16 Teşrinisani İzmir maçları Pazar günü Alsancak ve Halk sahalarında 937-938 lik müsa- bakalarına başlandı. Tam bir spor havasına rastlamasına rağ- men sahada kimseler yoktu. Maçlar, Üçok-Demirspor takım- larının - karşılaşmasile - başladı. Oyunun bidayetinde müessir bir hâkimiyet tesis eden Üçok ta- kımi birinci devrede beş, ikinci devrede 6 gol attı ve maçı 11-0 gibi büyük bir farkla ka- zandı. Üçok takımının 11 golü yeni sezonun gol rekorunu teş- kil etmektedir. Bu oyunu günün en mühim oyunları arasında — sayılı olan Alsancak - Doğanspor karşılaş- ması takip etti. Alsancak takı- minda Z. Ali yer — almamıştı. Doğansporun da en iyi oyun- cuları olan Hakkı ve Fuaddan mahrum olarak oyuna - iştiraki görülünce maç ehemmiyetini kay- betti ve bu suretle — Alsancak takımı bozuk ve fena - oyununa rağmen talih eseri olarak mü- sabakayı 5-1 kazandı. Sıra günün en mühim maçını teşkil eden Ateşspor - Yamanlar karşılaşmasına gelmişti. Bu mü- him oyunu Alsancaktan Fehmi idare edecekti. Fakat midesin- den mustarip olduğundan sahaya gelmedi ve oyunun idaresi Kü- çük Mustafaya tevdi edildi. Bu oyunda her iki takım çıkarabile- ceği en kuvvetli kadrolarını mu- hafaza ediyordu. Oyunun bidayetinde Yaman- lar takımı âni hücumlarla: Ateşin nısif sahasına kadar sokuluyor ve müsavatı bozmak için çok seri bir oyun çıkarıyordu. Ateş takımı Yamanların seri Oyununa ayni süratle mukabele edince, oyun birdenbire tam — seyrini buldu. Fakat bu güzel ve seri Oyuna rağmen akınlar semeresiz kalıyor ve bu suretle maç âdeta zevksiz ve heyecansız geçiyordu. 1Mlinci dakikada Yamanlar Çeviren: Faik Tefrika Numarası; 15 Hummalı bir suvare Vakit geçti, İlkanın artık bir #öz dinliyecek hali yoktu; o, her #eyi, o büyük telefon endişesini dt unutmuşta. Katil kararına ge- “üce: bu kararı tamamen terket- Meği en iyi bir iş telâkki edi- Yordu. — Esrarengiz telefon, mü- le'f: bir hâdise demekti, bu te- BI._;“ yapan da muhakkak Jim ve 'îıım r ırkadaşı, bir. dostu ü * .. th""e gelince; karısının alçak- Ve nankörlüğüne lânetler oku- Yarak telefon köşkünden çıktı ANADOLU Istan güreŞIefin- de bir skandal Halk pehlivanlara hücum etti. Çünkü gene berabere kaldılar. Balıkesirde güreşler devam ediyor -. Pazar günü İzmir likleri l;aıdı. Alsancak 5.- Doğanspor 1, Ateşspor 5- Yamanlar 1, Üçokspor 11- İstanbul, 15 (Hususi muhabi- rimizden) — Meşhur Hindli peh- Hvan, dün Mülâyiım ile üçüncü defa olarak karşılaştı. ve ge berabere kaldı. Herkes bu m çın sıkı bir revanş olacağını tah- min ederek - stadyomu - doldar- muştu. Mülâyim ve Hindli arasında ringe ç <tılar ve peş- reve başladılar!. Bu hal, bir hayli devam ett. Her iki güreşçi de sanki anlaşmış, sözleşmiş gibi basit hareketlerle kendilerini yor- mak istemiyorlardı. Tribünleri dolduran halk, al- datıldıklarını anladı. Asabileşti iyi bir fırsat yakaladı. Sağ için kafa vuruşu avut oldu, 14 üncü dakikada Yamanlar aleyhine bir penaltıyı hakem vermedi. Fakat bir dakika sonra tekrar Yaman- lar aleyh ne penaltı oldu. Ateş takımı istifade edemedi. 