28 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

28 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

k & 6 i | | Vaziyette değişiklik yok (Baş tarafı 1 inci sahifede) sürmesinin hükümet içinde fikir ay. rılıkları olduğundan ileri geldiğini bildiren haberleri kati surette yalan- lamaktadır. Reuterin ayrıca tasrih ettiğine gö- re, Fransız hükümeti, İngiliz Kabine- sinin görüşmelerinden hâberdar edil. miştir ve Hendersonun: Berline gütü- receği cevab hakkında da Parisin bit. tabi fikri sorulacaktır. Fransız elçisile Hitlerin teması nasıl oldu Paris 27 (A A.) — Havas ajnası, son hadiseler hakkında Başvekâlet- ten aşağıdaki malümafı almıştır: 25 ağustosta saat 17,30 da Fransız büyük elçisi B, Coulordre, yapılan bir talep üzerine Âlman Saşvekâlet dairesine giderek B. Hitler tarafından kabul edilmiştir. B. Hitler, bu görüş- me esnasında, B. Coulodreden şimdi yapacağı bir deklerasyonu Fransız Başvekil B. Daladier'ye bildirmesini rica eylemiştir. B. Hitler, bu dekleras- yonunda, Polonyada halen mevcut vaziyete artık tahammül edemiyeceği ve vaziyeti hal için almak mecburiye- tinde kalacağı tedbirler üzerine AL man ve Fransız kanının dökülmesine teessür duyacağını bildirmiştir. B. Daladier, B. Hitlere derhal bir cevabi mesaj göndererek bu mesajın- da Fransanın sulha bağlılığını ve ay- ni zamanda diğer milletlere karşı ale- nİ surette aldığı taahhüdlere sadaka- tını hatırlatmış, Avrupa sulhünün idamesi için Alman ve Fransız mil Jetleri arasında samimi' İş birliği münasebetleri tesis için hiç bir Fransizin kendisi kadar çalışma miş olduğunu tebarüz ettirmiş ve Polonyanın serbes uzlaşma usul- lerine karşılıklı suretle müracaat için Polonyanın izhar ettiği arzular hak. kında da teminat vermiştir. B. Dala- dier, Almanya ile Polonya arasında en ufak bir sulh yolile anlaşma te- şebbüsü yapılmadan bit hârb çıkma- sının kalp sahibi hiç bir insan tara- fından kabul edilemiyeceğini kaydet- tikten sonra Fransanın böyle bir te- şebbüse yardıma hâzır olduğunu bil- âirmiştir. B. Coulondre, 26 ağustosta akşa- ma doğru B. Hitler tarafından kabul edilmiş ve bu görüşme esnasında B. Hitler, B. Daladiernin Üeri sürdüğü teklifleri kabul edemiyeceğini Fran- sız büyük elçisine bildirmiştir. Bu şifahi cevap, bilâhare Almanya- nın Paristeki maslahatgüzârı Braver tarafından B. Daladiere tevdi edilmiş bulunan bir tahriri cevapla da teyid olunmuştur. Mussolininin Kanada Başvekiline cevabı Londra 27 (A.A) Ottavadan Reuter ajansına bildirildiğine göre, © B. Mussolini Kanada Bâşvekili B. Mackenzie Kingin gönderdiği mesa- ja cevaben bir telgraf çekmiş ve bu telgrafında hakkaniyete dayanır de. yamlı bir dünya sulhünü muhafaza için hiç bir gayretten çekinmiyeceği- “ni bildirmiştir. 5 Roma 27 (A.A.) — Romasiyasi ma- hafilinin intibaı şudur ki, harp veya sulh hakkındaki kati karara her saat biraz daha yaklaşılmaktadır. © (o Mezkür mahafilde, bütün kararın Londra tarafından Hitlerin teklifine verilecek cevaba bağlı oduğu beyan ediliyor, Fransanın vaziyeti değişmiyecek Paris 27 — Fransız siyasi mahafili- , Begöre vaziyette hiçbir tebeddül © yoktur. Günün mühim hadisesi, MİLİ Müdafaa Vekâleti tarafından alınan tedbirlerdir. İyi malümatlı mahafil bu tedbirlerin tahrik' âmiz” hiç bir - mahiyeti olmadığını, fakat vaziyetin © « yahameti yüzünden bir kaç gün evvel “ alınmışı olan kararların netiöesi oldu- © gunu beyan ediyorlar. f , EŞ gi Fransanın vaziyeti değişmiyecektir. - Esasen geçen gece B. Daladier tara- “fından irad odilen nutukta Fransanın vaziyeti sarahat ve katiyetle — tesbit edilmiştir. B. Daladler'nin bu dek- Jarasyonu, bütün kuvvetini muhafa- “ga ediyor. . B. Hitlerin İngiliz ve Franmz &e. © firleri ile mülâkatı esnasında” konu- © Şulmuş olan şeyler hakkında sıkı bir “ ketumiyet muhafaza - edilmektedir. » Yaz B. Hitler tarafından yapılan tekliflerin umumi bir mahiyette ol- duğu ve Almanyanın hakiki niyetle- rini ve hattı hareketini aydınlatma- dığı söylenmekle iktifa ediliyor. Fransız sefiri B. Coulondre dün akşam B. Hitlere Fransanın noktai nazarını B. Daladier tarafından tesbit edilmiş olduğu şekilde anlatmışlır. Paris siyasi mahafilinin zannına göre, buhranın müzakere yoluyla halli ümidleri zayiftir. Paris, Londra ve Varşova müzake- reye taraftar ölmakla berabsr her hangi bir müzakereye girişilmesinin varılacak neticeye zarar vermemesi ve bir harp tehdidi altında müstakil bir memleketin taksimine katiyen müncer olmaması lâzım geldiği fik- rinde bulunuyorlar. Muhalif tarafta İtalya, faal bir Tol oynamağa azmetmiş görünüyor. İtalya, kendisinin menfaati bulunmı- yan bir mesele yüzünden çikacak bir harbin âkibetlerinden korkmaktadır. Zira böyle bir harpten en çok zarar görecek Almanyadan ziyade kendisi olacaktır. B. Röoseveltin mesajı İtalyaya mü- tavassıt rolünü oynamak imkânlarını veriyor. Fakat B. Hillerin B. Mussoli- niye bu İşte ne dereceye kadar salâ- hiyet verdiği belli değildir. Romadan ortaya atılan ve Lehista- ni hariçte bırakacak olan bir dörtler Konferansının akdi fikri, Münih oyu- nuna çok benzemekte ve belki de münhasıran Almanyanın işine yarıya- cak bir manevra gibi görünmektedir. Dörtler konferansı projesi, terke dilmek lâzımdır. Almanyaya gelince, müzakereye gi- rişmeği reddetmekte bulunduğu söy- lenemez, Tanenbergdeki tezahüratın yapılmaması, fena bir alâmet sayıla- maz. B. Hitler, daha büyük bir suplese müsaid olan diplomatik müzakerelere meydan bırakmak için âleni beyanat- ta bulunmaktan vazgeçmiştir. Fran- $ız ve İngiliz sefirlerini davet ederek görüşmekle bunu yapmıştır. Fakat bu mülâkatlardan edinilen intiba mü- said değildir. Almanyanın ihtirasları yalnız Danzig statüsü değil, fakat Le histanın ihyasından evvel Almanya ve Arusturyanın elinde bulunan top- rakları da aşmaktadır. Paristeki bedbinliği haklı gösteren de bu son noktadır. Fransız gazetelerinin mütalâaları Paris 27 — Fransız gazeteleri, halk gibi şayanı kayıd bir soğukkanlılık gösteriyorlar, Takib edilecek yol sa- rihtir: Makul bir esas dairesinde mü- zakereyi reddelmemekle beraber, het nevi cebir ve kuvvet teşebbüslerine mu- kavemet etmek. B. Hitlerin, B. Henderson vasıtasi- le Londraya bildirdiği tekliflere gelin- ce Fransiz gazeleleri bu tekliflerin müzakere için şayanı kabul bir esas teşkil edemiyeceğini zannediyorlar, Zira bu tekilfler, Danzig üzerindeki Alman müddeiyatını tekrarlamakta ve direkt bir hareket tehdidile müterafık bulunmaktadır. Gazeteler, henüz her ümidin kay- bolmadığını, sulhün galib gelebilece- ğini fakat bunun bir «Alman sulhüs olmıyacağını yazmakta müttefiktirler. Ordre gazetesi şöyle yazıyor; «Al mânyanın bir manevra çevirmekte bu. lunduğunu kaydederiz. Bu manevra- nın gayesi, beynelmilel efkârı umumi. ye huzurunda, mesuliyeti array na yükletmektir. Roma siyasi mahafili nikbin Roma 2 (A. A.) — Havas ajansın- dan: Roma siyasi mahafilinde vazi- yetin vahameti istihfaf edilmekle be- raber sulhün henüz kurtarılabileceği mütalaası hükümsürmektedir, Bu mütalaanın istinat ettiği esas Şudur: Şimdiye kadar tamiri gayrı kabil hiç bir şey vukun gelmemiştir. Avru- panın başlıca payıtahtları aralarında diplomatik temasları muhafaza et. mektedirler. Ayni mahafll, İtalyan diplomasisi. nin hali hazırda telifi beyan vadisin. de çalışmakta olduğunu ve bu daki. kada Romanın bir uzlaştırıcı unsur vaziyetinde bulunduğu böyan edil. mektedir. Bu mahaflide hakim olan bu intiba > & klik, Profesyonel güreşler (Baş tarafı 8 inci sahifede) livan gazetelere verdikleri beyanat larla birbirine meydan okudukların- dan karşılaşma çok sert bir şekilde başladı. Tekirdağlının çektiği kuv- vetli elenseler Bulgar pehlivarın? minderi öplürüyor. Buna mukabil Bulgarın . büyük bir muvaffakıyetle tatbik ettiği kıskaçlar Tekirdağlıyı solutuyordu, 11 incel dakikada Tekirdağlının rin- gi yerinden sarsan bir Saltosile yere yapışan Bulgar bir hayli tehlikeli da- kikalar geçirdi İse de oyun faikiyeti ile bu müşkil pozisyondan sıyrıldı. Bankof sıkışık vâziyetlere girdiği zaman bir takım meninu hilelere mü- racgat ettiği cihetle halk tarafından şiddetli protestolarla karşılanıyordu. Bir aralık hakem güreşi tatil ederek halka, memnu olan ve olmıyan hare- ketleri izah etmek mecburiyetinde kaldı. Güreş ufak bir fasıladan sonra €3- kisinden şiddetli bir şekilde başladı. Tekirdağlının, Bulgar güreşçinin ha- kemin gözünden kaçan hilelerins içer. lemiş vaziyette gökremiş aslanlar gi- bi saldırması bu sırada görülecek bir manzara idi. Birinci devre bu şekilde geçti ve her İki pehlivan birbirine ba- riz bir faikiyet. temin edemediler. Yalnız Tekirdağlınin hücumiarı da- ha müessir oluyordu. İki dakika. bir İstirahatten sonra İkinci devreve başlandı, Hakemin dü- düğü ile rakibinin üstüne bir kaplan gibi saldıran Tekirdağlı, bu hücuma dayanamıyarak alta düşen Bulgarın üzerine kapandı. Bulgar pehlivanın alttan 'Tekirdağlıyı meşhur kıskaçına almak için çalışmaları beyhude olu- yordu. 'Tam 34 üncü dakikada rakibini 81- kıştıran ve cendereye almış olan 'Te. kirdağlı bu müşkil vaziyetten kurtul. mak için nevmidane çalışan Bulgar peklivanmın ayağına sarılmasına ma- ni olmak için şiddetle bacağını İleri doğru salladı, Bu bacak hareketi esnasında Bul- gar peliivanı aşağı tarafına tekme yediğini iddia ederek güreşi bıraktı ve topallıyarak sahayı terketti, Ta kem ve jüri heyeti Tekirdağlının ba- cak sallayışında bir kasd olmadığı cihetle galibiyetini ilân ettiler ve mü- sabakalar da bu suretle nihayeş bul- du Şazi-TEZCAN samanın 01000011 10881011088 NANE ABANA İtalyan gazetelerinde de vardır. Bu gâzeteler, büyük payıtahtların ve bil- l bassa Romanın faaliyetine karşı fev- kalâde bir alâka göstermekte ve hat- ta bu faaliyetin bir sulh faaliyeti ol- duğunu söylemektedirler. Giornale d'İtalyada 'Virginlo Gayda şöyle diyor: «Almanya ile tamamile hemikir ve her hususta mutabık olduğunu beyan etmiş olan İta'ya, adalet esasını müs- tenid bir sulha hâdim olacak bir faa- liyet sarfetmektedir, Binnetice lâzım olan hokta Almanyanın teemmüle | müstenid bir teşebbüsün neticesi o- lan bu faaliyetin Avrupada tamamile anlaşılıp anlaşılmıyacağı ve müsald bir surette karşılanıp karşılanmıya- cağı meselesidir.» Popolo di Roma, Düçe ile Führer arasında yapılmış olan telefon muha- verelerini ve Paris ile Londranın sarf- etmiş oldukları faaliyetleri tebarüz ettirdikten sonra diyor ki: «Milyonlaca insanın temennisi ni- hayet aklı selimin galebe çalması mer- kezindedir, Dünyada ve engin deniz. lerde herkes çin kâfi derecede yer var- dır. Silâhların kuvveti ile halledilme- si lâzım gelecek ve milyonlarca insa- nın hayatına mal olmasını zaruri kı- lacak derecede mühim bir mesele yok- tur.» Amerika tavassuttan vazgeçmiyecek Washington 27 (A.A.) — Hariciye Nezareti servisleri, Avrupadaki Ame- rikan diplomatları ile dalmi temas halinde bulunmaktadır. Beyaz Saray mahfillerinde tebarüz ettirildiğine göre, B, Roosevelt Avru- pada yeni bir müdahalede bulunmak niyetinde olmamakla beraber, Vazi. yeti ciddi bir surette takibden farig | olmamaktadır ve Hitlerden hiç bir | cevap almamasına rağmen fırsat dü- şerse sulh lehine Amerika Birleşik devletlerinin bütün nüfuzunu İsti malde tarsddül cimiyeceği muhak- kaktır. İngiltere - Fransa - Sovyet görüşmele (Baş tarafı 1 İnci sahifede) Voroşilofun cevabı; — Arada zuhur eden ciddi fikir ayrılıklarından dola- yı, bu görüşmeler inkıtan uğramış ve askeri heyetler de memleketlerine dönmek üzere Moskovadan hareket etmiştir. — Bu fikir ayrılıklarının ne oldu- ğunu öğrenebilir miyim? Voroşilotun cevabı: — Sovyet as- keri heyetinin fikrine göre, müteca- vizle hemhudud olmıyan Sovyetler Birliği, Fransa ile İngiltere ve Polon- yaya ancak askerlerinin Polonyadan geçmesi suretile yardım edebilir. Çün- kü Sovyet kıtals-ana mütecavizin kı- taları ile temas haline gelmek için başka yol yoktur. Nasıl geçen umu» mi harpte İngiliz ve Amerikan kıta- ları, Fransa dahilinde hareket imkâ- nı elde elmedikleri takdirde Fransız askeri kuvvetleri ile askeri iş birliği tesis edemezlerdiyse, Sovyet kıtaları da, Polonya arazisine bırukılmadıkça Fransız ve İngiliz askeri kuvvetlerile askeri işbirliği - yapamazdı. Bu hattı hâreketin bariz doğruluğuna rağmen, Fransız ve İngiliz askeri heyetleri bu- na muvafakat etmemiş ve Polonya hükümeti de açık surette bir Sovyet askeri yardımına ihtiydeı olmadığını ve bunu kabul etmiyeceğini bildir. miştir. Bu vaziyet, Sövyetler Birliği- nin bu metwleketlerle askeri işbirliği- ni imkânsiz bir hale getirmiştir. Fikir ayrılığının esası budur ve gö- rüşmeler bu sebepten ınkıtaa uğra- mıştır. — Görüşmeler esnasında Polonya» ya iptidai madde ve harp malzemesi vermek suretile yardım bahis mevzuu olmadı mı? Voroşilofon cevabı — Hayır. Sun- dan bahsedilmedi. İptidai madde ve harp malzemesi ile yardım, bir tica- ret meselesidir ve bunların Polonyaya verilmesi için ne bir karşılıklı yardım ne de askeri mukavelenamenin akdi. | ne lüzum yoktur. Nitekim Amerika Birleşik Devlet. | leri ile daha bir çok devletlerin Japon- ya ile hiç bir karşılıklı yardım veya. hud askeri işbirliği mukavelesi yok- tur. Fakat buna rağmen Çinle harp halinde olduğu halde iki | senedenberi Japonlara satış yapmak- tadır. Moskova görüşmeleri esnasında İp- tidai madde veyahud harp malzemesi ile yardım değil fakat asker vermek suretile yardım bahis mevzuu edil- miştir. — Daily Heraldin diplomatik mu- harririnin yazdığına göre, İngiliz ve Fransız heyetleri, Sovyet heyetinden Polonyaya askeri tayyareler verme. ğe ve Kızılorduyu hudutta tulmaya Sovyetlerin hazır olup olmadığını sor- muş, Sovyet heyeti de buna cevap olarak Kızılordunun lüzumunda Po- lonyalılara derhal yardım edebilmesi için harb çıkar çıkmaz, şimali şarki. de Vilno ve Novogrudeki ve aynı za- manda Lvov ve Stanıslavvo eynletle- rini işgal etmesi teklifini yapmıştır. Daily Heraldın bu yazısı hakikate mu- Yaifk mıdır? Japonya | Voroşilofun cevabı: — Bu yazı, be tan aşağı yalandır ve bunu neşrede gazete bühtan etmektedir. — Revter ajansının bildirdiğir göre, Voroşilof, Fransız ve İngil askeri heyetleri reislerine, Sovyetk İle Almanya arasında bir ademi teci vüz paktı imzalanması üzerine So yet hükümetinin İngiltere ve Frans ile görüşmelere devam edilmesini H zumsuz görmektedir, demiştir. Ret terin bu yazısı, hakikate muvafık n dır? Voroşiloftun cevabı: — Hayır, b yazı, hakikate muvafık değildir. İr giltere ve Fransa ile olan görüşmele Almanya ile imzalanan ademi tec: vüz paktı sebebinden değil, fakat e? cümle askeri görüşmelerin önüne gt çilmez fikir . ayrılıkları sebebile bi çıkmaza girdiğinden dolayı inkıta uğramıştır.» Alman - Sovyet paktı Moskova 27 (A. A.) — Tass ajan sı, Paristen alıp verdiği bir haberde Alman - Sovyet paktının Fransız si yasi mahafilinde üyandırdığı hoşnu suzluğu demokrat devletlerin Rusyı ile Almanya arasında bir çarpışma « karmıya muvaffak olamamaların atfetmektedir. Sovyet gazetelerinde Polonya meseleleri Moskova 21 (A. A.) — İngiliz - Po lonya muahedesinin metnini gazete ler hiç bir tefsirde bulunmaksızın ne tediyorlar. Matbuat, Alman - Polonya hudı vaziyeti hakkındaki gerek Berlin ve gerek Varşova haberlerini de tefsird bulunmaksızın vermektedir. Reisicümhur Ankarada (Baş tarafı 1 İnci sahifede) Milli Şefimiz, garın içini ve dışın dolduran kalabalık halk kütlelerini alkışları arasında otomobillerine bi nerek doğruca Çankaya köşküne git mişlerdir. İVekiller de Ankaraya gittile Şehrimizde bulunan Dahiliye, Mili Müdafaa, Sıhhiye, Münakalât ve Nâ fia Vekillerile bugün Avrupadan avde eden Maliye Vekili ve Londra büyük! elçimiz Dr. Aras eksprese bağlanan susi vagonla saat 19 da Ankaraya h: rTeket etmişlerdir. Aynı trenle dost Mısır askeri heyet de Ankaraya hareket etmiştir, Gerek Vekillerimiz gerek misafir heyet Hay. darpaşa istasyonunda, vali, komutar ve yüksek memurlar tarafından uğ» lanmışlardır. Boğazı yüzerek geçme Beyoğlu Halkevi tarafından tertih edilen Boğazı yüzerek geçme müsab kaları dün sabah dokuz buçukta | doluhisar ile Bebek arasında yapılımı, tır. Müsabakaya muhtelif klüplerden yüzücü iştirak etmiş ve neticede G tasaraydan Mahmud 22.27 dakika ile birinci, Sadullah ikinci, Beykozdan Vedad üçüncü olmuşlardır, LÜTFEN DİKKAT EDİNİZ! Mobilyalarınızı smarlamadan evvel bir kere de Şehrimizin en eski ve en zengin çeşitli Mobilya ve Dekorasyon Ticarethanesi bulunan BAYAS u PSALTİ Müessesesini ziyaret ediniz. Beyoğlu, Altıncı daire, Müellif caddesi No, 6-8, Tel: 41424 Tütün tiryakilerine müjde Reklâm değil, tecrübe ile sabit hakikat... siğerleri tahrip eden Tütünün zehirlerinden kurtulmak isti yenler, Dr. Perl'in SIHHİ AĞIZLIĞI ile arzu ettikleri miktarda sigara içe- bilirler, Çünkü bu ağızlıktaki süzgeçte bulunan kimyevi madde NİKOTİN, PİRİDİN ve diğer ZEHİRLERİN 9o 89 unu tütünün lezzetini bozmadan süzer. Piatı her yerde on süzgeçle birlikte 150 kuruştur. Tapu Kadastro umum müdürlüğünden: Hatay Vilâyetinin kadastrosu yapılacaktır. 2613 sayılı kadastro ve tapu tahrir kanununun 8 inci maddesi mucibince keyfiyet gayrimenkul sahiple rince de malüm olmak üzere ilân olunur. ye kaza ip mi (4114) (6716) yi

Bu sayıdan diğer sayfalar: