Yeni bir garibe Muallimler Birliğinin Büyük Eğlencesi Baş tarafı birinci sahifede Evet, hayır, öyle değil, izah edeyim, dinlemem sesleri.. — Vilâyetin emri budur.. — Hayır; vilâyet böyle emir vermez ve vermemiştir. — Yalan mı söylüyoruz? — Orasını bilecek ben deği- lim. Beni gören bir kaç kişi der- hal atılıyorlar: — Gazeteci geldi. anlatmalıyız. Ve anlatıyorları Örnekköy pazarından birer, ikişer klo et almışlar. Soğuk- kuyuya gelince mezbaha memur- larile karşılaşmışlar: —Etleri makbuz mukabilinde bize vereceksiniz. — Neden?. — Alıp mezbahaya götüre- ceğiz. Orada 24 saat beklettik- ten sonra hastalıklı olup olma- dıkları fennen tesbit edilecektir. Etler hastalıklı ise imha oluna- caklar; değilse makbuzla müracaat ederek geri alırsınız. Yani açıkcası: Örnekköy pa: zarından Örnekköyde oturan- lardan başkası et almamalı ve ucuzluktan istifade edememel dir. Hüdiseyi . Şu mantıksızlık şâheseri kar- şısında gayrühtiyari şöyle düşü- nüyoruz: Kesim hayvanları Örnekköy- de de baytar muayenesinden geçirildikten sonra kesilmekte- dir. Oradaki baytarın ya fenni kifayeti vardır, yahud yoktur. Fenni kitayeti varsa ve elindeki dip'oma sahte değilse artık et- lerin hastalığından bahsetmek gülünç olur. Fenni kifayeti yok- sa ve elindeki diploma sahte ise kanunun harekete geçmesi pek tabifdir. Bizim bildiğimize göre yıllardanberi orada vazife gören zat; fenni kifayeti haiz, diğtöme”bir Baytardır. Binae- Haleyh Örnekköy mezbahasın- da kesilen etlerde hastalık yok- tur ve olamaz. Buna rağmen mutlaka ikinci bir-muayene zarureti mevcud ise belediye neden mezbaha baytarını Cumartesi günleri öğ- leden sonra Örnekköye gön- derip hayvanları muayene ettir- miyor da bu Pazar günü icad ettiği hakikaten garib usule mü- racaatta bulunuyor?. Et al, mezbaha memuruna teslim et, 24 saat bekle, ertesi günü kalkıp mezbahaya git, mu- ayene neticesini anla, menfi ise paran gitsin, müsbetse makbuz göster, eti istirdad et, evine götlür, pişirsinler, âfiyetle ye... 'Tam “Perdemizde akisler, — sü- tunlarına girecek bir mevzu de- gil mi?, Mukakkak ki Örnekköy pazarı haftada bir gün İzmir mezba- hası varidatına sekte veriyor. Çünkü et orada ucuzdur ve bu ucuzluğun sebebi, Örnekköyde- ki zebhiye resminin İzmirden daha aşâğı olmasıdır. İzmir belediyesi bunu önle- mek istiyorsa zebhiye resmini © nisbette indirsin. Bunun yegâne çıkar yolu budur, Hem bunu yapmaz, hem de halkın Örnekköy pazarından haf- tada bir gün bir kaç kilo et almasına bu suretle mümanaata kalkarsa buna ne kanun, ne ni- zam, ne vilâyet, ne hükümet müsa.de edemez. Belediye iyi bilmelidir ki kendisi behemehal bhalkla beraber, halk menfaati namına harekete mecburdur, hiç bir işde halka karşı cebhe ala- maz. Halk, belediye meelisini * beni et yimekten menetsin , diyeintihaâp — etmemiştir. Bele- diye her şeyden evel İzmir hal- kının menafiini gözetmeğe ve İzmir halkına hizmet etmeğe İzmir Muallimler Birliği, Cu- martesi akşamı için, Halkevi sa- lonlarında danslı, çaylı bir eğ- lence tertip etmiş ve gece, iki yüz kişiyi mütecaviz bir muallim ailesinin büyük topluluğundan doğan sıcaklık ve samimiyet içinde geçmiştir. Toplantıda Maa- rif müdürile muhtelif liseler, orta ve ilkmekteplerden muallimler ve aileleri hazır bulunuyorlardı. Denebilir ki, İzm rde muallim- lerimiz ârasında ilk defa olarak bu kadar canlı, bu kadar alâkalı bir toplantı görülmüştür. ve bu vaziyet ayni zamanda, muallim- lerimizin meslek ailesi birlik ve yakınlık ihtiyacım günden güne daha kuvvetli, daha şuurlu ola- rak duymağa başladıklarını ifade etmiş olmaktadır. Toplantıda, Muallimler Birliği namına, gazetemizin yazı ai den arkadaşımız muallım Bayan Vedide Karadayı da söz alarak şunları söylemiştir: *— Sayın direktör, Sayın arkadaşlar, Bu akşam burada ümidimin fevkinde büyük bir — kalabalık görmekle çok sevindiğimi ifade etmek istiyorum. — Öğretmenin top u'uktan hazzetmediğini iddia edenlerin fikrini tekzib eyler bir vaziyet hasıl olmuştur. Bu va- ziyeli biribirimize — ehemmiyet verd ğimizi gösteren bir senbol olarak kabul ediyoruz. Hepinize birlik idare heyetinamına “Hoş geldiniz, güzel güzel vakit ge- çirin, derken zıhnimde aras ra dolaşan bir iki fikir ağzından çıkmak ist yor. Dervişn — fikri ne ise zikri de oymuş. Bundan on, on iki ay evel, tahminen bu zamanlar dostları- mın lütfüne uğramıştım. Dostun Iütfü bazan düşmaenm — şerri- ka- dar ağır olabiliyor. Benim mes- leki vazifelerime, ev vazifelerine ilâveten İzmir Öğ ve analık mecbur olduğunu daima gözö- nünde bulundurmalıdır. Örnekköyü ihtiyar meclisin- den de şu mektubu aldık. Anadolu gazstesi direktör- lüğüne; Karşıyakanın Ö nekköy pazarı sekiz yıldanberi zengin ve fakir halkın her türlü g.dasını ucuz olarak temin etmektedir. Köyü- müzün fenni ve sıhbi bir. mez- bahası ve baytarı vardır. İzmir belediyesi mezbaha va- ridatını artırmak maksadile kö- yümüzden bir kilo et alan va- tandaş'arın yolunu keserek elle- rinden etlerni müsadere etmek suretile Atatürkün hayatı ucuz- htqık için söyledikleri büyük söyleve aykuı hareket ederek köylüye ve şehirliye çok eziyet etmektedir Köy heyetinin ve parti başka- nınin - vilâyete yaptığı $ kâyet üzerine Vali muavini B. Cavid Ünver bizim böyle bir şeyden haberimiz yoktur, şimdi polise emir veriyorum, halkın edleri geri verilecektir. Demişler ve bu emir yerine getirildikten sonra köy pazarındaki halk (yaşasın Cum- huriyet hükümeti, yaşasın köylü babası Atatürk| diye bağırmış- lardır. Fakat bu gürültüler devam ederken öğle zamanı gelmiş, pa- zarda alışveriş durmuş ve hiç bir şey satılmıyarak köylümüz beş yüz lira zarara girmiş ve belediye aleyhinde bir zabıt tu. tularak zarar ziyanın tazmini için hükümet, partiye ve mah- kemeye davacı olmuşlardır. İzmir Örnekköyü ihtiyar Meslisi | Ona rağmen retmenler birliğinin idari vazifes lerini de yüklediler. Enstenktiv bir korunma aksülâmelile reddet- mek istedim. Dedim ya; dost- larım ağır bastı. Ben de teselli olarak Vober Fehner kanununun sadece ihsaslara değil, yorgun- luk ve iztıraplara da şamil ola- cağını, yani cehennemin - şid- detile ihsasın şiddetin burada Yüklerin, iş ve vaz.felerin çoğal- masile tesirinin mütenasip ol mıyacağını ileri sürerek bu yü- kü kabul ettim. Burada şunu da itiraf edeyim ki bu “yük, diye kabul ettiğim vazifemin çok heyecanlı ve fay- dalı olacağını da tahmin edi- yordum. Sosyal hayatta faydalı olabilmem için bana verilen ilk fırsattı. Benden daima daha he- yecanlı, daha nikbin ve çalışkan altı arkadaşımla birlikte, Halk- evinin köşelerinde çok heyecanlı hayal ve ümidlerle çok günler geçirdik. —İki üç saat süren ilk toplantılarımızda — kudretimzin dışında olan büyük işlerin başa- rısı hayallerini