AKŞAMDAN AKŞAMA General İzzeddin Çalışların verdiği bir tevazu dersi Geçenlerde Garp mecm: birinde garib bir istatistik gördüm: «Bens ciler yarışa çıkarılıyor. Bum- ların arasında birinciliği Hitler almış, Söylediği nutukları tahlil etmişler. Hafızam yanıltmıyorsa, galiba yirmi yedi kelimede bir «ben» diyor. Arkadan diğer diktatörler ve dev- let adamları... Temayüller demokrat laştıkça, nutuklardaki «bens ler de seyrekleşiyor. Şahıslarından (değil, başka şeylerden dem vuruyorlar. Kendini merkez, kâinatı telerrünt saymağa «egocentrisme» derler, Bu hodhin felsefenin mensupları bizde bir haylıdır. Bilhassa hatırat yazanlar arasında ötedenberi göz çarparlar. Evet, hatırat yazmak, İyi şey. Hele mühim mevkiler işgal etmiş bir zat, görüp geçirdiklerini kitap ha- line getirirse, tarihe hizmet etmiş sa- yılır. Bu yazılar, ahfada kiymetli ya» digâr halinde kalır. Fakat meşhur bir muharririmizin yazdığı gibi «ben» dayulunun tokmağını azıcık elinden bırakmak, objektif olabilmek, bu k#- bil yazıların kıymetini arttırır. Yahya Kemal, Napolyon devrini tasvir eden bir müelliften bahsediyor- | du, «Fransız cihangiri ile beraber Moskovaya kadar gittiği koskoca ki. tabımın ancak bir yerindeki telmihten anlaşılıyor!» diyordu. Bu tarz makbul ve mergup bir te vazua Türk kumandanı General İ- zeddin Çalışlar'ın Ulus refikimizde in- tişar eden makaleler serisinde rastlı- yoruz. General, bir kitap cildi teşkil €decek büyüklükte neşriyatia bulun- du, Anlatışındaki mükemmellik ber- taraf, bilhassa «bens cilikten uzaklı. ği ile umumun hayranlığım celbetti. Seri halindeki makalelerinin birin ci meselesi; Mustafa Kemalin askeri erkânından olarak şark cephesine gi- dişi. (Erkün harbiye reisliği yapmış.) ikinci mesele: İnönü (muharebesi (ırka kumandanlığında bulunmuş.) Üçüncü mesele: Mustafa Kemalin, genç arkadaşlarile Hareket Ordusunu kurup İstanbula gelişi (onun yanın da bulunmuş.) Bu kadar mühim mevkilerde, vazi- yetlerde bulunduğu halde, kendini âdeta gizlemek üzere bütün tedbirle ri almış İntibamı veriyor. Bir tek ye- rinde şahsıni ortaya sürmüyor. Ata- türk «bana dedi» diyecek yerde, «fır. ka kumandanına emir verdi» tarrın- da tabirler kullanıyor. Dünyada en hazin talih, başkaları tarafından söylenmesi lâzım gelen #eyi, bizzat kendi, ısrarla iddia etmek mecburiyetinde kalanların halidir. Bizim muharrir arkadaşlarda da sık Sık rastlarız: — Ben bunun böyle olacağını fi ta- rihindeki gazetede bir makale ile yaz- mıştım? O «varakı mihri vefayı» kim oku- muş, kim dinlermiş?! Bırak efendim, kıymetin varsa başkaları anlatsın! Bu, artistlere, âlimlere olduğu kadar tarihte az çok rol oynıyan siyaset adamlarına da, as- kerlere de örnek teşkil edtcek bir pren- Siptir, General İzzeddin Çalışlar, hatı- Tat yazanlara ve ilerde yazacak olan- lara ne mükemmel bir kitap nümu- — Avrupanın Yi dahi turtle ŞEHİR HABERLERİ Kasaplar camekânlarda et teşhir edebilecekler Dün Şehir meclisinde Belediye talimatnamesinin kasaplara, balıklara, pastırma ve sucuklara dair maddeleri kabul edildi Umumi meclis dün B. Faruk Dereli nin reksliği altında toplanmıştır. Ayvan- saray kayıkhanesindeki mecranın kapan- ması, Balattn