18 Künuauevel Suriye politikacıları, Irakı aleyhimize çeviremediler İrak ricali, yapılan müracaatları reddetmiş ve Türkiye - Irak dostluğunun, sarsılmaz bir derecede olduğunu bildirmişlerdir ——— .—— p ç İstanbul, 17 (Hususi) — Suriye poletikacıları, İrakı kendileri lehine ve Türkiye aleyhine çevir- | Alte Japon yakalandl meğe yeltenmişlerse de muvaflak olamamışlardır. Son gelen haberlere göre, İrak ricali, bu husustaki teklif ve müracaâtı şiddetle reddetmişler, İran-irak hudut ihtilâfının hallinde hükümetim'zden gördükleri büyük yardımı unutamıyacaklarını ve Türa-lrak “dostluğunun, sarsılmaz bir derecede bulunduğunu söylemişlerdir. ——— el üsküdarda esrarengiz bir cinayet oldu 60 yaşlarında bir ihtiyar, ağzına bez- ler tkanmak suretile öldürülmüştür. İstanbul, 17 (Hususi) — Şehrimizde esrarengiz bir cinayet vu- kubulmuş, hâdisenin mahi'eti henüz aydınlatılamamış, failleri de yakalanamamıştır. Cinayet, Üsküdarda işlenmiş ve meçhul şahıslar, 60 yaşında Omnik isminde birini ağzına bezler tıkıyarak öldürmüşlerdir. Cina- yetin hırsızlık kasdile yapıldığı tahmin edilmektedir. Kudüs Arapları, dün bir nümayiş yaptılar Nablus Beleîii—ye_reisinin katli, umu- mi bir asabiyet uyandırdı iDEmnir ei Kudüs, 17 (Radyo) — belediye reisinin katli münase- betile üç bin Arap büyük parkta nümayiş yapmıştır. Arap lider- leri söz alarak, Arapların bu hâdiseleri hiç bir zaman unutmıya- caklarını söylemişler, düşmanlarından intikam almak için çalışa- » gaklarına dair and içmişlerdir. Nümayişçiler alay halinde hükümete gi zahürat yaparak, kendilerini müdafaa için saade edilmesini istemişlerdir. Müddeiumumilik, Ahmed Emin hakkında dava açltı Ahmed Emin, İstanbul Valisine “dağlardan üstün Bizans imparatoru,, diye hitab ediyor İstanbul, 17 (Husust muhabirimizden) — B. Ahmed Emin Yal- mân, Tan gazetesinde “Atatürke minnet ve şükran, serlevhalı bir makale yazmıştır. Müddeiumumilik, bu yazıyı memurların şeref ve haysiyetine nakise verici mahiyette gördüğünden, Tan Başmuharriri aleyhine dava açmıştır. B. Ahmed Emin Yalman da, İstanbul Vali ve Belediye reisi B. Muhiddin Üstündağ aleyhine bir dava açmıştır. 'Tan Başmuharriri bu gün neşrettiği bir makalede de Valiyi şid- detle tenkid etmekte ve kendisine, “dağlardan Üstün Bizans İm- parâtorul, diye hitab eylemektedir. B. Ahmed Emin Yalman, ayni makalede ismini vermediği bir , meydanda da te- âh taşımalarına mü- mebusun da beyanatını neşretmektedir. İsmi verilmiyen mebus bu beyanatta; İstanbul Valisi aleyhine Meclise bir takrir verdiğini, fakat bunun neticelenmediğini söylemekte ve Vali yüzünden İstan- bulun eski şeklinde en ulak bir değişiklik bile yapılamadığını ileri sürmektedir. Diğer taraftan otobüs meselesi tahkikatına da devam edilmektedir. Nuri paşa Filistin müftüsü ile temaslara başladı Arap âlemi, Nuri paşanın seyahatine büyük ehemmiyet atfediyor Beyrut, 17 (Radyo)— Sabık Irak Başvekili Nuri (paşa) Filistingi müftüsü ile konuşmak üzere buraya gelmiştir. Nuri (paşa) büyük müftü ile konuştuktan sonra Kudüse de gi- decek ve Arap komitesi erkânı ve İngiliz rüesasile temasa gele- HrüL Üa ö < DĞ Londrada Feci tayyare kazası Londra, 17 (Radyo) — İki İn- giliz harp tayyaresi, saat 17 de biribirine çarpmış ve düşerek parçalanmıştır. Tayyarelerde, yal- nız birer - pilot vardı. Bunların cesetleri kömür halnde ve par- ça parça bulunmuştur. Romanyada ANADOLU Istanbulda Feci bir otomobil kazası İstanbul, 17 (Hususi) — Bu gün feci bir otomobil kazası ol- muş; şoför Arif idaresindeki otomobille Halime adında bir kadını ezmiş ve öldürmüştür. Şoför tutulmuştur. Vilâdivostokta Paris, 17 (Radyo) — Ruslar, Vilâdivostokta altı Japon tevkif eylemişlerdir. Japonya, bu