kurduk. Avrupa- da, Amerikadaki - birlikleri dü- şünüyor, — onların bir kaç yüz bine yükselen aza adedlerini, yaptıkları büyük işleri araştır. yor ve kendi kendimize “cibette bizim de — hiç olmazsa iki yüz azamız olur ya..,, Diyorduk. Bir gün, bir acı gün arkadaşlar bu hayaller miz birdenbire sukut eti. Bir hayal âeminden insa- nın çamurü olan ve her zaman kendisıne döneceği bu toprak üzerine güml. Diye düştü. O bahsettiğim günde yollamış ol duğumuz ik yüz küsur sirkülere kırk kadar - cevab . aldığımızı duymuştuk. En samimi arkadaş- larıma * neye yazmıyorsunuz ,, dye sorduğum — zaman, okuma- dıklarımı bile söyl yerek-işlerinin fazla olduğundan şikâyet ettiler. Azamızı ç Şaltmak için mekteb mekteb bizzat gidelim dedik. umduğumuz neti- cenin küçük bir kısmını dahi alamadık, Eğlenmek için top- landığımız. bu akşamda bu acı sözlerimle sizi artık sıkmak iste- miyorum. Derd daima - aerdli. nindir. Yalnız bugün dört şey bana cesaret verdi: Birincisi, üç defa yuvasını bozduğum — örümceğin dö dürcü dela şıkâyet etmeden yılmadan ağ örmeğe başlamasını, ikinc si, keskin şmal rüzşarına karşı elbisesinin yırtıklarından soğuktan morarmış etleri görü” nen, sancıdan kıvranan fakat ağ- lamıyan küçük bir çocuk.. Üçün- cüsü, bu şddetli yağmurun al- tında tatlı bahar şarkısını söy- liyen bir tarla kuşu.. Dördüncü- sü de bu akşam ne de olsa biri- birimizi sevdiğimizi ve saydığı" mızı, - birlik rubu gösteren bu topluluğa rağbet... Her teşebi imüzde bize ön- ayak olan kültür direktörümüze, Halkevi nizamnamesi bakımın- dan üvey evlâdı olduğumuz Ba. Şehimenin bize üvey anne mu- amelesi değil dsima lütüfkâr bir başkanlık etmesine, yılmadan ça- lışan ve benim gibi çabucak bedbin olmıyan bu güzel geceyi bize hazırlıyan idare heyetine teşekkürlerimi sunar, heyetinize, hepinize, güzel bir gece geçir- meyi, temenni ederken İzmir öğretmenlerinin bugün değilse bir gün birlik lüzum ve ihtiya- cını duymalarını candan dilerim., İstanbul maçları Istanbul, 15 (Hususi)—Beşik- taş, Güneşi 3-1, Galatasaray, Süleymaniyeyi 8 - 1, Vefa, Eyübü 6-1, Fener, Topkapıyı 8-0, Beykoz, İstanbulsporu 2-0 yen- diler, Şehir Meclisi toplantısını bitirdi -Baş tarafı | inci sahifede- B. ğııııwııin yıllık idare hesabi okunarak, 19 gizli reyle kabul edilmiştir. Bunu müteakıp, belediy inti- habatında muhtelif mıntakalarda bulunacak aza, kur'a ile seçil- miştir. Neticeye göre; Tilkilik mıntakasına doktor B. Ramih Saydan, Hacı Mahmud mınta- kasına B. Cemil Tekili, Bayraklı mıntakasına Hakkı Balcıoğlu, Değrmendağı mıntakasına Bay Sadi İplikçi, Pazaryeri mıntaka- sna avukat B. Halid Tevfik Özyaman, Eşrefpaşa mıntakasına B. Sabri Menteş, Kahramanlar mıntakasına diş doktoru B. Ali Halim Bayer, Karantina mınta- kasına doktor B. Sami Salih, Muradiye mıntakasna B. Sıdkı Özyen, Mısırlı caddesi mıntaka- sına B. Mehmed Ruşen Akgün, Tepecik mıntakasın B. Hüsnü Tonay, Reşadiye — mıntakasına avukat B. Mus'afa Münir Birsel, Dolaplıkuyu mıntakasına B. Ke- mal Talât Karaca ve İkiçeşme- Ik mıntakasına da avukat B. Ahmed Şükrü Sayar seçilmiş- lerdir. Mütecakıben —muhtelif mazba- talar okunarak kabul edilmiş ve belediyenin, afiş ilânları için yaptıracağı köşklerin masrafı, hoparlörlerle yaplacak ilânlarla afiş vesaire tarifesi tetkik ve ka- bul edilmi Bu tarifeye na- zaran birinci sınıf yerlere asıla- cak afiş ve reklâmların