11 Şubat 1944 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

11 Şubat 1944 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

00 00 © Bir dünya doğuyor, yepyeni'bir dünya; kat kat sis arkasında, yarı belirli, yarı belirsiz bir dünya... © Türk milletini, yarına, yekpare bir ruh, mefküre ve nizam bütünü içinde çıkarmak için ilk teşhis, bugün kan ve ateş lavları altında yavaş yavaş pelteleşmeye, donmaya yüz tutan yeni dünyanın birkaç ana çizgisini hecelemektir. Batı çevresinde doğan bu dünyada, arayanlar, saf hal- de ne komonizma ve sosyalizmayı yerinde bulacaklar; ne faşizma ve nazizmayı, ne de eski liberalizma ve kapitaliz- mayı... © Komonizma, kendi mekân çerçevesi içinde, maddecilik- ten ruhçuluğa, (beynelmilel) cilikten (millet) ciliğe, içtimai toptancılıktan ferdi şahsiyetçiliğe, kemiyetçilikten keyfiyet- çiliğe, mutlak devletçilikten mahdut mülkiyetçiliğe geçerken; nazizma, hiç bir zâman ve mekânda beşeri bir ideolocya haysiyetine ulaşdıramadığı kaba ve nefsani kuvvet pisiko- locyasının (Berlin) le beraber kül ve duman haline girdi- ğini görüyor ; liberalizma ise, kendisine zıt her şeklin kötü taraflarını tasfiye edip iyi taraflarını nefsine sindirmek, böylece kendi zayıf ve gevşek taraflarını besleyerek, içti- mai mezhepler arası yepyeni bir terkip kurmak ve bu ter- kibi liberalizma ruhuna uydurmak yolunda ilerliyor. © veni dünya, insan, cemiyet, millet kadrolarındaki tekevvün hak ve hürriyetine saygı mefküresinin yıkılmaz heykeli demokrasyaların, hem fikir, hem de maddede mutlak zaferinden sonra, aynı mefkürenin bütün zayıf ve yatalak taraflarını bir anda tasfiye etmesi ve asırlar bo- YÜK DOĞUYA DOĞRU Bir Dünya Doğuyor... yunca topyekün eşya ve hadiselere tahakküm edici bir gençliğe kavuşması için, yere serdiği suykastçılarından da bir çok ders almış ve bu dersleri yeni vâhitlere kavuşdur- muş olarak, asli demokrasya vâhidi etrafında, içtimai mezhepler arası bir terkip ifadesi olacaktır. © Girift ifadeleri çözmeye çalışarak belirtelim ki, yeni dünyada, saf (doktrin) ler zaviyesinden komonizma dönek, nazizma müflis; demokrasya ise, yeni zaman ve mekânın yüzde yüz fatihi, fakat kendinden ve düşmanlarından aldığı derslerle nefsini gençleşdirmiş olarak, yepyeni bir terkip içinde muzafferdir. © Doğan dünyayı, şimdiden, ruhçu, ahlâkcı, milliyetçi, cemiyelçi, şahsiyetçi, keyfiyetçi, nizamcı, müdahaleci, ser- maye ve mülkiyette tahditçi gibi ana fârikalar altında, mücerret insan ve millet hürriyetine saygı mefküresinin ebediyetile evlendirebiliriz. & (Greko-Lâtin) medeniyetinin ebedi eseri liberalizma ve demokrasga müessesesinin; bünyesini, eşya ve hadiselere tahakküm edemiyecek ve madde ilimlerine karşılık ruhi iman muvazenesini elden kaçıracak kadar pörsümeğe terket- tikten sonra, birdenbire muhteşem bir gençlikle şahlanı- şını temsil edecek olan yarınki tezatsız dünyada, Türk milletine düşen oluş payı nedir ??? © Bütün suallerin cevabı, mefküremizin anahtarları olan, ruhçu, ahlâkçı, milliyetçi cemiyetçi, şahsiyetçi, keyfiyetçi, nizamcı, müdahaleci, sermaye ve mülkiyette tahditçi fârikalarının ip uçlarına bağlıdır. BÜYÜK DOĞU 1001 Çerçeveden — İNSANA DOĞRU Ey kudretli büyük rüzgâr ; Dudağıma o gül tadını getir / Sen, hâatıralarımı sakla, Çocukluğumu mesut öm se Şahsiyet, şahsiyet!.. rarak öyle aziz kıldı ki!.. onu körletmeye çalışır. Şahsiyet men tarla faresi olmak düşer. mahrem küçülür, küçü'ür, nokta Vâdedilmiş an - ki kalbe - z Rüzgâr yontulu nakışlarını yer. Yaşayan (Promete) benim / vardır | Ve zincirsiz koşduğum kırlar ; Sarhoş başımda duman... Gölgemi görüyorüm davarda; Gölgem,gölgem ne kadar perişan. - İskender Fikret AKDORA olursa, ii siz, şahs ŞAHSİYET — Bize çatanlara ithaf — Necip Fazıl KISAKÜREK Allah, şahsiyet denilen büyük cevherin hakkını, onu şahsiyets'zlik vasıtasile, küfe, lekeye ve pisliğe boğdu- Allahın, bizzat, mümin gönüllerdeki nuruna musallat ettiği Şeytanı düşünsenize |.. Şahsiyet bir kubbe midir ; şahsiyetsizlik bir örümcek olur, gelir, bir tarla mıdır; şahsiyetsizliğe he- Haydi şahsiyet bir çam tırtıllar, ya tırtıllar ?.. Yok, yok, şahsiyet, en nadir a emeklerle yontulmuş kocaman bir tihtdır; kadar bir kurt olur ve mevs'n'er bo ren kısık (Heyamo'a) larla, en nadir ağacın en mahrem emeklerle çizgili at' teknelerin midyesi, altın ışıklı saçların kepeği ve daha kül neleri şahsiyet, ei söz, fikir ve dava şeklinde heykelleşecek tsizliğin, onu battal etmek için, insan kılı. ğında, hangi sefalet ve al unsurlarına kadar bürüneceğ'ni hayal edin! Fakat şahsiyetsizliğin, şahsiyetin mut ak man ribi, Şeytanın Allahı devirmeye çalışması kadar netice alâbilir. Onlar istediğini yapsın ; hesap ve ceza günü bizimdir “ kendi mutlak iradesile, ÖLÜ” Duyuyorum ; bir sır gibi dayu- yorum, Odamda geziniyor ruhum. Yine her akşam son yerde, Yakılmakta mum.. ağacı olsun ; ei lik yu sü- am'ı arın s'neği, gelin end İtiyoram ellerimle topraktan ; i Yer yüzü çiçeklerini. Geziyorum, pervasız geziyorum, Ahret şarkıjarı dilimde. Bana ait gemiler pi Masmavi sahilimde, Emin ÜLGENER ası üzerinde tah- yal

Bu sayıdan diğer sayfalar: