ei Barem, Evlilik ve Mefküre Zengin aile kızları ile bir konuşma yap- tım. Bunların hepsi de bir yüksek okul ve. ya (fakülte) den diplomalı idiler, Tabii, söz evlenme bahsinden açıldı. Kızlarım hepsi de evlenmek MAK açıkça lys eğ İki cereyan hasıl oldu. Bir takım — Kocamizı biz seçeceğiz; bu işe nin, hattâ ana ve babamızın bile karışma. sma razı değiliz! Diyorlâardı. Fakat bu kafada olanlardan bir çoğunun, hattâ otuz yıl bekledikleri halde henüz o bahtiyar delikanlıyı bulamadıklarını söyle- dim — Bir gün elbette buluruz! , YENİLİKLERİMİZ (Büyük Doğu) 'pek yakında, sü- tunlarına şu yenilikleri de kata- caktır: BYÜK DOĞU AKADEMYASI (Büyük Doğu) (kadrosunun, haftada bir, kendi arasında topla- narak yapacağı görüşmeleri, mü- nakaşaları ve saireyi aynile sütün- larımıza aksettirilmiş göreceksiniz. ii EDEBİYAT MAHKEMESİ Türk edebiyatının müsbet ve menfi bütün kıymetleri mahkeme huzurundan geçecek; davacı tara- fından itham ve avukatı dan müdafaa edilecek; müddel. umumi iddiasını serdedecek ve mahkeme kararını verecektir. (Büyük Doğu) nun her nüsha- sında daima bir yenilik bulacağı- nızdan emin olabilirsiniz. kimse. Diye cevap verdiler. Bir takmı ise: - Ayda hiç olmazsa dört beş yüz lira kazanmıyan bir koca ile evlenirsek (s0s- yete) deki yerimizi muhafaza (edemeyiz! Ahçı, hizmetçi, köşk, apartıman, kürk, el- mas vesairesiz evlenmeye razı değiliz! Cevabını verdi. Ben de bunlara: — Ayda beş yüz lira almak için bugünkü Barem kanununa göre bir kocanın acaba kaç yaşında olması icap ettiğini bilip bil. mediklerini sordum, -— Kocamız He olmalıdır! Dediler. Ben de dedim ki: göre dört beş yüz lira maaş - Bareme alabilmek için hiç olmazsa elli beş yaşm. * dan yukarı bulunmak zarureti vardır. Önce sözlerime hepsi birden isyân etti; sonra düşünmiye başladılar; (üniversite) den genç yaşta çıkacak, askerliğini bitire- cek, Bareme göre memur olacak, sırası ile ilerliyecek ve nihayet dört beş yüz liralık bir memür olacak insanm yolu... Genç kızlar bana hak verdi; ve şu Ba. rem meselesini hiç düşünmediklerini ve bunun evlenmelerine, istedikleri gibi gelirli bir genç koca bulmalarma pek büyük bir engel teşkil ettiğini kabul ettiler. Ben de kendilerine şu baba verdim: — Genç kızlar, meselâ orgeneral veya korgenerallar ile değil, teğinenlerle ; büyük elçi ve elçilerle değil, ü kâtiplerle evlenme waziyetindedirler. Yoksa para tek başına bir aileyi mesut edecek kıymet de- Şildir. Fakat sırası gelmişken size şunları Böyiyeyler; Memur, bir taraftan Baremdin i ie nasihatini sas tutar, Her iki tarafın da emeli tek ke. limeyle paradır. Memur, davasında Yer 0- labilir. Eğer para; sadece manevi hazları mızı temin gay: yesil” bağlı olmamız sa bu hayatın birinci maddi şartı ise, elbette- 193 Prof. Suphi Nuri İLERİ gi âdil msullere göre tevzi edilmeli; ve eh. sil etmelidir. mazurdur ki, kimsenin para hırsından baş' ka bir emel gütmediği bir muhitte, tabi olarak ayni hırsın bir müridi olacaktır, Fa kat bütün bu. hususiyetlerin bize ihtar etti. gi incelik, üstünde kuru ekmekle soğandan başka hiç bir şey bulunmıyan bir aile sof. rasında, bütün madde hırslarını bir kenara attıracak; memura kazandığını tevekkülle kabul ettirecek ve memur karısına zengin koca aratmıyacak, bir şevk, bir aşk, yani bir mefküre hevesi tütmediğidir. Facia işte bu- rada ADESENİN GÖZİLE AMELİ DAVA! * Asırlık nakil vasıtalarımızdan bir örne!