beher metre murabbamdan, muayyen resimden — başka senevi elli, ikinci sınıf yerlere beher yarım metre murabbaina otuz ve üçün- cü sınıf yerlere beher metre mu- rabbamndan yirmi İira alınması. hoparlörlerle yapılacak ilânların beher kelimesinden -on kuruş, resmi günlerde de yirmi kuruş ücret tahsil edilmesi kararlaştı- rlmıştır. Afiş ve reklâmların talik işi, doğrudan doğruya belediyeye aid olacaktır. Aliş ve reklâmların köşkleri, derhal yapılacaktır. Bundan sonra, belediyeden arsa alanlar hakkında nizam en- cümeninin mazbatası okunmuş ve aynen kabul edilmiştir. Bu mazbatada deni'iyor ki: *Yangın yerlerinden arsa sa- tın almaktan dolayı belediyeye borçlu olanlar, aldıkları arsala- rın ihale muamelesi Şubat 930 dan evel yapılmiş olm k şartile aşağıdaki kayıt ve şartlarla ko- laylığa mazhar olacaklardır: 1 — Şubat 930 dan evel yangn yerlerinden arsa almış olanlardan — bu satış - dolayısile istikraz suretile borçlandıkları paraya mukabil, resülmal veya takas namı altında verdikleri para yekünu, satış bedelinin yüzde yirmisine baliğ olanlar veya tediyatını bu nisbete iblâğ edecek olanlar, A — Belediyece bu alacak dolayısile yapılmış icra ve takip masraflarile sair bilâmum mas- rafları ve belediyece belediye avukatına verilmiş ve verilecek avukat ücretini ödemek, E — Satılan arsayı her türlü hak ve alâkadan âri ve tamamen ve filen serbest bir şekilde be- lediyeye red ve iade eylemek ve arsa, tapuya raptedilmişse mas- rafı kendisi tarafından verilerek belediye namına iadeiferağ edil- mek ve belediye namına tanzim edilecek tapusu belediyeye ve- rilmek, B — Arsa üzerinde yapılmış olan hertürlü sabit inşaat ve te- sisatı bede siz belediyeye tarkey- lemek, C — Belediyeyi verdikleri pa- radan dolayı ibra etmek veya başka hiç bir talepte bulunma- mak, 2 — Arsanın belediyeye ia- desi tarihine kadar gayrimenku- lün bilâmum devlet, belediye vesair vergi ve resimlerini tama- men ödemek şartlarını ifa eden- lerden belediyenin bakiye ala- caklar: takip ve tahsil olunmaz. Verdikleri para miktarı satış bedelinin yüzde 20 sinden faz- laya baliğ olanlardan verdikleri yüde 20 den fazla kısım hakkın- da Belediyenin zimmetini ibra etmek veya başkaca hiç bir ta- lepte bulunmamak şartile ve bi- rinci maddedeki — şartlar daire- sinde bu kolaylıktan istifade edeceklerdir. Belediye reisi Dok or Behcet Uz, içtima devresinin, çok ve- rimli kararlarla kapandığ'mı söy« Liyerek azalara teşekkür etmiş ve Şubatta tekrar — toplanmak üzere devreyi kapa tığını beyan eylemiş, aza ve reis biribirlerini selâmlıyarak ayrılmıştır. — e— !9 lar konferarsı, tekrar toplandı K Baştarafı 1 inci sahifede "9lar konferansı, bir hakkı tebarüz etirmekle beraber, Çin- Japon ihtilâfında diğer alâkadar devletlerin menafi ni de — koru- mak vazifesile mükelleftir. Bi- naenaleyh; Japonyanın, kendi âmalini Çine kabul ettirmek için cebirle hareket etmek mecbu- riyetiâde bulunduğu hakkındaki iddiası, 9 lar konf-ransınca mesmu olamaz. Zira dünyada, hiç br devlete, hodbehod diğe- rine istediğini kabul ettirmek hakkı verilemez. Aksi halde, bu gibi )htilâflar, günden güne artacak, inizam ve emniyet şirazesi haleldar olacaktır. 