münasebetle Rus- ya Hariciye Nezaretine bir nota vermiş ve tevkif olunanların, derhal tahliyesini istemiştir. Almanya Bir milyar marklık dahili bir istikraz akdediyor Par's, 17 (Radyo) — Alman- ya, bir milyar marklık dahili bir ıstıkraz için tahvilât çıkarmıştır. Tahvilât satışına yarından itiba- İntihabat mücadelesi | ** başlanacaktır. Bükreş, 16 (A.A.) — Havas Ajansı muhab rinden: 20 Birincikânunda yapılacak olan intihabat içia şimdiden gi- Fişilmiş bulunan mücadele son derece — şiddetlidir. ve — her gün kanlı vak'alar zuhur etmek- tedir. Demirmuhafız Tejyonerle- rinden 100 kişi tevkif edilmiş- tir. Dah | ye Nazırı bütün prefe- lere asayişn muhafazasına aid tedbirlerin takv yesini emretmiş- tir. Kaçakçılar Karlara gömüldü Zurih, 17 (Radyo)— Dört ka- çakçı karların altında kalarak kaybolmuşlardır. Bunların İtalya tebaasından olduğu anlaşılmıştır. Fransız büdcesi Paris, 17 (Radyo) — Fransız par'âmentosu, dün gece sabaha kadar içtima halinde kalınış ve 938 büdcesinin müzakerelerini bitirerek kabul etmiştir. 938 senesi varidatı 54 milyar 600 milyon ve masrafları da 155 milyar 599 milyon — franktır. Büdce, tasdik için derhal âyana sevkedilmiştir. ELHAMRA SİNEMASINDA Türkcçe sözlü Suvareler: Her akşam saat 4 - Varyete programı değişmiştir. NOT: Bu ayın on aslE Ti Aasia ÖL Bugün en büyük sergüzeştler, en heyecanlı maceralar, en müt- hiş hakikatlerle dolu ve bugüne kadar Türkçeye çevrilen filimlerin en güzeli Asi Generalin — Son Emri Gary Cooper - Madeleine Caroll Akim Tamirof Seanslar: 3 5 7 9 da başlar Alâkadarlar, yeni istikraz tah- vilâtının, kısa bir zamanda sa- tılacağını ümid ediyorlar. Van Zeland Romaya vasıl oldu * Roma, 17 (Radyo) — Sabık Belçika Başvekili Van Zeland dün gece buraya gelmiştir. Van Zeland, İngiltere, Ame- rika ve Fransanın kendisine ver- diği vazife dairesinde mali tet- kikat yapacak ve bunun — için bir rapor tanzim eyliyecektir. Van Zelandın seyahati hu- sus dir. Bununla beraber İtalya Başvekili B. Mussolini ile konu- şacaktır. Nevyorkta Grevler başladı Nevyork, 17 (Radyo)— Muh:- telit fabrikalarda çalışan amele peyderpey grev yapmaktadır. Dün altı yedi bin -amele iş- lerini terketmişler ve fabrikaları işgal eylemişlerdir. Bıgün, liman amelesi de kıs- men grev yapmış ve (Durmuta) | vapuruna mal verilmemiştir. Zabıta ile grevciler arasında çarpışmalar olmuştur. Baş rellerde Şehir Gazinosunda Kışlık salonlarında her gece büyük varyete numaraları, fev- kalâde müzik ve muhtelif eğlenceler... Matine: Cumartesi ve Pazar günleri saat 17 den 20,5 kadar. 21 kişilik bir Sahife V YAZAN; Talât Onay *Gireson mebusu, Bay Celâl Bayar İzmirde - İşgalin acı bir hatırası - Vali Rahmi (beyle) mücadele.. -— -— Zaman olurduki Anadolu için hazırladığım yazılar matbaaya verilmişken ya aldığımız bir A- jans üzerine yahud yeni bir me- sele dolayısile o makaleyi ibtal ederek yenisini yazmak icabe- derdi. Bittabi yorgun mürettip- ler dedikoduya başlarlardı. İpti- daları rahmetli sermürettip Ali Haki babaya gizlice rüşvet ola- rak gaz suyu ikram âdet olmüş- tu. Fakat gözü açık mürettipler bu hâni yağmaya iştirakte ge- cikmediler. İşte (gaz suyu) böy- lelikle okkalarla sarfedilmeğe başladı. Haydar Rüştünün kendi za- rarına olan bu israftan dolayı küçük bir ses çıkarmadığını, bi- lâkis kahkahalarla karşıladığını ve arasıra hazırlıkları görünce (gaz suyu) ısmarlayıp bizim gi- bi tutuşarak ateşli makaleler yaz- dığını, kendisine olan muhab- betim dolayısile burada zikre müsaadelerini dilerim.