w Dominyonlar, İngilterenin Avrupa işlerine karışma- sını istemiyorlar ——— — ** -— M İngiltere kabinesi, dün toplandı. İr.giltere, Fransa ile Belçikadan başka hiçbir devlete yardım etmek mecburiyetinde değildir Londra, 22 (Radyo) — İngiliz kabinesi, bügün Başvekil Çemberlaynın riyaseti altında toplan- miş ve uzun müddet müzakerelerde bulunmuştur. Bu toplantıda; İngilterenin, Avrupa işlerine karışmaması için Dominyonlardan gelen müra- caatlar okunmuştur. Kabine, yarın da toplanacak ve Başvekil Çemberlayn, perşembe günü gvam kamarasına giderek, haricf siyaset hakkında mühim beyanatta bulunacaktır. Başvekil; Avam kamarasında, İngilterenin, Fransa ile Belçikadan başka hiçbir devlete yardım etmek mecburiyetinde olmadığını söyliyecektir. Nevil Çemberlaya, Çekoslovakya hakkında hiç- birşey — söylemiyecektir, Ihtilâlcilerin, hertarafta ga- lebe çaldıkları bildiriliyor Londrada, gaddarane bombardımanlar protesto edildi. Papa da, açık şehirlerin bombardıman edilmemesini istedi talonyanın, Cumhuriyetçi İspan- Londra, 22 (Radyo) — İhti- Barselon, 22 (A.A.) — Dün saat 4/30 da Reus civarında bir hükümet tayyaresi iki asi tayyaresile muharebeye — tutuş- muş ve bunlardan birini düşü- rerek diğerini de yaralamıştır. Yaralanan tayyare bombalarını denize attıktan sonra kaçmıştır. Barselon, 22 (A.A.) — Milli nın — tebliği: Düşman 47 tank ve birçok “tayyare ile Kastelserastorrevilla istikametindeki hattımızı yar- mağa birkaç defa teşebbüs etmişse de tamamen tardedildi. Torrevilla üzerindeki Calandra istikametinde — bir hücumdi sonra düşman hafifçe hati miza sokulmağa muvaffak olmuş ise de parlak bir mukabil hü- cumdan sonra çekilmeğe mec- bur kalmıştır. Düşman tayya- releri sahilin birkaç noktasını ezcümle Tortosayı bombardı- man elmiştir. Barselon, 22 (A.A.) — Dün akşam saat 18 de son hava bombardımanlarından ölenlerin künu 820 ye — yükselmekte i. Henüz enkaz altında bir k cesed mevcuttur. Paris, 22 (Radyo) — İhtilâl- eilerin; Katalonya ile Barselon üzerine taarruza başladıkları ve bütün cephe üzerinde top ate- şine devam edildiği haber ve- rilmektedir. Paris, 22 (Radyo) — Şimali Aragon cephesinde — başlıyan muharebe, şiddetle devam edi- yor, İhtilâlcilerin açtıkları topçu ateşi, büyük tahribat yapmak. tadır. General Franko kuvyetleri, Oeska kasabasının şarkına doğ- ru ilerlemektedir. Cumhuriyetçiler, müdafaa hat- tını terkederek geri çekildiler. “Son haberler, muharebenin yüz kilometrelik bir cephede cereyan ettiğini bildiriyor. Paris, 22 (Radyo) — Havas ajansına göre; ihtilâlciler, cum- huriyetçilerin müdafaa hattını yarmışlar ve ilerliyerek, müte- addit kasabaları işgal eylemiş- lerdir, Saragasa, 22 ( Radyo ) — Cenubi Aragon — cephesinden alınan — haberler; - ihtilâlcilerin, sahile doğru ilerlemekte ol- duklarını bildirmektedir. Barselon, 22 (Radyo) — Ka- yadan ayrılacağı hakkındaki baberler yalandır. Londra, 22 (Radyo) — Niyöz Kronikl gazetesine göre; Gene- rai Frankonun emrinde yedi yüz Alman:İtalyan tayyaresi ile yetmiş bin İtalyan askeri bulun- maktadır. Aykr” gâzete; — Almanların, İrden cıvarındaki Erlas mevkiüni tahkimü ” ettiklerini haber ve- riyor. lâlcilerin, açk şehirleri bom- bardıman etmeleri ve bu hare- ketlerini mütemadiyen tekrar eylemeleri, burada umumi bir üceniklik husule getirmişti. Bu ::1 betle, yimi'îlı kişi bir mil miş ve general Fran- kon:: zı.