9 lar konferansının - notasını reddetmek için Japonyanın neye istinad ettiği bilin&memektedir. Bunun için Japonyanın, — konfe- ransın notasına daha münasib bır cevab vereceği ümid olunu- yor. Notanın — metni * okunduktan sonra, İsveç, Norveç ve Dani- marka delegeleri, Çn - Jıpoa ihtilâfile alâkadar olmadık arını ileri sürerek müstenkif kalmış- lardır. İtaya delegesi, bu “notanın yeni itilâflara sebebiyet verece- ğini beyan etmiş ve notayı mu- vafık bulmamıştır. Bunun üzerine, kısa bir müza- kere geçmiş ve konferansa riya- set eden Belçika Hariciye Na- zırı B. Spakın kralla Londraya gitmesi mukarrer bulunduğundan, konferansın, gelecek pazartesiye tekrar toplanmak üzere celseye son vermesi tekarrür eylemiştir. Bir at 4 yaşındaki Kâzımı öldürdü Torbalının Dağkızılca nah ye- sinde Karakızlar köyünde feci bir kaza olmuştur. Kasap oğul- larından Süleyman oğlu 4 yaş- larında Kâzım; Kara Ahmedin atı tarafından tepme ile başına vurulmak yüzünden ölmüştür.. Bu nasıl şey! Bir ana Çocuğunu öldürmek istemekle itham ediliyor?! Doğurduğu gayrimeşru çocu- ğunu Tire ile Torbalı arasında bir ormanın kenarına bırakmak süretile öldürmeğe teşebbüs eden Ali kızı Arap Haticenin muha- kemesine dün şehrimiz Ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. Maznun Hatice: — Açtım, çocuklarım da keza. Çalışmak için bir bakla tarlasına gitm ş, çocuğumu orı n kena- rına bırakmıştım. Öldürmek için bıraktığımı zannetmişler. Demiştir. Çocuğu orman kenarında bu- lan şahit Emin; kadının ilk defa *“bıraktım,, diye itirazda bulun- duğunu söylemiştir. Diğer bir şahid de demiştir ki: — Bir gün çocuğu beline ka- dar tezek gübresi içine gömül- müş olarak bulduk, ölümden kurtardık. İki gün sonra da bir orman kenarına bırakmış. Maznun Haticenin nüfus kay- dinin tespiti için muhakeme, başka bir güne birakılmıştır. dün Kuyu meselesinden çıkan cinayet Buca belediye reisi şahid ola- rak dinlendi Bucada Giritli Bay Hamidi öldürmekle maznun fırıncı De- ' mir Alinin dünkü muhakeme- sinde, müdafaa şahidi sıfatile Buca belediye reisi Bay Nazım Anık dinlenmiştir. Şahit demiş- tir ki: — Ölen B. Hamit çok mütcarriz ve usanç verecek tarzda herkesi rahatsız eden bir zattı. Bir kuyu mese esinden B. Hamit ve De- mir- Ali - arasında — ihtilâf vardı. Üç, dört defa Belediyeye mü- racaat ettiler. Nihayet mahke- meye gittiler. Neticede mahkemece - halle- dildi. Kuyu, her - ikisine de isti- fade etmeleri kaydile verilmiş diye duydük. Hâdiseyi gör- medim. Bu kuyu meselesine aid icrâ dairesindeki dosyan n bulunması için muhakeme başka bir güne bırakıldı. Mahalli idareler Riyasetinin teşkili hakkın- duki proje Ankara, 15 (Hususi) — Dahis liye encümeni, bugün toplanmış ve mahalli idareler riyaseti tef kili bakkındaki projeyi müze” kere etmiştir. Bu projenin, K& mutayın — bu içtima devresin kanun haline konmasına çalışıla* caktır. Yugoslavyadan kereste alacağız.. İstanbul, 15 (Hususi) — Hü kümet, Yugoslavyadan yirmi metre mikâbı kutuluk keresif almağa karar vermiştir. Kamçı oğlu Cilt ve Tenasül hastalık” ları ve elektrik tedavi İzmir - Birinci - beyler Elhamra Sineması arkasınd Telefon : 3479 11 Daimi encümeninden: 9412 lira açın tutarlı olup eksiltmeye konularak isteklisi uzatıldığından isteklilerin 2490 sayılı yasaya göre hazırlı! teminatları ile birlikte 25/11/937 perşembe günü saat daimi eneümenine baş vurmaları. bıl;'p miyan — İzmir - Menemen - Bergama yolunun 20--000 - ”*'p kilometroları arasındaki şosenin esaslı onarılması *'"'"“;_ıiw' ıtd'“ 10 19 3953