26 Kasım 1943 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3

ER Mefküre Eksiğimiz Gençlerimizin ahlâkından müşahhas bir surette bahsetmemi istiyen sevgili Kısakü- rek'e teşekkür ederken zor bir işe girdiğimi itiraf ediyorum. Genglerimiz v ve gençlik... Ne girift ve bin bir çizgili mev: Maalesef Böy gençliğini bilmiyorum. Ben' Şehir yalnız şehir gençliğini tanıyorum. Me de ikiye veya üçe ayırmak lâ. orta okullarda bulunanlarla Ji- se ve yüksek mekteplerde okuyanlar... Son- ra da fakirler ile'hal ve vakitleri yerinde igo var. Bunlar da ayrı sınıflar... Ben üç senedir lise ve yüksek tahsil leinderir meşgul olduğum için onları ele alabilirim. İlk ve ortaya gidenler üzerinde — ki bun- ların çoğu fakirdir — fazla bir görüşüm Lise ve yüksek tahsil gençliğini ele alır almaz, bedahet halinde bir müşahedeyle görürüz ki, manevi miniş ek mefküre ihtiyacı bu zümreni erdidir. Eğer lise ve yüksek tahsil iğleriimis | bu mi de- gerleri verebilirsek ne mutlu biz Vere- © ölzdedir. ve maneviyatları böylece allak bullak a maz mı? Bunun : aksini alalım: Aile ocağı mü. kemmel, fakat mektep ve hayattaki örnek- ler köt » Ya lan söylememek, dalkavukluk nmamak, mesuliyet- rkmamak, arkadaşlarını, hocalarını, vâkıa mükemmel Fakat ya bunların aksini ya- panlarm mektepte ve hayatta kazandıkları, kurnaz ve seciyesizlerin muvaffak oldukları görülürse ?.. ozuksa, müsavatsızlık, hak- sızlık, ahlâksızlık, açi ve gönül, tavsiye ve iltimas almış yür Gençleri nasıl > rl hayata koyur- vermeli ? Onlardan sonra ne beklemeli? He. le onlardan şikâyete nasıl gönül razı ol. malı? çin doğrudan doğruya ahlâk mesele. sine: Meşhur bir hekim profesörümüz ah- lâk (Biyolojik) bir meseledir diyor. Bu hü- küm karşısında şaşırdım kaldım. Hayır, ah- lâk ruhi ve içtimai mefhumdur. Onu biz icat ettik, asagi tabiat değil.. A uk ve din gibi anlamlar mo- daya bağlıdır; zemin ve zaman ile değişir. Eskiden bir aile kızı veya kadını herkesin önünde denize cek olsa ahlâksız oldu. ğuna hükmedilir, hattâ, cezaya da çarptırı. di lırdı. Vücudünü ve şehvetini * istediği gibi kull tabitleşmiştir, Yin re hakiki ahlâk seri yalan söyleme mek, iftirada bulunmamak, hırsızlık etme- mek, şahsi menfaat kaygusu ile her türlü alçaklığı: yapmamak, devleti, milleti, hükü: meti, hazineyi, yurdun ve yurttaşların müş- terek vicdanmı — etmemek tarzında hü. lâsa edemez miy Şimdi gelelim dö suale: Bugünkü Türk gençliğinin ahlâkı acaba iyi e yoksa fena mıdır Bu aile, bu muhit, bu devir ne ise onun yeli ve gençliğinin ahlâkı da aynen Oo- u devir tarihimizin en nazik bir dev- ridir, Çünkü eski istipdat ve sofuluk devri- Proj. Suphi Nuri İLERİ ni kapadık, yerine halkçı ve (Lâik) yeni bir devir açtık. Eski devir asırlarca devam , edip bizi istediği kalıba sokmuştu. Yeni “devir henüz yirmi yaşımı tamamlıyor, da- ha gençtir. Ondan hemen büyük bir oy bekleri mez. Bu nesil, bahtsız bir . Evde erik okunur, büyüklerin mazi bant dinlenir, dışarıda (Plâj) larda eğlenilir ve bazı kurnazların bazı yüksek makamlara nasıl geçebildikleri ve zengin oldukları hayret ve gıpta ile seyredilir. (İstatistik) ler medeniyetteki inkişafımızı vasiye etimizden haber veren (Grafik) n de? Biz Türküz, yalnız Türküz. Biz yalnız Türklük taraftarıyız ve başka bir şey ola- mayız. Fakat bu ya cihan harbi birbirine vamı 12 nei sayfada) ADESENİN GÖZİLE AMELİ DAVALARIMIZ : Gazetelerimizin: başlıkları... Ahlâki ve içtimai durumumuzu bu başlıklardan öğreniniz!.