23 Mart 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

23 Mart 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | Tibriz büyük bir tel nirken Şah Ismail de maiyetile ———Drore . Daha beş on gün evel, zaler teranelerile, mutantan alaylar ve merasimlerle geçtiği ” şimdi mağlüp ve yaralı, kaçıp kurtulmak için yol tepiyordu. Yavuzun kendisini takip edip bütün İranı çiğnemesi gayet ta- bü idi. Sabah, karanlık — yırtılmadan artık Tibriz. kapılarından giri- yordu. Halk soküklara dökül- müştü. Bozgünü uğramış asker: lerin karşısına — dikiliyor: — Haberl. Haberl. Diye bağrışıyordu. — No olacak, Yavuzun or- duları peşimiz sıra geliyor. Tibriz büyük bir telâş ve he- yectn içindeydi. Şah, işte tam böyle bir havanın estiği karan- hk, korkulu dakikalar içinde şebhre girdi. Maiyeti de onu ta- kip ediyorlardı. Şah, hiçbir kimseye bakmadan, söz söyle- meden sarayına gitti. — Çabuk, yaralarımı sarın! Diye bağırdı. Şahin hekim başısı koştu, yaraları iyice sardı. — Biraz sıcak, içilecek, asa- bum dinlendirecek — şeyler ha- zırlayın. Şehın emri çarçabuk yerine getirildi. Sokaklar, derin bir oğultu içindeydi. Halk homur- danıyordu. Şah, bu homurtüda âdeta bir istihfaf, bir hiddet ve bir tecavüz hazırlığı sezer gibi oldu. Haksız da değildi. Ortalık ağarıyordu. Saray önün- — den geçen halkın gözlerinde, ';qhsl.;ık'ı bakışlar yoktu. — Dağıtın «dedi- saray civa- rından kimse geçmesin. Yolları tutun, bu tarafa kimse yaklaş- mâsın. Asabı iyice buzulmuştu. Ev- ham içindeydi: —— Halk acaba galeyan eder, — saraya saldırır mı?., Uzaktan uzağa mağlüp asker- — lerinin geçişlerini — işitiyordu. yordu. Yanındakiler de onu te- selli atmiyorlardı. Tasolli, böyle bir vaziyette çok gülünç ola- caktıl. Şah, en sevdiği kansını bile kaybetmişti.. — Hazırlayın atlarımı.. Dür- rügüzine gidiyoruz! Diye bağırdı.. Şah, öldürül- mekten korkuyordu. Biraz son- ra en yakın, eğ cengüver mu- “ hahızlarının ortasında, süratle şehrin öbür kapısına doğru ilerliyordu. Böol bir güneş, Tib- riz bahçelerini ve sokaklarını doldururken © da, bir vakitler €a büyük zevk ve saadetini — tattığı koca İran payitahtım en büyük düşmanı Yavuza ter- ANADOLU Ümumi neşriyat ve yazı işleri müdü || i # Hanıdi Nüzhet ÇANÇAR a İDAREHANESİ Bnir İkinci Beyler sokağı CEBalk Partisi binası içinde Telgraf İzmir — ANADOLU Teleton: 2776 » Bosta kutusu: 405 Yallığı 1400, ait aylığı 800 kuruştur. Yabanes memleketler için — senelik || abone gereti 27 İiradır Yazan M. Ayhan « 106 — kedip kaçıyordu. Halbuki diğer tarafta, Yavuz kat'i bir zaferin koca Çaldıran ovasını çınlatan Aahengi içinde ordusunun düşmanı kovalayışını seyrediyordu. Osmanlı süvarilerinin çevir- dikleri bazı İranlılar ve İran ordusunda çalışan muhtelif Kürd kabileleri ve resleri, kafileler halinde yakalanıyordu. Yavuz, Taçlı Hatunun - esir edildiğini duyunca: # Biz-dedir Şahia zevcesini değil, kendisini isterdik, Fakat mademki yalnız karısını birak- mış, © da kabuülümüzdür. Ve güldü. Padişaha çok iş düşmü- yordu. Vezirler, Beylerbeyleri ve kumandanlar, kendi işlerini biliyorlardı. Ganimet her a manki gibi toplanıyor, esirler götürülüyor, ancak fevkalâde ahval, padişaha arzediliyordu. Yavuz: — Kadınlara, çocuklara, il- tiyarlara dokunanın — kafasını kendi kılıcımla koparırım. Demişti. Fakat diğer esirler, bu yasağın haricinde kalıyordu. Binaenaleyh onlar için mev'ud ve mukadder oyun oynanıyordu. Kafalarının koparılması. Nişancı Cafer Çelebi, bu şaheser zafer için daha şimdi- den kasideler yazmağa başla: mıştı. Devrinin