| Haydar Rüştü matbaadan ay- rıldıktan sonra ne yazacağımı düşünüyordum: Haydar Rüştü- nün manalı bir lisanla verdiği o günkü mütareke hâvadisi beni kuşkulandırdı. Ne pahasına olur- sa olsun, bu mütarekeyi akim bırakacak çare taharrisine baş- ladım. Çünkü felâketin gelmekte olduğunu hissediyordum ve çün- kü Yunan gazetelerinin neşriyatı, İzmir için fena bir akıbet hazır- landığını — gösteriyordu. Türk matbuatının sükütu, — düşmanın ekmeğine yağ sürecekti. O akşam gaz suyunun yardı- mile Rumluk ve Yunanlılık ve hele mütareke Aaleyhine yazdı- ğım makaleyi mürettiphaneye gönderirken, (Efe, Zeybek) ga- zetelerinin sahibi değerli dostum Salâheddin Kantarefe geldi; bir iki gaz suyu aldıktan sonra içn- den kopan Efelik tehevvürile (fikir) le bir ümlâ ve mı a sayıldığı için beş on yeni küfür Abdullah Çavuş diyor ki: Yaşları otuz beşle kırk beş arasında bulunan okumuş insan- lar benim kim olduğumu bilir- ler. Fakat bu günkü nesil, her gün benim nasihatlerimle, ihtar- larımla, tenkidlerimle karşılaş: tıkları halde: — Bu Abdullah Çavuş ta kimdir? Diye kendi kendilerine - sual sormaktadırlar. Hiç bir kimse çıkıp da: — Abdullah Çavuş adile her gün konuşan adamın, İzmirin Emirâlem nahiyesinin bir köyün- de doğma, büyüme bir Abdulla olduğumu, 93 Rus - Türk muha- rebesinde yararlıklar göstererek çavuş rütbesini kazandığımı ve nihayet Ruslarla yaptığımız (Si- listre) muharebesinde başçavuş olarak çalıştığımı, imanım ve azmim sayesinde en müşkül harp dakikalarında kumandanlarıma emniyet, maiyetime cesaret ör- “tığım- telkin etti. Bunları da makaleye sokarak tertibe yolladım. Beş dakika sonra başmürettip Ali Baba yanıma geldi. Yaradı. — lıştan Yunan düşmanı olan ve yazı az geldiği zaman'ar hiç ol- mazsa Girid faciasına dair bir hatıra yazarak — Yunanlılardan hınç almak merakından kurtula- mıyan Ai Baba, bu makalenin — hükümetçe hoş görülem yece- ğini, Haydar Rüşdünün bu»gün yapılan mütareke müzakeresinde bulunduğu için bu makalenin neşrine belki de razı olm yaca* ğinı ve eğer mesüliyeti ben kas bul edersem, makaleyi bizzat kendisi dizeceğini söyledi. Bittabi her şeyi göze aldım. Ali Babaya Haydarın böyle bir müzakereye lâf olsun diye işti- rak ettiğini, bize bu müzakere- den ve anlaşmadan bahsederken -. alaylı, manalı gülümsemeler sas — vurduğunu, bunun ne demek olduğunu pek âlâ- anladığımı söyledim. Ve makalenin derhal dizilmesini ihtar ettim. Ertesi gün çıkan Rumca gaze- telerin lisanı pek tatlı idi.Sanki aramızda hiç bir şey geçmemiş- ti. Hele istikbali () pek gülgün gösteriyorlardı. * Fakat Anadoluda çıkan o makale her şeyi altüst etti. Hü- kümet tekdir, sansör tehdid ve — garibi, Köylü gazetesinin mat» baamıza gönderdiği muharriri bizi döneklikle ittiham etti. Da- ha garibi, “anasırı osmaniye ara- sına tefrika ilka, etmekle de it- tiham olunduk. İşte bu neşriyatiı Ödemişe Bozdağ yaylalarında gören Ce- lâ Bayarın bizi alkışladığını ha- ber almış; mücadelemizi korka- rak, yılarak gevşetmiş değil,bel- ki' daha fazlasle artırmıştık. Celâl Bayarı, temsil ettiği İttihad ve Terakki hükümeti va- lisi gibi Hürriyet ve İtilâf hükü- metleri istemiyorlardı. Bu cihetle mücadele eksik o0'muyordu. Evet, kıyamet mi kopar! iman, bir emniyet remzi olarak sütunlarında yaşatırken - ve bu hareketle rüohum şad. olurken - tarih okuyan ve bilen İzmirin münevverleri tarihi hayatımı ve kim olduğumu İzmir ve — Ege gençliğine tanıtmadı. Hani o tarihten yapraklar ya- zan Mitat hoca. Hani o tarihi tefrikalar yazan Orhan Rahmi. Hani gazecelere tarihidir diye yazı yazan (Ayhan) mıdır, Gün: han mıdır; ne de o zatlar! Neden bu malümatlı adamlar benim kim olduğumu (Anadolu)- da beni bilmiyen yepyeti oku: — yucularıma anlatmıyorlar. Nankör demiyeceğim. - Fal tâbir caizse onlara şöyle hi edeceği! m: — Ey tarih bilen muharrirlerİ. Beni hiç olmazsa Rahmetli Namık —K (Vatan - Silistre) piyesinde KELeR AŞTTTŞ MAT AĞ TTTT