ıygıddınını hareketini protesto eylemiştir. WVatikan, 22 (Radyo) — papa, açık — şehirlerin bombardıman edilmemesi için general Frân. koya bir nota vermiştır. Çin, sonuna kadar harp edecek Japonların son bir taarruzu, mühim zayiat verdirilerek defedildi Hankeu, 21 (A.A.) — Çin Ajansı, 20/3/1938 — tarihinde bildiriyor: Hsupoikongdaki askeri hare- kâtın şefi Japonların Sansideki ileri hareketini Mareşal Hin: denburgun Tanenbergde — ka- zandığı muzafferiyete benziyen iddialarım gülünç olarak tavsif etmiştir. Sansideki Çin kıtaatı' olduğu gibi duruyor. Buna mukabil bu dağlık mıntakaya gren altı düşman fırkası orada tamamen mücerret bir hâlde kalmıştır. Cangtseden gelen son haber- lere göre, Çinliler Lingfengi geri almışlardır. Ve Japonlar Pingyao yakıninde mühim bir bozgunluğa maruz ka'maktadır- lar. Bir Çina taburu Fonlingtu şehrine karşı — yapılan taarruzu takviye için sârı nehri geçimiş- tir. Japonlar bu şehirde geçen cumartesi günü 200 ölü vermiş- lerdir. Sarı nehri “Sansinin doğu şimalinden geçen küçük düş- man müfrezeleri tamamen imha edilm ştir Santungun cenup cephesinde Linyideki Çin sağ cenahına karşı yapılan Japon hücumu düşmana büyük zayiat verdiri- lerek tardedilmiştir. Halen Tengsienin şimalinde Tsingpu — demiryolu boyunca şiddetli bir muharebe cereyan etmektedir. Paris, 22 (A.A.) — B. Sunfo, Çin sefarethanesinin — salonla- rında matbuat mümessillerini kabul ederek Çinin sonuna ka- dar harbetmeğe karar vermiş olduğunu - bildirmiştir. ileyh demiştir ki: — Çin insafsız J Muma- tudiyetini muhafaza etmek için mücadele ediyor. Memleketin hayatı mevznu bir ihti âfta bir anlaşmanın yeri yoktur. Biz teslim olmıyacağız. Son nefesi- mize kadar düşmanlarımız eski yüksek kültür sahibi mağrur ve sulhu seven bir milletin esarete katlanamıyacağını — anlayıncaya kadar devam edeceğiz. Bugün komşumz bizi icbar ettiği için B. Kemal Zam Merkez bankası aumurm direktörü oldu Ankara, 22 (AA.) — Hu susi sürette ihtihbaratımızâ gö- re Cumhuriyet Merkez bankası umum müdürü B. Salâheddin Çım sıhhi sebeplerden dolayı istifa etmişlir. Bu istifa kabul olunarak ye rine Ziraat bankası umum mü: dürü B. Komal Zaimin tayini ve Ziraat bankam umum mü- dürlüğüne de mezkür banka müdürü umumi muavini Nusret Mithatın getirilmeleri hükümetçe tasvib edilerek keyfiyet yüksek tasvibe arzolunmuştur. Pol Bonkur Yakında memleketi. mize gelecek İstanbul, 22 (Hususi) —Fran- lariciye Nazırı Pol Bonku- rün, yakında memleketimize ge- lerek Ankaraya gideceği haber veriliyor. Ankara Orman birası fabri. kası genişletiliyor Ankara, 22 (Hususi) — An- kara orman birası fabrikasının tevsiine devam edilmektedir. İnşaat yakında tamamlanacak- tır. Ankara birasının evsafı, beynelmilel bira enstitüsünde tahlil ettirilmiş ve Orman çiftliği arpası ile yapılan biranın ev- safı takdir edilmiştir. Fabrika idaresi, memleketin her tarafında bira satışını temin için tedbirler almıştır. 22 bin hektolitre olan bira sarfiyatının 30 bin hektolitreye çıkarılma:- sını temin etmiştir. Orta tedrisat Muallimli ği sınavla. rında kazananlar yardım görecek Ankara, 22 (Hususi) — Mas- rif Vekâleti Orta tedrisat mual limliği için yazılı ve sözlü sı- navlarda —muvaffak — olanların ailelerine yardım edilmesini ka- rarlaştırmış ve 938 büdcesine tahsisat koymuştur. Alman ateşemiliteri Örgeneral Cevadın mezarına çelenk koydu Tİstanbul, 22 (Hususi) — Al- man ateşemiliteri, bugün mer- hum OÖrgeneral Cevadın me- Milyonlarca insan silâaltına aba-| zarına giderek, hükümeti na- mıştır. Bir nesilden fazla devam | mına çelenk koymuştur. eden bir müddet ponyaya karşı gösterdik. Fakat neticede kuv- vete karşı kuvvetl emukabele etmek mecburiyetinde kaldık. B. Sunfo, hükümetini komü- nisilerden ilham aldığı hakkın- da Japonlar tarafından ileri sü- ddiayı cerhedek demiş zarfında Ja- tir kiz — Milli bir tehlike kaşısında Çin komünistleri her şeyden evel kendilerini — vatanperver addederler. Esasen komünizm nazariyeleri Çin halkına ya bancıdır. Sunfo, netice olarak bütün milleti mütecaviz — kuvyetlere, anarşiye ve kargaşalığa karşı bir. ve uysallık, Afyonların taksitleri Defaten veriliyor İstanbul, 22 (Hususi) —Uyuy turucu Maddeler İnhisarı, taksitte ödenmek üzere evelce mübayaa ettiği Afyonların geri kalan taksitlerini defaten ver- meğe başlamıştır. samammana — —— —— tek cephe halinde durmağa davet etmiştir. Sunfo, on gün kadar evel Moskovadan gelmiştir. Mumai- leyh yakında Londraya giderek orada on gün kadar kalacak, sonra Çine dönecektir. İzmir halkına Mârt 257 ucuz ev temin etmek mümkün müdür? Bugün yalnız Avrupa memle- ketlerinde değil, Şimali Afrika, Hindistan, Hindiçinide — bile üslüpta ma- etmek müm- küadür. İzmirde acaba bu şe- kilde, hiç olmazsa henüz inşa edilmemiş olan yangın yerlerin- de işe başlıyarak, maballeler kurmak mümkün olur mu? Ankarada ve daha birçok şe- hirlerde inşaat kooperatifleri, Fransada “Louchbeur, kanunu, İtalyada “Bonification, çalışma: larile yalnız ğil, hatta şehirler bile kurulmuştur. Yaşadığımız muhiti güzelleş- tirmek, şenlendirmek — iştiyakı ve nihayet medeni bir hayat yaşamak arzusu her şehirlinin en büyük emelidir. Devletin — başardığı büyük mikyastaki işlere halel getirme- den, yalnız manevi yardımını istihsal ederek kendi yağımızla kavrulmak imkânını evvelâ ara- mak icap eder, Her teşebbü- Ssün esası paradır. Bu işi başar- mak için lâzım olan para nere- den veya nerelerden temin edi- lebilir? İlk hatırımıza — gelen teşkilât, bir (konsorsium) vücu- de getirmektir. Konsorsium, müteaddid kredi müesseselerinin — cüz'? — mik- tarda ortaya para koymaların- dan meydana gelir. Bu teşkilât, ticaret hayatında tesadüf edilen herhangi bir teşebbüsün ser- mayedarlar yardımile başarıl- ııırndu fııılı değildir. K Her kredi müessesesi, getirecek bir işe girmesini ister. Sermayedarların koydukları pa> ranın getireceği kâr (faiz) ve emniyet meselesi (ipotek hakkı) mukavele ile tesbit edilir. W Belediye, kendisine ait ara- ziyi ortaya koymakla konsorsi ÇİMD İKLER kâr | uma iştirak etmiş olur. Uzun vadeli fakat teminatlı borç pa- ra vermek istiyen herkes bu bu işe girebilir. İkincisi plân meselesidir. Ev- velâ yangın yerlerinde, sonra da şehrin diğer mınta- kalarına şamil olmak üzere ( Bahçeli evler plânı ) tesbit olunur. Bu evlerin daha ziyade az paralı kimselere aid olma- sım temin etmek lâzımdır. Her türlü suiistimalin önüne geçmek, huzar hakkı gibi ida- re heyeti azalarına havadan para vermemek, temin edilecek paraniın yüzde yüz bu işe haz- redilmesini mümkün kılmak için belediyenin idaresi altına koymak fikrimize daha mülâ> yim gelmektedir. Borç para mestlesi, amortis- man şekli, bu gibi evlerin ne yolda inşa edilecekleri, mühte- fnel suistimalleri önleyecek ted- birleri ve ilâhire mevaddı ince- lemek uzun uzun fikir ve mülâ- hazalar yürütmek mümkündür. gönül arzu eder ki bu teklifimizin kabili tatbik olup olamıyacağı üzerinde alâkadar makamlarca bir nebze duruk- sun. Türlü memleketlerde yapılan to lerin iyi ve kötü taraf- larinin tetkikile elde edilecek neticeniğ memleketimize tatbik imkânlafını arayıp - bulabildiği- miz gün, İzmirimiz güzel bir çiçek bahçesi kadar cazip olur. Fransada ormanlar yanıyor Paris, 22 (Radyo) — Fram sanın birçok — yerlerindeki or- manlar yanıyor. Hükümet, bu ormanların ne suretle ateşe ve- rildiğini tabıkik etmekte ve ate-> ormanlara sirayet et =:d-2.. için tedbirler almak- tadır. vüze Vaj Hak denen tarihi oyuncak Zavallı hak, oldum olasıya gözü yaşlı, bağrı taşlıdır. Kendi- sini müdafaa ederken, yüzde doksan derin derin inler. Kuvvet- linin haktan bahsetmesi, tamamile yirminci asrın marifetidir. Ha kikatte kuvvetli olan, yumruk sayesinde| esasen her İstediğin mıştır ve almaktadır. Böylelerinin ağzında hak, iyi yerleşmemiş takma dişlere benzer, insamı bir hayli gülünç yapar. İkide bir falsolu sesler çıkarır, bazan da sırıtır, çeneyi zorlar, Ben kuvveti, öksüz, bakımsız çocuklara benzetirim. Taşıdıkları cevherler, ekseriya yabana giden bu yavrular, nasıl ki herkes ta- rafından itilir, kovulur, — iltifat görmezse, hak ta öyledir. Hele siyasette, zavallı; kapı kapı dolaşır, ona bir yığın kuyruk takılır, bir yığın şekil verilir ve zavlllı ne olduğanu anlıyâmaz. » gün gelir ki, kendi mahiyetinin Hani şöyle bir beyit vardır: Kimse idrak etmedi münâsını davasının Biz dahi hayranıyız d Büyüğün küçüğü — tokat güzelin çirkine yan bakması, vet bulur. yanarım, Evet, asıl fecaat yı bi mânâmızın akıllının budalayı aldatması, Güzelin gururuna mutlaka bir de (hak) ilâve edilmiştir. Kelime oyunu içi n le yuvarlanip gidiyoruz. Hakikati tepetakla yapıp, beyaz ikea siyaha boyayıp biribirimizi aldatıyoruz. Ha- yatta uğraştığımız, yaptığımız, söylediğimiz, düşündüğümüz ve is- tediğimz şeyler arasında ne kadar zıddiyet var? j Yazımı yavaş yavaş ciddiyete sürükliyecek gibiyim. Halbuki böyle şeyler, benim branşım haricindedir. Dün akşam, bir lokantacı, müşterisinin istediği bir rostoyu yedi tenceredan hazırladı ve gönderdi. Bea de orada idim. Lo- kantacı tanıştığım bir zattı. Başın “— Her zaman yemek hususunda ukalalık eder -dedi- — rica ederim, ben de ona böyle bir rosto yedirmekte haklı değil mi- — âlladı: yim? Şimdi yisin de tekrar homurdansın., Gitta Alpar - Jules Berraz Hakkın şu girdiği hale bakın Allah aşkinal. lhamra ldresinde Milli Kütüphane Sinemâsı Bugün iki muazzam filim birden 1- Faka Basmaz LAUREL ve HARDY Tarafından yaratılan büyük Filim Türkçe Sözlü 2 - Casus Aşkı Tarafından vücuda getirilen Fransızca Sözlü büyük şaheser Seans: Laurel-Hardi 3.30 - 6,30 - 9,30 da —Casus Aşkı 2-5-8 Çimdik ve Constat Remy - Jean Galland limin cahile burun kıvırması, zen- ginin fakirle eğlenmesi bile hep birer (hak) mefbumu içinde kuv- — buradadır. ve ben, daima buna Ai —e