bu en küvvetli edip ve şairi, Taçlı Hatunun esir düştüğünü haber alınca gayri iktyart alâkadar olmuş ve padişah da: — Tabiati şairanen hüsne meftan olmaklığını icap ettiri- yor galiba, Çelebil Dedi, Padişahın etrafında bu dakikalarda bilhassa, nişancı Cafer Çelebi ile hocası Halimi, delterdar Piri bulunuyordu. ile, birer güzel söz veya mısra ile, padişahin gururunu - okşu- yordu.. Ovada meşaleler yanıyor, şar- kılar, oyunlar ve davullar, saz- lar ortalığı altüst ediyordu. Hatta, efraddan bir kismı, giz- lice kafaları bile tütsülemiş lerdi.. İran ordusundan kalan şarap yağması, onlara mükemmel bir Z'yafet olmuştu. Yavuz, efradın bu akşam zaferi istediği gibi tesid etmesi için müşamaha göstermişti.. — Kallarıma hiç dokuauk mas'n! Demişti.. Gece geç vakit ça- dırdan çıktı ve karanlık oyada kızıl meşaleler altında küme küme yer alan, zıplayıp oya- yan, eğlenen ve haykıran — or dusuna baktı. Büyük bir gurur, iri kaburga kemiklerini yerin- den oynatır. gibi oldu.. Ordunun bir kısmı ise, çok ilerdeydi.. Padişah da biraz sonra uy- kuya dalmıştı ve etrafta ancak nöbetçiler kalmıştı.. Fakat ber- kes tetikteydi. Yastık ve yatak keyfi yoktu. Herkes olduğu yerde kıvrılmış ve bütün yor gunluğa rağmen icabında der- hâl siçrayip kiltea sarılacak bir vaziyet alm ştı.. Ertesi gül bah namazını kalan padişaha Vezir Dokakin zade Ahmed paşa yaklaştı: — Zaler tebrikâtı için sulta- SE âş ve heyecan içinde çalka- şehre girmişti nımin bir fermanları var mı? — Hayır, bildiğiniz gibi ya» pinız,, Ancak, yarın Tibriz üze- rine yürüyeceğiz.. Merasimden sonra hoca İdriş efendi ve Dek- terdar Piri ile beraber benim yanıma gel,, Her zaferden sonra, padişâh resmen tebrik edilir, ordunun seferine işürak etmiş ecnebi elçiler varsa onlar da bu me- rasimde bulunur ve en sonra ordu, bir geçit resmi yapardı. Bundan sonra asker, vaziyete göre, sörbest —bırakılır, — gani- metlerini paylaşırdı. Fakat bugün Çaldıran ova- sıada kurulan ve padişahın Ooturacağı merasim tahtı, her zamankınden çok mükelletti ve Mmerasim, çok parlaktı,. Yavuz, esir hatunların ve ço cukların da merasimi seyretme- lerini istedi. Maksadı, bütün buaları, Şahın karısına göster- mekti. Kadının emniyette oldur unu biliyordu. Oacun hakkında şka hiçbir şey sormuyordu. Herşey, bilâhare düşünülecekti. — Devam edecek — ——— Düğün evinde facia! Harp meydanına dö- nen eğlence yerinde bir genç vuruldu Balıkesir, (Hususi) — Biga- dicin Okçular köyünde kanlı bir düğün yapılmıştır. Raşid oğlu İsmailin düğününde bir taraftan çalgılar çalarken, diğer tarafto fazla içen gençler silâ. ha sarılımşlar bavaya ateşe başlamışlardır. Düğün evi bir aralık müharebe — meydanına dönmüş, Mustafa oğlu İsmailin attığı bir kurşun da zeybek oynuyan delikanlılardan Sadul- laha isabet etmiş zavallıyı öl- dürmüştür. Katil yakalanmıştır. Düğün evinde kavga Cumaovasının — Dereköyünde bir düğün esnâsında kavga ol. muş, iki genç biribirlerine gir- mişlerdir. Hâdise, bir — öyun havası çalınmasından çıkmıştır. “Abdullah İçer naminda - biri, Bekir adında bir gencin çaldır. diğı bir. parçayı beğenmemiş, başka bir hava çalınmasını (e temiş, mani olunduğunu gö- rünce tabanca ile Rekirin üze- rine hücum etmiştir. Etrafında- kiler tabancayı almışlar, fakat kavgaya mani — olamamışlardır. Düğün evini döğüş yerine çe. viren Bekir ve Abdullah yaka- Tanmışlardır. ödemişin en ANADOLU Mert — 23 TTT RA SA Ahhisarda M a ! EWNHABERLERİ Aydın bölgııi !ilı—nıı;ç_larma devam ediliyor 23 liraya adam öldüren Ali idama mahküm edildi Katil