—Z $ Teyrinisanl ANADOLU Rumen Bqşveklinin aatı v İran Veziri fariciye “Türk-Rumen ittifakı artık ferdlerin rahuna sinmiştir,,,memleketine dönüyor Dedi. Balkan konseyi Şubatta Ankarada toplanacak. İstanbul, 1 (Hususi) — Romanya Başvekili Ekselâns Tataresko, dün buradan Bükreşe hareket et- miş ve bararetli tezahüratla uğurlanmıştır. Sayın misafirimiz, hareketinden evel vaki beyanatında: — Türk - Rumen ittifakı ve bundan doğan samımi dostluk, iki memlekette de artık ferdlerin ru- huna sinmiştir. Demiştir. Sayın misafirimiz, zabıtamızda görmüş olduğu intizamdan dolayı memnuniyetini göstermiştir, Şa mvâdisi —— 1020—4 nde vukubulan büyük seylâb felâketi Yirmi köy tamamen mahvol e - muştur. Yürekler parçalıyan manzaralar var. Zarar, on beş milyon frank derecesindedir. Yalnız bir Ber ut, 1 (Radyo) — Şam vâdisinde vukubulan kum — fırtı- nası ile karışık tufan, büyük hasarata sebebiyet vermiştir. Şamın şarkından Halebe ka- dar olan saha, bir be halindedir. Burada, yirmi köy tamamen mahvolmuştur. (Nebekş) köyünde 350 ölü bu- lanmuştur. Kaleyn havalisinde vaziyet da- ha fecidir. Buralarda, yürek par- çalıyan manzaralar vardır General Mojorla Suriye Dahi- üye Nazinı, — lelaket rında bulunmakta ve yardım esbabını hazırlamaktadırlar. Son gelen haberlere göre, ölüler bin kişiden de fazladır. Felâket neticesinde açıkta ka- lanların, on beş bin kişiden fazla olduğu söyleniyor. Alâkadarlar, böyle bir felâke- tin, senelerdenberi Suriyede gö- mıntekalar rülmediğini bildiriyorlar. N. Menemencioğlu yak —a . a— Maddi zararın; 14- 15 milyon franga baliğ olduğu tesbit edil- miştir. Fakir bir yer olan felâket mıntakaları için bu kadar zara- rn, fevkalâde bir mahiyeti haiz olduğu bildiriliyor. Kahireden —alınan- - baberler; Pörtsailte de müdhiş bir seylâp olduğunu va bir çok kimselerin boğulduğunu bildirmektedir. Şam, 31 (AA.) — Sular a tında kalan havalide askerf kıt'- alar dün öğleden evel kurtarma ve tathir işlerine devam - etmiş lerdir. Şimal istikametinde vazi- yet vehametini muhafaza etmek- tedir. Suların ortasında tama- men mahsur kalan Nebeks ka- sabasından hâlâ bir haber alı- namamıştır. Palmir-Bağdad yolları geçile- miyecek haldedir. Halep n on kilometresi harab bir da Beyruta gidiyor Hatay beynelmilei komisyonu dün Şama muvasalat etti. Şam, 1 (A.A.) — Milletler Cemiyetinin Hatay beynelmilel ko- Misyonu, dün buraya gelmiş ve komisyon azası, Fransız fevkalâde kömiseri de hazır Müştür, bulunduğu halde Susiye Başvekili ile görüş- İstanbul, 1 (Hususi) — Hariciye Vekâleti siyasal —müsteşarı B. luman Rifat Menemencioğlu, bu ayın sekizinde Beyruta giderek, Tansız kol ine iadei ı Dünden mabadJ Bdün IB" süretle gizli bir ka- ind Dir yarı yeraltı Si !':'j"- fakat orada y bir adamı '€Storun Uradan idi, Vahş. k Pizu bi; tahi odasına Nestorun yolu kapadı. ikametgâhı böyle idi. kaçmak güç, çok güç âhşor elindeki to- ta üzerine vurarak “übeyi, et edecektir. Tarzan: Balta müdhiş bir gürültü husule ge- tirdi. 