27 inci dakikada Yamanlar oyunu açtı ve yavaş yavaş Ateş kalesine doğru ilerlemeğe başladı. Fakat Ateş müdafleri güzel yer tutu- yor,her akını kesiyor ve muha- î:imlcrini derin paslarla besliyor- ârı alkışlar takımının — sol açığı ile sol içi topu paylaşamadıklarından mu: hakkak bir sayı kaçırdılar. Bu dakikadan devre sonuna kadar top mısıt sahadan ayrılma” Şemseddin Benlioğlu y ve bir taksiye kendi bürosunun adresini verdi, Bir az sonra da bu emri Marşalın sesile verdi- gine kendisi de dikkat etti. Kek- liğin yürüyüşünü taklit ederken sağana mı benziyecekti yoksal. Büronun — salonunda, Şarlotu elinde bir süörü kâğıt olduğu halde gördü ve: — Burada, bu saatte ne ya- pıyorsun? Diye sordu. Şarlot, bu sual üzerine sapsarı oldu ve: — Siz, siz misiniz? Bir şey mi var yoksa? Mühim bir şey mi Demirspar 0 ve haklı olarak bağırmağa, sa- haya güreş seyrine geldiklerini haygırmağa başladı. İki güreşçi bunlara aldırmı- yordu bile... Müsabaka bu şe- kilde bir buçk saat devam etti. Her iki taraf da kendıni yorma- dı. Bir aralık Hintli bir numara yaptı ve Mülâyimi ringten aşağı attı. Bu düşüş, gittikçe asabileşen halkı büsbütün sinirlendirdi. Se- yircilerden bir kısımı Mülâyimin üzerine hücum etti. Zabıta mü- dahaleye mecbur kaldı. ve ha- kem de oyunu beraberlikle ne- ticelendi diye tatil etti. Devrede go'süz geçti. İkinci devrede oyun ayni sürati muhalaza etti. Ve her iki takım galebe çalmak için azami gayret sarfetti. Gıncı dakikada Ateşin soldan inkişa eden bir hücumunda havadan gelen topu kafa ile karşılamak istiyen mü- dafi Hakkı, fena bir vuruşla kendi kalesine soktu. Ve Ateş hesabına bir gol kaydetti. mafih Yamanlar takımı birinci devrenin son dakikasında yara- lanan müdafi Hakkıdan mahrum ve 10 kişi olarak oynadiğı hal- de maneyiyatı yerinde i Fakat müdafaanın bütün gay- retine rağmen muhacimler neti- ceye bir türlü varamıyorlardı. Nitekim 24 üncü dak kada Ateş kalecisinin kaçırdığı topa Hida- yet yetiştiği halde boş kaleye atamadı. Bir dakika sonra Ateş takımı ikinci sayısını kaydetti. Ve bu golü 26ncı dakikada Ateşin üçüncü golü takib etti. 30uncu dakikada Yamanlar takımı yegğâne sayısını kaydet- mekle besaber 35 ve 38 incida- kikalarda Ateşin iki golüne da- ha mani olamadı ve bu suretle Ateş takımı 5- 1 galib olarak sahadan ayrıldı. Halk sahasında B takımları arasında yapılan müsabakalarda Alsancak 2-1 Doğansporu, Üçok 2-0 Demirsporu mağlüb etm ş- lerdir. Yamanlar - Ateşspor ta- kımları 2-2 berabere kalmış- lardır. var Allah aşkına? Diye sordu. — Hayır, hayırl. Tamamile şahsi bir iş için buraya geldim. — Tamamen şahsi mi? Ben size bu hususta müfit olamaz mıyım? — > — Hayırl Eğer sizin bir fay: danız mümkün olsaydı, ben sizi evelden davet etmez miydim?. Fakat, siz burada niçin bulunu" yorsunuz? Genç . kız, postayı uzattı: — Bu hâdiseyi birlikte tetkik ederiz. Mademki burada bulu: nuyorsunuz, bu işi hemen biti- relim mi? — Hayır, şimdi vaktim yok. — Şu halde gidelim. Çünkü bana itiraf edeceğiniz şeyleriniz var. — Belki de size hiç bir şey söyliyecek, itiraf edecek değilim. Maamafih sual sormak hakkı her vakit gene sizdedir. — Akşam yameğini nerede elindeki Yunan sularında: i . ŞİSENİM i Müthiş bir Balinanın do- | laştığı görüldü | Fakat yakı;lana madı. e— —— Buna makabil 1500 kiloluk bir Yunusbalığı öldürüldü —— Atinadan bildiriliyor: Geçen hafta, Yunan Sporad adalarının cenup kısmından geçen Yunanlı balıkçılar ve öldürdükleri Yunusbalığı küçük bir vapur halkı d-nizden müthiş bir balığın başını, biraz sonra da sırtını görmüştür. Bu hâdise, vapurda büyük bir telâş ve korku husule getirmiş ve vapur bütün sür'atile bura- dan uzaklaşmıştır. Vapurdakiler bu hâdiseyi had- den fazla izam etmişlerdir. Hak- İzmir - Balıkesir güreşleri Balıkesir, (Hususi) — İzmir güreş takımi dün şehrimize gel- miş ve akşam Halkezinde böl- gemiz güreşçilerile müsabakalar yapmışlardır. Kalabalık bir güreş meraklısı- nın bulunduğu bu güreşler, çok alâkalı ve heyecanlı olmuş, - iki şehir güreşçileri arasında yapılan yedi müsabakayı bölgemiz gü reşçileri iki mağlübiyete karşı beş. gâlibiyetle kâzanmışlardır. Akşam saat 20 de başliyan ve geç vakte kadar devam eden bu müsabal şöylece netice- lenmiştir: 56 Kiloda: Ahmet (Balıkesir)- Şefik (İzmir) Balıkesire sayı he- sabile galip. 61 Kiloda: Osman (İzmir) - Hasan (Balıkesir) İzmir sayı he- sabile galip. 66 Kiloda: Enver ( İzmir ) - Muzaffer (Balıkesir) İzmir tuşla galip. 71 Kiloda: Ahmet (Balıkesir) Bekir ( İzmir ) Barkesir tuşla galip. 79 Kiloda: Mustafa (Bahke- sir) - Musa (İzmir) Balıkesir tuş- ia galip. 87 Kiloda: Mnstafa (Balıkesir) Zeynel (İzmir) Balıkesir sayı he- sabile galip. Ağr siklet: Şerif (Balıkesir) - Mehmet (İzmir) Balıkesir tuşla galip. yedin 2? — Bu akşam mı? Bu sual neden icap etti? Maamafih, ben bu akşam yemek yemedim. — Ben de böyle olduğunu düşündüm, şu halde size yiye- cek bir şeyler bulmak için dışarı çıkacağım. Bu, büro hesabına olacaktır. — Yok, yok! Karnım aç de- ğildir Şarlotl. Henüz işimi de bitirmedim ki.. — Pek âlâ, Sizi burada bek. lerim. — Hayır! Ben yalnız kalmak istiyorum. Şarlot, patronunu ne pahaya olursa olsun yalnız bırakmak is- temiyordu. Jimin yâzı masasının sağ çekmecesinde bir tabancası olduğunu - biliyordu. — İşimi bitirinciye kadar ma- alesef yalnız kalamıyacaksınız. Fakat Blakın sabrı artık so- nuna gelmişti. — Canım *dedi- işinizi eviniz- ları da yok değildir; çünkü bu denizlerde bu kadar büyük bir balığa tesadüf imkânsızdır. Bura- larda en fazla büyüyen balk, 500-750 kilo olabilir. Vakıa, büyük denizlerde bil- hassa şimale yakın ve İskandi- navya sahillerinde büyük balina balıkları vardır; bunların 1000- 1500 sene yaşadıklarını söyli- yenler vardır; yirmi dört tondan 100 tona kadar ağırlıkta balina avlandığı vakidir. Fakat bizim denizlerde, hatta bütün Akde- nizde böyle ve bu kadar büyük balıklara tesadüf edilmez. Son zamanlarda Almanların balina etlerinin yinmesine kârar wermiş olmalarına rağmen balina balıklarının bizim denizlere veya Karadenize geçerek Sovyet sa- hillerine kaçacaklarına imkân ve- rilemez. Ve net cede anlaşılmış- tır ki, Sporad adalarında görü- nen ve bir vapur halkını korku içinde bırakan mahlük büyük bir yunusbalığıdır. İlk korkular geçtikten sonra, bam cesur Yunan balıkçıları, denizlerin rahatını bozan bu mahlüku aramağa, daha doğrusu karşılaşmak ihtımalile bazırlıklı bulunmağa başlamış ardır. Ve 'geçen hafta, denize #ğ atmak üzere açılmış olan bir kayık - içindeki Siyoradlı balıkçılar, denizin bir- denbire kasırgaya