(Baştarafı 1 inci sahifede) İki tekzib Londra 7 (A-A.) — İngilterenin İtal şimdiki vaziyette mevkiini sara- tayin etmesini talep ettiğine dair haberler, salâhiyettar dolaşın şayinlar Otecyyüd o etmemiş” tir, Bununla beraber iyi haber alan mah» fillere gelen n göre, Bu mesele Paris 7 — İtalya, Almanyayı takip (Bastarafı 1 inci shifede) İtalya'ya hücum etmeklen sakınmak- la berâber, gık sık bu memleketin İs- panya dahili harbi esnasında Oyna- mış olduğu rolü #bhamdan Ari tabir- ilerle hafarlatmaktadırlar, Daha evvel davranmak (Baştarafı 1 inci sehifede) rüyor değiliz. Bunun maddi ve pr ik neticeleri de vahim olurdu. Alman- ya için artık her yol sevaplır, zira yangın çıkmazına girmiştir, yalnızdır ler. Bu zaferde en büyük âmil, bütün dünyanın kendilerile birlik olması- dır. Bilhassa Amedika, henüz harbe girmiş olmamakla beraber, tamamen müttefikler lehindedir. Bütün Ameri- ka, tek bir harp fabrikası gibi İngil- tere ve Fransa hesabına çalışıyor. Bu taraftarlığın sebebi sırf insani ve me- deni gayeler için dövüşen, küçük mii- letlerin haklarını tanıyan safta bu- ve Fransa, askeri ve stratejik endişe- lerle şu bu memleketi işgal etmeye başlamış olsalardı kazandıkları mad- “ di takaddümün bin mislini dünya ef- kârının yardımından kaybederlerdi. Bunun içidir ki «takaddüme bah- sinde Lloyd George'un fikrine iştirik etmiyoruz. Bu nokta üzerinde dur- mamız Londrada çıkan ve daha ziya» de dahili politika mücadelesi için ya- zıldığı anlaşılan bir makaleye cevap vermek için değildir. Aynı şikâyetle- ri, son zamanlarda; daha yakınları- mızda, hayretle işitmeye başladık. Bu fikirde olanlar, ufuktaki #htimallere göre, ingiliz ve fransız kuvvetlerinin, şimdiden Rumanya, Yüyoslavya ve bütün Balkanları işgal etmelerini aca» ba temenni ediyorlar rm? Necmeddin Sadak lara ihtiyaç vardır. -. 2. Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum idaresi ilânları Doktor ve Eczacı aranıyor İdaremizin muhtelif yerlerinde istihdam edilmek üzere kısım hekimlerine ve eczaci- Hekimlere verilecek maaş 177 lira olup eczacılarınki 100 Jiradir. Berbesi bulunmak ve yaşları 45 den yukarı olmamak üzere taliplerin D. Demir yolları edecek mi? Bütün Fransız gazeteleri bu suali soruyorlar. Umumi kanaate göre, Almanya İtalyayı harbe sokmak için bü- yük bir gayretle çalışıyor. Eski Başvekil Leon Blum, Populaire gazetesinde diyor ld: «Fikrimce Mussolini Hitler ile anlaş- za hiçbir teşebbüste bulunmayacak- harbe girerse ayni zamanda polmr da garp cephesinde harekete geçeceklerdir.» Ordre gazetesi de diyor ki: sın gayri Çrş yalnız bifül bakikariz müeadelaye bir derece nl etmektedir. Gayri muhariplik formülü- nün iki totaliter devlet arasında anlaşma neticesi olmadığına inanmak güçtür.» B. Roosevelt endişeli Vaşington 7 — Reisicimhur B. Ros- sevelt istirahat için gitöği Hyde Park- tan bu sabah pek erkenden Vaşingtona gelmiştir. Reisicümhur, Avrupa vaziyeti kendisini endişeye düşürdüğünden Va- ş#ingtona avdet etmeğe mecbur olduğu- mu söylemiştir. 