ANADOLU Zirai Âsayiş Kanunu hazırlanıyo> Ankara, 15 (Hususi) — Da- biliye Vekâletince hazırlanan Zirai asayiş kanunu; son defa gözden geçirilmek üzere Da- hiliye Vekâletinde alâkadar ve- kâletler mümessillerinden mü- rekkeb bir komisyon teşkil edi- lecektir. Bu kanun, çiftçi mal- larının korunmasını ve bu mak- sadla çiftçi emniyet servisleri kurulmasını ve ziraf suçların, seri muhakeme usüllerile ce- zalandırılmasını istindaf etmek- tedir. BK L aei Balkan Turizm kongresi mühim ka- rarlar verdi İstanbul, 15 (Hususi )— Bel- gradda toplanan Balkan Turizm kongresine iştirak etmek üzere giden Türkofis mwüdürü bugün geldi. Kongrenin, turizm için mühim kararlar verdiğini, rad- Yoda neşriyat yapılacağım, ge- lecek sene Balkan turizm kon- gresinin İstanbulda toplanacağını söylemiştir. Feci bir kaza İstanbul, 15 (Hususi)— Kara- köyde; Domuz sokağının dar Virâjında dönmek istiyen itfaiye arazozu, bir dükkânı yıkmış ve bu yüzden, bir adamın bacağı kırılmış ve iki kişi de yaralan- Mıştır, Yunanlılar Dedeağaçta petrol buldular mib“l. 15 (Hususi ) — Yu- nanlılar, Dedeağaçta bir petrol Mmembaı bulmuşlardır. Mülâyim Hindli ile dövüştü ıltınl'ıul. 15 (Hususi) — Tay Yare menfaatine güreşen Hindh “_“ Mülâyim ringte dövüştükle Tinden maç tatile uğramıştır. Memba sularımız Tman ve zeytinliklerimiz.. ş Ankara, 15 (Hususi) — Vakıf * memba sularile orman ve ;*ninıikıeıı.. işletilmesi için Va- ğ 'âr umum müdürlüğüne verilen yaştaye hakkında Vekiller He- *tince hazırlanan nizamnameye maden suları, ormanlar ve Çi nlikler işlerile uğraşmak üze- teş, *b ettiği kadar işletme ida- S teşkil — edilecektir. ime idareleri, birer müdür fen Tthasebecile Tüzumu kadar da, Ptnuru ve diğer memurlar- Müteşekkil olacaktır. Belçika kralı Leopold Brüksel, 15 (Radyo) — Bel- çika kralı Leopold, refakatinde Hariciya Nazırı B. Spak olduğu halde bugün Londraya mütevec- cihen hareket etmiştir. Kral, Londrada büyük mera- simle karşılanacak ve orada cu- ma gününe kadar kalacaktır. İngiltere kralı; Leopoldun şe- refine mükellef bir ziyafet vere- cektir. Son gelen haberlere göre; Belçika kralı, Lokarno — muahe- l desini akdetmiş olan devletler reislerinden mürekkep büyük bir konferans — aktedilmesini - teklif edecektir. Kral; konferansın, Birincikâ- nunun 25 inden evel toplanma- sını istiyecektir. Konferansa bizzat kral Leo- poldun riyaset etmesi muühte- meldir. Kendisinin bu vazifeyi ifaya amade olduğu söyleniyor. (Peti Parizyen ) gazetesi; bu konferansın büyük ehemmiyetin- den behsetmektedir. Bu gazete; ezcümle şu sualleri sormaktadır: *Konleransta müzakere edile- cek meseleler çok mühimdir. İngiltere ve Fransa, İtalyanın Akdenizde istedi$i manatıkın kendis'ne verilmesine razı ola- caklar m? B. Hitlerin, merkezi Avru- pâda tesis etmek istediği Alman ltalyanın Akd | hekemonyasın.. göz — yumula: cak mı? Bütün bunlar, yakın bir âtide anlaşılacaktır. Avrupa siyasi —mehafili, Bel- enizde istediği menatıkı verecekler mi? Belçika Kralının Londra seyahatine büyük ehem- miyet veriliyor, kendi riyaseti altında bir konfe- rans akdini teklif edecek çika kralının yapacağı teklife büyük ehemmiyet atfetmekte ve bu teklifin, günün en mühim meseles'ni teşkil ettiği kanaatıni göstermektedir. Hükümet, mühim iktısadi kararlar verdi Takas muameleleri basitleştiriliyor, ihracata prim verilecek, bloke paralar İstanbul, 15 (Hususi) — Milli Bankalar konsorsyomunun faizi ihracatçılar için yüzde yedi bu- çuğa indirilmiştir. F İstanbul, 15 (Hususi) — Hü- kümet, bazı piyasaların kapan- maması için ihracata mukabil prim verme wsulünü kabul et- miştir. İstanbul, 15 (Hususi) — Ta- kas muamelâtinin — besitleştiril- mesi içim hükümetimiz mühim kararlar almıştır. İstanbul, 15 (Hususi) — Al- manya bloke Türk — parasının alınması için münhasıran Al- manyadan Türk borcu tahville- rinin idhaline müsaade edil- miştir. Etibba odası kongresi Yeni idare heyeti ve haysiyet divanı seçimi yapıldı BölgeEtibba odası kongresi dün öğleden sonra memleket hasta- nesi salonunda — toplanmıştır. Kongreye, odaya dahil azanın ekserisi iştirak etmiştir. İdare heyetinin yıllık iş rapo- ru okunduktan ve masraf büd- cesi kabul edildikten sonra ye- ni yıl için idare heyeti seçimi yapılmıştır. Yeni idare heyetine B. an Yusuf başkan, — Dr. Hüseyir, Hulki Cura, Dr. Zühtü Kâmil Ergin, Dr. Osman Yu nus, Dr. Joperatör. Adil — Bir, hays yet divanına da B. Doktor Cevdet Fuad Özyar, Dr. — Ali Agâh Dinel, D ş doktoru Meh- med Ali Sürel, Eczacı F. Ener seçilmişlerdir. Yeni idare heye- tile haysiyet divanına seçilen zevatı tebrik eder ve kendilerine muvaffakıyetler dileriz. Tarzan: Balta değmemiş ormanlarda.. i5 1 _'Dîndm mabad - Ş arzan, kendini yere vi L."“k bu öyle bir : düşüş İen #rzan Nestorun elin- *de x_" tabancasını bu saretle iler b *âu tabancaya yerli b elum Gtoşiş adıtı vet- Yorlar, bu ©. bundan çok korkü: Yorlardı * Silâha ödeta tapıne ÜŞÜ törüm “ oline aldığı anda, vahşiler çok büyük bir korku ve saygı ile diz çök- tüler. Ve — ellerini gökyüzüne doğru kaldırdılar, sonra, Tar- zanı kucakladılar ve Nestoru> “Taht, dediği yere otuıttular. Vaziyet birdenbire - böylece değişm $ idi. 3 — Böylece bir tâbanca sa. yesinde Tarzan v ıhşilerin hü- kümdarı oldu. Herkes artık ona tapınıyordu. Ormanda bulunan yerliler de geldiler, Tarzana tâbi oldular. Tarzan şimdi rahat ve emin idi. Sadık arkadaşı maymunu isted ği gibi tedavi edebiliyordu. Maymunun iyileştiğini görüace, vahşilerin korku ve itaati büs- bütün artıyordu. 4 — Onlar için, böyle bir kaç yerinden yaralanmış - bir maymunu iyi etmek bir mucize- den başka bir şey değildi; bu- nun için yeni reislerinin ayakları altına kucak dolusu firuze, elmas, akik vesair kıymetli taşlar yığ. dilar, Tarzan bu kiymetli taşların nereden geldiğini öğrenmek is. tedi, Ve... - Devam edecek - Âdeta inanılamıyacak şeyler! B'r Ful Harb çıkarmağa vesile oluyor! Bir seneden fazla İspanyada, bir kaç aydanberi de Çinde kanlı bir harp devam etmekte- dir. D-hilt olan İspanya harbinde hemen hemen ciddi hiç bir se- bep yoktur; Franko isminde bi- risi, İtalyan ve Alman parasına tamah etmiş, memleketteki se- neler senesi süren anarşiden de istifade ederek bu çok kanlı dahili harbi çıkarmıştır. Çin- Japon harbine gelince; ortada büyü: bir maksat olma- sına rağmen bu harbin sebebi yok gibidir. Japonya maksadını henüz sırası — gelmiş — iken elde etmek istemiş ve “hâlâ sağ olan bir Japon bahriyelisinin öl- dürü'mesini, bu harbe sebep- olarak kullanmıştır. Evet, harp istedikten sonra, sebep bulmak her halde güç bir iş değildir. Bu iki harbin, cihan efkârını işgal ettiği sırada geçen ay için- de bir harp daha çıkmak üzere idi. Umumun — nazarıdikkatini celbetmiyen bu hâd siyasi mes- ele, harp tehlikesi neden çık- mıştı, biliyor musunuz? Haber verelim, bir posta pulu meselesinden! Hemen sıcağı sıca- ğına da ilâve edelim. Cenubi Amerika devletleri arasında posta pulu meselesinin bir harb mes- elesi teşkil etmesi