6 Mart 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA “Yürekler acısı Yâni,, — 'Türkiyede şekere on kuruş sammedildi, Fransız gazetelerinde pkuyoruz: Yiyecek mikdarları tahdid pluyor. o Lokantalarda ancak fi- lânca ve falanca günlerde et bulu- nacakmış içki haftada üç gün. Çike- Hataların fantezi cinsi külliyen mül- ga... Nasıl oluyor? Hani mütlefikler- de yiyecek, içecek boldu?... — Bütün bunlar, cihan harbinin garuretleri.. Sen asıl karşı cepheye derecesini buldu. Okumadın mı: Bir Türk talebesinin tifodan öldüğünü gazeteler yazdı. Tabii, tifo yalnız Türklere mahsus değil Başkaları da kırılıyor ki, o arada bizim zavallı genç gitti. Bu sütunlarda; «Niçin böyle arbe- deli bir devirde tahsil için Almanya- ya çocuklarımızı yolluyoruz?» diye yazmıştık. Şimdi, ebeveyne sansür edilmiş mektuplar geMyor: «Bizi buraya acaba hangi sivri.» (Arkası siyaha boyanmış. Fakat *... akıllı gönderdi?» diye devam et tiğini keşfetmek güç değiL.) Daha enteresanı Yunanlı Yâni'nin * mektupları. Geçen harpte hudud aşırı yerlere haber kaçırmak hususunda ne gibi gü- rip vasıtalara müracaat edildiğini son- radan hatıralarda, hikâyelerde, ro- manlarda okuduk. Hattâ casuslar ga- zetelerdeki küçük Hânları bile vasıta olarak kullanmış. O sebeble, 1939 harbinin ilk aylarında ne olur ne ol. maz diye bu gibi ilânlar Fransada hazf bile edildi. Sonra üzerlerine cid- di bir kontrol vazedildiğinden inti- şarlarına ruhsat verildi, Bahsettiğim Yâni'nin haber uçur. maktaki maksadı ise casusluk filân değil, Atinadaki âilesine hali pür melâlini bildirmek — onlardan, ihti- mal, para İstemek — gibi pek masu- mane bir niyet! İlk mektuplarını şöyle Müş: «Elhamdülillâh burada vâziyetimiz yazıyor» mükemmeldir. Hiç birşeyimiz eksik, değil, Naziler ortalığa harikulâde bir disiplin koydular. Memleket gül gibi idare ediliyor. (İlh, ilh) Bizim şahsi Yaziyetimizi soratsanız mösyö Vuti- Tos'u çoktandır görmüyorum. (Yani tereyağını çoktandır görmüyorum.) Destümuz Bay Karvuno'nun vefasız. | Liğina uğradık, evimize uğramıyor, (Kömür yok.) Buna mukabil, âilemi- ze İdespinis Distisiya (mnimazel se- falet) pansiyoner girdi. Onunla pek güzel anlaştık, ahbab olduk, oturu. yoruz. Fakat anlaşılan, sansör daha fax- la sıkıştırmış olacak ki, Yâni mütea- kib mektuplarında yalnız - bizim eski duayı padişahi gibi - hep rejimin medhü senasile satırları dolduruyor. Bir tarafta tek telmih, kinaye, sitem yok. Sadece imza şöyle: «Yânis Yataklaymalar Bu da, (yürekler acısı Yâni) demek, Sansör, soyadı sanarak bırakmış! Bütün harplerde, bu gibi sıkılara karşı, bir takım hoş kaçakçılıklar oluyor. Hele sağlıcakla şu gürültü bitsin, herkes hatıra yazmak faslına girissin; miknatıslı maynlar, dolma biçimi bomtialı hava torpilleri gibi, ne kurnazlıklar, he marifetler yapıl dığını © zaman tafsilâtile öğrenece- ğiz. (VAN) İ Şeker sıkıntısı kalmadı Bakkallara, istedikleri kadar şeker veriliyor Piyasade şeker buhranı kalmamıştır. Dün bülün bakkallar istedikleri kadar şeker satın almışlardır. Ellerinde şeker bulunan toptancılar, birer beyanname ile stokları- mi bildirmeğe mecbur tutulmuşlardı. Dün birçok toptancılar beyanaıme vermişlerdir. Fakat bunlar ellerinde 50 - 100 kilodan başka şeker bulunmadığını bildirmektedir ler, Bu hususta icab eden tahkikat yapı- Jacaktır, Dün Ayvalıktan Şeker şirketine bir tel- graf gelmiştir. Telgrafı gönderen tacir 15 gün evvel satın aldığı 200 çuvaldan yüz doksan sekizinin hâlen depolarında bü- Janduğunu bildirmiştir. Dünkü yangınlar Dün sabah Kadıköyde Acıbademde Esat- paşa sokağında B. Nasib'e ait üç katlı ah- #ap bir köşkten yangın çıkmış, köşk tama- men yandığı halde etrafa sirayetine mey- dan verilmeden söndürülmüştür, Dün saat 16 ya doğru, gene Kadıköyde Yeldeğirmeninde B. Dimitriyadise alk üç e gom bir bihada da yangın çıkmış, e kısmı yandığı halde iifaiye tara» fından söndürülmüştür. Her iki yangın hakkında zabıtaca yapi- tah lan vukua geldiği tesbit edilmiştir. ig Yumurta satışı Son günlerde talebler arttı Yarınki perşembe günü hareket edecek vapura yetiştirilmek üzere yumurta satış hazırlıkları hummalı bir safhaya girmiştir. Yalnız bu defaya mahsus olmak üzere Ttal- yaya 3000 büyük sandık natürel yumurta gönderilecektir. Büyük sandıklarda, beher adedi 50 gramdan aşağı olmamak şertile 1440 natürel yumurta vardir Yumurta #atleri, gerek iç, gerekse dış piyasasında yüksektir. Bu hafta İtalyaya sevkedilecek büyük yumurta sandıklarma verilen fiat #70 liretten 560 lirete kadar yükselmiştir. İtalyadan başka, İsviçreye de yumurta gönderilecektir. İsviçre, büyük Yumurta “sandıklarının beherine 100 - 102 İsviçre frangı vermekte, syrıca yüzde kırk da takas primi ödemektedir. Yunanistan- dan mutad hilâfına, yumurta siparişleri de yakında başlıyacak yortu münasebetile, buradin da yumurta sipa- rişleri geleceği ümid edilmektedir. Açıkgöz mecmuası sahibi mahküm oldu İstanbulda intişar eden «Açıkgöze adın- da haftalık bir mecmuada, neşredilen bir Avrupa karikatürünün müstehçen olduğu Iddla edilerek, mecmuanın sahibi ve neş- İ riyat müdürü Selih Er sleyhine müddei- wnumilik tarafından açılan davaya dün asliye yedinci ceza mahkemesinde baln)- muştır, Evvelce mahkemenin kararile ehli hibre olarak seçilen Güzel sanatlar akademisi profesörlerinden ressam B, Şevket Dağ ta- rafından verilen raporda karikatürün sa- nat bakımından bir kiymeti haiz bulun- madığı ve müstebçen olduğu bildirilmiş. tir. Muhakeme neticesinde müstehçen neş- riyat suçundan dolayı B. Salih Er'in bir ay müddetle hapsine ve on beş İlra para cezası ödemesine karar verilmiştir. Yeni Adam beraet etti Yeni Adam mecmuazının bir nüshasının kününen tayin olunan müddet sarfında müddelumumlilğe gönderilmesi lizımgelir- ken, bü nüshayı göndermemek suretile Matbuat kanununa mubalif hareket su- çundan dolayı mecmun sahibi B. İsmatl Hakkı Baltactoğlu aleyhine açılan davaya dün asliye yedinci ceza mahkemesinde ba» kılmıştır. Muhakeme netlessinde, daya mevzuu olan mecmua nüshasınm, Xâğıt buhranı gebebile üzerinde yazılı tarihten iki gün sonra intişar ettiği ve bu yüzden müddei- umumlliğe gönderilmediği sabit olduğun- dan, B. Ismail Hakki Baltacıoğlunun bera» etine karar verilmiştir. Aldığımız mektuplar Tramvay idaresi- nin tavzih! Bayın güzetenizin 3/3/940 tarihli sa- yısında Maçka durağında bir trsmva- Yın, boş olmasına rağmen, bekliyen mekteplileri almaksızın yürüdüğü bir vive mektubundan anlaşılmakta- Nizamnamemize göre duraklarda durmadan geçmek veya yolcular tâ- mamen binmeden hareket etmek #uç- var ve bu suçu işliyen vatman, bu ük veya mükerrer suçu ise ona göre muh- telif şiddette otzalarla maktadır. Maçkada oturan okuyucu- Duzun şikâyeti de hemen tedkik edi- lecek ve nizamname hükümleri tatbik olunacaktır, AKŞAM: Tramvay idaresine. bu allkasından dolayı teşekkür ederiz, Karilerimizin de, bu gibi şikâyetlerini numara ve ta- rih beyan ederek yazmalarını dileriz. Barahatsiz şikâyetleri koymuyacağımı- mi itizarla bildiririz. 0 ..... KÜÇÜK HABERLER: * Romanya bandıralı Bosarabya vapuri- le ilmanımıza sakız, boya, ham deri, pa» muk ağ ipliği, kâğıt, çay, felâketzedelere mürucaati de reddetmiş$ir. A Havaların çok mütehavvii olmasından dolayı grip vakuları başlamış ve bas mek- teplerde talebe nrasında griplen yatanlar görülmüştür. 'Tifüs gibi sari hastalıklar, alınan tedbirler sayesinde azalmıştır. mi küşadı 5 Sarıyerde de halkın yardimile açılacak ortamektebin henüz noksanları tamamlan- #4 Vali muavinleri B. Hüdal ve B. Halök Alman konsoloshanesine giderek yeni ko- solosa iadel ziyaret etmişlerdir. # Almanyada Türkiye hesabına inşa eği- len vapurları tesellüm etmek üzere 9 ay evvel Almanyaya giden heyetimizin döndü- günü yazmıştık. Heyet relst bugünlerde Ankaraya giderek izahat verecektir. Bu vapurlar, bedelleri evvelee o ödendiğinden bugün Türk malıdır. Vapurların ancak harp bittikten sonra getirtilebileceği anlaşılmak- tadır, # Evvelki gün Şişhane yokuşunda David adında bir çocuğu bir otomobil çarparak ağır yaralamış, Sen Jorj hastanesine kal- dırılmıştı. David dün hastanede ölmüştür. Adliye doktoru B. Salih Haşim tarafından yapılan muayene neticesinde, otopsi ya» Pılmak üzere Davidin cesadi'morgu kaldı- mümiştır. Dört sene beraber yaşadıktan sonra kendisinden ayrılan Fatma adındaki ka- dını, Fenoryolunda araba İle giderken bi- çakla öldüren Araçlı Yakubun muhakeme- sine dün ikinci ağırceza mahkemesinde ba- kılmıştır. Mahkeme, Fatmanm, Yakuptan ayrılıp evinden çıktıktan sonra vaka gününe ka- dar nerelerde kaldığının ve kimlerle bera- ber bulunduğunun zabıta vasıtasile tahkik ettirilmesine ve genişletilmesi yüzünden kanuni müddet geçtiği cihetle, rakınıştır. Imar faaliyeti ve yeni plânlar Nafia Vekâleti bazı noktalara itiraz etti plân dik edilmek üzere Nafla Vekâleline gönde- rilmişti. Vekâlet. bu plânın bazı noktaları- tasdik na itiraz ettiğinden, etmiyerek iade etmiştir. Mimarın yaptığı iik plâna göre hastane, arsadan için, mümkün dikkate alınmıştır. Şimdi Nafia Vekületi, bu tadilâta itiraz ederek ilk plânı tercih etiiğinden, Beledi- yo İmar müdürlüğü, plân üzerinde yeniden tedkikat yaparak Vekâletin itiraz ettiği noktaları nazarı dikkate alacaktır. Bundan başka, Karaköy ile Tophane ara- &ının tanzimi için hazırlanan plân da ge- ne Nafia Vekâleti tarafından kabul edil- Nafla Vekâleti, Liman hanı ile Yolu salonu civarında ancak liman işlerile alâ- kadar inşaata müsaade edilmesini istedi- Binden, şimdi İmar müdürlüğe, bütün bu itirazı noktaları göre imar plânlarını tadil Otobüsler Belediye hissesinin alınma- masını istiyorlar Benzin ve motorin e ye yapılan otobüsçüler zam Üzerine (o şehrimizdei 3 ni İleri sürmüşlerdi. Dün topla” nan otobüs komiayon miştir, Otobüs sahiplerinin verdikleri iza» hınta göre, yedek parça Kısımlarile benzin pahalıya mal olduğundan, işletme mas- rafları artmıştır. Bu bakımdan bugünkü vaziyete göre faaliyekte bulunmağa imkân yoktur. Ancak biletlere de yeni bir zam ya- pıldığı takdirde tramvayla rekabet edilemi- yecektir. Bu itibarla masraflarını azaltmak için Belediye bir çare bulmalıdır. Otobüsçüler, bu çarenin ne olduğunu sa“ rih surette izah ötmemişlerdir. Ancak, Be- lediyenin bilet başından aldığı aldatın af- fani ve yahut azallılmasını ima ettikleri . Tâli bir komisyon, otobüsçüle- rin bu müracaatlarını tedkik edecektir. 12 hukuk mahkemesi eski Şürayı Devlet binasına EE ye Şürayı devlet binasında yapılan tamir ve tadllât işleri ikmal edildiği cihetle, Tapu dalresinde bulunan 1, 2,4, 7, 8, 10 ve 11 İn- ei hukuk mahkemeleri bu'binaya taşına” rak kendilerine tahsis olunan yerlere yers Jeşmişierdir. Adiiye “binasında bulunan 3, 8, 9, 12 nel hukuk mahkemeleri de dün yeni binndaki yerlerine taşınmışlardır. Bugünden itibaren on iki hukuk mahkemesi hep bir arada Şürayı devlet binasında vazifeye başlamış» lardır, X Askerlikle alâkası olmadığı halde su- bay elbisesi giymek ve İzmitie Necmiye adında bir kızı evlenmek vadile dolandır- mak suçlarından mazmun Şükrü adında bi- rain muhakemesine dün ikinci ağırceza mahkemesine başlanmıştır. # Zonguldak limanı yakınında bir ser- seri mayn görülmüştür. Mayn muhafaza altına alınmıştır. İstanbuldan tahrip müf- rezesi gönderilerek mayn imha edilecektir. X Marmara, Ege denizi ve Akdenizde 1o- dos fırtınası başlamışsa da seferler devam etmektedir. Karadenisdeki şimal fırtınası durmuştur. Şoför Nurinin idaresindeki otamobil Karaköyde bayan Remziye adında bir ka- dına çarparak muhtelif yerlerinden yara» för yakalanmıştır. 4 Ferlköyde oturan bayan Şerife, dün evinde yemek pişirirken maltızn üzerine yuvarlanarak muhtelif yerlerinden yanmış, polis tarafından, tedavi için, hastaneye kal- dırılmıştar, genin © İSTANBUL HAYATI İmtihana ne lüzum var? Kapıdan girer girmez keskin, bo- gucu bir koku ile gözlerim sulandı, genzim tırmalandı, Göğsümü sıkıştı- Tan öksürük tazyikleri gırtlağımı yır- tayor, şiddetli bir bulantı midemi alt üst ediyordu, Kulak zarlarıma birer şamar gibi çarpan tavla şakırtıların- dan derhal başım dönmeğe başladı. Gittikçe şiddetlenen yağmur, tekrar Sokağa çıkmama imkân bırakmıyor- du, Kapı yanındaki boş sandalyeye oturdum, Etrafta, dalga dalga duman yıgın- larının ardından ilk bakışta silik göl- geler farkediliyor; yavaş yavaş göz alıştıkça gölgeler de koyulaşıyor, çeh- reler meydana çıkıyor. Het masanın üzerinde ya bir tavla, ya bir deste is- kambil kâğıdı... Oturanların ekserisi genç. Elleri, kollafı, başları mütema- diyen hareket ediyor, her masadan perde perde sesler yükseliyor: — İşte, şimdi dananın kuyruğu ko- «pacak, Dörteiharı atarsam parti be nimdir. — Dört ciharı atmak kolay değildir Etraftaki seyirciler de münakaşaya karışıyorlar: — Yahu, sen de cebir meselesini am- ma diline doladın ha... Yoklamada üç aldı diye hep alay ediyorsun çocukla. Bu tahrik, beriki oyuncuyu asabi. leştiriyor, elindeki pulu hiddetle tav- Taya vurarak haykırıyor; — Oğlum, ben üç aldımsa derse ça. uşmadığımdan değil ya. Muallimin ak- siliğinden işte... Dir defa kahvede oyun m O m. mandan imtihanda taktırıyor beni... Karşı köşeden biri bağırıyor: — Kahveci, Çabuk, Prafa küğdie- rmı getir de, bir ders vereyim şu ço- cuklara.., Ve, masa başındaki grup derhal fa» aliyete geçiyor. — Bırak şunu yahu. Okuya okuya hafıx olacak değilsin ya, Hadi bir ku pa kaçtı çevirelim. Öteki itiraz etti: — Olmaz. Yarın müzakere var, Oku- yacağım, Arkadaşı bir kahkaha attı; — Amma yaptın ha. Ben senin, mii- zakereden bu kadar korkacak enayi- lerden olduğunu bilmezdim. Hem, ge- ce işin ne? Evde istediğin kadar okur. sun, Biraz da eğlence lâzım. Öteden iki kişi daha geldi; kitap ka- panıp bir köşeye bırakıldı, yeşili çuha serilen masa başında oyun başladı. Yağmur durur durmaz kahveden kaydı. içeride, gözlerini ki tap sahifelerine dikmiş, sessiz sadasız okumağa dalmış delikanlılara dikkat ettim, Burası, kahvehaneden çok da» ha kalabalık... Kendi kendime: «İşte, dedim. Bu ders yılı sonundaki mek- teplerin randımanı, şu iki yekünü kar» şılaştırmakla kolayca anlaşılır. İmti- hana ne lüzum var.» o Cemmi Refik — Geçen gün seni üamvayda gör düm bay Amca, benzettim desem ya- »ımda bir arkadaş daha vardı, o da gör- — Selâm verdik, almadın!., Ba Amcaya görel. .. #Bay Amca!> diye bağırdık gör“ medin, dargın mıyız, yoksa gözün mü perdelendi?.. B, A, — Kusura bakma dostum, perdelenen gözüm değil, tramvay cam- Jarı kirden buzlu cama döndü, nasıl gö- rebilirim!... |