Ali, Durmuşu öldürdükten sonra parmağını kalbine sokmuş Nazilli Menderes fudbol ve volegboltuları Aydın, ( Hususi ) — Aydın bölgesi lik maçlarına dün de vam edildi. Öğleden evel Sü- mersporla, Aydın kulübü va- leybol maçi yaptılar, bu maçı Sümerspor kazandı. Öyleden Sonra futbol başladı. Evyelâ Nazilli - Mendres ve Söke ku- lüpleri karşılaştılar. Bu maçta Meadres dokuz - oyuncu ile oy- nadığı hülde $ — 1 kazandı. İkinci maç Aydın —kulübile Sümerspor —arasında başladı. Sümer spor 1 —0 — kazandı. Meadresspor — çok — çalışmış ve iyi anlaşmış görünüyorlar.. Sümerli oyuncular, Aydınlıları iyi anlaşmaları katiyen ferdi oyuna iltifat etmemelerile yöl- diler. Aydınlı oyuncular en çok idmanlı oldukları ve çok enerji sarfettikleri halde sırf ferdi oy- namaâlarından oyunu kaybettiler. Saha gene çok - kalabalıktı, Nazilli ve Sökeden binden fazla seyirci gelmişti. Halkın spora karşı gösterdiği bu alâkadan dolayı ne kadar sevinsek azdır. Bir katil idama mahküm edildi Aydın Ağırccza mahkemesi, 23 lira 75 kuruş için &dam öldüren bir caninin muhake- mesini bitirmiş katili ölüm ce- zasına çarptırmıştır. — Cinayet geçen Ramazan ayının 26 inci günü işlenm ştir. Hüdise şu se retle cereyan etmişti: Muğlanın Line kamununun katrancı küyünde Durmuş, atına fistık yüklemiş Aydına gelmiş. Fıstığını satarak incir almış, Bu incrleri Çine köylerinde 'a çevirmiş. Vak'a günü öğleden sonra Kabataş köyüne gelmiş; Ali Alşarın kahvesine oturmuş. Kah- veciden atına bir dolu arpa bulmasını istemiş. Beraber Mus- güzel nahiyesi: Birgi Kazanın bit mesire mahalli olan Birgi, tabii güzelliklerle doludur Birgi, (Hususi) — Birgi —Öz demişin en şirin bir. pahiyesi- dir. Kazaya 15 kilometre me- safede bulunması da, — bütün Ödemişlilerin bu güzelliklerden istifade etmelerine imkân bah- nyle—M'- odeıı.lı'lu. ba- har ve yazın ekser pazarlarını burada geçirirler. Çalışkan Nühiye müdürümüz Bay Remzi, Birginin bu vazi- yetini nazarı — dikkate alarak misafirlerin — hertürlü — istirahat- lerini temine uğ aşmakta, ne- | daha — güzelleş: ! pastelleri arasında eğlenmekte, hiyeyi bir kat tirmek için canla başla çalış- maktadır. Hükümet konağının metruk arsası temizlettirilmiş, buraya bol ağaç fidanları dikilmiştir. Birkaç sene zarfında burası bir koru halini Aalacaktır.. Cami yanındaki arsa üzerine kübik bir belediye binası yaptırılmış, etrafıada büyük bir park ku- vulmuştur. Parkta bir de radyo vardır. Gelen misafirler hemi radyo dinlemekte ve hem de ççek pılmiş, iki tarıfa ağaçlar dikilmiş tir. Çarşıda iki Ççeşme yaptırilmış, ta'a adında bir köylünün evine gitmişler. 45 kuruşa bir dolu arpa almışlar. Durmuş — atına binmiş yola çıkmış, Ali Musta- fanıt yanına gelmiş. Durmuşun parası olduğunu kendisini öldü- rerek parasını almalarını teklif etmiş. Mustafayı beraber ve tabancasını da kahveden ala- rak Dürmüşün arkasına düş- müşler.. Dırmuşa Mehmed de- resi denilea mevkide yetişmişler. Ai Durmuşa dur demş ve ve sonra atından aşağı indirmiş sana bir şey söliyeceğim diye- rek dereye doğru götürmüş, bu sırada Mustala korkarak ve ( Ben bu işi yaptmıyacağım ) diyerek köye doğru kaçmağa başlamış; Ali, Durmuşu tam kalbi üzerinden tebancasılı muş ve cansız yere sermiş, kur" banının öldüğünü anlamak için parmağını yaraya sokarak kal- bini dinlemiş, oldüğüne kanaat getirdikten sonra da üzerinde buluna 23 lira 75 kuruşu ala- rak köye gelmiş parayı Musta- fanın evinde saman damına saklamıştır. Ertesi gün vak'a yerinden ge- çen köylüler bir adamın kanlar içinde cansız yattığını