yeni ve tek bir hâdise değildir. Arjantin — hükümetinin neş- rettiği bir posta pulunu, İngiltere hükümeti Falkland adası hak- kında propaganda mahiyetinde görmüş ve — şiddetli tedbirler | alarak harbe bile karar vermişti, Epeyce senelerdenberi Azerbay- canın sönmek - bilmiyen petrol yangınları gibi sürmekte olan Gran Şako harbi de Bolivya ile Paraguay arasında böyle bir pul yüzünden — çıkmıştır. Sonuncu bâdise de Nikaragua tarafından ihdas edilmiştir. Nikaragua hükümetinin teda- vüle çıkardığı bir pul, Moskitayı Serlevhası da “çok şükür, ola- rak hazırlanmış bir yazı, bu sü- tunlarda, gene benim elimle, benim vasıtamla — neşredilmek üzere bana gönderilmiş. Oku dum, fena bulmadım, neşredi- yorum: *İki kişi konuşuyordu. Biri. — Çok şükür -dedi-çok şükür. Diğeri sordu: — Niçin, hayır ola?. — Çocukların — kitaplarında; bızılın_ daha gelmiş.. Tedrisat yılında ay ikiyi buldu. amma, zararı yok. Adamcık haklı idi. Çok şükür., » *”. *Son günlerde Anadolu çok tekâmül etti. Onda istedikleri- mizi, düşündüklerimizi tamamen buluyoruz. Hakikatleri yazmasına gelince, onu da iki kişinin şu konuşmasından dinliyebiliriz: — Okudun mu Anadoluyu? — Hayır. — Oku bak, tütün meselesini nasıl yazıyor? Bereket versin o çıktı da... tan, haklı bir şikâyet te vardı. Fakat gene çokşükür.. . *İki kişi belediye işleri hakkın- Son hâdiseyi şimdilik bastır- mağa muvaffak olan Amerika Cumhur Reisi M. Ruzvelt kendi memleketi olarak göster- miştir; halbuki bu eyalet üze- rinde Hondorasın da — iddiası vardır. Hondoras ile Nikaragua arasındaki bu iht lâf çok eskidir. Birleşik Amerikanın nüfuz ve hatta tehdidi ile mesele kül al. tında kalmış bir ateş şeklini muhafaza etmekte idi. Nikara- guanın çıkardığı pül, bu ateşi de alevlendirmiştir. 1894 de de bir mukavele üze- rine İspanyanın sonuncu kralı On üçüncü Alfons Moskitayı Hondoras -Cumhuriyetine terke mecbur kalmış idi. Buna rağ- men Nikaragua bu muahede ve bu terki kabul ve tasdik etme- miş, eyaletin kendisine ait ol- masını istemişti. Hatta umumi harb sıralarında bu iki küçük cumhuriyet kavgalı eyaleti as- ker ve silâh kuvvetile hak et- meğe bile kalkışmış fakat, Bir- leşik Amerikanın tehdidi ile harbe cesaret edememişlerdi. İşte, son aylarda Nikaragua hükümeti, kuvvet ve silâh, mu- kavele veya pazarlıkla elde ede- mediği hukuku, posta pullarında göstermeğe kalkışmıştır. Ve eğer Birleşik Amerikanın tehdidi ol- masa, yeni bir harb çıkmış ola- caktı! B. Ali Çetinkaya İstanbul, 15 (Hususi) — Na- ha Vekili B. Ali Çetinkaya, mühim bir söylevle Cizre-Diyar- bekir hattının temelatma me- rasimini yaptı. Bu hat, iki sene içinde bitecektir. “Çok şükür,, da konuşuyorlardı. Bir gazetenin başmakalesini okumuşlardı. — Ne demek istediğini anla- din mi? — Anlamadım vallahi... Evi> riyor, çeviriyor, yeşil gösteriyor, mor gösteriyor, sonra ak gösle- riyor.. — Çok şükür.. — Siyaha beyaz deyivermesi daha fena değil mi ya? Bak k. ağzında gevelemiş, söylememiş Bittabi çok şükür.. Bu kariin hükmü de, gene matbuat hesabına çok ağır de- mekti.. Fakat “çok şükür, deme- si de hakikaten nazikâne idi, Her iki taraflı çok şürür..., ..' *Gene iki kişi: — Ne var, ne oldu?. — Benim oğlan iki gündür kitap açıyor. Sebebini sordum: Meğer sevdiği bir kız varınış. Ona karşı mahçub olnasın diye çalışıyormuş.. - Kitabı, çan- tada veya rafta idam etmektense buna darazı oldum., Doğru — söylüyor — zavallı . . Doğruya doğru, eğriye eğri de- mekle kıyamet mi kopar?. Abdullah Çavuş