00 00 BUYUK DOĞUYA D 9 anablardan allıncısı: Ki a © 9 anahtar, birinin kilide verdiği hareketi öbürü biraz daha ilerletmek bakımından biribirine bağlı olduğu gibi, key- fiyetçiliğimiz de, ölçülerimizden teker teker hepsine ve husu- sile şahsiyetçiliğimize ilişik... gö Şahsiyetçiliğimiz, nasıl insanlar arasında ibdâ çilesi çe- ken sınıfı imtiyazlandırma dâvasından ibaretse, keyfiyetçi- liğimiz de, bütün insani verim çerçevelerini, üstün bir kıy- met hükmüne bağlama işi... O Koyfiyetçilik; bütün insani verim şubelerinde, (çok)dan ziyade (tek) in kanunları üzerinde derinleşmek; ve her iş vâhidini, onu saran mücerret oluş cevherine göre değerlen- dirmek ölçüsü... © Nabzında, maddi ve manevi her verimin ana cevherine nüfuz etmek kaygısi çarpan keyfiyetçilik, herşeyin, saf, halis, gerçek ve daimi cephesini arar; saflık, halislik, ha- kikilik ve daimilik çizgilerinin kurduğu dört köşe çerçeve- dedir ki, keyfiyetin tecelli pilânını görür. ğ Keyfiyetçiliğin baş usulü, herşeyde ana cevhere nüfuz etmek gayesi bakımından, nâmütenahi bir tecrittir; tecrit- lerin en soylusundan fışkırıp teşhislerin en ihtişamlısında billârlaşan bir ruh; ve bu ruhun, en derin mücerretle en katı müşahhası evlendirdiği zemin üzerinde, bütün eşya ve hâdiselerile dünya.. & Keyfigelçiliğimizde herşey, insan ve cemiyet için oldu- ğu kadar, kendisi, kendi sâf cevheri içindir; ve bu iki ai- diyet kutbundan hiç biri, karşılığının zararına inkişaf etmemiştir... & Keyfiyet, zamanın, kemiyet de mekânın ressamı olduğu- na göre, ruhunu kendisinde ve maddesini hedefinde ergin- leştiren keyfiyetçiliğimizin, ruh ve madde kutupları ara- sında attığı büyük ahenk köprüsü, kendisi ve gayesi için saf şür, saf ilim, saf fikir ve her şeyde saf ve hakikiyi gös- teren bayraklarla donatılmıştır. ö Arap atı, İngiliz kumaşı, İsviçre saati, Alman piya- nosu, Acem halısı kendi âleminde neyse; nefasette Türk tütünü, kıymette Türk parası, nizamda Türk ordusu, gü- zellikte Türk kadını, sağlamlıkta Türk erkeği, sistemde Türk idaresi, incelikte Türk politikası, usulde Türk mektebi, ger- çeklikte Türk ilmi, derinlikte Türk felsefesi, sâfiyette Türk sanatı, imanda Türk ruhu ve her şeyde ve her şubede Türk varlığı o olmalıdır; işte, ana hedeflerile, her unsuru tec- ritlerin en meçhül iklimlerinden avlanıp teşhislerin en ma- lüm yuvalarına oturtulan keyfiyetçilik pilânımız... © Keyfiyetçiliğimizin birinci derecede düşman tanıdığı görüş ve usül, (Damping) çilik zihniyeti; ve bir zamanlar komonizma pilânında görüldüğü gibi, ruhunu kaybetmiş madde ve kemiyet cünbüşlerine inanmak dalâletidir. BÜYÜK DOĞU 1001 Çerçevaden CANAVAR Hayvanat bahçesindeki bekçi, Ne bahtiyarsın! Kafeste hayvanların, Anahtarlar cebinde belki... Benimse, sevgili dostum, Gezinir içimde bir canavar. Ve ne çevresinde parmaklık, Ne cebimde anahtar var. Sabahattin Tahsin TEOMAN (DÜYUNUUMUMİYE) RUHU Necip Fazıl KISAKÜREK Avrupalı, (Düyunuumumiye) yi kurarken demek istiyordu ki: — Sizi artık dilediğiniz gibi kazanmak, dilediğiniz gibi har- camakta başıboş bırakamayız! Alacaklarımızı tahsil için kay- naklarınıza el atiyor ve tıpkı bir muvazenesize yapıldığı gibi sizi hacr altınaalıyoruz! Böylelikle hem borcunuzu öder, hem de e nasıl yapılır görürsünüz! Yabancı tesirler ve medeniyetler karşısında körükörüne tes- lim zyreğe ifadede, (Düyunuumumiye) bir şaheserdir. Nüktesi de şu — İraden Vel İrade teslim ol (Düyunuumumiye)'yi doğuran meli bir borçtu, maddi bir takibe uğradı, maydana maddi bir müessese çıktı. Ya kapı- sında (Dette publigue-Halk borcu) yaftası olmıyan manevi (Düyunuumumiye) ler? İçine milli benlik katılmamış her taklit hareketi, manevi bir (Düyunuumumiye) dir. Hesapsız, kitapsız hayran olmak tehlikesiz bir işdeğil... Hattâ pek tehlikeli... O kadar ki, insanı altından kalkılmaz bir borca sokar, sonra da mübaşir gibi kovalar durur (Jön-Türk) ler bir (Düyunuumumiye) nesli, (Edebiyatı Ce- dide) bir (Düyunuumumiye) edebiyatıdır. Düyunuumumiye) yi anlamak, milli benliğe savurduğu küf- rü duymak için Cumhuriyet günlerine kadar bekledik. Yine bugünlerdedir ki, dışarıdan gelecek tesirleri teraziye vuracak, benliğimizle telif derecesini ölçecek ve peçeli (Düyunuumu- miye) lere hudutta pasaport soracak bir idrak rüşdüne var- mayı bekliyoruz. Korkulacak (Dü , fikir (Dü iye) | ridir. Zira özünün değil, ruha Büdü koğarlar. 3.5 GECEYE İNEN BALYOZ Korkuluyor, şehirden korkuluyor ; Meçhul bir şeyler indi dağdan. Nâmütenahi geceler boyu; Gökler patlıyacak duadan. Çocuk, rüyasından ürktü ; e Bir. inip, bir kalkıyor SOM Emin ÜLGENER Alt (24 meet lik) 2 | © me