2 — Bu gürültü tehlike işa- reti demek idi. Az zaman içinde bir takım silâhlı adamlar daha yetiştiler; fakat iri maymunu görünce, bir kısmı kaçtılar bir kısmı da mücadeleye karar ver- diler, lazxroyiy nab ın- köyde 350 ölü var | olmuştur. Bu yolların tamamile yeniden tamiri lâzımgelmektedir. Bulgar kralı Pariste Paris, 31 (AA) — Bulgar kralı ve kraliçesi ile prenses Marie Lowise, İtalyadan buraya gelmişlerdir. Tamamile mütenek- kir bir halde ikamet edecek olan misafirler, pek yakında Londraya gideceklerdir. Balkan antantı Şubatla Ankarada toplanacak İstanbul, 1 (Hususi) — Balkan antantı konseyi, şubat ayı içinde Ankarada — toplanacaktır. Bu münasebetle; Yugoslavya, Yuna- nistan ve Romanya Başvekilleri Şubatta Ankaraya geleceklerdir. B. Çemberlayn Birkaç gün için sayfiyeye çekildi.. Londra, 1 (Radyo) — Birkaç gündenberi gripten hasta bulu: nan İngiltere Başvekili B. Çem- berlayn, bir hafta istirahat için sayfiyesine çekilmiştir. Belçikada kabıne buhranı Brüksel, 1 ( Radyo ) — Bay Remon kabine teşkil etmekten vazgeçmiştir.. İstinye dokları hükümetimize geçiyor İstanbul, 1 (Hususi) — İstinye döklüri, Fiki''ey “Sonta Vültüneti- mize geçecektir. Bu hususta hü- kümetle şirket arasında bir iti- lâfname imzalanmıştır. erum Tarzan da hançerini çekerek ileri atıldı 3 — Bu hamle, kırmızı deri- liler arasında yeniden bir panik. yaptı. Bir kısmını, iri maymun birer birer kaldırıyor yere vuru- yor, hurdahaş ediyordu. Tarzan eline geçirdiği hançerle ders veriyordu. Ücrne L EEM eĞ A Te Ankara, 1 ( Hususi ) — İran Hariciye Veziri aziz misafirimiz Ekselâns Samyi, memleketine dönmek üzere bugünhareket ey- lemiş ve istasyonda merasimle uğurlanmıştır. a . Resmi tebliğ Ankara, 1 (A.A.) — Resmi tebliğ: İran Hariciye Veziri Ekselâns Samyi cumhuriyet hükümetine resmen iadei ziyaret etmek ve milli bayram şenliklerinde bu- lunmak üzere Ankaraya gel miştir. Reisicumhur Kamâl Atatürk Ekselâns Samyi kabul etmiş ve diğer taraftan Ekselâns Samyi Başvekil Celâl Bayar ve Hari- ciye Vekili Tevfik Rüşdü Aras ile görüşmelerde bulunmuştur. Görüşmeler esnasında Türk - İran münasebetlerinin iki dost memleket Büyük Şefleri tarafın- dan çizilen yoldan muvaffakı- yetle yürümekte olduğuna büyük memnuniyetle şahid olunmuştur. İki hükümet sıkı işbirliği siya- setlerine sadık olarak kendileri için kıymetli olan sulh eserine çalışmakta devam edeceklerdir. Bay Samyi, Bay Celâl Bayar ve Bay Tevfik Rüştü Aras bey- melmilel vaziyetin muhtelif safha- larını da gözden geçirmişler ve kendilerini alâkadar eden mese- leler üzerinde tam fikir mutaba- katlerini bir kere daha müşahede B. Samii, Celâl - Bayar ve Tevfik Rüştü Aras sulh ve sükün —için ve âkit devlet- ler arasında tarsinine — yara- dığı samimi münasebetler için mühim bir tasavvur olarak te- celli eden Saadabad paktının mesud neticelerinden memnuni- yetle kaydı malümat etmiştir. Ekselâns Samyinin Türkiyede iki memlcketi biribirine bağlıyan sarsılmaz dostluğun yeni bir te- zahürü olarak karşılanmıştır. Afgan Meclis Reisi İstanbulda a İstanbul, 1 (Hususi) — Afgan parlâmentosu reisi B. Abdülha- vehab bugün buraya gelmiş ve merasimle karşılanmıştır. Rus sefiri | Memleketinde başka bir va- zifeye tayin edildi İstanbul, 1 (Hususi) — Sov- yet Rusyanın Ankara elçisi, memleketinde başka bir vazifeye tayin edildiğinden, yakında mem- leketimizden ayrılacaktır. eğmemiş ormanlarda.. 4 — Nestorun silâhlı adam- ları arasında panik cidden bü- yük idi; adamcağızlar ne olduk- larını bilemediler, Bunlar önden Tarzan ve maymun da arkadaki kapıdan çıktılar. Tarzan Nestorla hesaplaşacaktı. Fakat son daki- kada Tarzan için bir kader- sizlik oldu. — Devam edecek — iyasî Sahife $ İCTNMO! Fransız siyasetinin veçhesi Şu satırları yazmakta olduğum zaman Fransanın — şimalindeki (Lil) şehrinde in'ikat etmiş olan Fransızların Radikal Sosyalist fırkasının senelik kongresi de bitmiş olacak. Bu fırka kongresinin henüz malüm olmıyan kararları Franm sanın dış siyaseti ve dolayısile de dünya siyaseti üzerinde mü- essir olabilecek kadar büyük bir ehemmiyete maliktir. Bir fırka kongresi kararlarının bu kadar büyük bir ehemmiyete malik olmasi yeknazarda garip görünebilir. Fakat hakikat bun- dan ibarettir. Bunun sebebini izaha çalışayım, bu suretle Fran- sız siyasetinin bugünkü istika- metlerini görmek mümkün ola- cağı gibi yarın alabileceği veç- heleri de kestirmek kabil bilecektir. Fransada bugün iktidar mev- kü “Halk cephesi, denilen si- yasi teşekkülün elindedir. Halk cephesinin üç esaslı rüknü Ra- dikal Sosyalistlerle Sosyalistler ve — Komünistlerdir. Fransada Albay (Dolarok)un sevk ve ida- re ettiği ve o zamanki Başvekil *Tardiyö,nün tahsisatı mesture ile takviyeden hali — kalmadığı Façist teşkilâtı Fransızların hür- riyeti için bir tehlike teşkil ede- cek bir cesamet alır almaz 1935 te evelemirde Sosyalistlerle Ko- münistler arasında bir yakınlaş- ma hasıl olmuş ve 1936 bida- yetinde buna Radikal Sosyalist- ler de iltihak ederek şimdiki Halk cephesinin temelleri kurul- muştur. Halk cephesini teşkil eden bu öçi esüalı Harkal' kendi . pro- gramlarından ve gayelerinden hiç; bir fedakârlık yapmaksızın, yal- nız programlarında yekdiğerinin ola- ayni olan noktaları birleştirmek suretile müşterek bir program wücude getirmişler ve bununla mücadele sahasına atılmışlardır. Geçen sene Haziranında halk cephesi fırkaları intihabata işte bu programla iştirak etmişler ve sağ cenah partilerine karşı ezici bir ekseriyet temin ederek ikti. dar mevkiine geçmişlerdir. Sosyalist partisi reisi (Leon Blum) bir sene kadar bu ekse. riyete istinad ederek iktidar mevkinde kaldığı gibi Radikal Sosyalist fırkası erkânından olan (Kamil Şotan) da dört beş ay- danberi ayni ekseriyetle iş gör mektedir. Fakat sağ cenah partileri bu mağlübiyeti kolay kolay hazme demediler. Daha ilk gününden itibaren halk cephesine karşı sinsi fakat şiddetli bir muhale- fete başladılar. Ellerinde 1924 tenberi her defa muvaffakıyetle tatbik ettikleri bir silâh vardı: Para!.. Ona müracaat ettiler, 1924 te Heriyo Radikal Sop yalist fırkası reisi sıfatile hüküe met teşkil ettiği zaman onu frangı düşürerek — devirmişlerdi. 1926 da ayni tecrübeyi ayni zata karşı ayni muvaffakıyetle tatbik etmişler ve kendisini mütevefla Puankaranın - teşkil ettiği millt ittihad kabinesinde fırkasile bir- likte yer almağa icbar etmiş- lerdi. 1932 de gene Radikal Sosyalistler iktidar mevkiüne gelince sağ cenahın ayni silâhı ile ve sosyalistlerin mücrimane lâkaydisi - yüzünden tekrar yu. varlandılar. Bütün bu tecrübelerden ders almış olduğu zannedilen (Leon Blum) geçen sene Haziranında iktidar mevküne gelir gelmez — Sonu 9 ncu sahifede — Bayrak meselesinden alınan ders.. Bilirsiniz ki, bizim yeni bayrak kanunu, Cumhuriyet bayramında tatbika başlandı. Biz buna çok muhtaçtık. Çünkü, bir arkadaşı- mizin dediği veçhile, bu bayrak uğrunda zamanı gelince, seve seve can verdiğimiz halde, ona başka zamanlarda nasıl hürmet etmek İlâzim olduğunu bilmi- yorduk.. Bu arada hâlâ ve hâlâ bayrak çekilir ve bayrak geçerken, şap- kasını çıkarıp selâm vermeği bilmiyenler de vardır, o cihet de başka... Nihayet bu kanun çıktı ve dedi kiz — Bayrağın kumaşı şöyle ola- cak, eni boyu şu nisbette hazır- lanacak, ayla yıldız şuraya dü- şecek V.S. .. Fakat bu kanun çıkalı epeyce olmuştu, halk da unutmuştu. 'Tatbikat günleri yaklaşınca, va- lilik ve belediyenin yapacağı iki iş vardı: 1 — Bayrak kanunu hakkında bir beyanname bazırlayıp bunu gazetelerde neşretmek. 2 — Bayrak satışını ve imali- ni kontrol altına almak.. Ne valilik düşündü ve yaptı bunu, ne de belediye.. Böyle bir lâkaydi olur da muhtekirler boş durarlar mı ya; hemen faaliyete geçtiler, Vatan- daşlar.. Bayramda bayrak kul- lanmak — mecburiyeti olmadığı halde, sadece bu büyük günün SAZADLTEA TUT VALDERAR . < TTRUE GN M ASN | neşesi ve güzelliğile bayrak al mağa koştular. Soyulan, soyu: lanal.. Yüz kuruşluk bayrak, İz mirde üçyüz kuruşa satıldı.. Bunu söylediğimiz için kıyamet kop maz, biliriz. Fakat halk, bir taraftan yeni ve kanuni şekilde bayrak hazır: lamağa çalışırken bir çok resmi dairelerin, böyle güzel bir günde eski, sararmış, solmuş, belki de kanuna hiç sığmıyan bayraklar çekerek gösterdiği hürmetsizliğe ne diyelim?.. Âleme verir telkini kendisi yutar salkımı, diye birşey vardır. Aradaki müşabeheti sor: mak istersek kıyamet mi kopar? Abdullah Çavuş Sevindik: İşletme müfettişi Bay Tahsin dünkü yazım üzerine idarehane mize telefon açmış ve demiş ki *Bu hatta beş tane üçüncü mevki vagonumuz vardır. İkisin Menemenden gelen mektep ço cuklarına ayırdık. Bu vagonlare herhangi bir yolcu binemez. Bi: niyorsa, hangi tarihte olduğe bize bildirilsin.. Çünkü memur: lara emir verilmiştir, bu vagon: lar yalnız çocuklarındır. Fakal çocukların “anamız, babamız var vesaire,, diyerek başka vagons binmelerine karşı biz bir şey yi pamayız. Ona da muallimleri ve ebeveyni (karışır.,, Doğru söze ne denir?. Çocuk lar kendi vagonlarına binsinler mesele tamamdır... 4. Ç ç aulüe ud Eniştisd Bdi ircelBÖĞMÜüllis ğ Riek a llağe — aei