MUHABBET DELAL. Biz yanından geçerken, tuhaf tuhaf ök- sürdü, Belli ki dikkatimizi çekmek istiyor. , du. Durakladık. Arkadaşımız, onu tanıyor. amiri » Doktor! Nasılsm.. İyisin Yala sali e Türkçeye ee etmeğe çalıştığı bir es. ki Tatavla dili e e Beyim. dedi, siz de iyisi- niz ya, Ağır ağır peşimiz sira geliyordu. Arka, daşım kolumu dürttü; — Kimlerden olduğunu bildin mi?.. — Hayır!.. Doktor dediğine bakılırsa, Kulağıma eğilerek Ür fısıldadı. Ben bu adı, burada çırıl çıplak tekrarlıyacağ 'ezevenk!.. Daha aş bir tâbirle muhabbet dellâl... Fakat hangi muhabbetin dellâllığını yapıyordu bu ihtiyar adam... Sünepe kıya- fetine şöyle bir bakan > bulunduğu ti- caret sahasnın, artık arada böyle vasıta. lara ihtiyaç Be eraeliğini My güç- lük çekmezdi. Fakat o da ne yapsın?.. Gdnçliğisde bu i se başladığı zaman ibadet de, kabahat de gizli idi. Kadın, hususi ambalâjı içinde, , yabancı gözlerden itina ile saklanan bir memnu ye- miş gibi ancak mahrem meclislerde, sofraya getirir onu elde etmek için mutlaka a raya vasıtalar koymak icap ederdi. imdi ise... Hele bu yaşta bir ihtiyar del- lâlm Beyoğlu caddesinden kâdın fışkırır. ken, kime, ne faydası dokunabilirdi ?.. Ben kafamm içinden bunları geçirirken, ihtiyar rehberimiz, bir lokantanın kapısı ö- nünde durdu. Arkadaşımın iki kadeh içki ile bakarak sordu: — bağ söyleyin bana.. Bir şey istiyor sunuz ÖnüE: ancak eline beş on kuruş vererek, "bizi rahat bırakmasını isteyebilirdik. Fa kat, ben bir iş adamı tavrı takınmağı tercih ettim; onunla dereden tepeden eN konuş. a hiç de faydasız olmiyacaktı ay elinin altında iyi woai varı. Iş yüzünü genberliyen akçıl sakalı, hafif hafif dokundurduktan sonra: — Amma, be; rez Li dm De- di, ben iki liramı di — Sen hele bizi receğin yerle, gö- tür de., Ötesi ei Nas olsa bir Tali bulüruz. Dikkat ediyor musnuz İkimiz de «Ka. dım» dan «Eşya» gibi eriş her adı anılışmda şey diyip geçiyoruz. Aramızdaki rl KİZ xe onun çatallı se. si bozdu: parlaklığı artan gözlerine dikkatli dikkatli Salâhaddin GÜNGÖR İyi şeyler... İyi şeyler... Şimdi bunları hep bolan) (İktıza) etmez ki size ta. rif edezeyim!.. Bunları ğe cebinden bir resim kardı, Resmi bize gösterirken de «Vaktile işte bunlar bizim elimizde idi» der gibi ba. şmı acaip bir tarzda m ve elini yarım bir daire halinde sa Bu, daha işe ser pi bir aezin itirafı idi. Adamcağız demek istiyordu ki: Yahu! Siz hâlâ, benim bu işlerde bir rolüm kâlmadığını anlayamadınız mı? İste diğiniz, beğenel “mi > kadınlar, işte cad. delerden le diye beni bu halimdâ sokak sokak sen Fakat bunu böyle açıkça söylemek işine gelir mi? Arada, dellâllığı vardı, dellâllığı ? Belki de bütün bir gün, iki liralık bir kazan. ca kavuşabilmek hülyasiyle sarsak gövde. , yolumuza SO-A bile bak, iki buçuk liraya çıktı — Senin bize bulacağın şeylerle şekerin i > var mı? İ kle savurduğu (o kanaatile tatlı in ürek çe Var ya... diyor, Onlar da re kini Böyle gide gide, arka sokaklarda bir yere psi bizi sürüklüyor. a eğilerek: die şu gördüğünüz ev.. Diyor, bel ev sahibi ile kavgalı olduğum için içeri gire- mem.. Hakkımı verin de gideyim.. — Hakkını vereceğiz elbtette.. diyoruz. Fakat senin mai olduğun evde, bizim de işimiz yok.. Başka yerlere bakalım.. e onu biraz daha deşmek, bi. raz daha söyletmektir: çraklan diyorum. Eski kazançlar yok değil mi çim yüzüme bakıyo: — Şimdikilerin ateşi kendinden! Yok ki, başkalarından ateş beklesinler... Diyor. Hey gidi günler hey! Bir zaman, böyle sizin gibi beyler, bir çümei mie iğ geçse diye arlardr. ki beyler, yalnız yn bakıyor, sonra 1 gülüp geçiyor- 2 böyle A n ben de kendi kendim. le konuşuyo — Bugün, eski tertip bir Msoğraf maki. - Muhabbet dellâlının cebindeki resim sini kaldırımdan kaldırması sürüklemişti!. Şimdi tam paraya kavuşacağı sırada... Ve mi çevirip bize bakıyor vaş yavaş arkamdan geliniz!.. diyor. la bir aralık ona sordu: — Bizi nereye götürüyorsun? — Bir yer var.. Sonra bir r başka e de iydir amma, biraz fazla va ig ik erler, va Ne kadar meselâ ?. — Gece kal kalsos kinin otuz beş lira, Ça- buk dönecekseniz on lira. Ben gülümsemeğe çalışıyorum: — Çok mirza değil mi ysiyet e dokunulmuş bir. söz Mei gibi âdeta hiddetleniyor: rmi lira çok mu ei ne eş yim” Seker Ak nesini şatılığa çıkarsalar kim alır? Hattâ keşfedildikten sonra, gramofonun bi- le eski itibarı kaldı mı? Bu adam da tıpkı bir fonograftır. Yenisi çıktığı için eskisinin sıkıştırır! a. dönmüş gibi, duvara öayalllığıni Ya insanların derin gazda size bir 0 göremedim! diye ys düşmüş Pa ir şi u gece size ss Aldığı iki Urayı eli ettiğimi ga için: — Senden istediğimiz vazifeyi fazlastle yaptın! diyorum, Bir şey er e “lin Sil hafif do. Ve orada, kulağı