler: i vıklıktır sandık- — Beni si medhe- Necip Fazıl KISAKÜREK am dolayı bir- heye a de med- ç : birini Meyer rim? e ayni meclis, ayni suratlar, ayni *Yini tebessümler, ayni hareketlerle inip çıkan kafalar, gözlerin içinde kısılmak istenen ışıklar, bükük boyunların herşeyi kabul ve herşeyi inkâra ezelden karar vermiş edası... Yeni elen, beş dakika evvel ittifakla cahildi; e siz şimdi denin ne nisbette cahil eğe öğrenin!... Rey- lerde ittifak... Kim demişki eyi Tesleni filân dosta falan eğer çe için filân köşeyi aldı; ah, siz asıl gidenin, falan dosta, filân tavassutu ape için falan teşebbüste nasıl muvaffak olduğunu bil- seniz!... aleti ittifak... Halisiyetsizliğin bu efsanevi haddini hiçbir insanlık dai görmedi. ie kodu... Kasımpaşalı P. aş iki MN bedii karnına dayamış, büsbü yere serileceği günü bekliyen ahşap ma cumbasından, yanındaki cumbaya fısıldar : — Gözlerimle gördüm ayol... Bahçe- nin tahtaperdesinden baktımda gördüm. Tam dört tane bakır sahanı (Eskiler ala- tler. , bütün hayvaniliğiyle san'at ve fikir Üyemize tatbik edebilirsiniz. Dedikodu, çekiştirmeden farklıdır. Dedikodu yapan, bahsettiği şahsın lehin- de mi, aleyhinde mi, belli değildir. O yal- nız, mer ait havadis verir. Kıy- met hükmü oktur, yahut verdiği e R sarhoşluğu altında bu noktayı belli e b yapan ve onu dinliyenler, tamamiyle « Ortay medik bir merkezden sihirli bir Ta huz- SA düşüyor. Bu ışık huzmesinin döşeme üstündeki dairesinde, bir tiyatro sahnesi a çepçevre oturmuş.. bilin- halinde, dedikodusu yapılan wo hay- retle seyredilmekte... Öbürleri hep teni ranlıkta, hep silik, bep namevcut... gelince, potinini çıkarışından, liğini giymesine, dişindeki çürüklerden, ciğe- rindeki lekelere, kani ki yeniklerden, cüzdanındaki kargacık burgacıklara dar, herşeyi, ne Keli bir alâka ök- esi!,. Şahsiyetsizlik ve kifayetsizliğin şaş- maz markası, dediko. m kabiliyetidir. Seki sar adde i meni ölümde bir evvelkini, ANKARA tesiri altında gö- ni, İinkârcısı ve İp- Âdeta saygı, yalnız enayiler. reket kekemeliği b a in Ma ve dirhem- lerine, davul u ve minare gölgesi kadar uzak bir Karşılaşan pi “kişi arasında beş da- kikalık bir zaman, ikisininde cılk bir lâübalilik çamurunda, boğazlarına kadar Yüz göz olmak... Z Almer karşı- lıklı el aynasının birbirinde parçalanması değil midir? Artık, arada, ne o zaptedilecek bir hayal, ne pı- rıldatılacak (o bir ışık, ne hendese- leştirilecek bir TN nede ara- cak bir sı Sadece iki tara- nda birbirini e ölü ve bir «basit» ve karanlık bir rail hepsi bu... Aşksızlığın, imansı m ölçüsüzlü- ğün sefaletini ifşada, saygı eksikliği, ne hassas bir barometredir! Gıdasız kalınca kendi kendisini sömüren mideler gibi, aşksız ve imansız ruhlar, ulvi kıymetlen- dirmelerden a kalır kalmaz, kendi- lerini ve muhataplarını, her türlü şahsiyet nakışlarını vini bir lâübalilik iin eritmekten başka çare Haye ki... Dokuzuncu Madd zaptrapt era > lanmıya gelmez. Heme suratlarına duman üflenmiş “kediler gibi yüzlerini buruşturur, döner, ii Disiplin), her mr. m tında n kömürden, ci n ol- madığı yerde hiçbir oluş tasavvur etmiye imkân yok.. Mide gorultusunun meydana gelmesi için bile asgari bir (Disiplin) öl- çüsüne ihtiyaç vardır. Kaldı ki, bütün eserleriyle ağn; tecellinin meydana ge- lebilmesi için. (Disiplin). şiirini anlıyabilecek adam, başkasinın zorliyacağı her türlü (Disiplin)- den kaçanların, yangın yerindeki bir ar- sada, dört ayağı havada, keyifli keyifli eşelenen sağ bür bir mide fark- ları yoktu Safkan atlar hemen başlarını telim ederken alarında eşeklik olanlara, (Disiplin) alli gibi görünür. Bir . takdırmazlar. Ve tekme, zıplama, eşelenme içinde, ortalığı Ta dumana boğarlar. Manzaramız budur. 11. sinden bir mi vr