Biz Türkler, tarihi, ya vakanüvislerimizin dalkavukluk yazmalarından, yahut da ec. nebilerin garez dolu fakat belirsiz kinleri ilimleştirerek bize verdikleri (o suretlerden okuyup bellemekteyiz. smanlı Türklerine git tarih, tesirlerden taksisi Osmanlı Türkleri *arihi, esaslı üç tesir altında kalarak hakiki bün. yesini kaybedip ri > SİLİN ar bir suret halinde tekevvün etmi Osmanlı Türklerine ait ir birinci fi. kir tesiri bektaşiliktir. İkinci fikir tesiri sünniliktir. Üçüncü fikir tesiri ise mason. luk ve (Tanzimatı Hayriye) dir. smanlı Türkleri tarihi bunlardan bah. setmez. O, düpedüz vakayii, sünni, bektaşi, masonluk devirlerinin tesirlerine göre mü- talâa eder; menfaatlerine göre hayra, şerre yorar. Vakayii de öylece tahlil eder. Bu > baktığımız zaman bir bütünlük görü- k ve âmillerden tek gg cümle bl bile bulamayız... Sözde her şey üm- metcilik uğrundadır. Sözde elan sünni gö- ta toplanmıştır. Sözde vakanüvisler tek bir cephe üzerinde Lir Halbu- ki, akli Meselâ: (Tanzimatı Hayriye) devrini ya- zan müverrihlerin hemen hepsi şöyle mü. talâayı yürütürler: «Tanzimat eski ve köhne fikirleri, gerili. ği yenerek tam bir inkılâp devri açmıştır. Türkler, Avrupai fikirler tesiriyle can bul. muşlardır. Edebi, sınai, sınıfi, idari, siyasi, içtimai bakımdan bir kurtuluş hamlesine sahip olmuşlardır. Yaşasın Tanzimat!..» meselâ; köhne, isyânkâr, ahlâksız ve eşkiya güruhu olan yeniçeri ocağını lâğv ve kökünden kal ettikleri Osmanlı Türk. leri, bâgilerden kurtulup (Tariki teceddüt) e ve (Asakir.i mansure-i şahane) ye maz. har olmuşlardır. aha meselâ; Celâli eşkıyasını Gi ve te'dip eyliyen Kuyucu Murat Paşa olmu. saydı, devlet ve saltanatın inkırazı muhak.- kaktı. Daha, daha meselâ: hain Tepedelenli Ali Paşa olmasa idi. Mora isyânı olmaz. letler müdahaleci olmaz.. Yunanlılar istik. GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ: Meşrutiyetin, rl adına her cins ve mezhebi birleştiren ilk (Meclis Mebusan) turşusu budur!, GEÇME Yala İNKIRAZ £ SEBEPLERİ lâlini alamazlar. Ruslar, Edirneye kadar .gelemezlerdi. ele Alemdar Mustafa Paşanın (halâs. kâran-ı ümmet) den ve maiyetinin (serfe. ran-ı din ve m olduğuna şüphe yok. tur değil Bütün İncili. tarihin dış yüzüdür. De- virlere hâkim olan fikirlerin birer süretidir. Tarihin içyüzü hiç de böyle değildir. #*** (Tanzimatı Hayriye), Osmanlı Türk bün- yesini fikri, iktısadi, idari sahada yıkmış. tır. Fikir sahasında Avrupa mukallitliği, şuursuzca maymunlaşmak gayreti milli (Kozmopolit) bir ruhun revaç bulmasına yol açmıştır. (Tanzi. matı Hayriye) den sonra edebi sahada gö-, rülen kargaşalık nedir? (Tanzimatı deli ye kadar harice on para İM olmıyan, kendi yağiyla kavru- lan binlerce el tezgâhlariyle hokka- sına, kâğıdına, topuna, tüfeğine, gemisine kadar her şeyi kendi yapan Türk milleti (Tanzimatı Hayriye) den sonra Avrupa sermayesine kapı açmış, milyonlarca lira istikraz edip sözde Avrupalıların talep et- tikleri salühada tevessül etmiş, bu suretle gümrüklerden yığınl na karşı yüz binlerce tezgâhlarımız rekabet - edemiyefek ortadan yok olmuş. Bu sebeple iptidai:maddelerimiz elimizde kalmış.. (Tan. zimati Hayriye) ile hürriyetlerine kavuşan yerli bazirgânlar, köylünün yıkılan tezgâh. . Sami KARAYEL iarında sarfetmekte olduğu iptidai mad. deleri ellerinden alıp Avrupaya sevkeder olmuşlardır. İdari cepheye gelince; Bu, daha acıklı. dır. Bu, daha yaman bir darbedir. Tanzimat hürriyeti ile ayaklanan, Rus ve Avruva hi- mayesine güvenen yerli hıristiyanlar dev. ldt işlerine, idare meclislerine girerek tam bir kargaşalık ve ecnebi müdakalesini çe. “kici kar doğurmuşlardır. Görü i, (Tanzimatı Hayriye) ile Türk, fikir benliğini kaybetmiş bulunuyor. İktrsadi sahada rekabete odayanamıyarak sahip olduğu tezgâhları kaybediyor. İptrdai addesi elinde kalıyor, onu da yerli bazir. gânlar müşterisi olarak almakla içten, dış- tan esarete bağlanmış bulunuyor. İdari cep- keden de salâhiyetleri elinden gitmiş olu- Tr Peki ammâ, bütün bu, belâları ne diye istemiş bulunuyorduk?.. Biz mi istedik bun. ları?.. Hürriyetimiz yok muydu?. Hürri. yete ihtiyacımız mı vardı? > Hayır hep bunlar garp omasonluğunun şark masonluğu olan bektaşiliğe galebesile oldu. Bektaşilik yeniçeri ordusile beraber Osmanlı Türklerinde muazzam bir birlikti. Garp masonluğu, Osmanlı Türkleri cephe. sini Üçüncü Selim zamanında Alemdar Mus tafa Paşa ve Ruscuk yâranı ile delmişti kökünden kal eylemişti. (Tanzimatı Hayri- ye) emellerine muvaffak olmuştu Fransa inkılâbı bile nedir ki?.. #* * * a Celâliler?. Bir eşkiya güruhu mu". sünme Bektaşilerin Ge mı? nni ulemanın Osm K imparatorluğu. nu ei irili eleği âşikâr. dır. Bunlar, şark masonluğunu kökünden Tepedelenli Ali Paşa meselesi bile rp mâsonluğunun, Halet Efendi gibi sünnileri ele alıp şark masonluğunu yıkmak için oy- nadıkları muazzam bir faciadır. Tepedelenliye garp masonlüğu, galebe çalamamış olsa idi, Yunanistan istiklâl ala. bilir miydi ?. Hülâsa, tesihin ieyüzü bambaşkadır. Yal. nız şunu bildirmek isteriz ki, bir millet, ken. kişafa zaman ve mekâna göre teşkile gay- ret etmelidir. Bu sırrı anladığımız, her iş şubesile be- raber tarihimize de bu ölçüyle baktığımız gün, kendi kendimizi anlamıya başlıyacak; ve hakiki nefs muhasebesinin eşiğine ayak basmış olacağız. Ea y