4 e Sovyetler italyanın vaziyetinden memnun değil ketleri arasındaki münakalâtın in- kıtaındanberi ticarel. müesseseleri- nin Sovyet Rusya ile mübadeleleri Arttırmak imkânını tedkik etmekte olduklarını beyan eylemektedirler. Bu mahafil, henüz resmi müzake- İsveç Sovyetlerle ticari mü- | relere başlanılmamış ital, Ne nasebetini genişletmeğe kat «iskandiller»> yapılmış olup yakın- da bir takım tekliflerde bulunulma- Stokholm 7 (AA) — İyi malâmat | sının ihtimal dahilinde olduğunu ilâ- alan mahafil, İsveç ile garp memle- | ve etmektedirler. KUÇUK HABERLER: # Bundan bir müddet evvel Ankara” ya giden kahveciler heyeti şehrimize dönmüştür, Heyet, Ticaret Vekâleti, ye- ni kahve fiatleri üzerinde temaslarda bulunmuştur. # Süleymaniye civarında Zeynep admda bir kadın dün yolda giderken Kemal adında biri yanına sokularak kendisine gezmek teklifinde bulunmuş, Zeynep bü teklifi reddedince Kemal bi- çakla kadını vücudunun dört yerinden yaralamıştır. Zeynep hastaneye kaldırıl.. #nış, vakayı müteakip yakalanan Kemal adliyeye verilerek tevkif edlimiştir. # Vali ve Belediye Reisi dektor Lüt- fi Kırdarın reisliği altında dün bir top- Jantı yapılmıştır. Bu toplantıda Sultan- ahmed ve Ayasofya meydanlarının tan- zimi görüşülmüştür. Ayasolya hamamı yanındaki bahçe ile Sultanahmed parkı- nın bugünkü vaziyeti muvafık görülmüş- tür. Ancak Ayasofyanın boş kısmında bir park yapılarak eski adliye binası en- kazı kaldırılacaktır. X Şoför Bahaeddinin idaresindeki oto- mobil dün Sultanhamamında Ali adında birine çarparak sol bacağını kırmıştır. Ali hastaneye kaldırılmış, şoför yakala- narak tahkikata hkikata başlanmıştır... Fondik isüte antışları sözi serbes bırakılmadı Dün bir sabah gazetesi fındık satışla- rna serbes bırakıldığını yazmıştır. haber doğru değildir. Vekâlet, yeni fin- dık satış fitlerini tesbit etmiştir. Fintler, bugünlerde, fındık ihracat birliklerine tebliğ edilecektir. Yeni listeye göre fın- dık fiatlerinde kilo başına bir iki kuruş tenezzül vardır. Belediye istatistik müdür vekâleti Muhartir arkadaşlarımızdan B. Eşref Şefik, münhal bulunan belediye istati- tik müdür vekâletine tayin edilmiştir. Bir gazetenin yazdığı gibi belediyede de bir şikâyet bürosu teşkil edilecegi mev- zwubahs değildir. B. Eşref Şefğie yeni vazifesinde mu- vaffakiyetler dileriz. 27. “T Beyoğlu Vakıflar Direktörlüğü M.T AZŞAM iyce dün yeni /Beş yüzüncü yıl harp gemileri geldi İmar plâm tatbik edilirken bay İstanbulun Türkler tarafından fet- hinin beş yüzüncü yıldönümünü tesid edebilmemize daha on üç sene kaldı. Zamanı yaklaşınca elbetie bu cihet lâyık olduğu ehemmiyetle düşünüle- cektir. Fakat şehrin imar plânının tal- bikine başlanılan bugünlerde de bele- diyeye bir vazife terettüp ettiği kana- Aatinde bulunuyorum: Bu vazife umu- mi tarihin seyrinde mühim bir mer- hâle olan İstanbulun fethi hâdisesini herkese dalma hatırlatacak bir eser ile gözler önünde temsil ettirmektir. İstanbulun fatihi şehir içinde bize yadigâr olarak büyük binalar bıraktı; fakat bunlar onun kendi eserleridir, Şimdiye kadar İstanbul şehri bu yük- sek Türk hakanına karşı şükranını maddi olarak göstermiş değildir. Böy- le bir ihmal bizim kadirşinaslığımıza uymaz. Şehrin içinde geçmiş asırlarda dev- lete mühim hizmetler ifa etmiş zeva- tın, hayır müesseseleri sahiplerinin yahud herhangi bir vaka kahramamı- nın namlarına izafe edilmiş birçok ma- haileler, sokaklar var; valsâ Falinin nâmı da bir semte alem olmuştur; am- ma bu da Beyazıd ve Süleymaniyeden farksız bir tesmiyedir. Şehrin fatihi- nin nammı tebeil için bundan fazla birşeye Mtiyaç vardır. Bu ne olabilir? Ben şöyle düşünmüştüm: Fatih sultan Mehmedin tarihte he- men emsalsiz sayılan bir buluşu, mu- hasara günlerinde gemilerini karadan yürütmüş olması en şanlı milli mefa- hirimizden biridir; bu sebeple şehrin imar plânında bu mühim harekete de yer vermek, bir işaret konulmak ikti- za eder. Bu düşünce ile geçen sene teramuz içinde (3 ve 6 temmuz günlerinde) Akşam gazetesinde neşreylediğim iki makalede müverrihlerin Fatihin ge- milerini nereden geçirdiği hakkındaki kayıd ve mütalânlarını toplamış ve bu rivayetlerin sülâhiyettar bir komisyon tarafından tedkikile karar ittihaz eğil- mesi lüzumunu ârzeylemiştim, Bizan- sa ald telifalile maruf olan Paspatisin İstanbulun Türkler tarafından fethi- ne dair 1890 senesinde neşrettiği rum- ca eserde bü tedkiklere birkaç sahife tahsis eylemiş bulunduğunu ahiren gördüm. Fransız enstitü azasından Sehlumberger gemilerin karadan yü- rütülmesi hâdizesinin muhtemel ola- rak 21-22 nisan 1453 gecesinde cere- yan eylediğini gösterdiği halde Paspa- tis 23-24 nisan gecesini tayin ediyor. . İstanbul ve Beyoğlu semtlerinin ha- arlanan umumi imar plânına göre te- ferrüatın da”eibette bu sıralarda ik- mal edilmekte olacağını mülâhaza ederek geçen seneki temennilerimi bir kere daha tekrara lüzum hissettim. Tedkikler neticesinde Fatihin gemile- rini hangi gece, hangi noktalardan geçirdiğine karar verilince güzergâhın başında ve sonunda hâdiseyi hatırla» tacak birer abide yaptırılmak ve tari- hi tesbit edilince — hele Mİlli Hâkimi- yet büyramımıza tessdüf eden 23 ni- san kabul edilirse — her sene bu şanlı günün gecesinde güzergâhın başından müntehasına kadar gemicilör ve as- kerlerle mutantan meşale alayları ter- tip edilmek ne hoş olacaktır! Meftur bulunduğunuzu kemali meranuniyetle müşahede eylediğimiz gayret ve himmet böyle bir teşebbü- sün de vücüde gelmesini kâfil bulun- duğuna emin olarak derin saygılarımı sunarım. Esbak İstanbul Valisi ve Şehremini vekili Süleyman Kâni İrtem İstanbul cihetinin nümerotajı bitirldi Belediye harita şubesi, nüfus sayımına was olacak İstanbul cihetinin nümero- tajını ikmal etmiştir. Beyoğlu cihetinin merkez, Galata, Şişli, Kasımpaşa, Has köy nahiyelerinin nümerotaljarı da ik- mal edilmek üzeredir. Bugünlerde Beşik» taş, Bebek, Ortaköy, Boğaz, Kadıköy ve Adaların een islerine başlana- , Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tetrika: No. 185 Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. Kavaklı Mustafa Rus vapurundan nasıl alındı ? - Sinoptaki mentfiler Cemal beyin bu teklifte maksadı gerek dahilde, gerek hariçte efkâri umumiyeyi tenvir ile İttihad ve Te- rakkiye yapılan iftiraları meydana vurmakia. Cemal paşanın hatıratındaki tabi- rile bu pek basit (!) teklifi Avrupada- kilerce pek tabli, ki kabul olunmadı; hatti hayretlerle telâkki eğildi. Cemal bey, uzak unuhataplarımı e Di elimle yâre kesip verdiğim kalem Fetvayı hunu nahnikkımi yazdı ipte” dedirtecek böyle bir teklifin kabul olunabilecoğine ihtimal vermiş ol makla kendisi safdilâne hareket et- miş ii! Bazıları ne o, ne de bu! diyorlar. Cemal bey, Sabih beye: (Ettiği #tiraf- ların ve ihbarların mükâfatını Avru- pâya bir seyahatle ödemek istemiş- tir.) diye iddia ediyorlar. Cemal paşa halıratında: (Avrupa- dakiler, Sabih beyi hükümetten pa- ra almış olmakla itham etmekten ge- ri kalmamışlardır. Temin ederim ki ben ona beş para vermedim.) diyerek Sabih bey hakkında bir lâtufkârlıkta bulunmadığını beyan ediyor. Fakat acaba Sabih bey Avrupaya seyahat masrafını da kendi kesesinden mi vermişti? Sabih bey, şimdi yazacağımız üze- re, neden Satvet Lütfi bey gibi men- fasına avdet etmemişti? Ne hal ise Sabih bey bu memuriye- tinde muvaffak olamıyarak kimseyi kandıramadı. Hattâ Pariste Şefik Esad bey tarafından «Cemal bey bendesi» diye hâkaretler de gördü! İttihad ve Terakki bundan sonra da ililâf teşebbüslerinin arkasını kes- medi, Sinopta hastalanmış olan Satvet | Lüti bey bu maksadla İstanbula ge- tirildi ve Subahaddin bey nezdinde tavassulla bulunmak üzere Parise gönderildi. Satvet Lütfi bey teşebbüsü ne ne #ice verirse versin İstanbula dönece- dine söz vermişti. Pariste Mahir Said bey delâletile Sabahaddin ve Cavid bevler arasında bir mülâkat dahi hazırlanmıştı. Cavid bey Sabahaddin beye dayısı sultan Reşadın selâmını söyledikten sonra hükümetin bir af kanunu çi- karmak tasavvurunda bulunduğunu bildirdi. Sabahaddin — Kim kimi affede. cek? Sakın, böyle bir şey yapmayınız. Ben kendi hesabıma bunu reddede- rim. Cavid — Bu sizin hakkınızdır. Bİ-” zim yapmak istediğimiz şey de bizim vazifemizdir. Kedisinin affedilmiş olmasını guru- runa uygun bülmıyan Sabahaddin bey mahkümların affı için hükümet namnıs izhar, edilen bu arzudan memnun kalmamış değildi. Bu sebep. le daha mülâyim bir lisan ile: — Ben kendim için: bir şey istemi- yorum, Ancak benim yüzümderi gad- re uğrıyanların mağduriyetlerini İza- le ediniz. Demişti. , Sababaddin beyle gene uyuşmak kabil olamadı. Satvet LAtI bey ver- diği sözü tutarak İstanbula döndü. Bu defa menfası Bursaya tahvil edildi. Divanı harpçe On beş sene küreğe konulmasına gıyaben karar verilmiş olan Kavaklı Mustafanın bir Rus vapurile İstanbul Ilmanına geleseği zabıtaca haber alınmıştı. Kabitülâsyonlar dolayısile Osmanlı zabıla memurlarının birecnebi ban- dıralı vapura girebilmeleri karada bir ecnebi evine girebilmeleri şartlarına tabi İdi. Yani niçin, he zaman girik mek istenildiği hakkında evvelâ kon- solosla haberleşip anlaşmak lâzımdı; konsolos ve tercümanı gelip hazır bu Yunmadan Osmanlı memurlarının evin yahut vapurun İçine adım atma- İarı calz ve kabil değildi. Bir mahkümu yakalamak için bu yoldan gitmek avı me için en iii çare idi! İstanbul limanma girmeğe cesaret et” mesi de kendisinin böyle bir hima- ye göreceğinden emin bulunmamı- dan ileri geliyordu. Kavaklı Mustafa vapurun eiralından geçen polis me- murlarile dil çıkarmak suretile eğie- niyordui Polis müdiri umumisi Azmi bey cesaretle kurnazlığı mezcederek Ka- vaklıyı Rus vapurundan çıkarmağa muvaffak oldu. Azmi bey Kavaklıyı elde etmek için Rusya sefarethanesinde kendisine yardım edebilecek birkaç kişi buldu. Rus OKonsoloshanesinden resmen; (Rus vapurunda bulunan Mustafa is- minde katil ile müâttehem birisinin) polise beslimini istedi. Kendiside bizzat konsolashaneye giderek mesele- yi dilediği gibi tasvir ile geminin Süvarisine bu Mustafanın polise tes- Bimi emrini aldı. Süvari evvelâ Lereddüdden sonra teslime rıza gösterdi. Fakat Kavaklı Mustafa kamaraşına kapandı. Kendi- sini tutmağa gelecek olanlara silâh- la mukabele edeceğini söylüyordu. Maiyetinin hayatımı tehlikeye koymak istemiyen süvari keyfiyetten konso- Tosu haberdar etti, Konsoloshaneden polislerin gemiye girerek caniyi ya- kalamalarına, müsaade edildi. Vapurâ gönderilen polisler silâh patlamadan Karaklıyı tutup çıkardılar, İŞ bu suretle olup bittikten sonra Rus elçisi Azmi beyin sefareti aldat- tağını iddiaya ve şiddetli “itirazlara kalkışlı. Kavaklınm tahliyesile ken- dişine beslimini musırrane istedi; Ba- Babiğli de tecrübeler geçirmiş, sav- saklayıcı, pişkin diplomasi ananesini kullanarak işi uzattıkça uzattı, Ka- vaklıyı teslim etmeğe yanaşmadı. İstanbul polisinin eksik ve kapalı malümat vermek süretile bir siyasi mütbehemi elde etmesi yalnız Rusya sefarelinde değil, diğer ecnebi mah- fillerinde de ehemmiyetli bir hadise olarak telâkki edilmişti. Bu hadiseden ve siyasi bir mücrim olduğu için Kavaklının Rusya sefu- weline iadesi lürumundan bahseden bir diplomuta Talât bey mutad te- bessümüle: — Rusyaya inde etmek olı- maz amma öbür dünyaya kadar gön- dermek kabildir! Demisti! (1) Nihayet Kavaklı <ösür “dünyaya sefor etti, Bir gün (Kavaklı Mustafa hapis- hanede intihar etti) denildi. Rus hükümeti, Osmanlı tebaasın- dan bir müslümana taallük eden böy- le bir maddede ve bu netice karşı sında siyasi ihtilâfın Azmi beyin po Suretile halline razı oldu. Babâli Azmi beyi polis müdüriyeti “umumiyesinden Adana valiliğine kal- dırdı. Bu Azmi beyin gayretine mukabil hakkettiği “bir terfi idi, Fakat Rusya sefareti bu şekilde bir cazleş gene Siödetle itiraz eti. Azmi bey bu itirazlar üzerine Ada- maya gönderilemedi. Mesele bu sw vetle kapandı. Azmi bey de bir müddet sonri Konya valiliğine nasbolundu. Bir gün Rusya selareti baş tercö- manı Mandelştam, mebusân meclisi reis vekili Hüseyin Cahid beyle bu hadiseyi münakaşa ederken Kavakl Mustafa için intiharın itlâf şeklinde olduğuna imaen: — Vous Tavez suicidöl tarizini sarfetti! (2) Hükümet Sinoptaki mahpus v9 menfilerin hareket ve fikirlerini t rasul ve tecessüsten hâli kalmıyo” du; aralarından muhbitler de ted” rik etmişti; bellibaşlılarını kendin? bağlamak emelini de takip ediyordu. (Arkası var) (1) Mandelstam; Le sort de Fempir* ottoman, 42) Hüseyin Cahid Yalçın: (Eikir Har” ketleri) mecmuasında Meşrutiyet Debi ı tarihinde