Karabaş > ki bataklığın temizlenmesi, Yenibahçe istimlâk muamelesinin ikr #tadyomunun mali hakkındaki teklifler belediye riya set makamına havale edildi. im s5x alarak Kartal Mr belediyelerin gıda maddelerinin tah- NM için verdikleri masrafın bütçelerini zarara koyduğundan bahisle bunun aff” nı rica etmiştir. Teklif makama havale edilmiştir. : Diğer ovrak alâkadar o encümenlere Havale edildikten sonra belediye rabıta” #1 talimatnamesinin müzakeresine geçi miştir. Müzakere mevzuu, kasaplardı. Encümen tarafından kabul edilen bir fıkrada yöyle deniyordu: «Dükkân »0- kak cephelerinin sabit camekânlı olması mecburi ve bu cephelerde et teşhiri ya” Kömür satışı Eti bank Ankara, İstanbul ve İzmirde kok kömürü fiat- | lerini tesbit etti Şehrimizdeki kok kömürü işlerini tet- kik eden Etibank mümessili B. Macid burada icap eden tedbirleri aldığından yarın akşam Ankaraya gidecektir. Eti- bank, Kuruçeşmede 20 bin, Kadıköy ile Haydarpaşa arasında da 4 bin tonluk birer depo tedarik etmiştir. Banka, mayısın birinden itibaren şeh- rin kok kömürü işlerine el koymuştur. Şehrimizdeki gazhanelerle diğer iki hu- susi fabrikanın kok kömürü istihsalâtı da bankaca satılacaktır, Etibank, İstanbul, Ankara ve ir kok kömürü fiatlerini tesbit etmiştir, İs- tanbulda kok kömürünün tonu 20 lira 19 kuruş, Ankarada 23 lira 56 kuruş, İzmirde de 23 ira 67 kuruştan ve top- tan olarak satılacaktır. Bu fiat gerek sömikok ve gerek Karabük, gerek gaz Banelerin istihaali için aynidir. Banka, bu sene bilhassa İstanbula sömikök kö- mürü verecektir, Karabük kömürü da- ha az verilecektir. Ankaraya daha fazla Karabük, İzmire Karabük ve sömikok muayyen nisbetlerle verilecektir. Bu üç mıntaka hariç olarak, memleketin diğer mıntakalarının senelik kömür ihtiyası 13 bin tondur. Etibankın açtığı umumt depolarda sekiz tona kadar satış, yapı- Incak, bundan aşağı miktardaki satışlar, banka ile belediye arasında tesbit edi- İecek fintler üzerine perskende olarak alarındaki dükkânlarla taht nacak fiat üzerinden satış yapacaklar. | dır. Banka bu kok kömürü işini idare | etmek üzete iki yüz bin liralık bir ser. maye koymuştur. Bunun için merkezde üyük şehirlerde birer büro tasis edilmiştir. X Taksim kışlasının yeni Taksim mey- 'danına bakan cephesinin yıktırılman da belediyece 4400 liraya bir müteahhide ihale edilmiştir. Müteahhit bu cepheyi yıkacak, yalnız enkaz belediyeye kala- caktır. Kışlanın tramvay caddesindeki &n sonra yıktırılacaktır. Hamiş: Kıymetli kumandanın rahatsız ol- duğunu işittik, Kendisine Şifa dileriz, (Vâ- Nd) ! | saktır. Bu camekânlara et konulduğu takdirde camlarının şeffaf olmaması mecburidir.» B. Kürm Şinasi Dersan, etlerin temiz olmak şartile cameknlarda teşhir edil — doğru bulmadığı- ren B. Muharrem Naili Akdoğ, etlerin bu şekild. çör- kin olduğunu ileri hen yoirr. Cem, bar enin metsını teşhir etmek hakkı olduğunu ilâve etti. Yine bir fık- dide tabi tutmanın doğru olmadığını ilâve etti. B. Ekrem Tur da kasap dük- kânlarında kümes hayvanı satışına itiraz etti, Bunun üzerine B. Kâzm Şinasi, yukarıdaki teklifini tekrar ederek Ay- rupanın hiçbir yerinde kasap dükkünla- rında et teşhirinin menedilmediğini «5y- ledi, et teşbirini memnulyete ait fık- Karilerimizin mektupları Evini yaptırıp sokak bekliyenler Veznöcilerden Lüleliye kada uza nan arka sokaX iki taraflı modem go kilde yapılmış olan apartımanlarin mükemmel bir cadde olduğu halde se- min pek bozuktur. Hele geceleri lâm- ba olmasa katiyen yürünemiyecek Yar siyettedir. Çukurlar vo terkos baru- larının geçtiği yerler meydana çıkmış. Yağmur yağsa çamurdan, kurak gün- lerde toxdan geçilmiyor. Saym valimiz bay Lütfi Kırdar Veznecilerdeki Bey- han, Ceyhan apartımanlarının önü yaptırılsın diye emir verdiği yamanlar 81 için de lütufta bulunsalardı çok iyi olacaktı. Ora halkı, binalarını iyi yap- takları için yol istemekte de yerden gö- Be kadar haklıdırlar, Lâleli Zeynepkâmil sokak No, 41 Nuri Keser Kıskançlık Rakibine küfreden kadın 11 gün hapse mahküm oldu Şehzadebaşı civarında oturan yetmiş Yaşında Şerif bundan bir müddet evvel Şaziye adında bir kadınla münasebet peyda etmiş, sonra da Müzeyyon adında bir kadınla evlenmiştir. Evvelki gün ak- sam Üzeri Şerif evine giderken Şaziye gizlice kendisin takip ederek kapı açi- linca birdenbire Şerifle beraber eve gir- miş ve karsı Müzeyyene küfretmeğe başlamıştır. Zorlukla evden çıkarılan Şaziye bu ranın kaldırılmasmda ısrar ett. B. Ab. dülkadir Ziya, aksi fikri müdafan ede- rek Avrupada da teşhirin menedilı ni söyledi. Bunun üzerine tekrar B. Kâ- xn Şinasi söz alarak Paris gibi medeni bir memlekette de etlerin trotusrlar üzerinde teşhir edildiğini söyledi. Bu hususta biraz daha münakaşa ol- duktan sonra B. Kâzım Şinasinin tekkfi üzerine kasap dükkânlarının camekânlar rında et teşhirinin meni hakkındaki fık- ranın kaldırılması meclisce kabul edildi. Balıkçılar ve balık dükkünlerma taal- luk eden kısımda sakatların bu meyan da ciğerlerin teşhirinin meni, ancak say- fiye yerlerinde seyyar ciğercilerin Faa- Miyetine müsaade edilmesi kabul edildi. B. Raşid, balıkların pazarda teşhirine itiraz etti. Fakat bu itiraz kabul edilme- di, Bu suretle belediye zabıtası talimat- namesinin kasaplara, balıklara, pastır- malara. sucuklara taalluk eden kısımlar kabul edildikten sonra toplantıya niha- yet verildi. Neden yükseldi Kalay fiatini yükseltenler hakkında tahkikat yapılıyor Birkaç gün evvel kilosu 300 kuruşa satılan kalayın dün 400 kuruşa çıktığı görülmüş, teneke fiatlerinin ayni nisbet te fırladığı müşahede edilmiştir. Şimdi lik diğer ithalât eşyasında yükseklik yoktur. Teşkilütlandırma umum müdü- rü B. Avni Sakman, bu hususta dün bir muharririmize şunları söylemiştir: «— Bu cihetleri ehemmiyetle tetkik ediyoruz. Başlıca ithal maddelerimizin siparişleri ve memlekete gelmesi normal şekhini takip etmektedir. Bilhassa müte- addit partilerden başta kalay olmak üze. Te şimdi ihtikâr mevzuu olan maddeler. den stoklar vardır, Malüm olduğu üzere milli korunma kanununda, iz yükselmeler ve ih“ tikâr hareketleri için çok şiddetli hü. kümler mevcuttur. Ba hükümlere istina- den fiatleri sebepsiz yere yükseltenleri bulup cümhuriyet o müddeiumumiliğine teslim etmek vazifemizdir.» Heroin ve esrar bulundu Sabıkalı esrar satıcılarından Mustafa va Osman adında iki kişinin Kasımpaşa- daki evlerinde zabıta tarafından yapılan araştırmada yüz gram heroin ve bir mik- tar afyon bulunmuştur. Bunlardan Mus- tafa yakalanmıştır. Zabita, Osmanı da aramaktadır. Bundan başka Ali adında biri Kara- gümrük civarında Hasan adında bir adama bir buçuk kilo esrar satarken cürmü meşhut halinde yakalanmışlardır. —emaranmunam mamanın dala da yine küfür savurarak kapın taş> ve Biblo arıyorsanız lütfen bir kere DEKORASYON Mağarasına müracaat eğiniz, Beyoğlu, İstiklâl caddesi No. 353. Bay Amcaya göre!... v. Romatizmalı hastalar Bursaya, İçmelere, Yalovaya koşacaklar!... ... Allah vere de bizim otelleri Sahife $ İSTANBU: HAYATI Kâğıthanede hıdırellez safası Bu sene Ilıdırellez tatil gününe ras- lamadı amma, pazar günü havanm açması, eğlence meraklılarının doya doya gezip eğlenmelerine meydan ver- di, Pazartesiye raslayan Hıdırellez eğ- lenceleri, pazar günü yapıldı. Haliç ge- ne fıkır fıkır kaynadı, Vapurlar, mav- nalaı, motör, sandal kafileleri sabah erkenden yolcu taşımağa başladılar. Tencerelerle dolmalar, haşlanmış yu murtalar, şişlere dizilmiş çiy kebaplar, rakı, şarap, bira şişeleri akşamdan 86- petlere yerleştirildi, Kuzu dolmaları tepsi ile fırından alınıp paket yapıldı. Sabahın erken saatinde Halicin, köprü, Yemiş iskeleleri gezici grupla- rile dolmuştu. Kâğıthane deresi an el şakırtıları biribirine karışıyor. Dere- nin iki tarafındaki gölgelikler, tam mânasile, iğne atsan yere düşmiyecek derecede kalabalık. Her ağacın dibinde birkaç grup oturuyor, Her grupun et- rafımı, kırmızı fistanlı, çikolata renkli kıpti kızları sarmışlar. Darbuka, ke- mençe, klârnet, zilli def yaygaraları ar&- ında çengi kızların kınalı parmakları şıkardıyor; ince, kıvrak vücudlarını ki- vıra kıyıra hora tepiyorlar, Sofralarda kadeliler durmadan dolup boşalıyor. «Yaşaaa... Gözümün bebe- ğil» naraları etrafı çınlatıyor, Kara kızların şakrak kahkahaları, oturanla- rı coşturuyor, Birer ikişer yerlerinden fırlıyorlar; ceketler çıkarılıyor, kollar sıvanıyor, çengilerle parmak parmağa tufuşup onlar da kıvrana kıvrana gö- bek atıyorlar. At koşturanlar, salınca- ğa binenler hep neşeli naralar savurü- yorlar. Ne tarafa baksanız süzülmüş gözlerle karşılaşıyorsunuz. Kalabalık kümeleri arasına girer girmez, İnsan gayri ihtiyari, etrafın neşe dalgaları. na katılıyor. Bu sene Saadibad kasrının bahçesi de açılmış. Şehrin gürültüsünden usak köşecikte, diz boyu çimenler arasında, lâtif su çağıltılarını dinleye dinleye gezinen çiftler; Nedimi coşturan ilham Ağaç diplerinde dınların başları hiç boş kalmıyor. Uza- tılan narin avuçlar, falonın nasırlı arasında birer kehanet ki. tabi haline geliyor. O incecik çizgiler arasında, bizim farkedemediğimiz, an- cak falcının çapaklı gözlerinin göre- bildiği ne yazılar var, Kadın, salyalı dudaklarını şaplata şaplata müteme- Cümhuriyet Halk partisi Beşiktaş kaza sı idare heyetinin çayı GC. H. B. Beşiktaş kazası idare heyeti 15/5/940 çarşamba günü akşamı saat 17 den 21 e kadar devam etmek üzerg. Taksim Belediye gazinosunda bir dansk çay tertip etmişti | yün dırgamasalar!... B. A, — Merak etme, bizimkilerin tarifesi de oldukça yüksek diyorlari...