Dilimize çeviren: Yazan: Şükrü Kaya Hanri Bero —— —3- bir refiki oldum. Öyle bir Ben öyle fenalaştığım zaman- lar yavru melek de gülmeğe baş- lar. Bütün — zevkile güler, o güldükçe ben de kazlar gibi iki tarafa yalpalamağa — başlarım. İşte bizim onunla başbaşa geçir- diğimiz zamanlar hep — böyle geçer. Nasıl kargaları bile gül- dürecek hal değ.l mi? Ne yapa- yum? Kalın ve kaba sesimle, davul gibi karnımla, kocaman ellerimle her şeyi birden bozu- veririm korkusle bu kadarla iktilaya mecbur - oluyorum. Bir akşam az kaldı önünde diz çökecektim. Düşünün bir kere benim diz çökmemi! Kadıncağız muhak- kak gülmekten bayılırdı. Bereket versin son dakikada aklım ba- şıma girdi. Fakat kıl kaldı hal Daha bir az vaktimiz var, size hikâyemi, hayır hikâyemi değil niçin bu kadından ümidlendi- ğgimi anlatayım. Kadının kocası — uğursuzun biri; evet efendim kendisi benim çocukluk arkadaşımdır, malımı bilerek söylüyorum. Çekilmez, manasız bir adam, en kötü, en bayağı karıların ya- nında bile kuyruk sallıyan, her eteğin peşinde koşan aşalık bir zampara, Şakaklıaı — kırarmış, kuüdretten sürmeli gözlü dolğun keseli, bulâsa bu gibi işlere lâzım olan her şeye malik bir adam; fazla olarak bu ayardaki * #damlara pek ziyade yaraştığı ütere kurnaz, düşüncesi., yılışık, sinsi ve her türlü ahlâk kayıd ve endişelerinden —azade bir çapkın. Szde bilirsiniz yaf Bu sıfat- lar böylelerin işine çok yarar. Kendilerini mukavemet edilmez zannettikçe mukavcmetsiz olur- lar. Boyuna, posuna mağrur olmak, terzisine güvenmek, aşk işlerinde bu gün dahi murada çabuk ermenin en kısa yoludur. Ben kıskançlık, hased nedir bilmem; bunu öğünmek - için değil böyle olduğum için söylü. yorum. Başkalarının mevkii hiç bir vakit benim tombul genç- liğimi rahatsız etmedi. Çocukluk arkadaşlarım daha — mektepte genç zamparalık rolünü talim ettikleri zaman ben de kendimi sadiçliğin acı inceliklerine alışt riyordum. Şüphesiz o zamandan- beri başkalarının go:)'lşl'"n'ı ahlarını ve itiraflarını dinliye dinliye olacak; kendimi âdeta âşıkların gönüllü sadıçı farz- ediyorum! Onun için rica ederim şu kadının kocası hakkında söyle- diklerimi kıskançlığıma hamlet- meyiniz, Hikâyemin sonu da gös- terecek ya. Söyliyecek'erimi bir izah daha doğrusu bir zaruret gibi telâkki ediniz. Eğer bu adam dediğim gibi bir çapkının biri olmasaydı karısı onu terk- etmez, ben de o kadına âşık olmazdım ve şu başıma gelenler ne beni bu sevimli diyara geti- rir, ne de sizleritanımak zevkine nail ederdi. Her ne ise ben bu adamın hayatına pek yakından karıştım ve âdeta kendisile içli dışlı ol- dum. Düğünlerinde — şahittim. Balayına — giderlerken seyahat çantalarını v gonlarının kapısına kadar götüren bendim. Ve sizin de (anlıyacağınız üzere) kurduğu ,Genç yüvanın — gnlmık bilmez A AM —————T———HTA——”: dost ki onsuz balayı tatsız bir hale gelecek; ve fena mevsimler geldiği zaman genç kadınla kocanın sevdalı ufuklarında top- lanacak bulutları dağıtacak hoş ve tuhaf bir adam. Bana bir bakınız işte azizim ©o adam benim. Bu hal tam altı sene sürdü. Ben tam altı sene çan kulesinin altındaki şişkin bir kubbe tevek- külile —mütemadiyen — kocanın itiraflarını ve kadının — hıçkırık- larını dinledim. Çünkü söyle- meğe hacet varmı bilmem? Bizim delikanlı çok geçmeden dalaveralarına başladı. Fakat şurasını da unutmayr niz ki çiftin üçüncüsü olmak rolünü adamakıllı oynadım. Ha- nım, kocasının münasebetsizli- ğinden iyiden iyi şüpheleniyordu. Fakat sayemde ya'nız şüphelen- mekle kaldı. Bana mahirane sualler sorar ve bir takım usta- lıklı suallerle havai, hoppa ko- casının — dolambaçlı yalanlarını tutmak isterdi. Boşuna gayretl. Ben yalaız arkadaşımın sırlarını faş etmemekle kalmadım hatta bana pek te şeref vermiyen bir | gayretkeşlikle bu kocaman sura: tımın telkin ettiği emniyetbahş safiyeti mütemadiyen onun yalan- larının ve çapkınlıklarının - hiz- metine hasrettim. Halbuki ben neler biliyordum! Çünkü bu çapkın asıl hak sahibi müstesna olmak üzere ANADOLU 18 Künunueve) Japonyanın maksadı, Çini - baştanbaşa işgal etmektir Gümrük imtiyazlarından başka, Çinde ecnebilere 'Tokyo, 17 (Radyo) — Japon- ya nazırlar meclisi, imparator- luk meclisi ile bir arada topla- nacak ve (Nankin)in sukutundan sonra hasıl olan vaziyeti tetkik ettikten sonra, alınacak yeni tedbirleri tesbit edecektir. Şanghay, 17 (Radyo) — Çin bataryaları, (Yançe) ııehrındeh omrumuz zevkini rasgele her kadınla pay laşan takımdandı. Eğer günün birinde üçümüz birlikte Lon- draya seyahat etmeğe kalkma- saydık vaziyet hâlâ öyle devam eder gider ve ben de kemali memnuniyetle ailenin kirli esrar çıkınlarımı taşır darurdum. Asıl benim derdim Londrada başladı. * .. Sizin gibi bir taşralının -affe- : dersiniz. maksadım asla sizin taşralı olduğunuza tariz değildir- gözüne nekadar garip görünürse görünsün, seyahatler hovarda bir kocanın çapkınlıklarına hiçste müssit değildir. Maksadım karı- sile ve eski bir arkadaşile bütün dünyayı dolaşmağa kalkan bir kocadır. Evdeki çapkın'ığın ra- hatına, kolaylığına diyecek yok- tur. - Aldatılan için — gözlerini yummaktan başka bir zahmet kalmaz. Ha'buci yollarda iş baş- kalaşıyor. Otel - salonları, tren- lerin dehlizleri, vapurların kama- raları biç bir şeyi karanlıkta bırakmıyor... — Sonu var — Bir Fransız gemisi tecavüze uğramış Cebelüttarık, 17 (Radyo) — Bir Fransız harp gemisi, Cebe- lüttarık açıklarında mechul - bir harp gemisinin tecavüzüne ma- ruz kaldığını telsizle bildirmiş ve yardım istemiştir. Amerika deniz nüma- yişi yapmıyacak Vaşington, 17 (Radyo) —Âme- rika Hariciye Nazım B. Kordel Bazı kimselerden bahseder- ken: — Hayatını gülüp söylemek- le, türlü türlü eğlencelerle ge- çirmiştir, veya: — Bütün ömrü çalışmakla geçmiştir, deriz. Halbuki bunların hiç biri doğ- ru değildir. Bir insanın hayatta en çok yaptığı şey nedir? Ne eğlenmek, ne yiyip içmek, ne gezib tozmak, ne de çalışmak: Uyku.. Evet, bunu bize 80 yaşındak “r adamın hayatını nasıl geç Hul Japon sularında bir deniz nümayişi yapılması için Ameri- kaca hiç bir teşe'büs vukubul: madığını söylemiştir. Yurddaş! Portakal mevsiminde bol bol reçel ve şurup yapmayı sakın unulmal! diği hakkında yapılan bir ista- tistik gösteriyor: Ele aldığımız adam 80 sene yaşamıştır. Yani 29,220 gön, veya — 701,280 — saat, yahud 42,076,800 dakika veyahut da 2,524,608,000 saniye. Buna mukabil bu ömrün bar- Bir Japon fabrikasındaki kızlar askeri talimlerde İngiliz gemilerine ateş açmış- lardır. İngiliz gemileri, derhal mukabele etmişlerdir. Paris, 17 (Radyo) — Mareşal (Şang-Kay-Şek) cenubi Çin ma- kamatına bir emir vermiş ve Japonlara mukavemet için şim- diden hazırlıklara başlanmasını bildirmiştir. nasıl geçer? 4 sene aşk, 6 sene can sıkıntısı, 5 sene 346 gun de yemek yeriz candığı işler şunlardır: Yapılan iş — Sene Gün Saat Dakika Uyku 26 31218 22 Çalışma 21 9214 40 Can sıkıntıs. — 6 11214 10 Yemek yemek 5 346 5 12 Beklemek 5 302 16 45 Aşk 4 39 8 27 Gezme 4:22:15- .8 Seyahat 327318 24 Gazete okumak 1 243 7 18 Bundan sonrakiler artık insa- nın hayatında bir sene bile iş- gal etmiyen işler: Yapılan İş Gün Saat Dakika| Tıraş —». Para vermek 140 23 59 lini yazmak 48 14 58 Ayakkabı giymek 39 19 18 Saate bakmak — 30 9. 36 Kapı açmak 29 4 47 Çacuklarla alâka- dar olmak 26 14 33 Kalemini mürekke- be batırmak 2113 36 Kravatını bağlamak 18 12 — 6 tiyatroda bulunmak 16 6 20 Burnunu silmek 13 8 28 Sigara içmek 12 16 25 Kol ve yaka düğ- mesi takmak 6 21 25 Aynaya bakmak $i 3Hiriillk Esvemek 4 2:1:26 Köpeğini çağırmak 2 14 20 Gülmek HAŞ IS Görüyoruz ki insanın hayatın- da en çok yaplığı şey uyumak,. ea #ti da gülmekmiş. verilmiş bütün ımtıyazlar lâğvedildi. Ongon mıntakasındaki lngı- | lizler, harbin cenubi Çine sira- yetinden dolayı endişededirler. Çinliler, Kantonda büyük ha- zırlıklara başlamış bulunuyorlar. Nankin, 17 (Radyo) —Şehrin sukutundan bu güne kadar Nankin abalisinden 15 bin kişinin silâh- ları alınmıştır. Japon askeri ma- kamatı, müsellâh halkın evlerini yoklamakta ve bulduğu cepha- neyi müsadere etmektedir. Pekin, 17 (Radyo) — Japon mehafili, bundan sonra ecnebi- lerin bir çok imtiyazları etra- fında yeni tetkikat yapılacağı kanaatini göstermektedir. Söy- lendiğine göre, gümrük imtiya- zından başka diğer ecnebi im- tiyazların hepsi kaldırılacaktır. Hong-Kong, 17 (Radyo ) — Japonlaşın cenubi Çinde hare- kete geçmeleri iht malini dikkat nazarına alan İngiliz makamatı, İngiliz-Çin hududuna hâkim beş noktada tarassut mahalleri vü- <ude getirmişlerdir. Paris, 17 (Radyo) — Harbin, cenubi Çine sirayet etmesi mü- nasebetile İngiltere, seri tedbir- ler almakta ve müstemlekesini takviye için asker göndermek- tedir, Nankin, 17 (Radyo) — Japon ordusunun kısmı küllisi, Ge- neral (Maçvi) nin kumandasında bu gün şehre girmiştir. Japon askeri, büyük caddeler- de bir geçid resmi yapmıştır. Geçid resmi, 13,45 şe kadar de- vam etmiştir. Deniz kuvvetleri — komutanır Amiral (Aseğava), geçid resmin- den sonra bir söylev vermiş ve, Çin * Japon harbinin, (Nankin) şehrinin sukutu ile sona erme- diğini, bundan sonra daha bü- yük harekâta başlanacağını, Pan- çe) nehri hâdiselerinden - dolayı Japonyanın müteessir olduğunu söylemi İtalya - Cenubi Amerika Hava nakliyatı Roma, 17 (Radyo) — Tay- yâreci Stopani tayyaresile Sar- donya adasından cenubi Ame- rikaya hareket etmiştir. Bu se- yahat, İtalya ile cenubi Ameri- ka arasında bir hava hattı tesis etmek için tertip edilmiştir. Düf Koper “Yançe,, hâdiseleri için ne diyor? Londra, 17 (Radyo) — Mu- hafazakârlardan birinci Amiral Lord Düf Koper bir nutuk irad ederek, uzak şark hâdiseleri hak- kında tefsirlerde bulunmuştur. Düf Koper, (Yançe) hâdisesin- den sonra söz söyliyen ilk Na- zırdır. İngiliz bahriye Lordu demiş- tir kiz “— Tokyonun teessüf ve tar- ziyelerini beyan eden notasını ve mesulleri cezalandırmağa ka- rar vermiş olmasını kabul etme- miz lâzımdır. Harp mıntakala- rında ilk defa cereyan etmiyen bu gibi feci hadiselerin tekerrü- rüne mani olmak için tedbirler alınacağını ümid ederiz., Venedik Sarayında B. Mussolini bütün amirallerle konuştu Roma, 17 (Radyo) — İtalya Başvekili B. Mussolini, bu gün öğleden sonra Venedik sarayı" * nın büyük salonunda bütün amirelleri kabul etmiştir. B. Mussolini, donanma işleri ile siyasal meseleler hakkında amirallerle uzun müddet konuş- muşlur. Amiraller Venedik sarayından Ççıktıktan sonra meçhul asker abidesine gitmişler ve çelenk koymuşlardır. Amerika donanması manevralara başlıyor Nevyork, 17 (Radyo)— Amer rika donanması, yakında manev" râlara başlıyacaktır. Manevralar okyanusun cenubunda olacaktır. Ingiliz notası ve gazete lerin son makaleleri Japonya Hariciye Nazırı, notayı alır ken tekrar teminat verdi Londra, 16 (AA.) — İngiliz gazeteleri Japon hükümetinin İn- giliz notasını en ağır manada tefsir etmesi lâzım gelmekte ol duğunu peşinden ihtar etmekte- dirler. 'Times gazetesi İngiliz notasını okumanın Japonlar için her halde hoş bir şey olmıyacağını yaz- maktadır. Tokyo hükümetinn Yangtze hâdiseleri üerine yapmış olduk- ları protestolarda İngiltere ile Amerikanın göstermiş oldukları sıkı teşriki mesaiye büyük bir ehemmiyet atfetmesi lâzımdır. Bu gazete Japon ordusunu çok şiddetli tedbirlerle beyelmi- lel kanuna riayete davet etmek- tedir. Manches'e Guyrdan gazetesi, üzek şarktaki İng.liç men fi ile Togiliz nüfazurun — muhalazası için ittıibaz edilmesi Tâzımyg Jen tedbirler hakkında çok - iüyük bir ketumiyet gösterilmekte oldu- ğunu yazmaktadır. İngiltere hü- kümeti muayyen br . hâdiseler hadudunun aşılması halinde İn- gilterenin bir Uzak şark devleti olmak itibarile mevcudiyetinin tehlikeye gireceğini müdrik bur lunmaktadır.Her ne kadar Ame- rikan efkârı umumiyesinde uzak şark meselesi hakkınde derin bir ihtilâf mevcud ise de Yangtze hâdiseleri herhalde Amerikada büyük bir tesir hasıl etmiştir. Deyli Telgraf gazetesi, İngiliz milletinin Tokyoya gönderilmiş olan notada kullanılan tabiratın kullanıldığı şekilde ve hatta da- ha şiddetli olmasına intizar et* mekte olduğunu yazmaktadır. İngiltere hükümeti büyük bir sar bırla ahval ve şe aitin mahal göstermiyeceği derecede ve sâ” bırdan daha - fazla bir, taham” mül göstermiştir. Tokyo, 16 (A A) — Hariciye Nazırı B. Hirota, b: gön İsgiliz notasının tevdi: sırasında bâd $© dolayısile Japo: hü-ümetinin teessürlerini yeniden beyin ©” m ş ve bu kabilden hâ ise eri* tekerrürüne mani olmak - içit müktezi tedbirlerin — alınacığ! hakkındı tem.nat vermişt r.