tutulmuş gibi karıştığını ve müthiş bir kuyru- ğun denizi karıştırdığını görmüş- lerdir. Balıkçılar, canlarını kurtarmak ve muzir mahlüktan da — kurtul- mak için bu korkunç mahluka üç defa dinamit atmışlar, oradan uzaklaşmışlardır. Bir az sonra bombalarla ölen balık denizin yüzüne çıkmış, balıkçılar tarafın- dan sahile kadar çekilmiştir. Ba- bk, tam 1500 kilo, yani bir de bitirirsiniz. — Ve bu kadar geç bir va- kitte sizi yalnız bırakacağım öyle mi? — Ne?. Benim için bir kor- kunuz mu var? — Hayır, hayırl. — Ben bilyorum, benim yeis ve nevmidiye düştüğümü sanıyor ve korkuyorsunuz. Şu halde, bil- diklerinizi bana söylemiyorsunuz. — Hiç bir şey bilmiyorum. — Yahut şüpheleniyorsunuz. — Hiç bir şeyden şüphelen- miyorum. Hem de niçin şüphe- leneceğim? Yalnız, şu anda si- zin burada bulunmanızı bir türlü izah edemiyorum. Saat.. — Bunda şaşacak ne var? Ben böyle istedim, hakkım de- ğil mi? Artık bundan bahset- miyelim. Bu mükâlemeye rağmen Şar- lot kendisini henüz mağlüp ad- detmiyordu. — Devam edecek — çe a —- atltıyo Te İrisaad 1 Borsa Üzüm satışları Ç. Alıcı 117 İnhisar 77 Kurum 40 F. Abdullah 30 F. Solari 23 Galemidi 22 A. R. Üzüm. 13 25 19 Albayrak 12 18 S. Erkin 14 875 22 Vitel 14 25 4 Ş. RızaH. 18 75 372 134807 135179 İncir satışları Ç. Alıcı K. S. 35 H. Şeşbeş 6 111519 111554 Zeytinyağı satışları Kılo — Alıcı K.S -KS 10000 S. Kristin K. S. 6 29 29 33 50 33 50 Eski satış 35 10000 K. Kohen 10000 S. Ergas 5000 İ. Şinasi 5000 Ş. Bencüyo 35 90000 Eski satış Zahire satışları Ç. Cinsi K Sitır d Bi 991 Buğday 51875 6 2027 Arpa 4 425 75 Ton Bakla 4 4125 76 Bakla 4 4125 90 M. D. 4 25 82 Nohut S 375 284 Ton P. çekir. 1 75 2 85 154 B. Pamuk- 34 25 40 Piyasa fiatleri Zi 18940 8 1350 9. 1400 10 :15-75 18 -- 10185 18 75 1219 95 20 25 B. Tataresko Tekrar kabine teşkiline memur edildi.. Bükreş, 15 (Raiyo) — Çiftçi partisi lideri (Mihalâki), - diğer partiler. liderleri ile anlaşamadı- ğndan, kabine teşkilinden - vaz geçmiştir. Bunun- üzerine, kral Karol, B. Tatareskoyu kabul etmiş ve ka- bine teşkili vazilesi, tekrar ken- disine teklif olunmuştur. B Tataresko, kralın teklifini kabul etmiş, derhal arkadaşla- rile temaslara başlamıştır. Parti ocak kongreleri C. H. Partisi ocak kongreleri devam etmektedir. Pazar akşamı Eşrefpaşa kamununa bağlı İkinci Mahmudye ocağının kongresi yapılmış ve yeni idare heyeti seçilmiştir. Yeni heyet şu zevattan mürek- keptir: B. Galib Suner, Muzafe ler - Alyunt, Şevket, Mehmet Rasim Sağduyu, Naci Kızılke- çili, Muzaffer ve Galib, Kardeşini silâhla yaralamış Bayındırda Turâan köyünde Bali oğlu İbrahim, tabanca ile kardeşi 18 yaşında İlyası yara- lamıştır. Hâdisenin bir kazadan ibaret olduğu söyleniyor. Tah- kikata başlanmıştır. buçuk tondür; - takriben metre uzunluktadır. Balığın ağzı tamamen açıldığı zaman bir in- san belinin kolayca gireceği korkunç bir ağız peyda ol maktadır. y Siporad - balıkçılarının - Para- mada elde ettikleri bu balık, vapurdakilerin müşahedeleri kar- şısında pek küçük kalmaktadır. Çünkü onlar denizde şöyle, böyle yirmi metre uzunlukta bir balık — gördüklerini mektedirler. Görünüşe göre, & yolunu şaşırmış ve b gelmistir No. 13 00 1375 14 5S0 16 25