ve atının da başının ucunda beklediğini görerek — muhtara, jandarmaya haber vermişler.. Adliye ve za- bıta köye gelmiş, tahkikata başlamış, bir ipucu çıkarmak iça, sabıkalı Aliyi yanlarına | çağırınca Ali titremeğe başla- | miış ve ben öldürmedim demiş, Bundan şüphelenen adliye me- || murları caniyi s kıştırmışlar, cani || suçunu itiraf etmiş, para ve || eörüm âletinin yerini de gös termiş.. Mahkeme, suç ortağı Musta- fanın alâkasını görmiyerek be- raetihe hükmetti. Ölüme mah- küm olan Ali Afşar hükmü dinledikten sonra titriyerek sa- || Tondan çikarken, kurtulan Mus- tafa da sevincinden dili totula- rak birşey söylemeden mah- kemeden ayrılmıştır. istirahat etmektedirler. Üç kılo> metrelik yol da şose olarak ya> ulacık nahiyede elektrik tesi- satı vücude getirilmesi şimdilik imhânsız görüldüğünden İlüküs lâmbaları alınımış ve ışık ihti- yacı karşılanımıştır. Şimdi belediye tarafından bir otel ve mükemmel bir de ga- zino yaptırılacaktır. Bunlarn te- meli gelecek halta atılacaklır. Nabiyeye bağlı köylerde de faalıyet vardır. Kamakçı köyüm de belediya teşkilâtı yapılmış, tütün ekimi Donlar tütün fidele. rine zarar verdi Akhisar, (Hususi) Öte- denberi Türkiyenin birinci sınıf tütününü yetiştiren Akhisarda yeni sene mahsulünün dikimine başlaamıştır. İlk tütün dikimi 7 martta B. Mehmed Sındırgılı tarafından yapılmıştır. Ekim devam ötmektedir. Son zamanlarda birkaç gün devam eden soğuklar ve don fideleri bozmuştur. Bu — sebep- ten yeni sene zeriyatı geçen seneye nisbetle daha az, fakat daha t olacaktır. Tirede bir donma vak'ası Biri sarhoş olmuş, dereye düşmüş Tire kazasının Toptepe mev- kü altında Çöplen deresinde bir donma vak'ası olmuştur. Sabahleyin Dere mahallesinden Başoğlu kahveci İşmail ve Mur tafa oğlu Ahmet yoldan geçe- rek işlerine giderken dere için- de bir cesed gö'müş ve karâ- kola haber vermişlerdir. Derede donmuş vaziyette bu. lunan şahsın Duatepe mahalle- siade oturan Cebeli Sadık oğlu Sakıb olduğu anlaşılmış ve has- taneye nakledildiği sırada he- nüz yaşadiğı görülmüşse de za- vallı bir müddet sonra ölmüş- tür. Yapılan tahkikatta B. Sakı- bın geceleri sarhoş - olduğu ve evine giderken dere içine yu- varlandığı, orada soğuktan don düğu anlaşılmıştır. Hırsızlık Keçecilerde Rizâbey hanın- dan üç boş çuval çalan Hasan oğlu İbrahim tutulmuştur. Eczanelerin bir hafhtalık nöbet günlerini gösterir cetvel: Pazartesi: Kemeraltınde. Şifa; Gözelyalıda Gözelyalış Tililkikte B. Faik; — İki. B. Fusd, Ayvakladı. Halk, gidenem ai Salı: Kemareltında Şifa; Karsatinada B. Eçref; Kemerde Kamer; Alsan- caktâ B. Abmed Lütfi, Eşrefpaşada Kşzelpaya, Çarşamba: Başdurakta Sıhhat; — Karataşta B. Habif, Tilkilikte Yeni İsmir; İrgatpazarında — Asri; — Güzelyalıda Afiyot. Perşembe: Kemeraltında Bilâi, da Güzelyalı, Tilkilikte B. Faik; SA SD Cuma: Kemeraltında İtihat, Güzelya hıda Gözelyalı, Irgatpazamıada Asri; e — İkiçeşmelik; —Alsam. vakta B. Poad. Cumartesi: Başdurakta - Sıhhatş Karantine da B. Epcel — Kemerde Kumer, Eşrefpaşada Eşrofpaya, Pazar: Kemeraltında — Milâl, Karataşta B. Habil, Keçecilerde Yeni İamir; |- İrgatpazarında Ami. Küçük defins Geçenlerde Cumaovası nahi> yesinde bir tarlada (24) Türk altın lirası bulunmuştu. Bu kü- çük defneyi hükümete ihbar edene ihbariye verimesi karar- laştırılmıştır. MURCAZAM yallar aç İmiş, etrafa ağaçlar dikilmiştir. ğ Ödemişin mâruf Bozdağ.:da bir dağ spor kulübü —açılmış, 1860 Metre irtifanndaki bu dağ- da bir de kayak sığınağ — ya- pılmiştir, —rw'—'“

Bu sayıdan diğer sayfalar: